Mevsim geçişlerinde yaşanan ani sıcaklık değişimleri, vücudun savunma mekanizmasını zayıflatabiliyor. Bu durumdan etkilenen kesim ise kronik hastalığı olanlar, çocuklar, yaşlılar ve hamileler. Yaz aylarını beklediğimiz bu günlerde günün her saati değişen hava sıcaklığı karşısında enerjimizi alacağımız birtakım önlemlerle korumak mümkün. ‘Nisan ayında olmamıza rağmen grip ve nezle vakalarına sıkça rastlıyoruz’ diyen Bezmialem Vakıf Üniversitesi Hastanesi Genel Koordinatör Yardımcısı ve Kulak Burun Boğaz Uzmanı Doç. Dr. Fadlullah Aksoy, “Nisan aylarında karlı havaları yaşayınca insan fizyolojisinin buna uyumu biraz zor oluyor. Özellikle burun fizyolojisi buna adapte olmakta zorlanıyor. Bu mevsimde biz beklenilenin çok üstünde grip ve nezle vakaları ile karşılaşıyoruz. Nisan ayında olmamıza rağmen bu vakalar artmaya başladı” dedi.
Nezle ve grip vakalarının karıştırılmaması gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Fadlullah Aksoy, “Nezle ve grip halk arasında birbirine çok karıştırılan iki hastalık. Nezle bir viral enfeksiyondur üst solunum yolu hastalığıdır ve en fazla gün içinde ortaya çıkmaya başlar. Hasta kendisinde boğaz ağrısı, burun akıntısı, hapşırık belirtilerini görebilir ve ilerleyen dönemlerde buna ateş de eklenir. Daha sonra 5 günde ses kısıklığı yaygın kas ağrısı ortaya çıkar. Bu süre içerisinde hastalar dinlendiği takdirde herhangi bir tedaviye de ihtiyaç olmadan düzelme şansları vardır” diye konuştu.
“YORGUNLUK SADECE MEVSİMSEL DEĞİL”
Bahar aylarında kişilerin yorgunluk şikayetinde bulunduğunu ifade eden Doç. Dr. Fadlullah Aksoy, yorgunluğun sadece mevsimsel bir belirti olmadığının altını çizdi. Doç. Dr. Aksoy, “Yorgunlukta mevsimin olduğu kadar tekrarlayan enfeksiyonların da etkisi büyük. Özellikle alerji yorgunluğu tekrarlayan bir durum. Alerji hastalığı veya alerjik yatkınlığı olan kişilerde üst solunum yolu enfeksiyonları daha çok görülüyor. Alerjinin kendisi de yorgunluk yaptığı gibi tekrarlayan enfeksiyonlara bağlı da kişiler de yorgunluk görülebiliyor. Özellikle bu mevsimlerde kişiler mevsime uygun giyinmelidir. Kişi terlememeye özen göstermeli ve terlediğinde üstünü değiştirmelidir” ifadelerini kullandı.
BOL SIVI VE DENGELİ BESLENME
Üst solunum yolu enfeksiyonlarında direkt temasın önemli bir rol oynadığını söyleyen Aksoy, “Hasta olan bir kişi ile temas ettiğimizde veya o kişinin temas ettiği bir yere temas ettiğimizde hastalığın bulaşması olasıdır. Özellikle toplu aşıma araçlarını kullanırken cebimizde bulunan bir dezenfektan jelle ellerini temizlemelerini öneriyoruz. Kalabalık ortamlardan uzaklaştıkları anda kişilere ellerini yıkamalarını öneriyoruz” diye konuştu.
Vücudun direncini düşüren enfeksiyonlara karşı beslenme ile önlem almak mümkün. Aksoy, vücut direncini arttırmak ve enerjiyi tekrardan yükseltmek için alınacak önlemleri şu söylerle sıraladı: “Hem bol sıvı hem de dengeli beslenme yani meyve ve sebzeleri mevsiminde tüketerek hastalıklardan korunmak mümkün. Kişi özellikle hastalıklara yatkınlığı varsa vitamin kullanmalıdır. Vitaminlerden C vitaminin üst solunum yolu hastalıklarını azalttığı yönünde bulgular olduğu için özellikle bunu tavsiye ediyoruz. Bu mevsimde C vitamini çok tüketmekte fayda var. Ayrıca A ve D vitaminin de bu tür hastalıkları önlemeye faydası vardır. Bol istirahat, bol sıvı ve dengeli beslenme iyileşmeyi hızlandıracaktır.”
İLKNUR SARGUT-UĞUR GÜLBOY