GÜNDEM - 03 Temmuz 2021 Cumartesi 23:33

İran’da idam edilme ihtimali olan şair, yazma özgürlüğünü Türkiye’de buldu

A
A
A
İran’da idam edilme ihtimali olan şair, yazma özgürlüğünü Türkiye’de buldu

İranlı şair Alireza Pourbozorg Vafi, ülkesinde yazdığı bir kitap yüzünden Türkiye’ye sığınmak zorunda kalırken, burada yaşadığı son 8 yılda 12 tane kitap yazdı. Yazar Vafi, İran’da bulamadığı yazma özgürlüğünü Türkiye’de bulduğunu belirtti.

67 yaşındaki İranlı şair Vafi, yazdıkları yüzünden 59 yaşındayken ülkesini terk etmek zorunda kaldı. İranli Vafi, hayat boyunca Türkçe, Arapça, Farsça ve İngilizce dillerinde 100’den fazla kitabı okura sundu. Ancak yaklaşık 8 yıl önce yazdığı bir kitapta Irak-İran savaşını değerlendiren yazar ve şair Vafi, kısa süre sonra özgür bir yaşam için Türkiye sığınan ve o günden bugüne kadar Türkiye’de yaşayan İranlı şair, 12 kitap daha yazarak haksızlık, özgürsüzlük, savaş ve mülteci sorunlarına karşı kendi görüşlerini ortaya koydu.

Türkiye’de kitap yazmaktan başlayarak basımına kadar çok hızlı yapıldığı söyleyen Vafi, “İran’da 1 tane kitap veriyorsun, sonra ‘bu kelimeni değiş, bu şiiri sil’ diyerek kitabın baskısı sürüyor. Ama Türkiye’de öyle bir şey yok” dedi.

İran’da idam edilme ihtimali olan şair, yazma özgürlüğünü Türkiye’de buldu

Ordu bana “Biz seni gizleyemeyiz, sen Türkiye’ye git” dedi

Yazar ve şair Alireza Pourbozorg Vafi, Türkiye’ye geliş hikâyesini anlattı. Bir gün evine gelen 25 ordu mensubunun kendisini zorla götürdüğü ve ordu komutanının “Biz seni gizleyemeyiz, sen Türkiye’ye git” sözleri üzerine kısa sürede Türkiye’ye sığındığını belirten Vafi, yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Ben İran’da bir kitap yazdım. Adı ‘İranlılar ve İran’ın Dövüşüne’. Orada çok hak sözler yazdım. Bir gün televizyonda canlı programım vardı. O gün ben konuştum, hak sözleri söyledim. Yarın ayrı bir programım vardı. Ama 25 kişi dökülerek ‘gerek biz bunu mahvedelim, öyle öldüreceğiz ki kanı da parasız olsun’ dediler. Sonra ben geldim ordu sahiplerine ‘niye böyledir, neden böyle?’ diye sordum.

‘Seni gizleyemeyiz. Sen Türkiye’ye git ve kalırsın orada. İnşallah, durumlar düzeldikten sonra dönersin İran’a’ dediler. Daha sonra 2013 yılında geldim ben buraya. 1 yıl Ankara’da yaşadım ondan sonra gittim oradaki Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO)’ya. UNESCO beni Birleşmiş Milletlere (BM) verdi, BM ise beni Eskişehir’e gönderdi. Şimdi 8 yıldır Eskişehir’de yaşıyorum” dedi.

İran’da idam edilme ihtimali olan şair, yazma özgürlüğünü Türkiye’de buldu

“İran’da kitap yayınlamamak çok zor, Türkiye’deyken 12 tane kitap yayınladım”

Türk dünyasında tanılan şair Üstat Şehriyar’in 20 yıllık öğrencisi olan Vafi, önce nasıl şair olduğunu anlattı, sonra da İran’da bir kitap yayınlanmanın zorluklarını dile getirdi. Vafi, “Benim babam çok şiir bilen idi. Tebriz’in şairleri gelirdi bizim eve ve şiir okurlardı. Orada babam onları islah ederdi. Ben de şiirlerle böyle tanıştım. Bir de benim abim rahmetli Nasir Purbuzurg vardı. O da güzel bir şairdi. Ondan Üstat Şehriyar’a ulaşmama kadar öğrendim. Üstat Şehriyar Türk dünyasının en büyük şairidir. ‘Haydar Babaya Selam’ı yazan şairdir ve güzel gazelleri vardır. 20 yıl onun talebesi oldum ben. Ondan öğrendiklerim çoktur. O beni adlandırdı, şairlendirdi, o beni itibarlandırdı.

