SPOR - 12 Şubat 2015 Perşembe 10:02

Bursasporlu futbolcular gözünü kupaya dikti

A
A
A
Bursasporlu futbolcular gözünü kupaya dikti

Ziraat Türkiye Kupası'nda İstanbul Başakşehir'i penaltı atışlarıyla geçerek çeyrek final vizesi alan Bursaspor'da gözler kupaya çevrildi.

Bursasporlu futbolcular, Ziraat Türkiye Kupası'nda karşılaştıkları ve penaltı atışları sonucunda çeyrek finale çıktıkları İstanbul Başakşehir maçının ardından açıklamalarda bulundu.

Karşılaşmanın 80. dakikasında Volkan Şen’in yerine oyuna dahil olan Bekir Yılmaz, "Zor bir mücadeleydi. Sonuçta galip geldik. Çeyrek finaldeyiz. Adım adım kupaya ilerliyoruz. Şimdi başka bir hedefimiz var. Süper Lig’de çok önemli bir maç oynayacağız. Hatasız oynayıp, zirveye bir adım daha yaklaşmak istiyoruz" dedi.

HARUN: "İKİ PENALTI KURTARDIĞIM İÇİN MUTLUYUM"
Seri penaltı atışlarında iki penaltı kurtararak maçın kahramanı olan kaleci Harun Tekin ise, "Turda emeğim geçtiyse ne mutlu bana. Çok zorlu bir mücadeleydi. Çok uzun süreden beri iki gün arayla maç oynuyoruz. Rakibimiz hafta sonu bizden iki gün önce oynamıştı ve bu sahada fark edildi. Biz elimizden gelen tüm mücadeleyi yaptık. Tüm arkadaşlarımı tebrik ediyorum. Bu turda benim de emeğim olduysa mutlu olurum. Bu sene kupayı almak istiyoruz. Penaltı atışları biraz şans biraz da sezgi işidir. İki tane kurtardığım için çok mutluyum" diye konuştu.
Hafta sonunda Beşiktaş ile oynanacak maç hakkında da konuşan Harun, “Beşiktaş maçı bizim için çok önemli. Çok zorlu bir maç olacak. Şimdi o maça odaklanacağız” ifadelerini kullandı.

