GÜNDEM - 20 Mart 2023 Pazartesi 10:44

İki kıtanın ortasında nefes kesen çalışma

A
A
A
İki kıtanın ortasında nefes kesen çalışma

Asya ile Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan İstanbul’un sembol yapılarından 15 Temmuz Şehitler Köprüsü üzerinde nefes kesen bakım onarım çalışması yapıldı. İşçilerin deniz seviyesinden 165 metre yükseklikteki çelik halatlarda bulunan ışıklandırma sisteminde yaptıkları nefes kesen çalışma dron ile görüntülendi.

İstanbul’un en gözde yapılarından 15 Temmuz Şehitler Köprüsü üzerinde işçilerin bakım onarım çalışmaları havadan görüntülendi. Köprü üzerindeki çelik halatlardan sarkan işçiler, köprüyü süsleyen ışıklandırma sistemlerinin bakım ve onarım çalışmalarını gerçekleştirdi. Deniz seviyesinden en yüksek noktası 165 metre olan köprünün halatları üzerindeki işçilerin zorlu çalışması havadan çekilen görüntülere yansıdı. Bir işçi çelik halatların üzerinde beklerken, diğeri halatlara bağlanan özel dağcı ekipmanları ile sarkarak ışıkların kablo sistemlerini düzenlediği görüldü. Çalışmalar çerçevesinde daha önce tespit edilen düzgün çalışmayan aydınlatmalar veya aydınlatmaya bağlı kablo sistemleri yenileri ile değiştiriliyor. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü özel günlerde farklı renkle ışıklandırılarak güzel bir görüntüye kavuşuyor.

İki kıtanın ortasında nefes kesen çalışma

En yüksek noktası 165 metre

1970 yılında yapımına başlanan ve 1973 yılında hizmete açılan 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nün uzunluğu 1560 metre, genişliği 33 metre. Otoyolun deniz mesafesinden yüksekliği 65 metre. Köprünün en yüksek noktası denizden 165 metre yükseklikte. Köprüde iki ana halata bağlı 120 çift, toplamda da 240 askı halatı bulunuyor.

