ASAYİŞ - 31 Mayıs 2019 Cuma 03:33

Mehmet Altıparmak: 'İvmeyi yakalamak bize şampiyonluğu getirdi'

A
A
A
Mehmet Altıparmak: 'İvmeyi yakalamak bize şampiyonluğu getirdi'

Ligin ikinci yarısındaki ilk 4-5 haftalık süreci kötü geçirdiklerini hatırlatan Gazişehir Gaziantep Teknik Direktörü Mehmet Altıparmak, “Bir uyum süreci, yeni gelen oyuncuların birbirini tanıması vardı. Önemli olan ivmeyi sezon sonu yakalamamız lazımdı. Müthiş bir ivme yakaladık. Bize şampiyonluğu o getirdi” diye konuştu.

Spor Toto 1. Lig play-off finalinde Hatayspor'u penaltı atışları sonucu 5-3 mağlup ederek Süper Lig'e yükselen takım Gazişehir Gaziantep oldu. Müsabaka sonrası İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulunan Gazişehir Gaziantep Teknik Direktörü Mehmet Altıparmak, geldikleri gün Başkan Adil Sani Konukoğlu'na şampiyonluk için söz verdiklerini belirterek, “Geçen sene Erzurumspor’u şampiyon yaptık, bu camiamızı üzdük. Verdiğim sözün tutma mutluluğu ve üst üste 2. kez şampiyon olan hoca olmak büyük mutluluktu. Futbolcularım inanılmaz istediler. Herkesin büyük emeği var; oynayan, oynamayan. Aile olmanın semeresini bugün aldık. Buradan şu anda Antep’in uyumadığını biliyorum. Buraya gelen taraftarımıza, herkese, Gaziantep’in bütün ileri gelenlerine hayırlı olsun. Biz çok hak ettik” diye konuştu.

“Bu şampiyonluk hepimizin”
Devre arasında takıma katılan oyuncular ve sezon başında kurulan kadro hakkında konuşan Altıparmak, “Bizim en büyük sıkıntımız ilk yarıda kurulan kadroydu. 7-8 tane oyuncu yolladık ve 6-7 oyuncu aldık. Bu oyuncularla şampiyon olmak istiyorsak, hedefe gidecek oyuncular lazımdı. Elmar, Erhan benim eski öğrencimdi. Bize fayda sağlayacak mevkiler neyse o bölgelere takviyeler yaptık. Biz ilk 4-5 haftalık periyodu kötü geçirdik. Bir uyum süreci, yeni gelen oyuncuların birbirini tanıması vardı. Önemli olan ivmeyi sezon sonu yakalamamız lazımdı. Müthiş bir ivme yakaladık. Bize şampiyonluğu o getirdi. Bize katkı sağlayan çok oyuncularımız oldu. Devre arası gelenler de, sezon başında gelenlerin de katkısı oldu. Bu şampiyonluk hepimizin şampiyonluğu” şeklinde konuştu.  

Ozan Buğra Koşar - Bora Akyol

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kök hücre tedavi yöntemleri Samsun’da konuşulacak Liv Hospital Rejeneratif Tıp Kök Hücre Üretim Merkezi Direktörü Prof. Dr. Erdal Karaöz, 17 Nisan’da Samsun’da kök hücre alanındaki bilimsel gelişmeleri paylaşmak üzere bölge doktorlarıyla bir araya gelecek. Parkinson, alzheimer, spinal kord yaralanması, serebnal palsi, ataksi ve huntington hastalığı. İlk duyulduğunda her ne kadar çok ürkütücü gelse de son yıllarda kök hücre tabanlı hücresel tedavilerle bu hastalıklar tedavi edilebiliyor. Liv Hospital Rejeneratif Tıp Kök Hücre Üretim Merkezi Direktörü Prof. Dr. Erdal Karaöz, 17 Nisan’da Samsun’da kök hücre alanındaki bilimsel gelişmeleri paylaşmak üzere bölge doktorlarıyla bir araya gelecek. Kök hücre tedavisi ve hangi hastalıklarda uygulanabileceğini anlatan Karaöz, Sağlık Bakanlığı onayı olmayan standart dışı uygulamalara dikkat çekti. Kök hücre tedavisi hakkında bilgi veren Prof. Dr. Erdal Karaöz, ’’Son yıllarda kök hücre tabanlı hücresel tedaviler konusu tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de oldukça gündemde. Özelikle merkezi sinir sistemi organları dediğimiz beyin, beyincik, beyin sapı ve omuriliği ilgilendiren genetik tabanlı ya da travmaya bağlı olarak gelişebilen parkinson, alzheimer, spinal kord yaralanması, serebral palsi, ataksi ve huntington hastalığı gibi hastalıkların ortak özelliği bu organlarda işlev gören hücrelerin bir nedenden dolayı ölmesi esasına dayanmaktadır. Kök hücre tedavisinin hedefi de bu ölmüş hücrelerin yerine yeni sağlıklı hücreleri koyabilmek ve hastalığın patolojisi sonucunda ortaya çıkan immünolojik etkileri ve inflamatuar süreci (yangıyı) ortadan kaldırmaktır’’ dedi. ’’Kök hücre konusunda bilim insanları arasında konsensüs oluştu’’ Prof. Dr. Karaöz, sözlerine şöyle devam etti: ’’Başta nörodejeneratif hastalıklar olmak üzere bazı sağlık sorunlarını tıp yüzde yüz tedavi edememektedir. Bu hastalıkların ortak noktası ilgili oldukları doku ve organlardaki işlev gören hücrelerin bir nedenden dolayı işlevini yitirmesidir. Örneğin parkinson hastalığında beyindeki dopamin üreten hücreler bir nedenden dolayı öldükleri için o hastalığın belirtileri ortaya çıkmaktadır. Ya da Alzheimer hastalığında da bir hücresel kayıp ya da ölüm olduğu için o kişiler hastalığın belirtilerini gösterir. İşte bu ölmüş hücrelerin yerine koyabilecek ya da bu ölüm sürecini engelleyebilecek yegane çözüm olarak kök hücre replasmanı olduğu konusunda giderek artan düzeyde bilim insanları arasında konsensüs oluşmuştur.’’