POLİTİKA - 19 Temmuz 2021 Pazartesi 13:55

Cumhurbaşkanı Erdoğan duyurdu! 'KKTC Parlamentosu'ndaki konuşmamda müjdeyi açıklayacağım'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan duyurdu! 'KKTC Parlamentosu'ndaki konuşmamda müjdeyi açıklayacağım'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs ziyareti öncesi Atatürk Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi.
 
“Sayın Tatar ile doğu Akdeniz’deki gelişmelere dair durum değerlendirmesi yapacağız”
Kıbrıs Barış Harekatı’nın 47’inci yıl dönümü münasebetiyle düzenlenecek Barış ve Özgürlük Bayramı törenlerine katılmak üzere Kıbrıs’a gittiğini hatırlatan Erdoğan, “Adadaki kardeşlerimizle birlikte çifte bayram yaşayacağız. Garantörlük statüsünden doğan hak ve yükümlülüklerimiz temelinde gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekatı Rumlar tarafından Kıbrıs Türklerine 1963 yılından itibaren yoğunlaşan mezalimi sona erdirmiştir. Ziyaretimiz sırasında Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar ile bir araya gelecek milli davamız ve doğu Akdeniz’deki gelişmelere dair durum değerlendirmesi yapacağız. Türkiye ve KKTC arasındaki yakın işbirliğinin daha ileri taşınmasına yönelik görüş alışverişinde bulunacağız. Lefkoşe’de Cumhuriyet Meclisi’nde gerçekleştirilecek özel oturuma katılarak bir hitap gerçekleştireceğim. Sayın Tatar ile KKTC ile birlikte yürüttüğümüz farklı alanlardaki projelerin açılışlarını gerçekleştirecek, yeni projelerin ilk adımlarını birlikte atacağız” ifadelerini kullandı.
 
“Kıbrıs’ta yeni bir müzakere olacaksa, ancak iki eşit ve egemen devlet arasında yapılabilir”
 
Kıbrıs Türkü’nün yarım aşırı aşkın süredir eşitlik ve adalet mücadelesi verdiğini vurgulayan Erdoğan, “
“Bu uğurda birlikte bedeller ödedik, nice badireler atlattık. Kıbrıs Türk halkı eşit ortağı olduğu adada egemen eşitliğe ve eşit uluslararası statüye sahiptir. Sayın Tatar tarafından bu doğrultuda Cenevre’de sunulan öneri, bugüne kadar sonuç vermeyen çözüm çabalarını gerçekçi bir zemine oturtan, çözümün önünü açan tarihi bir fırsattır. Bu şekilde Kıbrıs Türk tarafı dünyaya kimin çözümden yana olduğunu, kimin çözümsüzlükten nemalandığını bir kez daha göstermiştir. Kıbrıs’ta adil, kalıcı, sürdürülebilir gelecek arzu eden tüm taraflara bu tarihi fırsatı değerlendirmeleri yönündeki çağrımı tekrarlıyorum. Kıbrıs’ta çözüme ancak adadaki gerçekler temelinde ulaşılabilir. Bundan sonra yeni bir müzakere süreci olacaksa, bu ancak iki eşit ve egemen devlet arasında yapılabilir. Unutulmasın ki KKTC her türlü zorluğa rağmen kendi ayakları üzerinde duran bir devlettir. Demokrasi geleneği ve gelişen ekonomisi ile müreffeh bir geleceğe emin adımlarla yol almaktadır. Türkiye ve Türk halkını her bir ferdi de dün olduğu gibi bugün de yarın da Kıbrıs türkünün yanında olmaya devam edecektir” diye konuştu.
 
"Müjdeyi Kıbrıs Parlamentosunda açıklayacağım"
 
Açıklamaları sonrası gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs’ta vereceği müjdenin hatırlatılması üzerine, “Biraz sonra Kuzey Kıbrıs Parlamentosunda yapacağım konuşmamda inşallah orada açıklayacağım. Burada bunu açıklarsam o zaman Kıbrıs parlamentosundaki konuşmam boşa geçer” açıklamasında bulundu.

