22-25 Eylül tarihlerinde 21'inci kez düzenlenecek Bosphorus Cup'ın kurucusu Orhan Gorbon, Bosphorus Cup'ın Türkiye'nin uluslararası sahnedeki markası olduğunu ifade etti. Gorbon, ''Bosphorus Cup, Türkiye'nin markasıdır. Yurt dışındaki tüm yelkenciler bu markayı tanıyor. 'Türkiye'nin sporda neden bir markası yok?' Diyenlere, yurt dışından etkinlik getirmek yerine ülkemiz için marka oluşturduk. 4 günlüğüne de olsa, İstanbul’da motor sesleri yerini sessizliğe bırakıyor ve doğaya saygılı bir etkinlik gerçekleştiriyoruz. Bosphorus Cup, boğaz’ın kapatıldığı nadir etkinliklerden biri, en büyük gemiler Boğaz’dan geçebilmek için yarışın bitmesini bekliyor. Bu İstanbul için görkemli bir manzaradır" dedi.
Türkiye'nin dünyaya ihraç ettiği en büyük spor organizasyonlarında biri olan Bosphorus Cup, 22-25 Eylül tarihlerinde 21'inci kez İstanbul'da düzenleniyor. Tüm dünyadan yelkencilerin merakla beklediği yelken organizasyonlarından biri olan Bosphorus Cup'ın kurucusu Orhan Gorbon, konu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Organizasyonu 21'inci kez 'İstanbul Yelken Açıyor' sloganıyla düzenlediklerini belirten Gorbon, Bosphorus Cup'ın ‘Türkiye'nin markası’ olduğunu belirtti.
“Dünyanın takip ettiği yelken yarışı”
‘Türkiye'nin yurt dışına ihraç ettiği spor markası Bosphorus Cup’ı oluşturmanın mutluluğunu yaşadığını dile getiren Orhan Gorbon, ''Bosphorus Cup markamıza çok değer veriyoruz. Bosphorus Cup'ı bugün bulunduğu noktaya getirebilmek için çok emek verdik ve bunu başardık. Bosphorus Cup, Türkiye'nin markasıdır. Yurt dışındaki tüm yelkenciler de bu markayı tanıyor, biliyor. 'Türkiye'nin spor neden bir markası yok?' diyenlere yelkende bir marka verdik. Bu konuda büyük gurur duyuyorum'' diye konuştu.
“Etkinlik ihraç ediyoruz”
Bosphorus Cup'ın tamamen Türk yapımı bir etkinlik olduğunu ifade eden Gorbon, ''Türkiye'de her zaman yurt dışındaki organizasyonları getirme hedefi var. Formula 1 örneği gibi yabancılar, Türkiye'ye etkinlik satıyorlar, daha sonra gidiyorlar. Ama Bosphorus Cup olarak biz etkinlik ihraç ediyoruz. 21 yıldır, tüm dünyanın takip ettiği bir yelken yarışına sahibiz. Biz etkinlik getirmek yerine kendimiz Türkiye için bir marka oluşturduk" dedi.
“İstanbul’u eşsiz manzarayla dünyaya tanıtıyoruz”
İstanbul'da 4 günlüğüne de olsa motor seslerinin yerini sessizliğe bıraktığını söyleyen Orhan Gorbon, ''İstanbul çok bilinen bir marka ve biz bunu dünyaya tanıyoruz. Bildiğiniz gibi son dönemde tüm dünyada çevreye olan duyarlılık arttı. Biz de bu anlamda yarış boyunca tamamen rüzgar gücünden faydalanarak, karbon emisyonu sıfır olan bir yarış gerçekleştiriyoruz. Bu anlamda Bosphorus Cup, doğaya saygılı, çevreci bir etkinlik. Diğer taraftan İstanbul Boğazı’nda yelken yapmak yasak biliyorsunuz. Bosphorus Cup, İstanbul Boğazı’nın gemi geçişine kapatıldığı nadir etkinliklerden biri, bu sayede dünyanın 10 farklı ülkesinden yelkenciler, Boğaz’dan yelkenle geçme ayrıcalığını yaşıyor. En büyük gemiler Boğaz’dan geçebilmek için yarışın bitmesini bekliyor. Bu, İstanbul için görkemli bir manzaradır. 21 yıldır bu organizasyonu gerçekleştirdiğimiz için gururluyuz." dedi.