GÜNDEM - 14 Nisan 2023 Cuma 23:48

İçişleri Bakan Yardımcısı Çataklı'dan Suriyelilerle ilgili paylaşımlara ilişkin açıklama

A
A
A
İçişleri Bakan Yardımcısı Çataklı'dan Suriyelilerle ilgili paylaşımlara ilişkin açıklama

İçişleri Bakan Yardımcısı-Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı, Suriyelilerle ilgili provokatif paylaşımlara ilişkin, “Adım adım yalanlar. Milyonlarca Suriyeli vatandaş yapıldı. Tutmadı. Yüzbinlerce Suriyeli vatandaş yapıldı. Tutmadı. Suriyelileri zorla vatandaş yapıyorlar. Yeni deneme. Küçülte küçülte siz de bittiniz. Ha gayret" dedi.

İçişleri Bakan Yardımcısı Çataklı, sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Suriyeliler mülk edinerek vatandaş olamıyor. Adım adım çaresizlik. Adım adım yalanlar. Milyonlarca Suriyeli vatandaş yapıldı. Tutmadı. Yüzbinlerce Suriyeli vatandaş yapıldı. Tutmadı. Suriyelileri zorla vatandaş yapıyorlar. Yeni deneme. Küçülte küçülte siz de bittiniz. Ha gayret" ifadelerine yer verdi.

Musa Erdoğan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Alanya’da otopsi ve Adli Tıp Hizmeti 1 Ocak’ta başlayacak Alanya’da tam kapasiteli otopsi işlemleri ve adli tıp hizmetlerinin yapılması için Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan’ın daveti üzerine Alanya’da incelemelerde bulunan Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Hızır Aslıyüksek, otopsi işlemleri ve adli tıp hizmetlerinin 1 Ocak 2025 tarihi itibarıyla başlayacağını söyledi. Alanya’da adli tıp hizmetinin daha kapsamlı olarak ve tüm otopsi işlemlerinin yapılması için başlatılan girişimler sonrası Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Hızır Aslıyüksek; ALKÜ’yü, Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesini ve Alanya Cumhuriyet Başsavcılığını ziyaret ederek incelemelerde bulundu. Alanya’daki ilk ziyaretini ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan’a gerçekleştiren Başkan Dr. Öğr. Üyesi Hızır Aslıyüksek, ALKÜ Tıp Fakültesinde bu dönem derslerin başladığı Adli Tıp Ana Bilim Dalı eğitimi hakkında da bilgi aldı. Rektörlük makamında yapılan görüşmede Rektör Türkdoğan, ALKÜ Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı’nın yeni akademisyenlerden oluşan kadrosu ile 2024-2025 yılı itibarıyla öğrencilere ders vermeye başladığının bilgisini verdi. Rektör Türkdoğan, Alanya’nın bu konuda tam kapasite ile çalıştığını da belirtti. Yapılan ziyaretlerde, Adli Tıp Kurumu Başkan Yardımcısı Muhammet Şimşek, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Akın ve AK Parti Alanya İlçe Başkanı Mehmet Şarani Tavlı da yer aldı. Görüşmenin ardından Rektör Türkdoğan günün anısına Başkan Dr. Öğr. Üyesi Hızır Aslıyüksek’e hediye takdim etti. Başkan Aslıyüksek, Kurum amirleriyle bir araya geldi Adli Tıp Kurum Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Hızır Aslıyüksek ile ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan beraberindeki heyetle birlikte Alanya Adalet Sarayı’na geçerek Cumhuriyet Başsavcısı Celal Tekin ile görüştü. Burada yapılan görüşmenin ardından Başkan Aslıyüksek ve Rektör Türkdoğan Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesine