DİĞER SPORLAR - 30 Ocak 2019 Çarşamba 10:53

Çivili ayakkabı ile gelen başarı

A
A
A
Çivili ayakkabı ile gelen başarı

Kayseri’de, spor ayakkabısı ile koşarken hocasının keşfedip çivili koşu ayakkabısı hediye ettiği 12 yaşında Aleyna Günbay, katıldığı ilk yarışmada Türkiye 1‘incisi olarak altın madalya kazandı.

Kayseri’de yaşayan 12 yaşındaki Aleyna Günbay, öğretmeninin tavsiyesi üzerine atletizme başladı. Okul Spor Yarışlarına katılan Günbay, burada normal spor ayakkabısı ile koştu ve yarışmada 3’üncü oldu. Bu sırada, yarışmayı izleyen Atletizm Antrenörü Cemal Koşmaz, genç sporcunun çivili ayakkabı ile daha başarılı olacağını düşünerek Aleyna ile tanıştı. Aleyna’ya çivili ayakkabı alarak hediye eden Koşmaz, aynı zamanda Aleyna’yı Türkiye Salon Atletizm Şampiyonası’na hazırladı. Şampiyonaya katılan Aleyna Günbay, 60 metrede Türkiye 1’incisi olarak altın madalya kazandı. 

Aleyna ile tanışma hikayesini anlatan Atletizm Antrenörü Cemal Koşmaz, “Aleyna ile okul sporları yarışlarında tanıştık. O yarışta 3’üncü olmuştu. Yarışma depar olduğu için Aleyna normal spor ayakkabısı ile koşmuştu. Yarışın arasında bir çift ayakkabı ayarladık. O yarışta birinci olmuştu. Ardından Türkiye’nin en hızlı yarışmasına 2 ay sonra katıldık ama istediğimiz performans daha yoktu. Aleyna’ya takozla çıkmayı öğretememiştik. Orada 3’üncü olarak yarışı bitirdi. Yaz boyunca çalıştık. 21-22 Ocak’ta düzenlenen Türkiye Salon Atletizm Şampiyonasında 60 metrede Türkiye şampiyonu oldu. Yine 200 metrede kendi yaş gruplarında dereceye girdi. 3-4 sene içerisinde Aleyna’nın milli takıma girerek olimpik sporcu olmasını istiyoruz. Bu hedefler doğrultusunda çalışacağız. Önümüzde daha uzun bir zamanımız var” ifadelerini kullandı. 

Çivili ayakkabı ile gelen başarı

12 yaşındaki Aleyna Günbay da, “Spora okuldaki öğretmenimin vesilesiyle başladım ve burada yarışlara geldim. Yarış da 3’üncü olmuştum. 3’üncü olduğum yarışma iptal olunca Cemal hocam bana çivili ayakkabı verdi. Çivili ayakkabıyı giyince aynı yarışmada 1’inci oldum. En son katıldığım yarışmada çok heyecanlandım. Ailem de beni izliyordu. İlerde milli sporcu olup, yarışmalarda bayrağımızı dalgalandırmak istiyorum. Yaşıtlarımın da çok çalışmalarını ve gurur verici bir hedeflerinin olmalarını istiyorum” dedi.  