JOSUE: "ZOR MAÇ OLDU"
Seri penaltı atışlarında kullandığı penaltıyı gole çeviren Portekizli oyuncu Filipe Josue de, karşılaşma hakkında şu açıklamayı yaptı:
"Aslına bakarsanız zor bir maç oldu. Normal süre içerisinde doğru yapabileceğimiz birkaç iş ile maçı daha erken de bitirebilirdik. Karşı takım da çok kaliteli ayaklara sahipti. Onlara saygı duymak lazım. Maçı son ana kadar getirdiler. Ellerinden gelenin en iyisi yaptılar. Şükürler olsun ki çeyrek finale penaltılarla da olsa çıktık." 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya DPÜ’den ’Zamanın İzinde: Kütahya’nın Renkleri’ sergisi Sanatçı İbrahim Güneş tarafından hazırlanan ’Zamanın İzinde: Kütahya’nın Renkleri’ sergisi, Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Rektör Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak ve Kütahya il protokolünün katılımıyla Ahmet Yakupoğlu Müzesi’nde açıldı. Ahmet Yakupoğlu Müzesi’nde Müzeler Koordinatörlüğümüzün düzenlediği ve Sanatçı İbrahim Güneş’e ait eserlerin yer aldığı sergini açılışına Kütahya Belediye Başkanı Eyüp Kahveci, Rektör Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, Kütahya il protokolünden temsilciler ve davetliler katıldı. Kütahya’nın kültürel mirasını yansıtan 33 maketin yer aldığı serginin açılışında konuşan Rektör Süleyman Kızıltoprak, "Kütahya’nın tarihini ve kültürel zenginliklerini farklı bir bakış açısıyla keşfedeceğimiz önemli bir serginin açılışını gerçekleştiriyoruz" diyerek başladığı konuşmasında şu ifadeleri kullandı: "İbrahim Güneş’in hazırladığı Zamanın İzinde: Kütahya’nın Renkleri sergisi, Kütahya’nın sembolik yapılarını maketler aracılığıyla tanıtıyor. Ancak bu sadece bir maket sergisi değil; aynı zamanda şehrin tarihine ve kültürüne bir zaman yolculuğu. Bu sergi, Kütahya’nın çok katmanlı geçmişini, geleneksel mimarisini ve kültürel mirasını bizlere hatırlatıyor. Sergiyi gezerken, her yapının ardındaki tarihi ve renklerin geçmişi nasıl yansıttığını hissedeceksiniz. Bu etkinlik sadece bir sanat sergisi değil, aynı zamanda Kütahya’yı anlamanın ve ona daha derin bir bağ kurmanın bir yolu. Sanatçıyı tebrik ediyor, serginin Kütahya’nın mirasını tanıtmasına katkı sağlayacağına inanıyorum. Siz değerli katılımcıların, bu anlamlı sergiyi gezerek şehrin geçmişine dair yeni bakış açıları kazanmasını diliyorum. Keyifli bir sergi gezisi dilerim." Açılış konuşmalarının ardından Kütahya’nın geleneksel sanatlarından çağdaş yorumlamalara kadar geniş bir yelpazede eserlerin yer aldığı sergi, ziyarete açıldı. Zamanın İzinde: Kütahya’nın Renkleri sergisi, 30 Nisan 2025 Çarşamba tarihine kadar sanatseverlerin ziyaretine açık olacak.
Gaziantep Selçuk İnan: "Final maçı niteliğindeydi" Gaziantep Futbol Kulübü Teknik Direktörü Selçuk İnan, Kayserispor maçının ardından yaptığı açıklamada, "Final maçı niteliğindeydi. İki takım da pozisyonlara girdi ama kazanan taraf olduğumuz için çok mutluyum" dedi. Gaziantep Futbol Kulübü, Trendyol Süper Lig’in 28. haftasında konuk ettiği Kayserispor’u 1-0 mağlup etti. Maçın ardından Gaziantep Futbol Kulübü Teknik Direktörü Selçuk İnan, düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Kendileri için final niteliğinde bir maç oynadıklarını söyleyen İnan, "Son haftaların formda ve birbirine rakip iki takımının mücadelesi vardı. İki takım da maçı kazanmak için mücadele etti. İki takım da pozisyonlara girdi ama kazanan taraf olduğumuz için çok mutluyum. Sakat, cezalı ve hasta oyuncularımız olmasına rağmen sahada olan tüm futbolcularım fazlasıyla mücadele etti ve maçı kazanmasını bildi. Özellikle son dönem performansları ve mücadeleleri için oyuncularımızı tebrik ediyorum. Onlara büyük bir teşekkür göndermek istiyorum" dedi. "Şu an bulunduğumuz konum bizim için büyük bir başarı" Takımın son haftalardaki performansı ve 6. sıraya kadar yükselmesi ile ilgili soruya cevap veren Selçuk İnan, "Biz çok zor şartlarda bir takım kurduk. Evet çok emek sarf ettik. Hayatımda mütevazı oldum ama doğruları da söylemek lazım. Çok zor zamanlardan geçtik. Başkan, yöneticiler, biz bir takım oluşturmaya çalıştık. Bana bu haftada bu konumda olacağımızı söyleselerdi belki buna pek ihtimal vermezdim. O yüzden gerçekten şu an bulunduğumuz konum bizim için büyük