geçti. Ziyarette Başhekim Doç. Dr. Yılmaz Güler ve beraberindeki ekip, Başkan Aslıyüksek ve Rektör Türkdoğan ile birlikte adli tıp işlemlerin yapılacağı alanlarda incelemelerde bulundu. Alanya’da yeni yılda otopsi işlemleri başlayacak Rektör Türkdoğan, Alanya’ya tam kapasiteli otopsi işlemleri ve adli tıp biriminin yapılması için 4 aydır yoğun şekilde uğraştıklarını ve Başkan Dr. Öğr. Üyesi Hızır Aslıyüksek’i ziyaret ettiklerini belirtti. Türkdoğan, yapılan girişimler sonucu Aslıyüksek’in Alanya’ya gelmeden önce de Sağlık Bakanlığının Adli Tıp Kurumunda otopsi yapma iznini onaylayıp geldiğinin altını çizdi. Alanya’nın bu konudaki ihtiyacını yerinde anlatma imkânı bulduklarını söyleyen Türkdoğan, “Alanya’mızın böyle işlemlere ne kadar ihtiyacı olduğunu, vatandaşlarımızın ne kadar zorluk çektiğini, hayatlarındaki manen en önemli dönemlerde bu zorlukları aşmalarının ne kadar önemli olduğunu anlattık. Alanya’ya verdiği değer için Adli Tıp Kurum Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Hızır Aslıyüksek nezdinde Adli Tıp Kurumumuza teşekkür ederim. En geç 1 Ocak 2025 tarihi itibarıyla bütün atamalar tamamlanmış olacak ve tam kapasiteli otopsi ile adli tıp işlemlerine hazır halde bulunacağız. Bu alanın hazırlanmasında emeği geçen Başhekimimiz Sayın Doç. Dr. Yılmaz Güler’e teşekkür ederim. Bu konuda bizleri destekleyen Adalet Bakanımız Yılmaz Tunç’a, Önceki Dönem Dışişleri Bakanımız ve Antalya Milletvekilimiz Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’na, Alanya Kaymakamımız Sayın Dr. Fatih Ürkmezer’e, Alanya Cumhuriyet Başsavcısı Celal Tekin’e, AK Parti Alanya İlçe Başkanı Sayın Mehmet Şarani Tavlı’ya ve emeği geçen herkese teşekkür ederim.” dedi. "Hastane olarak hazırız" Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Yılmaz Güler yaptığı açıklamada, “Açık otopsi yapılabilmesinin Alanya için çok önemli bir ihtiyaç olduğunu her zaman dile getiriyorduk. Alanya adı itibarıyla ilçe olmasına rağmen Alanya’da il düzeyinde bir yaşam gerçekleşiyor. Hasta yoğunluğu olarak sadece Alanya değil bölgedeki pek çok ilçeye de hitap ediyoruz. Buna bağlı da otopsi ihtiyaçları da yaşanmaktaydı. Bunu gidermek adına başta Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan’ın girişimleri oldu. Fiziki şartlarımız uygun, hastane ve başhekimlik olarak elimizden gelen desteği vereceğiz. Adli Tıp Kurum Başkanımız Sayın Dr. Öğr. Üyesi Hızır Aslıyüksek bu hizmetin yapılabilmesini uygun gördüler. Kendilerinin de söylemiyle 1 Ocak 2025 tarihi itibarıyla mevcut eksiklikleri de gidererek bu hizmete başlamayı düşünüyoruz" diye konuştu. Tam kapasiteli otopsi ve adli tıp hizmeti yapılacak Alanya’da 2001 yılında açılan Adli Tıp Alanya Şube Başkanlığı, 9 yıl hizmet vermesinin ardından 2010 yılında kapatılmıştı. Alanya’da 2022 yılı Ağustos ayında Adli Tıp Şube Başkanlığının açılmasına onay veren Adli Tıp Kurum Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Hızır Aslıyüksek, bu kez de Alanya’daki adli tıp ve otopsi işlemlerinin tam kapasiteli yapılabilmesi için resmi prosedürlerin tamamlandığının müjdesini verdi.