Bugüne kadar benim 140 kitabım vardır. Buraya baka bilirsiniz; İran’da yazdıklarım, bunlar Türkiye’de yazdıklarımdır. Bu 12 tane kitabı ben Eskişehir’de yazmışım ve çok mutluyum ki, burada kültür vardır, dernekler var. Benim kitaplarımı alarak bana yardımcı oluyorlar, destek oluyorlar. Ben burada çok güzel şivelerin var olduğunu çok seviyorum.

Baskıya kitap götürüyorum ben, orada baskıcı tam işlerini görüyor, izin alıyor bana bandurul alıyor. Her işini yaparak kitabı da basarak bana veriyor. İran’da böyle değildir ama. 1 tane kitap veriyorsun ‘bu kelimeni değiş, bu şiiri sil’ diyerek 1-2 yıl sürüyor kitabın baskısı. Burada öyle bir şey yoktur. Ben burada bu durumu çok beğeniyorum. Çünkü kültür bu, kafandan her ne geçiriyorsa onu yazıya döke biliyorsun” şeklinde konuştu.

Gördüğü haksızlar yazma tarzını değiştirdi

İranlı şair Vafi, bir lirik şairi olmasına rağmen ülkesinde ve dünyada gördüğü haksızlıklar nedeniyle gazel yazmak yerine insanlık sorunlarını yazmaya başladı. Bu konuda konuşan Vafi, “Ben lirik şairiyim, gazel şairiyim. Ama şimdi mesela bakıyorsun mültecilerin sıkıntılarını yazıyorum veya İran’daki idamlardan şiirler yazıyorum. Şiirimi de bozmuş artık İran’ın bu bozuk durumu.

Her gün bir acı haber duyuyoruz, acı sözler duyuyoruz. Bütün bunlar bizi yoruyor. Ben oturup gazel yazmayı çok seviyorum, benim gazellerim çok biliniyor. Ama burada mecburum. Bakıyorum ki, birisi idam oluyor, birisi ceza evine gidiyor, birisi öyle, birisi böyle oluyor. Ben de millet, halk şairiyim. Bunun için ben onları yazıyorum” diye anlattı.

İran’da idam edilme ihtimali olan şair, yazma özgürlüğünü Türkiye’de buldu

“Türkiye’ye geldiğim için benim cezam daha ağırlaşmış”

“Bana diyorlar, ‘gel İran’a 10 tane idamın vardır’” diye ülkesine dönemeyeceği söyleyen Vafi, Türkiye’de geldiği için artık gitse da da ağır bir şekilde cezalandıracağını belirtti.

Şair Vafi, “Maalesef İran’da doğru kanun yok şu an. Yani eğer ben bilsem ki İran’a döneyim şimdi beni kaybetmeyeler, beni terör belirtirler, beni ceza evine gönderirler. Yani bu yaşta hiç bir yer bana yapışmaz. Şu an ki ben bu kitapları yazmışı, birçok sıkıntıları yazmışım; bana söylediler, ‘gel İran’a 10 tane idamın vardır’. Ben kitaplarımda sıkıntılı bir söz yazmamışım. Ben orada yaşanan acılıkları, sıkıntıları yazmışım. Herkesi yalanla, yanlışla idam ediyorlar. Ben de onlardan biriyim. Ailem bana söylediler ‘şimdi gelme İran’a’. Çünkü ben buraya geldiğimden bu kitapları yazmışım ve buraya geldiğim için benim cezam ağırlaşmıştır” dedi.

İran’da idam edilme ihtimali olan şair, yazma özgürlüğünü Türkiye’de buldu

67 yaşındaki şair insanlık için yazıyorsa da kendi tek başına yaşıyor

Ailesinin İran’da yaşadığı söyleyen yazar ve şair Vafi, 67 yaşında tek başına kalan şair yaşam zorluklarını şöyle anlattı:

“Bu saygılı işi yaptığım için çok mutluyum, ama kendi durumum sıkıntılı. Çünkü benim ailem İran’dadır. Kendim burada yalnız yaşıyorum. Çoğu zaman gücüm kalmıyor, hırım yok. Bazen hırım yok ki, kalkıp gidip bir çay yapayım, çay içeyim. Ama yaşamak zorundayım. 67 yaşım var benim. Çok ağır yürüyorum, ama çare yok. Geçinmek zorundayım” dedi.

