GÜNDEM - 23 Eylül 2020 Çarşamba 12:48

İçişleri Bakanı Soylu'dan kira tepkisi: 'Hadi gitsin de bir polisimiz Bodrum'da kiralık ev bulsun'

A
A
A
İçişleri Bakanı Soylu'dan kira tepkisi: 'Hadi gitsin de bir polisimiz Bodrum'da kiralık ev bulsun'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bazı yerler var kiralık ev bulabilmek mümkün değil. Hadi gitsin de bir polisimiz Bodrum'da kiralık ev bulsun parayla bakalım" dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kızılcahamam'da bir otelde düzenlenen 'İnşaat Emlak Birimleri Eğitim ve Koordinasyon Toplantısı'na katıldı. Soylu, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin 2000'li yılların başından itibaren pek çok konuda büyük bir dönüşüm ve değişim ortaya koyduğunu belirterek, "Bu ülke 20. yüzyılın sonuna kadar geleceğin değil sadece günün ve ayakta kalabilmenin mücadelesini veriyordu. Kısa vadeli hesapların ülkesiydik. Ama bugün 2023, 2053, 2071 diyebilen ve bu hedeflere yönelik adım atabilen bir ülkeyiz. Zihnimizden geçen, haritasını bile çizmekten imtina ettiğimiz, konuşmaktan, 'acaba ne olur' diye endişelendiğimiz meseleleri bugün hakkımız olarak ve insanlığın hakkı olarak bütün dünyanın önünde dile getirebilen bir ülke ve millet olduk" diye konuştu.

Büyük binalara yönelik bir itirazının olduğunu ifade eden Soylu, daha butik, tasarruflu ve kullanılabilir tasarımları oluşturabilecek anlayışlar konusunda çetin mücadele ortaya koyduklarını söyledi.

Bakan Soylu, şunları kaydetti:

"15 Temmuz'dan sonra Türkiye'nin yeni güvenlik konseptine, Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatına uygun bir şekilde mekan konusunda değişiklik adımı attık. Örneğin jandarmanın üs bölgelerinde çok büyük yapıları vardı. Orada hemen küçülmelere gittik. Daha etkin, daha kabiliyetli, bir çok yere daha hakim ve güvenli. Gerek 6-7 Ekim olayları, gerekse çukur-barikat olayları sonrasında özellikle Doğu ve Güneydoğu'da çevik kuvvet bölgeleri oluşturulacaktı. Buna ait binalar yapılacaktı. Geldiğimizde bir kararla beraber artık buna ihtiyaç olmayacağını, yeni güvenlik konseptinin bunun için bir anlam taşımayacağına hep beraber karar verdik. Daha küçük, daha kompakt, daha hareketli bir yapı ortaya koyduk. Yine bunun yanı sıra yine arkadaşlarımız hatırlayacaktır hem kaymakamlık binalarımızda hem 112 Acil Çağrı Merkezi binalarımızda hem karakollarda metrekarelerinde yüzde 30'luk kısıtlama yaptık. Aynı zamanda mimarilerini de mümkün olduğu ölçüde yöresel mimariyle ve kendi kurumsal mimarimizle bütünleştirmeye çalıştık."

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile bir protokol imzaladıklarını, bu protokol çerçevesinde binalar inşa ettiklerini anlatan Soylu, "Ekonomik alanında da iyi bir alışveriş gerçekleştirdik. Hem jandarma hem emniyet hem de sahil güvenlik açısından. Karşılıklı iyi sonuçlar elde ettik ama yetmez. Özellikle Doğu ve Güneydoğu'da lojman konusunda çok daha fazla adım atmamız lazım. Hem emniyet hem jandarmada. Buna ihtiyacımız var. Küçük de olsa, oraya giden 4-5 yıl görev yapacak arkadaşlarımıza hem güvenli hem emin hem de aileleriyle beraber olabileceği. Bizim bakanlığımız rotasyon bakanlığıdır. Yani çakılı kadro bakanlığı değil bizim bakanlığımız. Ben 4 yıldır İçişleri Bakanlığı yapıyorum. Boyuna arkadaşları Türkiye'yi turlattırıyoruz. Bütün bunları ortaya koyacak bir değerlendirmeyi bir disiplinle sağlamaya çalışıyoruz. Bazı yerler var kiralık ev bulabilmek mümkün değil. Hadi gitsin de bir polisimiz Bodrum'da kiralık ev bulsun parayla bakalım" değerlendirmelerinde bulundu.

