SPOR - 16 Mart 2023 Perşembe 23:55

Jorge Jesus: 'Türkiye’de maçlar sahada değil masada kazanılıyor'

A
A
A
Jorge Jesus: 'Türkiye’de maçlar sahada değil masada kazanılıyor'

Fenerbahçe Teknik Direktörü Jorge Jesus, Türkiye liginin sportif bir gerçekliği olmadığını dile getirerek, maçların sahada değil masada kazanıldığını ifade etti. Jesus, Başkan Ali Koç’a taraftarların istifa çağrısı ile ilgili, “Başkan bu takım için her şeyini veriyor. 8 aydır buradayım bugüne kadar çalıştığım en iyi başkan kendisi” dedi.

Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi Son 16 Turu rövanşında sahasında karşılaştığı Sevilla’yı 1-0 yenerek turnuvaya veda etti. Maçın ardından basın toplantısında açıklamalarda bulunan Fenerbahçe Teknik Direktörü Jorge Jesus, oyuncularının iyi bir maç çıkardığını ifade ederek, “Takımın gösterdiği performansından dolayı gurur duyuyorum. İyi maç çıkardıklarını düşünüyorum ama Sevilla’daki dezavantajlı skordan dolayı turu geçemedik, skoru tersine çeviremedik. Avrupa’da üst seviye takım performansı gösterdik. Üzgünüz ama performanstan dolayı memnunum. İyi performans sergiledik, kaliteli futbol sergiledik ama istediğimiz gibi gitmedi, tur atlayamadık” şeklinde konuştu.

“Taraftarların attığı maddelerden sonra ritmimiz bozuldu”

Fenerbahçe taraftarlarının oyunun bir bölümünde sahaya attığı maddelerden dolayı oyunun durmasında ritmlerini kaybettiklerini söyleyen Jesus, “Taraftarların sahaya attığı maddelerden sonra ritmimizin bozulduğu gerçek. Onlar da bunu istiyorlardı. Mümkün olduğu kadar Fenerbahçe’nin temposunu durdurmak istiyordu. Maç içinde bunun için ellerinden geleni yaptı. Taraftar da gerildi. Ama taraftarlar Sevilla’ya yardım etmiş oldu. Sevilla anti oyun yaptı. O dakika hiçbir şey yapmalarına gerek kalmadı. Taraftarlarımızın attığı maddelerle oyun durmuş oldu” diye konuştu.

“Tüm takımın performansından çok memnunum”

Sevilla karşısında tüm takımdan memnun olduğunu aktaran Jesus, şu ifadelere yer verdi:
“Sadece sonradan girenler değil, tüm takım performansından çok memnunum. Bu sene en iyi maçımızı oynadık. Ofansif olarak çok dinamiktik. Takım toplu topsuz neler yapılması gerektiğini çok iyi biliyordu. Sevilla’nın bir tane pozisyonu yoktu. Bizim 15 şutumuz vardı. Yüzde 65 topa sahip olduk, güçlü oyun sergiledik. Biz turu Sevilla’da kaybettik. İki maça bakınca üstün olan tarafın Fenerbahçe olduğunu düşünüyorum.”

“Kimin daha iyi olduğunu anlamak için istatistiklere bakmak yeter”

Maçın tamamında üstün oyun sergilediklerinin altını çizen Jesus, “İlk oynadığımız maçta ilk yarı üstündük, ikinci yarı onlar üstündü. Bu sebeple iki gol attılar. Bugün buna katılmıyorum iki yarıda da üstün taraf bizdik. İkinci yarı, ilk yarı kadar olmasa da iyi olan taraf bizdik. Pozisyona bile girmediler. Kimin daha iyi olduğunu anlamak için istatistiklere bakmak yeterli. Sampaoli, 4 yarı boyunca Sevilla kötüydü diyemez ama sonuçta turu atlayan kendi takımı oldu” değerlendirmesini yaptı.

