-”Beni havaya atıp yere bıraktılar hem belim hem de ayağım kırıldı. On üç gün bilinç kaybı yaşamışım. Uyandığımda kız kardeşimi kanlar içinde gördüm. Ona da aynı şeyleri yaptıklarını anladım. Kız kardeşime işkence yaparlarken bana yardım etmem için yalvarıyordu, ama ben hiçbir şey yapamıyordum.”
Suriye hapishanelerinden kurtulan Sayha El-Barudayi ve Mariya yaşadıklarını böyle anlatıyor.
Mart 2011’de başlayan Suriye savaşında; katliamlar, kullanılması yasak kimyasal silahlar ve varil bombaları nedeniyle çırpınarak can veren çocuklar, işkence, tecavüz, infazlar, milyonlarca insanın sınır dışı edilişi ve daha nice zulüm yaşandı. Şimdi de kadınları ve çocukları istismar ederek savaş silahı olarak kullanıyorlar.
Sadece resmi hapishane ve karakollarda bu güne kadar 13.500’ün üzerinde kadın Suriye rejimi tarafından hapsedildi ve 7000’in üzerinde kadın hâlâ bu hapishanelerde her gün işkence görüyor, istismara uğruyor ve her türlü insanlık dışı eziyete maruz kalıyor. Suriye rejimi kadınlara tecavüzü bir silah olarak kullandı, kullanmaya devam ediyor.
Bizler hukukun etkisinin ve adaletin tecellisinin insanlık vicdanının harekete geçmesiyle mümkün olabileceğine inanıyoruz.
İnsanlık vicdanının saygıdeğer bir sesi olarak sizden; hiç bir savaş ya da çatışma ortamında sivillere, kadın ve çocuklara dokunulmaması için ortaya bir çaba koymanızı ve desteğinizi talep ediyoruz.
Bu satırları okuyorsanız hala yapacak bir şeyiniz var demektir. Bir insanın hayatını değiştirmek için imzalayın, VİCDAN HAREKETİ’ne destek olun.
Destek olmak için tıklayın
Dünya Kadınlar Gününde onlara verebileceğimiz en güzel hediye olan özgürlüklerini vermek için 8 Mart 2019 saat 14:30'da Sultanahmet Meydanı'nda buluşup sesimizi dünyaya duyuruyoruz.