DÜNYA - 30 Ekim 2024 Çarşamba 18:45 | Son Güncelleme : 30 Ekim 2024 Çarşamba 18:46

Hizbullah'ın yeni lideri Kasım'dan ilk açıklama: “Nihai zafer bizim olacak”

A
A
A
Hizbullah'ın yeni lideri Kasım'dan ilk açıklama: “Nihai zafer bizim olacak”

Hizbullah'ın yeni lideri Naim Kasım, atanmasının ardından yaptığı ilk açıklamada, “Nihai zafer bizim olacak” dedi.

Naim Kasım, Hizbullah'ın yeni lideri olarak atanmasının ardından ilk kez konuştu. Kasım, “Nihai zafer bizim olacak” ifadelerini kullandı. Kasım, İsrail saldırısında hayatını kaybeden eski lider Hasan Nasrallah'ın kendisi için bir kardeş gibi olduğunu ve yine İsrail saldırısında öldürülen Haşim Safiyuddin'in Nasrallah'ın çok güvendiği bir adam olduğunu ifade etti. Yahya Sinwar'ı “kahramanlığın, Filistin direnişinin ve dünyanın özgür insanlarının simgesi” olarak tanımlayan Kasım, kendi liderliği altında Nasrallah'ın çalışmalarını sürdüreceğine ve aynı siyasi yolu izlerken İsrail'le savaşmaya devam edeceğine dair söz verdi.

“Tüm bölge için İsrail tehdidine karşı Gazze'yi savunacağız”

Kasım, “Gazze'ye yardım etmek bizim görevimizdir ve tüm bölge için İsrail tehdidine karşı Gazze'yi savunacağız” ifadelerini kullandı. Daha önce İsrail'i Lübnan topraklarından çıkaran şeyin uluslararası kararlar olmadığını vurgulayan Kasım, Hizbullah, ordu ve Lübnan halkının İsrail'i Lübnan topraklarından çıkaranlar olduğunu belirtti.

“Bölgede büyük bir projeyle karşı karşıyayız”