"Biden ile görüşmemizde Kosova'nın tanınması noktasında müşterek çalışma yürütelim teklifinde bulunacağım"

Erdoğan, dünyanın çeşitli ülkelerinin Kıbrıs ile üst düzey temas kurabilmesi için çalıştıklarını anlatarak, “Özellikle başta Azerbaycan olmak üzere dünyanın değişik ülkelerinden burayla bu tür temasların üst düzeyde kurulması, geliştirilmesi bu bizim gayretlerimiz çalışmamızdır. Bunları devam ettireceğiz. Benzer çalışmaları biz nerede mağdur mazlum ülkeler varsa hepsi için yapıyoruz. Bunlardan biri de Kosova’dır. Dünyada Kosova’yı tanıyan ülkelerin sayısını arttırmak için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Şu anda 114 olan sayıyı arttıralım istiyoruz. Bu yıl İnşallah BM Genel Kurulu’nda sayın Biden ile yapacağımız görüşmelerde kendisi ile de bu konuları tekrar ele alacağız. Kosova’nın tanınması noktasında müşterek bir çalışma yürütelim bunu kendilerine teklif edeceğiz” şeklinde konuştu.
 
"40 senemizi bunların söyledikleri ile geçirdik, o devir kapandı artık"

Cumhurbaşkanı Erdoğan ziyaret öncesi Yunanistan’ın adada gerilimi yükselten açıklamalarının hatırlatılması ve Güney Kıbrıs’a ait bir sahil güvenlik gemisinin, bir Türk gemisince uyarı ateşi açtığı iddialarına ilişkin olarak ise şunları söyledi:

“Savunma bakanım diyor ki ‘Öyle bir haber çıktı ama gerçekle alakası yok’ diyor. Öyle bir yanlışın içerisine girmeleri onları çok çok zora sokar. Bunlara bizim asla tahammülümüz olmaz, gereği neyse anında de yaparız. Şu anda Cenevre’deki toplantılarda zaten Ersin Bey’in de açık söylediği gibi, bizim Dışişleri Bakanımızın da söylediği gibi biz bir defa eşit egemen iki devleti çözümden bahsediyoruz. Biz 40-50 senemizi bunları söyledikleri ile geçirdik bir netice alamadık. O devir kapandı artık. Bundan sonra eşit egemen iki devleti çözüm. Bir diğeri de azınlık felsefesini de kabul etmiyoruz”
 
"Adalet Divanı gitsin bu lafları kipa takanlar için de söylesin"

Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın iki işletmeye başörtü kısıtlaması uygulamasına yönelik soruyu da yanıtlayan Erdoğan, “Bunun bir defa özellikle bu adalet divanı ismini değiştirmesi lazım. Bunun Adalet Divanı ile yakından uzaktan alakası yok. Bunların Adalet Divanı olduklarını ispat edebilmeleri için önce inanç özgürlüğü nedir bunu öğrenmeleri lazım. İnanç özgürlüğünden anlamayan bir Adalet Divanı olamaz. Bunları gitsinler bu lafı aynen kipa takanlar için de söylesinler. Acaba kipa takanlar için bu tür bir şey söyleyebilirler mi. İnancının gereği neyse yerine getiren Müslümanlara böyle bir yakıştırmayı yapmak ne Adalet Divanının, ne de başka tür divanların hakkı da değildir, yetkisinde de değildir. Önce gitsinler Kipa ile ilgili kararlarını da gözden geçirsinler” dedi.
 
"Taliban'a sesleniyoruz işgal hareketini bırakmaları lazım"

Afganistan’da Taliban yönetiminin Türkiye’ye ilişkin tavrını da değerlendiren Erdoğan, “Taliban’ın yapmış olduğu açıklamalarda ‘Türkiye’yi istemiyoruz’ ifadesi yok. Onlar kendilerine göre bazı açıklamaları yapmış durumdalar. Bu açıklamaları ile güya bize yönelik bazı yaklaşım türleri var. Bu konuda Türkiye’deki yönetimin ne konuda olduğunu Taliban gayet iyi biliyor. Bu adımları atarken bizim Türkiye yönetimi olarak bazı planlarımız var. Bu planlarımızın da gereğini yerine getiriyoruz. Şu an itibariyle gerek Dışişleri nezdinde gerekse şahsım olarak bu adımları atıp İnşallah Taliban ile de ne gibi görüşmeler yapacağız, bu görüşmelerle nereye ulaşacağız bunun gayreti içerisindeyiz. Tabii Taliban’ın şu anda Afganistan’daki bizce yaklaşımı bir Müslümanın bir başka Müslümana yaklaşımı değildir. Afganistan halkının kahir ekseriyeti Müslüman olan bir ülke. Burada Taliban’ın adeta bir işgal hareketini devam ettirmesi doğur bir yaklaşım değildir. Biz de Türkiye’den Taliban’a sesleniyoruz. Bu işgal hareketini bırakması lazım. Biran önce Afganistan’ın genelinde barışın egemen olduğunu dünyaya göstermek lazım” açıklamalarında bulundu.
 