Muğla MSKÜ Rektörü Kaçar, mezun olduğu okulda kariyer planlama günlerine katıldı Muğla’nın Seydikemer ilçesine bağlı Gölbent Mahallesi’nde anlamlı bir etkinlik gerçekleştirildi. Ramazan Patat İlkokulu ve Ortaokulu, Okul Müdürü Eren Fehmi Eroğlu’nun düzenlediği ’Kariyer Planlama Günleri’ kapsamında unutulmaz bir buluşmaya ev sahipliği yaptı. Yaklaşık 50 yıl önce bu okuldan mezun olan, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Turhan Kaçar, eşiyle birlikte eğitim gördüğü yıllardaki öğretmenleri ve arkadaşlarıyla bir araya geldi. Çocukluk hatıralarına döndüğü bu özel etkinlikte Prof. Dr. Kaçar, öğrencilik yıllarının izlerini taşıyan sınıflarda bugünün öğrencileriyle buluştu. Hem geçmişe duygu dolu bir yolculuk yapan, hem de öğrencilere rehberlik eden Kaçar, yaşam öyküsüyle gençlere ilham verdi. Etkinlik, sadece nostalji dolu bir hatıra olmaktan öteye geçerek, köy okullarındaki öğrencilere kariyer planlaması konusunda umut aşılayan bir seminere dönüştü. Bu unutulmaz gün, Kaçar’ın eski öğretmenleri Sabri ve Emine Turgutoğulları’nın yanı sıra İlçe Milli Eğitim Müdürü İlkay Şumur ve Okul Müdürü Eren Fehmi Eroğlu’nun katkılarıyla zenginleşti. Prof. Dr. Kaçar, kendi hikayesini ve başarıya ulaşma yolculuğunu paylaşarak, öğrencilere hayallerine ulaşma cesaretini aşıladı. “İnsan geçmişiyle insandır” MSKÜ Rektörü Prof. Dr. Kaçar, etkinlik sırasında yaptığı konuşmada, yıllar sonra mezun olduğu okulda bulunmanın kendisi için tarifsiz bir mutluluk ve anlam taşıdığını ifade etti. Rektör Kaçar, "Buradan mezun olalı yaklaşık 50 yıl geçti. 1973-1978 yılları arasında burada öğrenciydim. O dönemdeki okul ile şimdiki okul arasında büyük farklar var. Ancak insan geçmişiyle insandır. Öğretmenim Sabri Hoca ve eşiyle tekrar buluşmak benim için çok özel bir an. Bugün bana hediye edilen plaketin içinde ilkokul diplomamın bir fotoğrafı vardı. Bu, inanılmaz bir zarafet ve incelikti" dedi. Kaçar ayrıca okul müdürü Eren Fehmi Eroğlu’na etkinliği organize ettiği için teşekkür ederek, okul için elinden gelen desteği sağlamaya hazır olduğunu dile getirdi. Emekli öğretmenlerden duygu dolu sözler Prof. Dr. Kaçar’ın ilkokul öğretmeni Sabri Turgutoğulları, eski öğrencisinin başarılarını görmekten gurur duyduğunu belirtti. “Turgutoğulları, Turhan ve onun gibilerin nasıl bir köy ortamında yaşadığını biliyordum. O dönemde okulda su bile yoktu. Traktörle su taşıyorduk. Turhan’ın babası, ‘Oğlumu çalıştır’ diye sık sık uyarırdı. Zorluklara rağmen Turhan çok çalışkan bir öğrenciydi. Onunla gurur duyuyorum” dedi. Sabri Turgutoğulları’nın eşi Emine Turgutoğulları da yıllarca birlikte emek verdikleri öğrencilerinin başarısından mutluluk duyduğunu ifade ederek, “Birinci sınıftan dördüncü sınıfa kadar ben ders veriyordum, beşinci sınıfta ise eşim devralıyordu. Bugün öğrencimiz Prof. Dr. Turhan Kaçar ile yeniden buluştuk. Onun Profesör ve Rektör olması bizi çok mutlu etti” diye konuştu. Okul Müdürü Eren Fehmi Eroğlu’ndan örnek davranış Okul Müdürü Eren Fehmi Eroğlu, Prof. Dr. Turhan Kaçar gibi başarılı bir rol modelin öğrencilerle buluşmasının önemine dikkat çekti. Eroğlu, “Öğrencilerimizin mesleki anlamda bir gelecek inşa etmelerine destek olmak amacıyla bir ’Kariyer Planlama Günleri’ etkinliği başlattık. Bu etkinlik kapsamında, onlara en iyi rol model olabilecek kişileri seçmeye özen gösteriyoruz. Sayın Rektörümüz, davetimizi geri çevirmeyerek, sağ olsun, çocuklarımız için buraya geldi. Umarım bu etkinliğimiz, diğer köy okullarındaki çocuklara da örnek olur. Çocuklarımızın geleceği için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz” dedi.