“Ali Koç çalıştığım en iyi başkan”

Müsabakanın ardında Başkan Ali Koç’a yönelik istifa tezahüratlarına da değinen Jesus, “Maçtan sonra başkana gösterilen tepkileri anlamadım. Haksız tepki olduğumu düşünüyorum. Fenerbahçe’nin çok iyi bir başkanı var. 35 yıldır teknik direktörlük yapıyorum, çok başkanla çalıştım. Aslında Fenerbahçe’nin Allah'a şükretmesi gerekiyor. O, takımı için her zaman her şeyi yapıyor. Kupa kazanamadı ama baş sorumlu başkan değil, teknik direktör ve oyunculardır. Başkan bu takım için her şeyini veriyor. 8 aydır buradayım bugüne kadar çalıştığım en iyi başkan kendisi. Biraz şanslı olması gerekiyor. Fenerbahçe birkaç senedir kupa kazanamıyor ama taraftarların da içinde olduğumuz durumu anlaması lazım. Bizim büyük hedefimiz ligi kazanmak. 1. sırayı alacağımıza inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’de maçlar sahada değil masada kazanılıyor”

Jesus, Türkiye liginde sportif bir gerçeklik olmadığını ve maçların sahada değil masada kazanıldığını aktararak, "Bu ligin sportif anlamda saha içerisinde gerçekliği yok. Ben maçların sahada kazanılması gerektiğini düşünüyorum. İlk 4 takımın play-off oynaması gerekiyordu. Maçların sahada kazanılması gerekiyor, masada değil. Türkiye Kupası'nda çeyrek finaldeyiz, final hedefimiz var. Bizim Türkiye’de iki tane devam ettiğimiz kulvar var. Lig ve kupada mücadele ediyoruz. 1. sırayı alacağımıza hala inanıyoruz. Kupada finale kalacağımıza inanıyoruz ama bana göre bu ligin sportif gerçekliği yok. Bu ligde sahada maç kazanılmıyor. Biz hala iki turnuvada devam ediyoruz” dedi.

