KÜLTÜR SANAT - 24 Aralık 2018 Pazartesi 12:22

Denizli’de yaklaşık 9 milyon yıllık hayvan fosilleri bulundu

A
A
A
Denizli’de yaklaşık 9 milyon yıllık hayvan fosilleri bulundu

Denizli’de yapılan kazılarda yaklaşık 9 milyon yıl öncesine ait olduğu tahmin edilen 14 farklı hayvan fosili bulundu. Bölgede, 65 milyon yıl önce yaşayan dinozorların yaşam izlerini de aranacak.

Başkanlığını Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Ahmet İhsan Aytek’in yaptığı 14 kişilik ekip, Denizli’nin farklı bölgelerinde geçtiğimiz yıl başlattıkları yüzey çalışmalarını sürdürüyor. Ankara Üniversitesi, Hitit Üniversitesi, Pamukkale Üniversitesi(PAÜ), Paris Doğa Tarihi Müzesi ve Çin Paleontoloji Enstitüsünden paleoantropolog, paleontolog ve jeologlardan oluşan ekip, bölgede 2 ile 9 milyon yıl öncesine ait olduğu tahmin edilen 14 farklı hayvan fosili buldu, gelecek yıl ise 65 milyon yıl önce yaşayan dinozorlara ait izleri arayacak.

"Çalışmalar verimli geçti"

Doktor Öğretim Üyesi Aytek, gazetecilere yaptığı açıklamada, 2002 yılında ekip üyelerinden Prof. Dr. Cihat Alçiçek’in Türkiye'nin ilk homoerectus fosilini Denizli'de bulunduğunu anımsatarak, fosilin en az 1,2 milyon yıl önce yaşamış bir insana ait olduğunun belirlendiğini ve bunun üzerine çalışmaları Denizli'de yoğunlaştırdıklarını kaydetti. Geçtiğimiz yıl başlanan çalışmaların bu yıl verimli geçtiğini ifade eden Aytek, Denizli'de 14 farklı hayvana ait fosil kalıntılarına rastladıklarını söyledi.

"Zürafa, su aygırı, antilop, gergedan fosilleri bulduk"

Fosillerin Denizli'nin Çal, Tavas ve Beyağaç ilçelerinde bulduklarını aktaran Aytek, "Boyunları günümüz formlarından daha kısa ama daha kütleli iki farklı zürafa, günümüz formlarına benzeyen iki farklı gergedan, küçük iki farklı at, biri günümüz formlarından daha iri olmak üzere iki farklı sırtlan, yine günümüz formlarından çok değişik olan, günümüzde yaşayan su aygırlarına morfolojik olarak benzeyen bir fil fosili bulduk. Bunun dışında boynuzlugillerden üç hayvan fosili bulduk. Bunların ikisinin tür tanımını yaptık, günümüz antiloplarına benziyorlar, üçüncüsünü de yakın zamanda yapacağız. Bu fosillerin yaşam dönemlerine bakarsak 9 ila 7 milyon yıl önce yaşadıklarını görüyoruz" diye konuştu.

"Dinozorların yaşam izleri aranacak"

Çalışmaların önümüzdeki yıl daha detaylı sürdürüleceğini ifade eden Aytek, "Zaman dilimini de uzatıyoruz. Bakanlığa, 2019 yılı için 65 milyon yıl öncesine kadar giden zaman dilimini içeren bir başvuru yaptık. Son 65 milyon yıllık süreçteki bütün tortulları gezmeyi planlıyoruz. 65 milyon yıl dediğimiz tarih, aynı zamanda dinozorların da yaklaşık olarak dünya üzerinden silindikleri tarih. Dolayısıyla 2019 yılı yüzey araştırmasında dinozorlara ait izleri de Denizli'de araştıracağız. Dinozorların yaşamlarına ait izleri de dönemsel bazda arayacağız" dedi.

"Anadolu'da insan yerleşiminin tarihçesiyle ilişkili yeni bulgular bulunabilir"

2002 yılında bulduğu Türkiye'nin ilk insan kafatası fosilinin büyük yankı uyandırdığını belirten PAÜ Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. M. Cihat Alçiçek ise "Geçen yıl başlatılan yüzey araştırmalarında yeni fosiller bulduk. Umarım bu çalışmalarla Anadolu'da insan yerleşiminin tarihçesiyle ilişkili yeni bulgular elde edebiliriz diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.