bir başarı ama ben hedef koymayı çok seven bir antrenör olmadım. Hayatımda da hep öyle oldum. Hep maç maç baktım, hep en iyisini vermeye çalıştım. Çünkü koymuş olduğunuz hedefler ya da kurmuş olduğunuz hayaller bu mantaliteye sahip olursanız kendiliğinden gerçekleşiyor zaten. O yüzden kimseyi baskı altına sokmak da istemiyorum. Bundan önce bütün söylemlerimde hep söylüyordum, ’Önce biz ligde kalmalıyız, iyi futbol oynamalıyız’ diye. Bunu yavaş yavaş gerçekleştiriyoruz. Bundan sonrası için her şey oyunculara bağlı, bize bağlı. Dediğim gibi biz her maçı kazanmak için sahaya çıkacağız. En nihayetinde sezon bittiğinde neredeyiz, ne yapıyoruz hep birlikte göreceğiz" diye konuştu.
Ankara Sahipsiz köpeklerin saldırdığı depremzede kız çocuğu yaşadığı korku dolu anları anlattı Ankara Yenimahalle’de, annesi ile evine döndüğü sırada sahipsiz köpeklerin saldırısına uğrayan 9 yaşındaki depremzede kız çocuğu, yoldan geçen sürücülerin araya girmesi sayesinde saldırıdan yara almadan kurtulabildi. Yaşadıkları çevrede çok fazla başıboş köpek olduğunu söyleyen anne ise, "Depremde ölümden kurtulduk ama burada köpek saldırısıyla ölümün eşiğine gelmek çok acıydı" dedi. Olay, dün akşam Yenimahalle ilçesine bağlı Ragıp Tüzün Caddesi’nde meydana geldi. İddialara göre, annesi ile evine dönen 9 yaşındaki ilkokul 3. sınıf öğrencisi Esila Buğlem Cinkara’ya sahipsiz 5 köpek saldırdı. Üzerine gelen köpeklerden kaçmayı başaran Cinkara, yoldan geçen sürücülerin araçlarını köpeklerin üzerine sürmesiyle saldırıdan yara almadan kurtuldu. 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerden dolayı Hatay’dan Ankara’ya taşınmak zorunda kaldıklarını söyleyen depremzede anne Belkıs Cinkara ise çevredeki başıboş köpeklerden dolayı korktuklarını ve rahat hareket edemediklerini ifade etti. "Çığlıklarla annemin yanına gittim" Olayla ilgili konuşan Esila Buğlem Cinkara, "Dün evimize gidiyorduk. Karşıya geçmek istedim. O an köpekler bana saldırdı. Çığlıklarla annemin yanına gittim. Annem sesimi duydu ve yanıma koştu. Yoldan geçenler de bana zarar gelmesin arabalarını köpeklerin üzerine sürdü. Çok korktum. Kötü hissettim. Korkudan titriyordum ve çok üzüldüm. Köpeklerin başka yere gitmesini istiyorum. Toplanmasını istiyorum. Eve gittiğimde titriyordum. İlk başta fark etmemiştim. Karşılaştığımda göz göze geldim ve 4-5 köpek bana saldırdı" dedi. "Sürüler halinde köpeklerin gezdiği bir yerde yaşamak istemiyorum" Duruma bir çözüm getirilmesi gerektiğini söyleyen anne Belkıs Cinkara, "Akşam saatleriydi. Kızımla eve dönüyorduk. Kızım yolun karşısına geçmek istedi. O geçti, ben bekledim. Tam o sırada kızımın çığlıklarını duydum. Arkasında köpekler vardı. O esnada yoldan geçen bir araç araya girdiği için çocuğum kurtuldu. Bunun bir sonu yok. O an kurtulamayabilirdi. Bu sorunun bir çözüme kavuşturulmasını istiyorum. Sürüler halinde köpeklerin gezdiği bir yerde yaşamak istemiyorum. O an çok korktum. Sabaha kadar uyuyamadım. Bu korku ile burada yaşamak istemiyorum. Burası Ankara’nın merkezi. Kızım yanıma hızlı koştu. O sırada da yoldan geçen araçtaki kişiler durumu fark etti. Araya girdikleri için kızımın hayatı kurtuldu. Onlara da teşekkür ederim. Çocuğumu kurtardıktan sonra bile köpekler bize havlıyordu. Kızımın durumu iyi ama çok korktu. Sabaha kadar korkudan titredik. İlla ki fiziksel bir zarar alması gerekmiyor. Psikolojik olarak aldığı hasar daha büyük. Güvende hissetmiyorum ve düşünmüyorum. Bu olaylar yarın bir başkasının başına gelecek" ifadelerini kullandı. "Depremde ölümden kurtulduk ama burada köpek saldırısıyla ölümün eşiğine gelmek çok acıydı" Yeniden ölümlü yüzleşmenin verdiği acıdan bahseden anne Cinkara, "6 Şubat’ta Hatay’da depreme yakalandık. Çok ağır bir durumun içinden çıktık ve yeni bir düzen kurmak için buraya geldik. Özellikle de çocuğumun psikolojisi düşünüyordum. Depremde ölümden kurtulduk ama burada köpek saldırısıyla ölümün eşiğine gelmek çok acıydı. Ölümün kıyısındaydık. Çok tanıdıklarımız vefat etti. Kendim de itfaiyeciyim. Aylarca enkaz alanlarında çalıştım. Görmediğim şey kalmadı. Buraya çocuğum için geldim ama akşamları aynı deprem zamanındaki korkularımızı yaşadık. Tek istediğim şey buna bir çözüm bulunsun" şeklinde konuştu.