POLİTİKA - 05 Mart 2017 Pazar 16:45

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Almanya’ya tokat gibi sözler

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Almanya’ya tokat gibi sözler

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya’nın Türk bakanların etkinliklerini iptal etmesine ilişkin olarak, "Sizin şu uygulamalarınız geçmişteki Nazi uygulamalarından farklı değil. Bunları dünyaya rezil rüsva edeceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) tarafından düzenlenen "Kadın ve Demokrasi Buluşması"na katıldı. Programda konuşan Erdoğan, bakanların Almanya’da düzenlenmek istenen konferanslarının engellenmesine sert tepki göstererek, “Almanya’da arkadaşlarımızı konuşturmuyorlar. Varsınlar konuşturmasınlar. Konuşturmamakla Almanya’daki oyların ‘evet’ değil de ‘hayır’ çıkacağını mı zannediyorsunuz. Ey Almanya sizin demokrasi ile uzaktan yakından alakanız yok. Sizin şu uygulamalarınızın geçmişteki Nazi uygulamalarından farklı değil, bunu böyle biliniz. Rahatsız oluyorlar bu ifadelerden. Yaptığınız uygulama bu. Bize demokrasi dersi vereceksiniz, geleceksiniz orada bu ülkenin bakanını konuşturmayacaksınız. Eğer demokrasi diyorsanız bu işin hakkını vereceksiniz. Düşünceye saygıyı bileceksiniz. Bilmiyorsanız bileceksiniz ki netice sizin aleyhinize olacak. Uluslararası toplantılarda bunları hep dile getireceğim. Bunları dünyaya rezili rüsva edeceğiz. Biz artık o Nazi dünyasını görmek istemiyoruz. O faşist rejimlerin uygulamasını görmek istemiyoruz. Ben biliyordum ki Almanya bunları bırakalı çok oldu ama yanılmışım. Bugün bir gazete okudum ne derece doğru. Alman belediyeler birliği de ‘bize bu suçu niye atıyorsunuz talimat yukarıdan’ demişler. Görüyor musunuz” diye konuştu.

"SAÇMA SAPAN ŞEYLER SÖYLÜYORLAR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan anayasa değişikliğine yönelik “tek adamcılık” eleştirisine de yanıt vererek, “Tek adamcılığı asla kabul etmiyorum. Başkan eğer seçim kararı alıyorsa bu ne demektir kendisi de seçime gidecek. Çünkü parlamento ve meclis aynı anda gelir gider. Kimse kimseyi aldatmasın. Babadan oğula gibi saçma sapan şeyler söylüyorlar. Böyle bir şey söz konusu değil. Her şey sandık. Belirleyici olan halk, belirlenen yer sandık. Özelliği ve güzelliği bu. Tüm bunların yanında inşallah bu sistemle istikrar geliyor, güven geliyor. Sıçrama bundan sonra çok daha farklı olacaktır. Burada diyorlar ki yasama organı kalkıyor. Kesinlikle yalan. Öyle bir şey yok. Sadece gensoru ve güven oylaması yetkisi yasama organında yok. Kanun yapma yetkisi var. Cumhurbaşkanı sadece bütçede söz sahibi. Diğer kanunları yine yasama organı yapıyor. Yürütme nerede, yürütme cumhurbaşkanında. Cumhurbaşkanı ister kabinesini dışarıdan yapar, isterse içeriden almak suretiyle böyle bir düzenlemeye gidebilir. Yargı çok daha güçlü bir şekilde var. Yasamanın da denetim gücü çok daha farklı. Yargıda bağımsızlık yanında tarafsız ilkesi ile güçlendirerek millet adına hüküm verme yetkisini yargı sürdürüyor. Herhangi bir yerde kopya olmayan, ülkemize mahsus bir Türk sistemi, Cumhurbaşkanlığı sistemini getiriyoruz. Bunu bilesiniz” ifadelerini kullandı.