Bora Akyol - Oğuzhan Ort

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Pakistan Savunma Günü Ankara’da kutlandı Pakistan’ın Ankara Büyükelçiliği’nde Savunma Günü resepsiyonu düzenlendi. Pakistan Savunma Günü dolayısıyla Pakistan’ın Ankara Büyükelçiliği rezidansında resepsiyon düzenlendi. Resepsiyona Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak ve çok sayıda davetli katıldı. Törende Türkiye ve Pakistan milli marşlarının okunmasının ardından Pakistan ordusunun Savunma Günü dolayısıyla hazırladığı videonun gösterimi yapıldı. Pakistan Büyükelçisi Yusuf Cüneyd, yaptığı konuşmada etkinliğin Pakistan’ın egemenliğine, toprak bütünlüğüne ve istikrarına yönelik tehditlere karşı vatanı savunmak için canlarını veren herkesi onurlandırmak için yapıldığını belirterek, “Geçtiğimiz 77 yıl boyunca birkaç çatışma ve sayısız çatışma kışkırtması dışında Pakistan’a üç büyük savaş dayatıldı. Bu tür olaylar karşısında gösterdiğimiz azim, arkasında barışsever, cesur ve kendine saygılı ve ülkeleri için canlarını feda etmeye kararlı ulusların sadece güç ve saldırganlıkla yenilemeyeceğine dair bir ders bıraktı. Pakistan, Birleşmiş Milletler’in kendi kaderini tayin hakkı temel ilkesinin her zaman arkasında durdu. Bizler bugün Hindistan’ın yasadışı işgali altındaki Cammu ve Keşmir’in çirkin bir şekilde askeri işgalini ve Keşmirlilerin kendi kaderini tayin hakkının uluslararası hukukun her normuna ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına aykırı olarak reddedilmesini unutamayız. Pakistan’ın mesajı, savaşın uluslararası anlaşmazlıkları çözmek için bir çözüm olmadığı ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına uymanın tek uygulanabilir çözüm olduğudur. Pakistan, Birleşmiş Milletlerin barışı koruma çalışmalarına önde gelen bir katkıda bulunmuştur. Pakistanlı barış gücü mensupları, profesyonellikleri ve göreve olan bağlılıkları nedeniyle saygı ve itibar kazanmıştır. Teröre karşı savaşta genç ve masum okul çocukları da dahil olmak üzere tüm ulusumuzun yaptığı fedakarlıklar bugün dünya için bir sır değildir. Bugün yaptıkları fedakarlıklarla 240 milyonluk barışsever nüfusumuzun barışını ve istikrarını sağlayan şehitlerimize saygılarımı sunmak istiyorum” ifadelerini kullandı. “Ticaret hacmimiz istikrarlı bir şekilde artarak 1 milyar dolar seviyesini aşmıştır” Ticaret Bakanı Ömer Bolat ise, bugünün sadece Pakistan için değil, aynı zamanda Türkiye için de dayanışmanın ve ortak değerlerin güçlü bir ifadesi olduğunu belirterek, “Türkiye ve Pakistan arasında tarih boyunca süregelen, diplomatik bağların çok ötesine geçen köklü ve samimi bir kardeşlik bulunmakta ve bugün de bu kardeşlik bağı daha da güçlenerek devam etmektedir. Türkiye ve Pakistan arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin de hızla gelişmesinden büyük memnuniyet duyduğumuzu ifade etmek istiyorum. Son yıllarda ticaret hacmimiz istikrarlı bir şekilde artarak 1 milyar dolar seviyesini aşmıştır. Keza, 2024 yılının ilk sekiz ayında da ticaret hacmimizde yüzde 42’lik bir artış kaydedilmiştir. Ancak iki ülkenin toplamda 300 milyonu aşan dinamik nüfusunu göz önünde bulundurduğumuzda bu ticaret hacminin gerçek potansiyelimizi tam anlamıyla yansıtmadığını biliyoruz. Bu nedenle Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Pakistan Başbakanı Sayın Şahbaz Şerif tarafından belirlenen 5 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine ulaşmak için çalışmalarımıza kararlılıkla devam ediyoruz” dedi. "Bütün bu çabalarımız ilişkilerimizi büyütme amacını taşıyor’ Türkiye ve Pakistan’ın savunma sanayisinde stratejik bir vizyon doğrultusunda dostluklarını ve işbirliklerini güçlendirmeye devam ettiğini belirten Bakan Bolat, “Bu ortaklık, korvet inşasından denizaltıların modernizasyonuna, eğitim uçakları ve helikopter satışlarına kadar uzanan geniş bir yelpazeyi kapsamış