İki kıtanın ortasında nefes kesen çalışma

İki kıtanın ortasında nefes kesen çalışma

Ahmet Faruk Sarıkoç
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Minikler, hemsball ile ilk kez tanıştı Denizli’de ilk kez Denizli Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından minikler kategorisinde Hemsball İl Birinciliği müsabakaları düzenledi. 65 ana sınıfı öğrencisinin katıldığı yarışmada minik sporcular bir yandan hemsball oynarken diğer yandan müzik eşliğinde eğlendiler. Türkiye’nin milli sporu olan ve gün geçtikçe yaygınlaşan hemsball alt yaş gruplarında da tanınmaya başlandı. Bu kapsamda Denizli’de ilk kez Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından Mini Minikler Kategorisi İl Birinciliği müsabakaları düzenlendi. Yarışmaya Hasan Veli Üğür Anaokulu, Sınav Koleji Ana Sınıfı, Hasan Başkan İlkokulu Ana Sınıfı öğrencileri katıldı. Hemsballun ülkemizde hızlı yayılan bir spor dalı olduğuna dikkat çeken Denizli Hemsball Antrenörü Burak Öztürk, “Denizli’de birçok kategoride; Mini Minikler, Minikler, Küçükler, Yıldızlar, Gençler ve Büyükler kategorilerinde hemsballuın hızla yaygınlaştığını görüyoruz. Denizli buna öncülük yapıyor. Öncülük yaptığımız alanlardan bir tanesi mini minikler kategorisinde il birinciliği müsabakasını düzenledik ve ilklerden biriyiz. Daha önce Cumhuriyet Bayramında Beyağaç ilçemizde yapılmıştı. Biz gurur duyuyoruz. Anaokulları düzeyinde bugün 65 tane evladımız hemsball sporunu oynadılar. Hem spor yaptılar iyi bir zaman geçirdiler. Hem de müzik eşliğinde eğlendiler. Bu da bizi mutlu olmaya yetti” diye konuştu. “Milli spor olması çok önemli” Yarışmaya katılan ana sınıfı öğretmenlerinden Nur Salur da etkinliği düzenleyen ve emeği geçenlere teşekkür ederek, “Çocuklar için yararlı bir spor dalı. Ayrıca milli bir spor dalı olması açısından da önemli bir etkinlik oldu. Bu sporun yaygınlaşması adına da iyi oldu” dedi. Beden Eğitimi öğretmeni Derya Akdemir Keçelioğlu da sporun tanıtımı için emeği geçenlere teşekkür ederek, “Bu bizim milli sporumuz. 7 den 77’e herkesin oynayabileceği bir spor dalı. Dikkat, konsantrasyon ve odaklanma için gerekli. Kas gelişimi için gerekli. Küçüklerin de kaba motor becerilerinde aktif rol oynayan bir spor dalı. Bu nedenle herkese bu spor dalını tavsiye ediyorum” ifadelerini kullandı. Müsabakalar sonunda yarışmaya katılan tüm yarışmacılara madalyaları protokol tarafından verildi. Etkinlik toplu resim çekimi ile sona erdi.
Adana Enes gen tedavisiyle sağlığına kavuşacak Adana’da geçirdiği beyin kanaması sonrası yüzünde oluşan ve zaman içerisinde büyüyen kitle nedeniyle iki farklı yüzü varmış gibi görünen 14 yaşındaki Enes Bakır, Ankara’da gen tedavisiyle sağlığına kavuşacak. Adana’nın Seyhan ilçesi Havuzlubahçe Mahallesi’nde yaşayan 6 çocuklu Bakır ailesinin en küçük çocuğu Enes, bebekliğinde beyin kanaması geçirdi. Geçirdiği beyin kanamasının ardından Enes’in yüzünde oluşan kitle yıllar içinde büyüdü. Milyonda bir ihtimalle ortaya çıktığı belirtilen kitle nedeniyle bir gözünü de kaybeden 14 yaşındaki Enes, zor günler geçirmeye başladı. Okulda ve dışarıda arkadaşları tarafından dışlanan Enes’in yaşadığı zorluğu İhlas Haber Ajansı gündeme getirdi. Adana’da faaliyet gösteren Ogün Sever Okur’un başkanlığındaki Ogün Abi Derneği, Enes’in ailesi ile iletişime geçti. ‘Ankara Abisi’ diye bilinen fenomen Yasin Oyanık’ın da desteğiyle Ankara’ya götürülen Enes, Ankara Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedaviye alındı. Yapılan tetkikler sonucu Enes için gen tedavisine karar verildi. Artık ayda 1 Ankara’ya gidip gelecek olan Enes, yaklaşık 2-3 sene sonra sağlığına kavuşmuş olacak. “Tedavi için heyecanlanıyoruz” İhlas Haber Ajansı’na konuşan baba Şeyhmus Bakır, “Oğlumun beyni ve gözü arasında kitle var. Doğduğundan bu yana oğlumu hastanelere götürüyoruz. Haberlerden sonra bizi Ankara’ya götürdüler. Orada şimdi gen tedavisi için çalışıyorlar. İnşallah oğlum sağlığına kavuşur. Şu anda Ankara’ya gidip geleceğiz, o yüzündeki şişliği indirmeye çalışacaklar. Tedavi için heyecanlanıyoruz. Oğlunuz tedavi olur dediklerinde seviniyoruz. Bazen oğlum dışarı çıktığında dışlanıyor ve eve gelip kendisini kapatıyor. Bizler de buna çok üzülüyoruz” dedi. Yasin Oyanık ise Enes’i sosyal medyada gördüğünü ve tedavisi için desteklerinin devam edeceğini söyledi. “Enes’in sağlığına kavuşmasını çok istiyoruz” Ogün Sever Okur da Enes’in sağlığına kavuşması için gereken desteği göstereceklerini anlatarak, “Enes ile tanıştıktan sonra bu hastalıkla alakalı araştırma yaptık ve Ankara’ya götürdük. İnşallah sonuçları daha fazla göreceğiz. Aileye desteklerimiz Enes’in tedavisi bitene kadar devam edecek. Enes’in sağlığına kavuşmasını çok istiyoruz” ifadelerini kullandı. “Küçük çocuklar korkuyor” Kalp doktoru olmak istediğini anlatan Enes Bakır, “Babam kalp hastası. Sürekli tansiyonu çıkıyor. Ben de o nedenle kalp doktoru olmak istiyorum. Yüzümdeki şişliğe herkes alıştı ama küçük çocuklar beni görünce korkuyor. Tedavim başladı, düzelmek istiyorum” diye konuştu.