Abdullah Sarica - Erdinç Türkcan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Sinan öğretmen, müzik sınıfıyla öğrencilerini ‘Türk müziğine’ kazandırıyor İzmir’in Gaziemir ilçesinde bir lisede müzik öğretmenliği yapan Sinan Humar, kısıtlı imkanlarla oluşturduğu özel müzik sınıfında, öğrencilerin 30 farklı enstrümanla tanışmasını sağlıyor. Sinan öğretmen, öğrencilerine verdiği eğitimle onları hem konservatuara hazırlıyor hem de Türk müziği adına yetişmelerine imkan sağlıyor. Gaziemir ilçesinde bulunan Şehit Furkan Yavaş Anadolu Lisesinde görev yapan 22 yıllık müzik öğretmeni Sinan Humar, okulda oluşturduğu müzik sınıfı ve öğrencilerine verdiği eğitimle dikkat çekiyor. 2 yıl önce 4 çeşit enstrümanla müzik sınıfının ilk adımlarını atan Humar, zaman içerisinde okuldan ve okul aile birliğinden gelen desteklerle bu sayıyı 30’a çıkardı. Öğrencilerin müziğe olan ilgisini gören Sinan öğretmen, ukuleleden gitara, piyanodan orga, kemandan kajona çeşit çeşit müzik aletini öğrencilerle buluşturdu. 9. sınıftan itibaren her öğrenciye müzik eğitimi vermeye başlayan Humar, müzikle yakından ilgilenen öğrencilerinden oluşan bir müzik grubu kurdu. Oluşturulan bu müzik grubuyla da hem hastaları ziyaret edip, onlara şarkı söyleyerek moral oldular hem de çeşitli etkinliklerde sahne aldılar. Sinan öğretmenin şimdiki hedefi ise daha çok öğrenciyi konservatuar bölümlerine yerleştirmek, yarışmalarda başarı sağlamak ve yetenekli öğrencileri Türk müziğine kazandırmak. “Enstrüman olmadan başarı olmaz” Müzik sınıfının oluşturulma aşamasından bahseden Müzik Öğretmeni Sinan Humar, “Bu okula ilk atandığımda okul müdürümüz beni yanına çağırdı. Eski okulumdaki çalışmalarımı takip etmiş. Bana ne yapabileceğimizi sordu. Ben de ‘enstrüman olmadan çok başarılı olamayacağımızı’ söyledim. Okulumuza ilk olarak piyano, keman, gitar ve kanun alarak bu yolculuğa başladık. Yaklaşık dört yılda yavaş yavaş burayı oluşturduk” diye konuştu. Hem öğreniyorlar hem sosyal sorumluluk projelerine katılıyorlar Öğrencileri müzik sınıfına girdiğinde çok etkilendiklerinden bahseden Humar, sözlerine şöyle devam etti: “Öğrenciler belki hayatları boyunca karşılaşamayacakları müzik aletleriyle tanışıyorlar. Onları deniyorlar. Sonra ilgileri yönünde müzik aletlerine yöneliyorlar. Bahar şenliklerinde, projelerde, etkinliklerde konserler veriyoruz. Hastanelere gidip hastalara destek olmak için de konser veriyoruz.” Okullarında ‘müzik dersi alıp da müzik çalamayan öğrencinin olmayacağı’ şeklinde hedeflerinin olduğunu anlatan Sinan Humar, hedeflerine ulaştıklarını ve şimdiye kadar 350’ye yakın öğrenciyi müzikle buluşturduklarını belirtti. “Okulun koridorlarında da piyano olsun isterim” Müzik sınıfındaki enstrümanlardan da bahseden Sinan öğretmen, imkanlar doğrultusunda sınıftaki müzik aletlerini çoğaltmaya çalıştıklarının anlattı. Okulun koridorlarında da piyanonun olmasını istediğini ifade eden Humar, “Müzik aletini çocukların önlerine koyduğumuzda illa bir öğretmen olmasına gerek kalmıyor. Çocuk kendisi o enstrümana yöneliyor. Bizim niyetimiz de burada çocukları müzikle tanıştırmak, buluşturmak” diye ifade etti. Okulda 750 öğrencinin olduğunu ve yaklaşık 350 öğrencinin bugüne kadar müzik dersi aldığını belirten Sinan Humar, 50 öğrencinin ileri seviyeye, 25 öğrencinin de profesyonele yakın dereceye ulaşıp müzikle uğraştığını söyledi. “Müzikle uğraşan öğrencilerin davranışlarında düzelme var” Müzik sınıfını daha da geliştirmeyi düşündüklerinden bahseden Okul Müdürü Ahmet Yılmaz da “Sinan hocamız bana ‘iyi bir müzisyen ve enstrüman öğretiminde çok başarılı olduğundan’ bahsetti. ‘Müzik aleti alabilir miyiz?’ dedi. Az bir enstrümanla yola çıktık. O günlerden bugünlere geldik. Yaz aylarında okulumuzu açık tutuyoruz. Hocamız haftanın her günü buradan ve çevre okullardan öğrencilere kurs veriyor. Müzikle uğraşan öğrencilerin davranışlarında da ciddi bir düzelme var” sözlerine yer verdi. “Müzik, beni okula bağladı” 11. sınıf öğrencisi Emirhan Sever ise önceden çok devamsızlık yapan bir öğrenci olduğunu, Sinan Hocayla tanıştıktan sonra müziğe aşık olduğunu anlattı. Müziğin, kendisini okula bağladığını söyleyen Sever, piyano, gitar, darbuka gibi çeşitli müzik aletleri çalabildiğini ve ileride bir rock grubu kurmayı hedeflediklerini belirtti” “Müzik her zaman hayatımda olacak” 12. sınıf öğrencisi Ayşe Esma Cirit “Bizim ilk başta böyle bir sınıfımız yoktu. Ahmet ve Sinan Hocamız sayesinde bize çok güzel bir imkan sunuldu. Biz de bunu elimizden geldiğince değerlendirdik. Ben bateri çalıyorum. Meslek olarak çok müzikle ilgilenmeyi düşünmüyorum ama müzik hayatımda her zaman olacak. Ebru Hocamızın ‘türkülerle coğrafya’ diye bir projesi var. Bu da derslerde bize katkı sağlıyor” şeklinde konuştu.
Kırklareli AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Demiröz: "Ana muhalefette kimin lider olduğu belli değil" AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Vedat Demiröz, ana muhalefet partisinin liderinin kim olduğunun belirsiz olduğunu söyleyerek, "Adamların yönetmeyle ilgili bir dertleri yok" dedi. AK Parti Kırklareli Merkez İlçe 8. Olağan Kongresi Belediyesi Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Kongreye katılan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Vedat Demiröz, yaptığı konuşmada, muhalefet partisinin liderinin kim olduğunun belirsiz olduğunu söyleyerek, “Büyükşehirlerde yaşıyorsunuz, biliyorsunuz. Adamların yönetmeyle ilgili bir dertleri yok. Şimdi muhalefete bakıyorsunuz, Allah aşkına sizlere ’Ana muhalefet başkanları kim?’ desem herkes başka bir şeyden bahseder. Sahipleri de belli değil" ifadelerini kullandı. "U dönüşü yapıyorlar" Şu andaki Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ile dört dönem birlikte çalıştıklarını hatırlatan Demiröz, "Plan Bütçede dört yıl beraber hizmet ettik. Tanırım kendisini, bugün de bir şey yapmaya çalışıyor. Ülkenin gerçeklerini az buçuk görüyor, birkaç şey söylemeye çalışıyor, arkasındakiler hemen ikaz ediyorlar veya iki gün sonra bakıyorsun ki önceki söylediğinden U dönüşü yapmış. Ya biraz dik dur, ayakta dur, sözünde dur, partine sahip çık. Çıkacak gücü yok. Kimin lider olduğu belli değil. Bir başkası çıkmış, belediye başkanlığını bırakmış. Bakıyorsun ülkeyi gitmiş, Almanya’da şikayet ediyor. Çıkmış konuşuyor, sıkılmadan, utanmadan kendisi, görev yaptığı bir şey de yok ortada. Türkiye’yi şikayet etmeye kalkıyor. Seni kimlerin İstanbul Belediye Başkanlığına getirdiğini çok iyi biliyoruz. Sen kuyruğunu kaptırmışsın kardeşim. Kimlere hizmet ettiği belli" dedi. Demiröz, Türkiye’nin önemli bir coğrafyada olduğunu dile getirerek, gözü Türk topraklarında olanlarla mücadele ettiklerini söyledi. Daha sonra AK Parti Kırklareli Milletvekili Ahmet Gökhan Sarıçam, İl Başkanı Yunus Ercan Dağtaş ile Merkez İlçe Başkanı Bahadır Kovankaya da konuşma yaptı. Tek liste halinde gerçekleşen kongrede Bahadır Kovankaya yeniden başkan seçildi.