GÜNDEM - 05 Haziran 2020 Cuma 12:32

Likyalı değil ev yılanı çıktı

A
A
A
Likyalı değil ev yılanı çıktı

Aydın’ın Kuşadası ilçesinde, kedilerin saldırısına uğrayan ve Kafkas yılanının yeni bir alt türü “Lycciensis: Likyalı” olduğunu sanılan yılan, ev yılanı olarak bilinen zehirsiz Elaphe situla türü olduğu belirlendi.

Kuşadası’nın eski evlerinin bulunduğu bir mahallede, evin bahçesinde kediler tarafından sarılan yılanı gören Zafer Erdem, yılanı kedilerden kurtararak bir sopanın yardımıyla evinde bulunan akvaryuma koydu. Daha sonra internetten yaptığı araştırmada yılanı geçtiğimiz yıllarda keşfedilen, Kafkas yılanının yeni bir alt türü olan “Lycciensis: Likyalı” olduğunu sanarak EKODOSD’u arayan Erdem, Likyalı’ya benzeyen yılanla ilgili olan EKODOSD Bilim Danışmanı - Adnan Menderes Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kurtuluş Olgun ile görüştü. İncelemede yılanın Likyalı değil, ev yılanı olarak bilinen zehirsiz Elaphe situla türü olduğu teyit edildi. Daha sonra yılan yerinden alınarak, insanlardan uzak doğal bir araziye bırakıldı.

EKODSD Başkanı Bahattin Sürücü, yaptığı açıklamada; “Zafer Erdem’in bulunduğu evin yanlarında terk edilmiş yıkık eski yapıların olduğu görülmektedir. Bu tür alanlarda genellikle kemirgenler yoğun olmaktadır. Yılanlarda kemirgenlerle beslendiği için böyle yerleri tercih edebiliyor. Buradaki yılanda terk edilmiş alandan yan komşuya geçmiş. Ancak yılanın şansı varmış ki, duyarlı bir kişiye rastlamış.

Likyalı değil ev yılanı çıktı


Yalnız bir gerçek var ki, Korona virüs salgınından sonra, insanların çoğunda doğaya karşı ilgisi oldukça arttı, duyarlı insan sayısı çoğalmaya başladı. Umarız bu ilgi ve duyarlılık kalıcı olur. Olması da insanlığın yararına olacaktır zaten. Doğada tüm canlılarla barışık bir şekilde yaşamasını öğrenmemiz gerekli. Özellikle yaban hayatına müdahale edilmemeli, bu tür hayvanların yaşam alanlarını mutlaka korumalıyız. Yılanlar yok olursa fareler çoğalır. Fareler çoğalırsa bunun zararını önce çiftçi görür, dolaylı olarak da bizlere yansır. Yılanı kedilerden kurtaran, öldürmek yerine onun tekrar yaşam alanına dönmesine vesile olan, hatta yanına bir kase de su koyan Zafer Erdem’e duyarlılığından dolayı teşekkür ederiz” şeklinde konuştu.