İstanbul İletişim Başkanı Altun, "İzzet Keribar Fotoğraf Sergisi" ve "Analogdan Dijitale Fotoğrafın Yolculuğu Sempozyumu"na katıldı Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "İzzet Keribar Fotoğraf Sergisi" ile "Analogdan Dijitale Fotoğrafın Yolculuğu Sempozyumu"na katıldı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İletişim Başkanlığınca düzenlenen "İzzet Keribar Fotoğraf Sergisi" ile "Analogdan Dijitale Fotoğrafın Yolculuğu Sempozyumu’na katıldı. İletişim Başkanı Altun, sempozyumdan önce sergiyi gezdi. Beyoğlu’ndaki bir otelde düzenlenen programa İletişim Başkanı Altun, İzzet Keribar, birçok fotoğraf sever ve basın mensupları katıldı. İzzet Keribar, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’a hediye takdim etti. Program, saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasıyla başlarken İzzet Keribar’ın belgeseliyle devam etti. “Bugün artık büyük ve güçlü Türkiye var” Programda konuşan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Bugünün Türkiye’sinde artık ne 60’larda kurumsal kimlik kazanan askeri ya da yargı vesayetine yer var, ne de o vesayeti savunanlara. Bugünün Türkiye’sinde artık ne 70’lerdeki istikrarsız siyaset ve ekonomiye yer var, ne de sağ-sol adı altında toplumsal alanı rehin alan radikalizme. Bugünün Türkiye’sinde artık ne 80’ler neslini topyekûn yok eden darbecilere yer var, ne de darbeye çanak tutan ideolojik müdahalelere, siyaset mühendislerine. Bugünün Türkiye’sinde artık ne 90’larda millete ’nerde bu devlet?’ dedirten derin ekonomik çöküntülere, siyasal kaoslara yer var, ne de siyaset alanına hükmeden bürokratik oligarşiye. Bugün bunlara yer yok. Bugün artık büyük ve güçlü Türkiye var” dedi. “İletişim Başkanlığı olarak, en büyük mücadelemizi ’hakikat’ krizine karşı veriyoruz” "Ülkemizde iletişim artık çok daha hızlı ve rahat kurulabilirken, bu oranın artması beraberinde ’dijital teröristlerin’ sayısını da artırmakta" diyen Altun, “Özellikle üzerinde durmak istediğim konulardan biri, sempozyuma da ismini veren ’analogdan dijitale yolculuk’ kavramı. Kavramın, fotoğraf sanatı adına ne anlam ifade ettiğini, birazdan başlayacak oturumlarda uzman isimlerden dinleyeceğiz. Ancak, kavramın yani ’analogdan - dijitale dönüşümün’ bizler için fırsatlar kadar krizleri de içinde barındırdığını bilmenizi isterim. İletişim Başkanlığı olarak, bilgiye ulaşmanın bu denli kolay olduğu “dijital dönüşüm” çağında, tüm çalışma arkadaşlarımla birlikte en büyük mücadelemizi “hakikat” krizine karşı veriyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonu doğrultusunda verdiğimiz bu “hakikat mücadelesinin”, Türkiye’yi eskiden olduğu gibi uluslararası bağımlılık düzenine mahkûm etmek isteyenlerin huzurunu bozduğu kesin. İşte huzuru bozulanlar, her gün yeni yeni yöntemlere