durumdadır. Küresel güvenlik ortamının giderek daha kırılgan hale geldiği bu dönemde bu işbirliğinin ne denli önemli olduğuna bir kez daha şahit oluyoruz. Bu işbirliğinin en kayda değer örneklerinden biri, Pakistan Donanması için dört korvetin inşasını içeren Pakistan MILGEM projesidir. Bu gemilerden ikisi Pakistan’da, ikisi Türkiye’de inşa edilmiş olup, ilk gemi olan PNS BABUR Pakistan Donanması’na teslim edildi. Diğer gemilerin teslimlerinin de bir takvim dahilinde gerçekleştirilmesi planlanıyor. Bu proje, ülkelerimiz arasındaki güçlü ortaklığımızı simgelemekte ve gelecekte daha büyük işbirliklerinin de habercisi konumundadır. Bahsettiğim potansiyelin hayata geçirilmesi adına bir mihenk taşı olarak gördüğümüz resmi ziyareti, Türk iş dünyası çatı kuruluşlarının başkanları ve iş insanlarından oluşan bir heyetle geçtiğimiz ay Pakistan’a gerçekleştirdik. Bütün bu çabalarımız, Türkiye-Pakistan arasında her yönde gelişen ilişkilerimizi daha fazla derinleştirme ve büyütme amacını taşıyor” ifadelerini kullandı.
Eskişehir Eskişehir’de işçilerden belediye ile sendikaya toplu iş sözleşmesi tepkisi Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nde işçi olarak çalışan onlarca kişi, belediye ile sendikanın yürüttüğü görüşmelerin işçilere mağduriyet yaşattığını belirterek, protesto gösterisi düzenledi. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde çalışan işçiler için 1 Temmuz’da başlayan toplu iş sözleşmesi görüşmeleri devam ediyor. Talepleri karşılanmayan belediye işçileri, Belediye-İş Sendikası önünde bir araya gelerek protesto gösterisi düzenledi. Sendikanın işçilerin taleplerini görmezden gelerek belediye ile görüşmeleri sürdürdüğünü ve işçiler kabul etmese dahi anlaşmaları kabul ettiğini belirten işçiler, sloganlar atarak tepkilerini dile getirdi. “En çok uzamasından, belirsizliğin sürmesinden, net bir cevap alamamadan şikayetçiyiz” İşçilerin ve sendikanın yüzde 50 olan zam talebine belediye tarafından ilk etapta yüzde 13 ile geri dönüş yapıldığını belirten Belediye-İş Sendikası temsilcisi Süleyman Acar, “Bizim yaklaşık 3 aydır devam eden sözleşme sürecimiz vardı. Bugün son günüydü. Arabulucunun da son günüydü. Akabinde açıklandı. Büyükşehir Belediyesi’ndeki yol işleri, park bahçeler, ESKİ bünyesindeki bütün çalışanlar kabul etmedi. Kabul etmemesinden ziyade uzamasından şikayetçi herkes. En çok uzamasından, belirsizliğin sürmesinden, net bir cevap alamamaktan şikayetçiyiz. Net bir cevap alındı ama arkadaşlar bundan memnun olmadı. Bunlarda mutabık olunan konular oldu, fakat mutabık olunmayan konular daha fazla olduğu için arkadaşlar da sendikaya artık yeter dediler, tepki gösterdiler. Ben kendim de sendika temsilcisiyim, kendim de çok mücadele ettim. Önce yüzde 13 önerildi, sonra yüzde 25’e çıktı. Şimdi de yüzde 26-27’ye tekabül ediyor. Bizim talebimiz yüzde 50’ydi. Daha doğrusu bizim talebimiz ikramiyelerin kadrolu işçilerle eşitlenmesi ya da yarısı olsun. Ayşe Ünlüce ile son toplantıda bir görüşme oldu. O da yüzde 25 önerdiğini, her ay 40 metreküp yakıt önerdiğini, bir de yol, yemek, izin kesilmemesi konularını önerdi. Biraz ikramiyemizden ve yanlardan artış olsa düzelecek. Hiç kimsenin burada kötü amacı yok. Herkes hak arama derdinde” dedi. “Belediyeyle sendika el ele vermiş, işçinin fikrini sormadan rakam belirliyorlar” Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ile Belediye-İş Sendikası Eskişehir Şubesi’nin işçilerin fikrini almadan kararların altına imza attığını belirten İrfan Yılmaz adlı işçi ise, “Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ESKİ’de çalışan bir işçiyim. 