Moshıur Rahman- Kazım Ulusoy
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli 102 yaşındaki makinesiyle 57 yıldır eski ayakkabıları yeniliyor Denizli Buldan’ın 70 yaşındaki ayakkabı tamircisi, 4 metrekarelik alanda 57 yıldır vatandaşlara hizmet veriyor. 13 yaşında girdiği mesleğini gençlerin ayakkabı tamirciliğine yönelmemesi yüzünden 70 yaşında yaşatmaya devam eden emektar usta, 102 yıllık el gücüyle çalışan makinesiyle eski ayakkabıları yeniliyor. Denizli’nin Buldan ilçesindeki 70 yaşındaki ayakkabı tamircisi, ilkokulu bitirdikten sonra çırak olarak başladığı mesleğini sürdürüyor. Ayakkabı tamircisi Hasan Büyükdere, ilkokulu bitirdikten sonra 13 yaşında bir dükkanda ayakkabıcılık yapan ve askerliğe kadar çıraklık yaptığını belirtti. Ardından askerliği bittikten sonra köyüne dönen ve kendi dükkanına tutan Büyükdere o dönemden bu yana vatandaşlara hizmet vermeye devam ediyor. Buldan ilçesinin Dörteylül Mahallesi’nde dört metrekare dükkanında müşterilerine hizmet veren 70 yaşındaki ayakkabı tamircisi Hasan Büyükdere, 102 yıllık el gücüyle çalışan makinayla mesleğini sürdürüyor. Mesleğine aşık olduğunu ifade ederek, gençlerin ayakkabıcılık dahil hiçbir mesleğe yönelmediğini dile getirdi. “13 yaşımdan beri ayakkabı tamirciliği yapıyorum” 13 yaşında başladığını ve askerden dönünce kendi dükkanında ayakkabı tamirciliği yaptığını belirten Hasan Büyükdere, “13 yaşında bu mesleğe girdim. Askere gidinceye kadar çalıştığım yerde çıraklık yaptım. Sonrasında askerden geldim ve dükkan açtım. O zamandan beri kendi işimi yapıyorum. Ayakkabı tamirinin yanı sıra az sayıda olsa da özel ısmarlama ayakkabı diktirmek isteyen müşterilerime hizmet veriyorum. Önceleri ısmarlama ayakkabı yaptıran çoktu. Hakiki deri ve tahta çiviler kullanarak ayakkabı imal ediyorum” dedi. “Çıraklar yetişmediği için kendim yapmaya çalışıyorum” 70 yaşında olmasına rağmen mesleğini sürdürdüğünü ve bu dönemlerde bu meslekte çırak yetişmediğini için kendisinin devam ettiğini ve yapmaya çalıştığını belirten Hasan Büyükdere, “Halbuki ayakkabıcılık oturduğun yerden yapılan temiz bir iştir. Sıcak görmezsin, soğuk görmezsin. Ben Buldan’da ustamız Mehmet Gökçedağ’ın yanında ilkokulu bitirince çırak olarak başladığım bu mesleği yetmiş yaşında olmama rağmen sürdürüyorum. Bu dönemlerde bu meslekte çıraklar yetişmiyor. Çıraklar yetişmediği için kendim yapmaya çalışıyorum” diye konuştu. “Makinam benden büyük, tam 102 yaşında ve makinamı çok iyi bakıyorum” 102 yaşındaki makinası kendisinden büyük olduğunu, makinasını çok iyi baktığını ve mesleğini sürdürmeye kararlı olduğunu dile getiren Büyükdere, “Müşterilerimiz sıraya girerdi. Ismarlama ayakkabı artık pahalı geliyor. Benim makinam elektrikli değil. El gücüyle çalışıyor. Makinam benden yaşlı. Tam 102 yaşında ama ona çok iyi bakıyorum. Allah sağlık verdiği müddetçe mesleğimi sürdürmeye kararlıyım” ifadelerini kullandı.