"Dükkanlar açılsın lokantalar açılsın dendi, biz de bunu kale alarak adım attık"

Korona virüs mücadelesindeki son durumu da değerlendiren Erdoğan, “Gerçekten maske mesafe kuralı davet ediyor. Bundan taviz verilmesi doğru değil. Bütün bunlarla beraber yine de ‘dükkanlar açılsın, lokantalar açılsın’ dendi. Biz de bunları kaale aldık ve açılması noktasında bu adımı attık. Attık da ne oldu. Hemen rakamlar yükselmeye başladı. Dün evvelsi gün vefat sayılarında bir düşüş oldu. Dün itibariyle tekrar vefat sayıları da ciddi manada arttı. 77’ye falan çıktı. Öbür tarafta akam 7 binleri falan tekrar yakaladı. Şimdi bu bizim için bir tehdittir. Bu tehdide fırsat vermemek gerekiyor. Yapmamız gereken toplu bulunduğumuz mekanlarda kesinlikle bu mesafeye ve maske kuralına çok dikkat etmemiz gerekiyor. Aşının önünü zaten şu anda açmış bulunuyoruz. Aşı olmayanlar aşısını muhakkak yaptırmalı. Kendi aşımızı da İnşallah yıl sonuna kadar üretmek suretiyle aşıda ihtiyaç veya dışarıdan gelir gelmez böyle bir sıkıntıya girmeden İnşallah bunu da çözmüş olacağız. Sağdan soldan yapılan olumsuz propagandalara kalmadan aşılarımızı da yaptırmalıyız. O bizim için önemli bir teminattır” ifadelerini kullandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Bitlis’te okullar arası yüzme yarışları düzenlendi Türkiye Yüzme Federasyonu ve Bitlis Gençlik Spor İl Müdürlüğü tarafından 500 sporcunun katıldığı okul sporları yüzme il birinciliği yarışları düzenlendi. Bitlis merkezde bulunan yarı olimpik yüzme havuzunda 7 Ocak günü başlayan yarışmalar, bugün final müsabakalarıyla sona erdi. Minikler, küçükler, yıldızlar ve büyükler kategorisinde yarışan 500 yüzme sporcusu değişik sitillerde kıyasıya mücadele etti. Türkiye Yüzme Federasyonu Bitlis İl Temsilcisi ve yüzme antrenörü Volkan Kozik, bu yarışlarda dereceye giren yüzücülerin daha sonra bölge yarışmalarına katılacaklarını söyledi. Kozik, “2024-2025 okul sporları yüzme branşında 4 kategorimiz bulunmaktadır. Minikler, küçükler, yıldızlar ve büyükler kategorisinde yarışmalarımızı bugün itibari tamamladık. Bu yarışlara 500’e yakın sporcumuz katılım sağladı. Yüzme branşı daha önce Bitlis’te pek ilgi görmüyordu. Son yıllarda antrenör sayısının artması ile birlikte çok sayıda sporcumuzu bünyemize kattık. Bunun için Bitlis Gençlik ve Spor İl Müdürlüğümüze teşekkürlerimi sunarım. Bizler ilimiz için elimizden geldiğince çocuklarımızı alıp yüzme branşında önümüzdeki yıllarda ülkemiz için hayırlı sporcular yetişmesi için elimizden geleni yapacağız. Okul sporları müsabakalarında dereceye giren sporcularımız, ülkemizin çeşitli illerinde yapılacak bölge müsabakalarına katılacaktır” diye konuştu.
İzmir Bayraklı Belediyesinden engelli vatandaşlara tekerlekli sandalye Sağlıktan spora, kişisel bakım hizmetlerinden sosyal aktivitelere kadar birçok alanda özel bireylerin yanında olan Bayraklı Belediyesi, son olarak; 3’ü akülü, 21’i manuel olmak üzere toplam 24 tekerlekli sandalyeyi vatandaşların evlerine teslim etti. Bayraklı Belediyesi, engelli vatandaşların yaşam kalitesini artırmaya yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Bir çok alanda özel bireylerin yanında olan belediye, vatandaşlarla iletişime geçerek ihtiyaçlarına yönelik sosyal yardımlar ulaştırıyor. Son olarak engelliler merkezine kayıtlı bireylerin başvuruları doğrultusunda harekete geçen ekipler, 24 kişiye; 3’ü akülü, 21’i manuel olmak üzere 24 tekerlekli sandalye teslim etti. Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal, "Engelli vatandaşlarımızın tekerlekli sandalye ihtiyaçlarını karşılamak ve birçok alanda onların yanında olmak bizi mutlu ediyor. Sosyal belediyecilik anlayışıyla toplumun her kesimine eşit ve adil hizmet üretiyoruz. İmkanlarımız dahilinde Bayraklı’daki tüm ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın hayatlarına dokunmaya ve yanında olmaya devam edeceğiz" dedi. Öte yandan, engelli bireylerin bu tarz ihtiyaçlarına destek olmak isteyen hayırsever vatandaşların, Bayraklı Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğünün 477 20 00 telefon numarasından 2810’u tuşlayarak detaylı bilgi alabileceği belirtildi.
Mardin Mardin’de Iraklı 5 kişinin öldürüldüğü saldırıya ilişkin gerekçeli karar hazırlandı Mardin’de iki yıl önce Irak uyruklu 5 kişinin öldürüldüğü silahlı saldırıyla ilgili tutuklu iki sanığın 5’er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 16 yıl 6’şar ay hapisle cezalandırılmasına ilişkin gerekçeli karar hazırlandı. Mardin 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 14 Kasım 2024’teki karar duruşmasında, 2’si tutuklu 5 sanık hakkında verilen hükümler hakkında gerekçeli karar hazırlandı. Tutuklu sanıklar Abdullah Kaplan ve Faris Akseven’in 5’er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 16 yıl 6’şar ay hapisle cezalandırıldığı davanın gerekçeli kararında, sanıkların ve saldırıda hayatını kaybedenlerin yakınlarının soruşturma ve dava aşamalarındaki ifadeleri yer aldı. Sanıklar Kaplan ve Akseven’in 18 Ocak 2023’te saat 23.50 sıralarında dinlenme tesisinden çıkış yapan, içerisinde Hındreen Abdullah Salih (39), Waheda Haedar Jasim (63), Abdullah Saleh Mustafa (69), Chiman Shaheen Khalid (75) ve Ahmed Jalaladeen İbrahim’in (45) bulunduğu cipi 40 dakika takip ettikleri belirtilen kararda, daha sonra maktullerin bulunduğu cipe yaklaştıkları, lastiğin patladığına dair el işareti yaparak cipi yol kenarına çekmeyi sağladıkları belirtildi. Gerekçeli kararda, sanıkların tabanca ile öldürdükleri maktullerin üzerini aradıktan sonra 350 lirayı alıp olay yerini terk ettikleri kaydedildi. Kararda, termal kamera görüntü inceleme tutanağı da yer aldı. Tutanakta, 18 Ocak 2023’te 23.55 sıralarında D-400 kara yolu Güneyli yol ayrımına gelmeden iki aracın arka arkaya yolun sağında durduklarının görüldüğü ifade edildi. Tutanakta, şunlar yer aldı: "Arkada bulunan aracın kapılarının açık olduğu, öndeki araçtan bir kişinin koşarak arkada bulunan aracın arka kısmına doğru geldiği, elinde çanta gibi bir malzeme olduğu, çanta ya da poşet olduğu tahmin edilen malzemeyi ağzına koyduğu ve aracın sağ arkasında bulunan ikinci kişiyle yol üstünde yatmakta olan bir kişiyi yerde sürükleyerek aracın arka kısmına yol kenarına doğru getirdiği belirlenmiştir. 