1 Temmuz itibarıyla bizim toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başladı. Bize sendika, ’Taban ücret olarak yol yemek haricinde 40 bin liranın altında masaya oturmayacağız’ dedi. Gelinen süreçte her toplantıdan, görüşmeden sonra sendika bize kesinlikle açıklama yapmıyor. Hiçbir zaman bize karşı şeffaf olmadı. Bize en başında verilen sözlerin hiçbirisi şu an tutulmuyor. Bize en düşük maaşın 46 bin lira olacağı söylendi, fakat şuan 30 bin lira üzerinden pazarlıklar dönüyor. Belediyeyle sendika el ele vermiş, işçinin hiçbir şekilde fikri sorulmadan, danışılmadan, kendi kendilerine rakam belirliyorlar. Günlük 100 lira yemek parası anlaşmışlar. Günde 100 liraya kim karnını doyurabiliyor. Bizim sendikamız günlük 100 lira yemek parasına imza atmış. Biz 100 lirayı kabul etmedik, etmememize rağmen imza atıldı. En başından bize Ayşe Ünlüce’nin sürece dahil olmadığını söylediler. En son geçen haftaki toplantıya o da dahil olmuş. Sonucu gene bize açıklanmıyor. Devlet sırrı gibi bize hiçbir şey söylemiyorlar. Biz de artık sendikanın bu tutumundan sıkıldık. Biz akşama kadar pisliğin içinde çalışan insanlarız. Göçük altında çalışıyoruz. Bizim ölüm riskimiz var, gazdan, kokudan etkilenme riskimiz var. Biz bu kadar ağır şartlarda çalışırken, emeğimizin karşılığını isterken karşımızda muhatap bulamıyoruz. Biz en çok buna bozuluyoruz, muhatabımız yok. Hepimiz sendikalıyız, sendikadan bir kişi gelmiş o da işçi olduğu için. Sendika yönetiminden bir kişi yok. Sendikalı işçilerin kendi kendilerini örgütlediği nerede görülmüş. Normalde sendikanın bizi örgütleyip belediyeye yürümemiz lazım, belediyeye karşı isteklerimizi söylememiz lazım. Biz sendikayı şikayet ediyoruz şu an” diye konuştu. “Burada öğlen yemek yiyemeyen insanlar var” Belediye işçilerinin mevcut koşullarda sıkıntı yaşadığını, hatta evden yemek getirmek durumunda kaldığını belirten Yasin Durmaz ise şu ifadeleri kullandı: “Çocuklarımızı okula gönderiyoruz, kırtasiye yardımımız yok. Hiçbir şeyimiz yok. Öğlenleri evden ekmek getiriliyor. Ne kadar acı bir olay olduğunu herkes biliyor. İnsanlar evinden ekmek getiriyor. Burada öğlen yemek yiyemeyen insanlar var, nasıl geçineceğiz.”
Balıkesir Verimli topraklarda domates krizi: Domates tarlada kaldı Balıkesir’in verimli toprakları olarak bilinen Sındırgı ve Bigadiç ilçelerinde domates üreticileri mallarını satamamaktan şikayetçi. Firmaların domatesi almamak için bahaneler uydurduğunu söyleyen üreticiler, dönümde 25 bin TL civarında zarar ettiklerini ifade ettiler. Sındırgı ilçesinde domates eken üreticiler, ürünlerini adeta tarlada bıraktı. Domatesten bu yıl para kazanamadıklarını, aksine zarar ettiklerini ifade eden üreticiler, sorunlarının çözülmesini bekliyor. Karagür Mahallesi sakinlerinden çiftçi Ergün Karaman, "65-70 dönüm her sene mahsul ekiyorum. Bu sene böyle bir rezillik görmedim abi. Malları alan yok, satan yok. Bin 300 liraya (ton) bu domatesi satıyoruz. 75-80 kuruşa bu malı toplatıyorum. Bana ne kalıyor. 25 milyar lira zararım var dönümde. Ben bunu bin 200 liraya satıyorum. Alan yok. Millet yola döküyor, ne yapsın? Fabrikaya mal yolluyorum yüzde 20, yüzde 30 fire yazıyor. 1 tır malda 6 ton, 8 ton fire yazıyor bana. Açık açık diyor ki almayacağım malı, getirme bana diyor" dedi. Karaman, "Motorumu, katırımı neyim varsa satacağım borcumu ödeyeceğim. O da varsa. Yoksa neyi satayım kendimi mi satayım abi. Topladığım domates yol parasını ödemiyor. Dönümde 6 bin lira yol parası tutuyor. Bunun için kaç ton domates satmam lazım siz hesap edin. Ondan sonra çiftçi isyan etti mi, etti diyorlar. Ne yapalım, dökelim mi? Yola döküyoruz ceza yazıyorlar. Neymiş? Protesto ediyormuşuz. Ne kışkırtması abi yazık günah. 25-30 dönüm malım kaldı tarlada, amele bulamıyorum. Kamyon yok, motor yok, nereye koyacağım bu malı. Alan yok, satan yok. Adam yüzde 30 fire yazıyor" diye konuştu.