başvuruyorlar. Bu yöntemlere örnek olarak; siber saldırıları, sanal âlemde yürütülen dezenformasyonları, kara propagandaları, beşinci kol ve terör örgütlerinin dijital faaliyetlerini verebilirim. Şurası net ki; giderek artan internet kullanım oranı sayesinde ülkemizde iletişim artık çok daha hızlı ve rahat kurulabilirken, bu oranın artması beraberinde “dijital teröristlerin” sayısını da artırmakta, hakikat krizini derinleştirmektedir. Durumun ciddiyetini aktarabilmek adına altını çizmeliyim ki; terörizm artık yeni formlar kazanmış durumda. Örgütler, yeni kurulan bu dijital medya düzenini; propaganda için, endoktrinasyon için, haberleşme için, militan ve sempatizan devşirmek için, eğitim için, hatta operasyonel kontrol ve sözde komuta için kullanıyor. Unutulmamalıdır ki içinde bulunduğumuz bu dijital dönüşüm çağında ismine ’dijital terörizm’ dediğimiz sorun da artık bir milli güvenlik meselesidir. Önümüzdeki dönemin en büyük mücadele alanlarından biri olan dijital dönüşümde, tüm kurumlarımıza, siyaset ve medya temsilcilerine hatta her bir vatandaşımıza büyük sorumluluklar düştüğünü bir kez daha hatırlatmak istiyorum” şeklinde konuştu. “İzzet Keribar Beyefendi, duruşuyla bize çok büyük dersler vermektedir” Sözlerine sanatçıya teşekkür ederek devam eden Altun, “Elinde fotoğraf makinesiyle 70’ten fazla ülke gezen ama en çok memleketini Türkiye’yi seven, en zor dönemlerde dahi asla vatanını terk etmeyi düşünmeyen büyük fotoğraf sanatçısı İzzet Keribar Beyefendi, bu duruşuyla bize çok büyük dersler vermektedir. 88’inci yaşında hala ’Vatana nasıl faydalı olurum?’ sorusunun yanıtını arayan İzzet Keribar, bu bilinçle bizleri aydınlatmaktadır. Bizi bugün burada bir araya getiren, sanatın ve inceliğin peşinde bir ömür geçirmiş çınarımız sayın İzzet Keribar’a bize hatırlattıkları için tekraren şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı. “Fotoğraf sanatı benim için sadece bir meslek değil” Programda açılış konuşmasını yapan Fotoğraf Sanatçısı İzzet Keribar ise, “Fotoğraf sanatı benim için sadece bir meslek değil. Aynı zamanda hayata dair duygularımı, düşüncelerimi ve gözlemlerimi ifade etmenin en güçlü yolu. Yaşam boyunca, her bir fotoğrafımda gerek farklı bir perspektiften görmeye çalıştım. Anların güzelliklerini, hayatın karmaşasını portrelerimde insan ruhunun derinliklerini yakalamaya gayret ettim. Bu akşam bana eşlik eden herkesle bu belgeseli izlemek benim için çok büyük bir onur. Bu belgesel film yalnızca benim değil benimle beraber çalışan, ilham veren, beni seven ve destekleyen tüm fotoğraf sanatçı dostlarım içindir. Türkiye’mizin fotoğraf ve sanat dünyasına bir armağandır. Sanatın gücüne inanan ve toplum üzerindeki etkisini önemseyen herkesin bu güzel ağırlık parçası olduğu biliyorum” diye konuştu.