Kocaeli 2024 yılında 48 bin kişiye Hasta Nakil Ambulans hizmeti Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, 2024 yılında yatalak ve yürüyemeyecek haldeki 48 bin 701 hastaya ambulans nakil hizmeti sundu. Büyükşehir Belediyesi, ihtiyaç sahibi vatandaşların yanında olmaya devam ediyor. Bu kapsamda Kocaeli Büyükşehir Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Sağlık İşleri Şube Müdürlüğü tarafından sunulan “Hasta Nakil Ambulans” hizmeti hasta nakilde kentin önemli bir ihtiyacını karşılıyor. 2024 yılında da devam eden anlamlı hizmet için vatandaşların 24 saat önceden 153 Büyükşehir Çağrı Merkezi’ni araması yeterli oluyor. Komuta merkezindeki hemşireler tarafından değerlendirilen çağrılar ile yönlendirilen mavi ambulanslar, en kısa sürede adrese ulaşıyor. 2024 yılında yatalak ve yürüyemeyecek haldeki 48 bin 701 hastaya ambulans nakil hizmeti sunuldu. 30 mavi ambulansın hizmet verdiği çalışmada, hasta vatandaşların evlerinden alınıp sağlık kuruluşlarına, tedavileri bitince yine evlerine ulaştırılması sağlandı. Hasta vatandaşların ve yakınlarının büyük memnuniyetini kazanan örnek çalışma Kocaeli’nin genelinde yürütüldü. İl içi ve il dışı olmak üzere ambulans hizmeti sunan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, il sınırları içerisinde sunulan tüm hizmetleri ücretsiz sunuyor. İl dışlarında ise büyükşehir meclis kararı ile belirtilen fiyat tarifesi uygulanıyor. Bu doğrultuda yine 2024 yılında bin 60 kişiye il dışı hasta nakil hizmeti verildi. Büyükşehirin ambulansları, Kocaeli il sınırları içerisinde tüm etkinliklerde de görev alıyor. Buna göre 2024 yılında spor müsabakalarında, çeşitli tatbikatlarda ve yaz döneminde Kandıra sahillerinde 2 bin 364 ek görev hizmeti yapıldı. 7 gün 24 saat hizmet veren Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Hasta Nakil Ambulans Birimi’nden faydalanmak isteyen vatandaşlar, hastane randevularını gidiş ve dönüş olmak üzere en az 24 saat önceden büyükşehir 153 hattına bildirerek hizmetten yararlanabiliyor.
Giresun Giresun’da çığ tatbikatı yapıldı AFAD koordinasyonunda Giresun’un Kulakkaya Yaylası’nda çığ tatbikatı gerçekleştirildi. Senaryo gereği kayak ve doğa yürüyüşü yapan 10 kişilik bir dağcı ekibinin üzerine çığ düşmesiyle başlayan tatbikatta afet ve acil durum müdahale ekiplerinin koordinasyonu test edildi. Kulakkaya Yaylası’nda düzenlenen çığ tatbikatı, senaryo gereği kayak ve doğa yürüyüşü yapan 10 kişilik bir dağcı ekibinin üzerine çığ düştüğü ve çığ altında kalan ekip üyelerinin olduğu ihbarının 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürlüğü’ne iletilmesi ile başladı. İhbarın ardından AFAD koordinasyonunda Giresun Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü, Giresun İl Jandarma Komutanlığı, Giresun İl Sağlık Müdürlüğü, Giresun İnsan Hak ve Hizmetleri Derneği, Giresun AKUT Derneği ve Giresun ATAK Doğa ve Arama Kurtarma Derneği ekipleri olay yerine intikal etti. Gerçeği aratmayan tatbikatta belirli alanlara cansız mankenler yerleştirilerek çığ alında kalanlar için hem fiziki arama hem de Life-Beep cihazı ile arama yapıldı. Senaryo gereği çığ altından kurtarılanlara olay yerinde sağlık ekiplerince yapılan ilk müdahalenin ardından hastaneye sevkleri gerçekleştirildi. Tatbikat, Giresun il sınırları içindeki arama-kurtarma ve ilk müdahale ekiplerinin olası bir çığ felaketine karşı ne kadar hazırlıklı olduklarını gösterdi. Yetkililer, tatbikatın başarılı bir şekilde tamamlandığını ve böyle bir felakette yapılacak müdahalelerin daha da etkin hale getirileceğini belirtti.