Ali Göç

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bugün tüm dünya da "Zeytin Ağacı Günü" kutlanıyor UNESCO tarafından alınan kararla her yıl 26 Kasım’da Dünya Zeytin Ağacı Günü kutlanıyor. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de zeytin üreticileri bu günle ilgili kutlama mesajları yayınladı. Akdeniz iklimine sahip bölgelerde binlerce yıldır yetiştirilen zeytin ağacının, zaman ve mekan sınırı tanımaksızın üretildiği yer her geçen gün giderek artıyor. Bronz Çağı’ndan bu yana zeytin ağaçları, binlerce yıldır insanlığa eşlik eden evrensel bir ağaç olarak biliniyor. Barışı ve umudu simgeleyen bu eşsiz ağacın hasat edilen meyveleri, insanlığın beslenmesi ve sağlığında önemli rol oynuyor. Türkiye de zeytin ağacı varlığında dünyada önemli konumda bulunuyor. 2002 yılında 101 milyon olan zeytin ağacı sayısı, son 20 yılda yeni dikilenlerle 203 milyona ulaştı. 2024-2025 sezonunda 3 milyon 600 bin ton zeytin, 475 bin ton da zeytinyağı rekoltesi bekleniyor. Hasat edilen zeytinlerin 750 bin tonu sofralık olarak değerlendirilecek geri kalanı yağlık olarak kullanılacak. Sofralık zeytinde dünya lideri olan ve zeytinyağı ihracatında da önemli bir potansiyele sahip Türkiye, dünyada kaliteli üretimiyle adından söz ettiriyor. Dünya’da en çok zeytinyağı tüketen ülkeler sıralamasında da Türkiye üretimine oranla geride kalıyor. Yıllık kişi başı zeytinyağı tüketimi Yunanistan’da 12,8, İspanya’da 11,3, İtalya’da 10,5, Portekiz’de 7,2 kilogram iken Türkiye’de zeytinyağı tüketimi konusunda son yıllarda önemli bir artış olmasına rağmen kişi başı tüketim 1,4 kilogramda kalıyor. Lübnan, Ürdün ve Tunus’ta kişi başı tüketimin 3 kilogramın üzerinde olduğunu göz önünde bulundurulursa bu oranın düşüklüğü üzüyor. Zeytinyağı ve sağlık Marmarabirlik’e göre zeytinyağı beslenmede ve insan sağlığında önemli rol oynuyor. Antioksidan zengini olan zeytinyağı, Omega-3 ve Omega-6 yağ asitleri, E, A ve D vitamini, kalsiyum, fosfor, potasyum, kükürt, magnezyum gibi mineraller içeriyor. Zengin içeriğiyle zeytinyağı, kalp, bağışıklık sistemi ile ilgili hastalıklar ve kansere karşı iyi geliyor,kemik gelişimini sağlıyor. Yaşlanmayı geciktiren zeytinyağının, düzenli tüketilmesi durumunda, kan basıncını düşürerek yüksek tansiyonu önleyici etkisi de bulunuyor. Sofralık zeytinde bulunan antioksidanlar, içeriğindeki fenolik bileşenler ve yağ asitleri hayat boyu kalp, damar hastalıkları, hipertansiyon ve kansere karşı koruyucu etki gösterir. Gastrit ve ülserlere karşı koruyucu bir rol oynar. İçeriğindeki oleik asit de kalın bağırsak, meme ve cilt kanserinden korur. Cilt için en gerekli olan E vitamini içeriğinden dolayı, dokuların yaşlanmasını önler ve yaşlanmanın beyin fonksiyonları üzerindeki kötü etkilerini azaltır. Yaşlanmayı geciktirici “oleuropein” maddesinin başta ABD olmak üzere birçok gelişmiş ülkede kansere karşı yapılan ilaçlarda kullanıldığı belirtilmektedir. Kandaki toplam, serbest ve ester formdaki kolestrerol seviyesini azaltır. Kötü kolesterol olarak bilinen düşük yoğunluklu lipoproteinlerin (LDL) oksidasyonunu önleyici ve miktarını düşürücü etkileri bulunmaktadır. Anne sütünde bulunan ve vücutta sentezlenemeyen linoleik asit (omega 6) ihtiva etmesinden dolayı doğum öncesi ve sonrası bebeklerin beyin ve sinir sisteminin doğal gelişimine katkı sağlar.
Afyon Yatak yaralarına dikkat çekmek için etkinlik düzenlendi Afyonkarahisar Devlet Hastanesinde uzun süre yatarak tedavi gören ve sürekli yatağa bağımlı hastalarda oluşan “yatak yaralarına” dikkat çekmek ve yarayı oluşmadan önleyebilmek adına etkinlik düzenlendi. Hastanede yapılan etkinlikte, hasta ve yakınlarının dikkatini çekmek için girişte bir stant oluşturuldu. Afiş ve balonlarla süslenen stantta, hastaneye gelen hasta ve yakınlarına bilgilendirici broşürler dağıtıldı. Opr. Dr. Hilmi Uyar tarafından etkinliğe katılan sağlık personeline ve diğer ziyaretçilere, yatağa bağımlı hastada yarayı önlemek için nasıl pozisyon verilmesi gerektiği bir maket üzerinde uygulamalı anlatıldı. Ayrıca yara oluştuğu takdirde nasıl pansuman yapılması gerektiği, küçük yaranın büyümesini engellemek için neler yapılması gerektiği anlatıldı. Etkinlik sonrası hastane yönetimi adına yapılan açıklamada, “Bilgilendirme ve eğitimler sadece bugünle sınırlı kalmıyor. 2021 yılında Afyonkarahisar Devlet Hastanesinde açılan ‘Diyabetik Ayak ve Yara Bakım Kliniği’nde basınç yaralı hasta yakınlarına eğitimler verilerek evde de bu hastaların nasıl bakılması gerektiği sürekli anlatılıyor. Klinik açıldığı günden beri 478 basınç yaralı hasta yatırılarak tedavisi sağlandı. Ayrıca poliklinikte de 450 basınç yaralı hasta muayene edildi; hastaneye yatmasına gerek olmayanlara ihtiyaç duydukları bilgiler verilip tedavisi düzenlenerek evde tedavisi sağlandı” ifadelerine yer verildi.