İstanbul Bağcılar’da yeni eğitim-öğretim yılının açılışı yapıldı Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir, yeni eğitim-öğretim yılının açılışında yaptığı konuşmada, “Hepimiz heyecanlıyız. İnşallah yeni eğitim modelimizle ülkemizdeki eğitim çıtasının daha yukarılara çıkmasının şahidi olacağız” dedi. Görevde bulunduğu 2 buçuk yıllık süreçte yaptıklarını anlatan Özdemir, yeni döneme ilişkin müjdelerini de sıraladı. Milli Eğitim Bakanlığına (MEB) bağlı ilk ve ortaöğretim kurumlarındaki yaklaşık 20 milyon öğrenci ve 1,2 milyona yakın öğretmen için 2024-2025 eğitim ve öğretim yılı başladı. Bağcılar’da da eğitim-öğretim döneminin açılışı, Demirkapı Mahallesi’ndeki Hasan Kağnıcı İlkokulu’nda yapıldı. Açılış törenine Bağcılar Kaymakamı Abdullah Uçgun, İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Sansar, AK Parti İlçe Başkanı Rüstem Tüysüz, öğretmenler ve veliler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından yaptığı konuşmada eğitim-öğretim yılının hayırlı olmasını dileyen Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir, “Hepimiz heyecanlıyız. İnşallah yeni eğitim modelimizle ülkemizdeki eğitim çıtasının daha yukarılara çıkmasının şahidi olacağız. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde ülkemizde eğitim camialarımızın, okullarımızın sayısının ve niteliğinin artması ve depreme dayanıklı gelebilmesi adına büyük bir serüven kat ettik. Diğer taraftan kütüphane sayılarımız 22 yılda 3 buçuk katına çıkmış oldu” dedi. Türkiye’de ilk 8 kütüphane arasına girecek Bağcılar Belediyesi olarak kuruluşundan bu tarafa her zaman çocukların, ailelerin yanında olduklarını sözlerine ekleyen Özdemir, “Her daim eğitim camialarımıza ve okullarımıza öncelik tanıdık. Yapılan okulların arsa temininden yapım sürecine kadar her daim Bağcılar Belediyemiz sürecin içinde oldu. Belediyemizin bir model olarak Türkiye’ye örnek olan bilgi evleriyle tamamlayıcı eğitim alanında büyük bir gayretle yıllık 40 binin üzerinde evladımızın geleceğe hazırlanmasında ekip arkadaşlarımızla önemli bir gayret içindeyiz. Özellikle Bağcılar’ımızda kütüphanelerimizin artması adına çalışmalarımız devam ediyor. İki yıllık süreç içinde Ateştuğla Kütüphanemizi hayata geçirdik. Burada 500’e yakın öğrencimizin ders çalışmasına imkan sunduk. Demirkapı Bilgi Evimizin yanında güzel bir kütüphanemizi de yapıyoruz. Çok yakın bir zamanda hayata geçiriyoruz. Bağcılar Meydanı’na yakın bir noktada ise bu yıl sonuna kadar yapımı tamamlanacak olan bin 200 öğrenci kapasiteli şehir kütüphanemizi ilçemize kazandırıyoruz. Türkiye’de ilk 8 kütüphane arasına girecek dev bir kütüphaneyi de Kültür ve Turizm Bakanlığımızla ilçemize kazandırıyoruz. Aynı kampüs içinde devlet tiyatrolarımızın da yer alacağı tiyatro binamızı yıl sonu itibarıyla Bağcılar’ımıza kazandırmış olacağız. Şimdiden hayırlı uğurlu olsun” diye konuştu. 17 bin 400 öğrenciye kırtasiye desteği Öğrencilere eğitim hayatı boyunca destek verdiklerini de dile getiren Özdemir, “Her yıl ilk ve ortaokul ile lise öğrencilerimize içerisinde kalem, defter, cetvel gibi malzemelerin bulunduğu kırtasiye seti dağıtmak suretiyle destek veriyoruz. Bu sene ilçemizdeki 17 bin öğrencimize eğitim seti veriyoruz. Kardeş şehir Battalgazi’de kurduğumuz konteyner kentteki 400 öğrenciye de yine kırtasiye seti yardımında bulunduk. Ayrıca sınavlara hazırlanan 8. sınıf öğrencilerimize LGS, 12. sınıf öğrencilerimize TYT online dershane hizmeti sunuyoruz. Dershanede ders anlatımları, testler ve daha pek çok içerik sevgili öğrencilerimizi bekliyor. Gençlere üniversite giriş sınavı ücreti desteği de veriyoruz. Adaylara YKS kayıt ücreti yardımında bulunuyoruz. Üniversiteyi kazanan her gencimize de 10 bin TL başarı ödülü veriyoruz. Belediyemizin önemli bir tesisi olan Gençlik Merkezi’nde 4 bin öğrencimize kurs veriyoruz. 900 gencimiz üniversiteye hazırlık kursu alıyor. Lise ve ön lisans KPSS hazırlık kursu da düzenliyoruz” ifadelerini kullandı. Programın ardından sınıfları dolaşan Özdemir, öğrencilerle sohbet ederek, yeni dönemde başarılar diledi.