 

 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Yerlikaya, Göç İdaresi Başkanlığı’nın 12’nci kuruluş yıl dönümünü kutladı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Göç İdaresi Başkanlığı’nın 12. kuruluş yıl dönümünde Göç İdaresi Başkanı Hüseyin Kök ve Başkanlık personelini makamında kabul ederek, Göç İdaresi Başkanlığı’nın 12’nci kuruluş yıl dönümünü kutladı. İçişleri Bakanlığında gerçekleşen kabulde, Göç İdaresi Başkanı Hüseyin Kök’ün yanı sıra, Göç İdaresi Başkan Yardımcısı Ramazan Seçilmiş, Düzensiz Göçle Mücadele ve Sınır Dışı İşleri Genel Müdürü Ahmet Küçükikiz, İletişim Danışmanı Özgü Yolcu, Düzenli Göç İzleme ve Analiz Daire Başkanı Özge Kaplan ve Göç İdaresi Başkanlığı personeli hazır bulundu. Bakan Yerlikaya kabulün ardından yaptığı sosyal medya paylaşımında, "Göç İdaresi Başkanlığımızın çatısı altında, 81 ilimizde, gece gündüz demeden kararlılıkla çalışan tüm teşkilat mensuplarımızın yıl dönümü kutlu olsun. Ülkemiz, göç yönetiminde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, tarihsel tecrübesi, insani yaklaşımı ve rasyonel bakış açısıyla Dünyaya örnek bir model ortaya koymaktadır. Hukuk, insan hakları ve millî menfaatlerimiz temelinde, medeniyet değerlerimizden aldığı güçle, kamu düzeni, güvenliği ve sağlığını koruyarak, göçün uzun dönemdeki risk ve fırsat boyutlarını gözeterek faaliyet göstermektedir. Düzenli göç, düzensiz göçle ve insan ticareti ile mücadele, uluslararası koruma, geçici koruma, gönüllü geri dönüş, sınır yönetimi dahil, göç yönetimini ilgilendiren tüm alanlarda başarılara ve yeniliklere imza atmaktadır" ifadelerini kullandı.
Kastamonu Kastamonu Üniversitesi patent performansıyla dikkat çekiyor Kastamonu Üniversitesi, Türk Patent ve Marka Kurumu’nun yayımladığı rapora göre "100 başvuru başına en fazla üniversite başvurusu düşen iller" sıralamasında Türkiye birincisi oldu. Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından yayımlanan "Üniversitelerin İnovasyon Haritası" raporuna göre Kastamonu Üniversitesi, sınai mülkiyet alanında gösterdiği performansla dikkat çeken üniversiteler arasında yer aldı. Üniversite, özellikle patent ve faydalı model başvurularında sergilediği başarıyla öne çıktı. 2010-2024 yılları arasında ilde yapılan toplam sınai mülkiyet başvurularının yüzde 45’inden fazlası Kastamonu Üniversitesi kaynaklı olarak gerçekleşti. Bu oranla Kastamonu, "100 başvuru başına en fazla üniversite başvurusu düşen iller" sıralamasında Türkiye birincisi oldu. Kastamonu’nun bu başarısı, büyükşehir olmayan iller arasında da özel olarak vurgulandı. Ayrıca üniversite, Türkiye genelinde en fazla başvuru yapan ilk 30 üniversite arasında 119 başvuru ile 26’ncı sırada yer aldı. Batı Karadeniz Bölgesi’nden listeye giren tek üniversite olan Kastamonu Üniversitesi, bu alandaki liderliğini sürdürdü. Raporda, üniversitemizin özellikle "Özel Makineler" teknolojisi başta olmak üzere, gıda kimyası ve malzeme-metalürji alanlarındaki Ar-Ge faaliyetleriyle de öne çıktığı ifade edildi. Rektör Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, yayımlanan rapora ilişkin yaptığı açıklamada, "Bilimsel üretimimizi toplumsal faydaya dönüştürme vizyonuyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türk Patent ve Marka Kurumu’nun yayımladığı bu rapor, araştırmacılarımızın ve akademik kadromuzun inovasyon ekosistemine yaptığı katkının somut bir göstergesidir. Başta Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mehmet Fatih Kacır olmak üzere, Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanımız Prof. Dr. M. Zeki Durak’a ve Yükseköğretim Kurulu Başkanımız Prof. Dr. Erol Özvar’a sınai mülkiyet bilincinin yaygınlaşmasına sundukları destekten dolayı teşekkür ediyorum. Üniversitemiz, bu başarıyı daha ileri taşıma kararlılığını sürdürecektir" dedi.