Mehmet Barlas
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Hasan Çavuşoğlu: "Kümede kalabileceğimiz seviyeye kendimiz gelmeliyiz, başkasının ne yaptığı önemli değil’’ Corendon Alanyaspor Başkanı Hasan Çavuşoğlu, tüm kulüp çalışanları ile birlik, beraberlik içerisinde olduklarını belirterek, "Biz kaçan bir yönetim değiliz. Nasıl zor zamanda geldiysek zor zamanlarda da bu kulübün yönetiminde biz bu kulübün içerisindeyiz. Önümüzdeki maçlarımızı almak zorundayız.7 maç var. Kümede kalabileceğimiz seviyeye kendimiz gelmeliyiz, başkasını ne yaptığı önemli değil, bizim kazanmamız gerekiyor" dedi. Corendon Alanyaspor, Trendyol Süper Lig’in bitimine 7 hafta kala küme düşmeme mücadelesi veriyor. Bodrum FK mağlubiyetinin ardından kırmızı bölgede yer alan Alanyaspor’da bütün şehir tek yürek ile takıma destek veriyor. Samsunspor maçı öncesi açıklamalarda bulunan Alanyaspor Başkanı Hasan Çavuşoğlu, ’’Öncelikle taraftarımızın büyük derbiler hariç ilk defa bir Anadolu takımıyla müsabakada stadı doldurduğundan dolayı teşekkür ediyoruz. Futbolda her şey var ama bizim için Bodrum maçı çok önemli bir maçtı. Şehir olarak, yönetim olarak futbolcular kenetlendik. Bundan dolayı çok üzgünüz. Alanyaspor’u gerçek sevenler için de bizim kadar üzülmüştür. Ama önümüzdeki süreç tabii çok farklı. Bugün burada özellikle vurgulamak istediğim konu, iki yıl önceki, yani bırakabilirim diye yapmış olduğum bir röportajı. Gerek yerel, gerek ulusal basında döndürüp döndürüp bunu yayınlamaları. Bir kere bunlar Alanyaspor’u işte böyle günde Alanyaspor’u sevenleri, sevmeyenleri net bir şekilde şekilde görebiliyoruz. Bizim bunlara her zaman verilecek cevabımız vardır. Gerektiği zaman gerekli üslupta cevap verebiliriz. Ama gün o gün değil. Gün kalan yedi maçımızı Alanya sporumuzun nasıl değerlendirilmesi ve bu ligde kalması ile alakalı çalışmalarımız var. Biz Alanyaspor’u nasıl. Ben ve yönetim kurulu arkadaşlarım canı gönülden 14 yıldır benim yanımda olan arkadaşlarım Alanyaspor’u nasıl çok zor dönemde aldıysak, zor günlerinde de bırakıp giden bir yönetim değiliz’’ dedi. "Alanyaspor yönetim kurulu bugüne kadar hep zorlukları aştık" Alanyaspor olarak zorlukların üstesinden geldiklerini 7 maçta puanlar alarak ligde kalmak istediklerini ifade eden Başkan Çavuşoğlu, "Bugün görevimizin başındayız. Sezon sonuna kadarda görevimizi en iyi şekilde yönetim kurulu arkadaşlarımızla yapacağız. Biz şu anda şehir kenetlendi, taraftarımız kenetlendi. Geçen Bodrumspor maçıyla beraber başta şehrimizi yöneten belediye başkanımız, kaymakamımız ve diğer kurumlardaki müdürlerimiz, amirlerimiz hepsi taraftar olarak birlik beraberlik sağladık ve kalan 7 maçımızı en iyi şekilde yönetim kurulumuz, teknik heyet ve bütün futbolcularımıza kulüp çalışanlarımız dahil olmak üzere hep kenetlendik ve inşallah 7 maçımızı nasıl değerlendireceğiz ona bakacağız. Çünkü burada dedikodu zamanı değil. Şimdi baktığımız zaman Alanyaspor’u sevmeyenler Alanyasporun düşmesini isteyenler daha fazla onlar konuşuyorlar zaten. Hiçbir maçta görmedim ben bir kısmını. Maça gelmiyorsunuz. Şimdi iki yıl önceki bir röportaja bakıyorum. Son günlerde onu konuşuyorlar. Sebep ne onu da anlamıyorum. Yani bilerek mi yapıyorlar, bilmeyerek mi yapıyorlar onu da bilmiyorum. Ama arkadaşlar burada dediğim gibi biz Alanyaspor yönetim kurulu bugüne kadar hep zorlukları aştık, hep zorlukların üstesinden geldik. İnşallah hep beraber bunun da üstesinden geleceğiz. Hiçbir şey dünyanın sonu değildir. Burada her şey motivasyon zamanıdır. Bizim kimseye boş laf edecek ne de harcayacak zamanımız da