2 kişinin yaklaşık 10 saniye kadar sürükleyerek getirdikleri kişinin üzerinde bir şeyler aradıkları, sonra birinin kendi aracına doğru koşarak gittiği ve tekrar geri geldiği, diğer kişinin aynı yerde eğilmiş vaziyette bir şeyler yaptığı görülmüştür. Kendi aracına koşarak gelen kişinin kapıları açık olan aracın ön ve arka kısmında bir şeyler aradığı, yolun kenarına doğru bir malzeme attığı, aracın ön ve arka kısmına doğru hareketlerinin görüldüğü için araçta bir şeyler aradığı değerlendirilmiştir. Sürükleyerek getirilen kişinin yanında çömelen ikinci kişinin daha sonra kalkarak aracın ön ve arkasına doğru hareketlendiği (bir şeyler arar gibi), bir kişinin koşarak önde şoför yerine oturduğu, aracın içerisinde bir müddet daha oyalandıktan sonra arkadan kamyon geldiğini fark etmesine müteakip elinde bir malzeme ile koşarak geldikleri aracın sağ kısmına oturduğu ve aracın Kızıltepe ilçesi istikametine doğru hareket ettiğinin görüldüğü, diğer aracın kapılarının açık yolun sağında durduğu tespit edildi." "Takdiri indirim nedenlerinin koşullarının oluşmadığına kanaat getirilmiştir" Gerekçeli kararda, Artuklu Jandarma Oğuz Karakol Komutanlığının tutanağı ile suçta kullanılan tabancanın tutuksuz sanık Çiğdem B’nin üzerinde ele geçirildiği kaydedildi. Kararda, şu değerlendirmeler yer aldı: "Olayda sanıklar Kaplan ve Akseven’in birlikte hareket ettikleri, takip ve öldürme sırasında birbirlerinden haberdar oldukları, eylemlerinin aynı amaca yöneldiği dikkate alındığında birlikte suç işleme kararına sahip oldukları ve suçun işlenişi üzerinde birlikte hakimiyet kurdukları belirlendi. Böylece aktif eylemi bulunan sanıkların ’kasten öldürme’ ve ’nitelikli yağma’ suçunu TCK’nın 37/1’inci maddesinde yer aldığı haliyle ’iştirak’ içinde gerçekleştirdikleri anlaşılmıştır. Sanıkların kastının öldürmeye yönelik olduğu ve kasten öldürme suçunun manevi unsurunun gerçekleşeceği konusunda tereddüt yoktur. Sanıkların tabanca ile maktullerin hayati bölgelerine yakın mesafeden ateş etmeleri ’kasten öldürme’ suçunun maddi unsuruna vücut verdiği sabittir. Olayda ayrı ayrı ’kasten öldürme’ suçunun oluştuğu değerlendirilmiştir. Olayda kullanılan tabancayı sanıkların, tutuksuz sanık İbrahim D’den satın aldığı ve ’ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma, taşıma veya bulundurma’ suçunu oluşturduğuna kanaat getirilmiştir. Hem silah hem de fişek bulundurmaları da bir teşdit (bir suçun cezasının bazı nedenlerle ağırlaştırılması) sebebi olarak değerlendirilmiştir. Sanıkların pişmanlığını gösteren davranışlarının mahkeme heyetince gözlemlenmediği için takdiri indirim nedenlerinin koşullarının oluşmadığına kanaat getirilmiştir." Olay Mardin’de Artuklu-Nusaybin kara yolunun Yeniköy mevkisinde 19 Ocak 2023’te, Irak plakalı cip durdurulmuş, düzenlenen silahlı saldırıda araçta bulunan Hındreen Abdullah Salih, Waheda Haedar Jasim, Abdullah Saleh Mustafa olay yerinde hayatını kaybetmiş, yaralanan Chiman Shaheen Khalid ve Ahmed Jalaladeen İbrahim kaldırıldığı hastanede müdahaleye rağmen kurtarılamamıştı. Mahkeme heyeti, 14 Kasım 2024’teki duruşmada oy birliğiyle alınan kararda, tutuklu sanıklar Abdullah Kaplan ve Faris Akseven’in "kasten öldürme" suçundan 5’er kez ağırlaştırılmış müebbet, "nitelikli yağma" ve "ateşli silahlarla bunlara ait mermileri satın alma, taşıma veya bulundurma" suçlarından 16 yıl 6’şar ay hapse çarptırılmasına karar vermişti. Heyet, tutuksuz sanık Çiğdem B. hakkında "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 6 ay 20 gün hapis cezası vererek, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, tutuksuz sanık Murat Y’nin üzerine atılı suçları işlediğine dair dosya kapsamında her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı nitelikte delil elde edilemediğinden beraatine, tutuksuz sanık İbrahim D. hakkında da dosyasının ayrılmasına hükmetmişti.