Mehmet Altunışık 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırıkkale Mahkemede yürek yakan soru: "Oğlunun ve torununun başındaki dedeyi neden vurdun?" Kırıkkale’de çıkan arazi kavgasında dede, oğul ve torunun silahla vurularak hayatını kaybettiği olayla ilgili yargılanan 2 sanık kardeş hakim karşısına çıktı. Müşteki avukatın sanığa yönelttiği, "Torununun ve oğlunun başındaki dedeyi neden vurdun? Öldürdüğün İbrahim’e neden tekrar ateş ettin" sorusu dikkat çekti. Olay, 6 Ağustos 2024 tarihinde Kırıkkale’nin Sulakyurt ilçesine bağlı Deredüzü köyünde meydana geldi. Araziye yapılacak çeşmenin su hattı kazısı sırasında başlayan tartışma, kısa sürede silahlı çatışmaya dönüştü. Erhan Çiftçi (46) ve kardeşi Kadir Çiftçi (40) ile karşı taraf arasında çıkan çatışmada, Satılmış (69), oğlu İbrahim (54) ve torunu Satılmış Cesur (17) hayatını kaybetti. Olayın ardından gözaltına alınan kardeşler tutuklanırken, enişteleri K.A. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, tutuklu yargılanan sanıklar Erhan Çiftçi ve Kadir Çiftçi hakkında "fikir ve eylem birliği içerisinde kasten öldürme" ve "çocuğa karşı işlenmesi nedeniyle nitelikli adam öldürme" suçlarından 2 kez müebbet ve 1 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, tutuksuz yargılanan sanık K.A. hakkında ise "suç delillerini yok etme ve gizleme" suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Kırıkkale 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, sanık kardeşler ile tutuksuz sanık K.A, müştekiler, taraf avukatları ve maktul yakınları hazır bulundu. Duruşmada savunma yapan sanık Erhan Çiftçi, "Karşı taraf bize ateş etti. Kendimi korumak için tüfek ve tabancayla karşılık verdim. O gün sağlıklı düşünemedim. Mecburiyetten ateş ettim, yoksa beni öldüreceklerdi" dedi. Mahkeme başkanının, aracında neden silah bulundurduğu sorusuna ise, "Köyde domuzlar için silah taşıyoruz, silahlar hep arabamda olur" cevabını verdi. Müşteki avukatlarından Uğur Yıldırım, sanık Erhan Çiftçi’ye, "Yerden silahı aldığını söyledin, peki torununun ve oğlunun başındaki dedeyi neden vurdun, yerde yatan İbrahim Cesur’a neden tekrar ateş ettin?" sorusunu yöneltti. Sanık ise, "Yerden silahı aldım ama dedeyi neden vurduğumla ilgili beyan vermek istemiyorum. İbrahim için yapılan suçlamayı da reddediyorum" şeklinde yanıt verdi. Sanıklardan Kadir Çiftçi ise önceki ifadelerinin aksine olay yerinde olduğunu kabul ederek, "Satılmış bizi tehdit etti, sonra babası ve oğlu ile birlikte geldi. Arabayı siper edip bize ateş açtılar. Karşılıklı çatıştık" diye konuştu. Tutuksuz sanık K.A. ise suçlamaları reddederek beraatını talep etti. Olayın görgü tanıklarından M.T., "Tarlada çalışırken Satılmış Cesur eşekle geldi, ardından beyaz bir araçtan Erhan ve Kadir indi. Erhan tabanca, Kadir tüfekle ateş etti. İbrahim’in yere düştüğünü gördüm. Erhan beni arayıp Kadir’in suçsuz olduğunu, cinayeti kendisinin işlediğini söyleyerek öyle ifade vermemi istedi" dedi. Duruşmada SEGBİS ile bağlanan Erhan Çiftçi’nin oğlu A.Ç. ise, "Babam bana tabancayı gömmemi söyledi, ben de eniştemin bahçesine gömdüm" ifadesini verdi. Mahkeme heyeti, 2 sanığın tutukluluğunun devamına, olay yerinde 15 Mayıs’ta keşif yapılmasına karar vererek duruşmayı 26 Mayıs 2025 tarihine erteledi.