yok. Ama herkesin konuşmasını ve ne söylediğini bilmesini isteriz. Yani hadlerini aşmaya gerek yok. Çünkü biz de konuşacak çok şey var. Çünkü biz bu şehirde bu göreve geldiğimiz zaman bu takımı Süper Lig sözü de vermedik. Hiçbir sözü vermedik. Hiçbir söz vermeden her şeyi yaptık, her fedakarlığı yaptık yönetim kurulu arkadaşlarımızla. Biz sadece birilerine hesap vermek zorunda da değiliz’’ ifadelerini kullandı. "14 yıldır icraat yaptık. Bu kulübü nereden nereye getirdik" Yönetim kurulu arkadaşları ile ve şehir olarak Alanyaspor mücadele ettiğinin altını çizen Çavuşoğlu, ’’14 yıldır icraat yaptık. Bu kulübü nereden nereye getirdik. Bu kulübü dünya markası haline getirdik. Dünyada konuşulan bir Alanyaspor haline getirdik. Bunlar kolay olmuyor arkadaşlar. Bunlar çalışmayla oluyor. Yani işte uzun zamandır içimizde olanlar. Varsınız siz en iyi bilenlerden. Ondan dolayı son zamanlardaki bu paylaşımlar doğru değildir. Benim iki yıl önceki yaptığım bir röportajı bugün bırakıyor diye dolaştırmanın bir manası yok. Ben ve benim gibi cefakar, benimle beraber elini taşın altına koyan yönetim kurulu arkadaşlarımızla buradayız ve Alanyaspor için mücadele etmeye devam edeceğiz inşallah. Biz Alanyaspor’u kötü zamanda bırakmayız. Bırakırsak zamanında söyledim zaten. Bir gün bırakmayı düşünüyorum. Alanyaspor’un en iyi zamanlarındaydı. Genel kurullarda sezon bittikten sonra yaptık. O zamanda sezon bittikten sonra çağrılar yaptık. Buyurun sokakta konuşmayın. Eğer hakikaten yapabilecek iseniz, yüreğiniz yetiyorsa buna cesaretiniz varsa buyurun yapın. Biz de size destek veririz. Ama kimse çıkmadı biliyorsunuz. Ama biz kaçan bir yönetim değiliz’’ dedi. "Asıl kulübün sahipleri taraftarlarımızla birlik beraberlik içerisindeyiz" Alanyaspor taraftarları ile birlik ve ve beraberlik içerinde takıma destek verdiklerini söyleyen Çavuşoğlu, ’’Nasıl zor zamanında geldiysek zor zamanlarda da bu kulübün yönetiminde biz bu kulübün içerisindeyiz. En başta kulüp başkanı benim ve bütün yönetimin, teknik heyetin, futbolcuların ve bütün kulüp çalışanlarıyla beraber hepimiz birlik beraberlik içerisindeyiz. Aynı şekilde Alanyaspor’a canı gönülden bizim zamanımızda da kötü zamanımızda da destek veren asıl kulübün sahipleri taraftarlarımızla birlik beraberlik içerisindeyiz’’ şeklinde konuştu. "Bir tane Alanyaspor var" Taraftarların geçen haftaki maçta gösterdiği ilgiden dolayı memnun kaldıklarının altını çizen Çavuşoğlu, "Öncelikle Bodrumspor maçında çağrımıza kulak verip stada gelip destek veren herkese teşekkür ediyorum. Bodrumspor maçında ki gibi taraftarımızı, şehrimizi, hiç maça gelmeyenleri bile passolig çıkartıp maça gelmelerini önemle istirham ediyorum. Bir tane Alanya var bir tane de Alanyaspor var, Süper Lig’de mücadele eden. Buna hepimizin herkesin sahip çıkması gerekir, zaten en başta bizim boynumuzun borcu. Diğer taraftan rakiplerimizin ne yaptığı bizi ilgilendirmiyor. Bizim kendi göbeğimizi kendimizin kesmesi, maçları kazanmamız lazım. O iş orada bitiyor. Önümüzdeki maçlarımızı almak zorundayız. 7 maç var. Kümede kalabileceğimiz seviyeye kendimiz gelmeliyiz, başkasını ne yaptığı önemli değil, bizim kazanmamız gerekiyor, her şeyden evvel’’ dedi.