İsrail'in karadan, denizden ve havadan Hizbullah'a karşı binlerce saldırı gerçekleştirdiğini belirten Kasım, “Kimse onların yasalara bağlı olduğunu ve bizim onları saldırıya teşvik ettiğimizi söyleyemez. İsrailliler Lübnan topraklarında yerleşim yerleri inşa etmeyi planlıyor, ancak biz onları geri püskürtebilecek güçteyiz. Kimse bizim adımıza savaşmıyor ve biz de kimsenin adına savaşmıyoruz. Bizim hedefimiz vatanımızı korumak ve ülkemizi savunmaktır. İran bizi destekliyor ama bizden talepte bulunmuyor. Eğer başka bir Arap ya da İslam ülkesi İsrail'e karşı bizi desteklemek isterse bunu memnuniyetle karşılarız. Bölgede büyük bir projeyle karşı karşıyayız, bu da Lübnan ve Gazze ile sınırlı olmayan, direnişe karşı küresel bir savaş” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Yanlış bir mantarın tüketilmesi hayatı tehdit edebilir Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Attila Önmez, yağışların artmasıyla birlikte doğada kendiliğinden yetişen mantar tüketimine bağlı zehirlenme vakalarının arttığına dikkat çekti. Mantar zehirlenmelerinin genellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında artış gösterdiğine dikkat çeken Doç. Dr. Önmez, “Bu dönemlerde doğada yabani mantarların büyümesi için uygun koşullar oluşur. Türkiye’de özellikle Eylül-Kasım ayları arasında daha fazla vaka raporlanır, çünkü bu dönem mantarların en sık toplanıp tüketildiği zamandır. Ayrıca ilkbahar yağışları sonrasında da mantar sayısı artar. Mantar zehirlenmelerinin genel popülasyondaki görülme sıklığı kesin rakamlarla ifade edilememekle birlikte, mantar zehirlenmesi vakalarının çoğu doğrudan doğal ortamdan toplanan yabani mantarların tüketimi sonrası ortaya çıkar. Türkiye’de mantar zehirlenmesi vakaları Ulusal Zehir Danışma Merkezi’ne her yıl 900’ün üzerinde bildirilmekte olup, bu sayı her yıl artmaktadır. Özellikle kırsal bölgelerde bu tür zehirlenmeler daha yaygındır” dedi. “Karaciğer yetmezliği nedeniyle hayatını kaybediyor” Mantar zehirlenmelerinin, toksinin türüne bağlı olarak farklı organ sistemlerini etkileyebileceğini dile getiren Atilla Önmez, “Örneğin, Amanita phalloides gibi mantar türleri karaciğer yetmezliğine neden olabilir. Bu mantarların toksinleri, karaciğer hücrelerini tahrip ederek ciddi hasara yol açar ve ölüme neden olabilir. Tüm mantar zehirlenmesi ölümlerinin yüzde 95’inden bu tür sorumludur. Cortinarius gibi bazı mantar türleri ise böbrek yetmezliğine yol açabilir. Bazı mantarlar halüsinasyonlara ve nörolojik semptomlara yol açabilir. Riskler arasında karaciğer nakli gerektirebilecek kadar ağır karaciğer yetmezliği ve diyaliz gerektirecek böbrek yetmezliği bulunur. Türkiye’de yapılan bir çalışmada, mantar zehirlenmesi ile başvuran vakaların yüzde 2.8’i karaciğer yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetmiştir” şeklinde konuştu. “Ciddi sonuçlara yol açabilir” Mantar zehirlenmesi belirtileri hakkında bilgilendirmede bulunan Önmez, “Genellikle mantar zehirlenmeleri; bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal, baş dönmesi, terleme, güçsüzlük, çarpıntı ve tansiyon düşüklüğü gibi belirtilerle başlar. Mantar yedikten sonra belirtiler ortaya çıkana kadar geçen süreye kuluçka süresi denir. Kısa kuluçka süresi (2-3 saat içinde ortaya çıkan belirtiler) genellikle daha hafif olurken, uzun kuluçka süresi (6-24 saat sonra ortaya çıkan belirtiler) karaciğer ve böbrek yetmezliği gibi daha ciddi sonuçlara yol açabilir.” diyerek açıklamalarına devam etti. Zehirlenme belirtileri ortaya çıktığında derhal bir acil servise başvurulması gerektiğinin altını çizen Önmez, “Hastanın yediği mantarın bir örneği yanına alınarak hastaneye götürülmelidir, böylece zehirli mantarın türü belirlenebilir. Acil serviste mide yıkanması, toksinlerin emilimini azaltmak için aktif kömür, dehidratasyonu önlemek için sıvı elektrolit desteği ve gerekirse toksisiteyi azaltıcı ilaçlar uygulanır. Eğer hastada böbrek yetmezliği gelişmişse hemodiyaliz gerekebilir” ifadelerine yer verdi. “Güvenilir kaynaklardan alınan kültür mantarları tercih edilmelidir” Mantar zehirlenmesinden korunmak için mantarları görünüşlerine göre ayırt etmenin yanıltıcı olabileceğine vurgu yapan Önmez, “Aynı görünüme sahip zehirli ve zehirsiz mantarlar bulunabilir. Bu nedenle, tanınmayan ve güvenilir olmayan kaynaklardan toplanan mantarlar kesinlikle tüketilmemelidir. Bunun yerine, yalnızca güvenilir kaynaklardan alınan kültür mantarları tercih edilmelidir” şeklinde konuştu. “Hayatı tehdit edebilir” Mantar zehirlenmelerinin ciddi ve ölümcül sonuçlar doğurabileceğinin altını çizen Doç. Dr. Önmez, “Doğada mantar toplamak keyifli bir aktivite gibi görünse de, yanlış bir mantarın tüketilmesi hayatı tehdit edebilir. Özellikle çocuklar ve yaşlılar gibi savunmasız gruplar için risk daha büyüktür. Güvenli mantar tüketimi için yalnızca güvenilir kaynaklardan alınan kültür mantarlarının tercih edilmesi önemlidir. Mantar zehirlenmelerinde erken müdahale hayat kurtarır. Zehirlenme belirtileri ortaya çıktığında zaman kaybetmeden tıbbi yardım alınmalı ve semptomlar hafife alınmamalıdır” şeklinde açıklamasını sonlandırdı.
Karabük Öğrencilerin 29 Ekim gösterisi büyük beğeni topladı Karabük’te, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı etkinlikleri çerçevesinde Fevzi Çakmak Ortaokulu’nda kutlama programı düzenlenirken, öğrencilerin gösterisi büyük beğeni topladı. Okul bahçesinde düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Okul Müdürü Yılmaz Çavuş, Cumhuriyet’in 101. yıldönümünü kutlamanın gurur ve coşkusunu yaşadıklarını belirtti. Cumhuriyet’in, milletin azim ve kararlılığı ile vücut bulmuş büyük bir eser olduğunu ifade eden Çavuş, “Bu eser, sahip olduğu vizyonla daima ileriye bakan, özgüvenini sağlam tutan, heyecan ve şevkle mücadele eden bir milletin bugünkü nesillere en değerli armağanıdır. Bir asır öncesinde ortaya çıkan ve milletimizin kültürel kodlarında varlığı daim olan millî mücadele ruhu; tarihe gömülmek istenen bir milletin küllerinden doğuşunun, şahlanışının ilhamı olmaya devam etmektedir. Bizler, bugün bu faziletleri gelecek nesillere anlatmanın ve aktarmanın büyük sorumluluğunu taşıyoruz” dedi. Konuşmanın ardından Sosyal Bilgiler öğretmeni Fatih Erik koordinesinde hazırlanan gösterilere geçildi. Atatürk Çocukları Korosu ve bayrak gösterisi yapan öğrenciler, zeybek oynadı. Öğrencilerin “Cumhuriyeti biz böyle kurduk” orotoryosu büyük alkış alırken, öğrenciler tarafından Çanakkale Savaşı’na damga vuran Seyit Onbaşı, Kurtuluş Savaşı’nda kundaktaki bebeğiyle Türk ordusuna cephane taşıyan Şerife Bacı, Rus işgaline karşı direnişin simgesi olan Nene Hatun canlandırıldı. Öğrencilerin gösterileri programa katılan aileler ve vatandaşlar tarafından büyük beğeni topladı.