İstanbul Kadıköy’de anaokulunda korkunç kaza: Kaydıraktan düşen çocuk ölümden döndü Kadıköy Suadiye’de anaokulunda eğitim gören 3,5 yaşındaki çocuk, kaydıraktan kayarken yaklaşık 1.5 metre yükseklikten düşerek kafasını zemine vurdu. Ağır kafa travması geçiren küçük çocuk ameliyata alındı. Aile, hem okulun gözetim eksikliği hem de hastanedeki geç müdahale nedeniyle ihmaller olduğunu iddia ederek savcılığa şikayette bulundu. Kadıköy Suadiye’deki Anabilim Koleji Anaokulu’nda 12 Mart günü 3,5 yaşındaki T.K., okul saatleri içerisinde kaydıraktan kayacağı esnada 1.5 metre yükseklikten düşerek kafasını zemine vurdu. Okul idaresi ise küçük kızın arkadaşları tarafından itilmesi sonucu düştüğünü iddia etti. Okul yönetimi, durumun ciddi olmadığını belirterek aileyi bilgilendirdi. Ancak aile, kızlarının durumundan şüphelenerek ilk olarak özel bir hastane olan Kozyatağı Central Hospital’a götürdü. Burada yapılan muayenede ciddi bir bulguya rastlanmadı. Aile, endişeleri üzerine başka bir özel hastaneye başvurdu. Bu hastanede yapılan tetkiklerde çocuğun durumunun ciddi olduğu tespit edildi ve devlet hastanesine sevk edildi. Burada ameliyat geçiren T.K., yoğun bakımda tedavi altına alındı. Aile, hem okulun olay anındaki gözetim eksikliğinden hem de hastanedeki sağlık personelinin gecikmeli müdahalesinden dolayı şikayette bulundu. "Öğretmeni kafasındaki kırmızı lekenin boya olduğunu söylemiş" Baba Mehmet Oğuz Korkmaz, öğretmenin kızının kafasındaki kızarıklığın boya olduğunu söylediğini ifade ederek, "Okuldan aradılar, kızımın kaydıraktan düştüğünü ve aslında önemli bir şey olmadığını ama görmek isterseniz bir gelip görebilirsiniz diye bir bilgi verdiler. Daha sonra eşim okula gitti. Gittiğinde de kızımın kafasında bir kızarıklık görmüş. Görevlilere soruyor ne oldu diye. ‘Kaydıraktan düştü ama çok ciddi bir şey yok. Bence okuldan almayın’ dediler. Hatta okulun müdürü ve öğretmeni kafasındaki o kırmızı lekenin boya olduğunu, okulda boyandığını düşünüyorlar. Ama eşim durumdan şüpheleniyor. Kızımı alıp, dışarı çıkartıyor. Özel bir hastaneye, gidiyorlar. Acildeki doktor bir şey olmadığını, herhangi bir tomografi, herhangi bir test istemiyor. Bir şey olmadığını ve gidebileceğimizi söylüyorlar. Biz kızımın hallerinden şüpheleniyorduk, bir uyku hali var, bir durgunluk hali var. Ardından kızım odada kustu. Biz ısrar ettik bir tomografi vesaire çekilebilir mi diye. Kusunca doktor tomografi istedi. Tomografi çekildi, kızım ile biz odada beklerken sonuçlar geldi. Doktor bey de baktı, çatlaklar var kafasında ama çok ciddi bir şey yok. Doktorlar kontrol amaçlı ‘4 saat sonra herhangi bir hastaneye gidip tekrar bir tomografi vs. çekebilirsiniz’ dedi. Tabi biz güvenmedik, şüphelendik, başka bir hastaneye gittik. Bu hastanede özel hastaneydi. Orada da tomografi çekildi, 2. tomografi ve durumu çok kritik dendi. Direkt kendi arabamızla bir devlet hastanesine gittik, 3.Tomografi de orada çekildi, 15-20 dakika içerisinde direkt ameliyata alındı. 4 gün yoğun bakımda kaldı. Sonrasında servise geçtik. 3-4 günde serviste kaldı. Daha sonra eve geçtik" dedi. "Kafasının tamamında dikişler var" Kızının kafasında dikişlerin olduğunu ve psikolojisinin iyi olmadığına değinen baba Korkmaz, "Konuyla alakalı da okulun ambulans çağırmaması, kafasındaki kanı boya sanmaları, okulda bir doktor yok, hemşire yok, bir revir yok, ambulansa haber verilmemiş. Biz çağırılıyoruz. Biz gittiğimizde çocukta bir şey yok diye bizi ikna etmeye çalışıyorlar. Ardından hastaneye gidiyoruz. Hastanedekiler bizi evimize yollamaya çalışıyor. Yani başlı başına hepsi böyle film şeridi gibi hep hatalar, hep ihmaller var. Şu an çok şükür canı sağ diyoruz. Kafasının tamamında dikişler var. Bir kız çocuğu, saçları şu an sıfır. Psikolojik olarak biraz zor bir süreç geçiyor. Bizim için de onun için de. Biz de sürekli tedirginiz. Çünkü bir yıl boyunca her ay kontrole gitmemiz gerekiyor. Şimdi her şeyinden şüphelenmeye başladık" diye konuştu.