Maldivler'e özenen bazı işletmelerin Bodrum sahillerine beyaz kum ve mermer tozu serme çalışmalarının bir yandan halk sağlığını diğer yandan ise deniz çayırlarını yok ettiği öğrenildi. Denizin dibine beton duvar ören işletmeler daha sonra kumları sahile seriyor. Dalgalarla kumların gitmemesi için deniz dibine duvar örülmesi bu kadarına da pes dedirtti. Bazı lüks siteler ise sahile serdikleri kumları denizin içine de boşaltarak deniz çayırlarını yok etmeye çalışıyor. Denizin dibindeki yeşil çayırlarda yaşayan üreyen tüm deniz canlılarını da yok eden işletmeler yaptıkları bu işlem sorasında şezlongları günlük bin liradan, 1 milyon dolarlık bir evi ise 4 milyon dolardan satıyor.
8 işletmeye 3 siteye beyaz kum operasyonu
Yapılan bu işlemlerin karşısında duran Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras denize işlem yapanlara, sahillere beyaz kum serenlere Çevre İl Müdürlüğü ile birlikte savaş açtı. Geçtiğimiz gün Yalıkavak Mahallesi'nde bulunan 5 yıldızlı bir otele ceza yazılmasıyla başlayan beyaz kum operasyonu sonrasında 7 otele, 1 beache ve Bodrum’un en pahalı evlerinin bulunduğu 3 siteye Bodrum Belediyesi Çevre Koruma Müdürlüğü tarafından tutanak tutularak yapılacak kum serme işlemi durduruldu. Her geçen gün artan beyaz kum veya mermer tozu döken otel sayısı ise artmaya başladı.
Yarım adaya baştan başa beyaz kum serdiler
Öte yandan, gözler Milas’a bağlı Pina yarım adasında buluna 3 lüks otelin sahiline serilen beyaz kumlara çevrildi. Sahil şeridi boyunca serilen beyaz kumlarla ilgili çevreciler ayaklandı. Kumların denize verdiği tahribat ise geçtiğimiz aylarda havadan çekilen görüntülerle gözler önüne serildi. Bembeyaz sahili ışıl ışıl görünürken plajlar, deniz dibindeki beyazlıklar da dikkatlerden kaçmadı.
Bodrum Kent Konseyi Başkanı Arif Yılmaz, deniz çayırlarının yok olduğunu ifade ederek “Deniz çayırları dediğimiz, erişte dediğimiz Posidonia Oceanica çayırları denilen bir endemik bir yosun türü var. Bizim Bodrum’un denizlerinin bu kadar berrak, temiz ve oksijen dolu olmasının sebebi bu yosun türü. Bu yosun türü halkımızın bilinçsizliğinden hoşlanılmıyor, yok edilmeye çalışılıyor. İş makinalarıyla kazılmaya çalışıldı. Daha sonra çeşitli kimyasallar dökülerek yok edilmeye çalışıldı. Bunları hemen ispatlayamıyorsunuz, olup bitikten sonra görebiliyorsunuz. En son olarak da o bölgeye kum dökerek orayı kapatmak ve Maldiv sahil görünümü verme iddiasıyla yapılan hareketler oldu. Bu yapılan işlemin birden fazla sakıncalı yönü olan bir şey. Denize ve kıyıya atılan kum orada durmayacağı için önce deniz büyük beton bloklarla çevriliyor. Deniz dibine beton bloklarla bir beton yapılıyor, kum kaçmasın diye. Daha sonra ise kumlar dökülüyor. Deniz çayırlarının üzerine önce beton seriliyor, sonra üzerlerine bu kum dökülüyor. Kanuni olarak denize böyle bir müdahale yapmanız yasak. Deniz dibindeki bu çayırlar endemik bir tür. Akdeniz’de koruma altından Barselona sözleşmesine girmiş, Tarım Bakanlığından bile koruma altında olan bir canlı. Onlar yok ediliyor. Dökülen o ince kumların kimyasal özelliklerinden dolayı, halk sağlığına zarar verdiği biliniyor, daha sonra analizlerle ortaya çıkacak zaten. Bizim bu kıyılarımızdaki ekosistem bozuluyor. Bunun bedelini biz yıllar sonra çok acı şekilde ödeyeceğiz. Bugün Marmara Denizi'ne nasıl üzülüyorsak, buradaki denizlerimize de ilerde çok üzüleceğiz. Deniz çayırları kıyı erozyonunu önlüyor. Hem suyu berraklaştırıyor, hem de oksijen sağlıyor. Deniz dibindeki diğer canlılara üremeleri için olan önemi de var. Bizim Bodrum kıyılarımız kendi doğal yapısı gereği, çakıllı, taşlık, kum ve deniz çayırlı kıyılarımız var. Bizim güzelliğimiz bu. Bizim bu güzelliğimizi kabul ediyorsa insanlar gelsinler bizle beraber sahip çıksınlar. Bunu değiştirmeye çalışırlarsa, bundan sonraki olacak felaketin önüne geçemeyiz” dedi.
Siteyi pahalıya satmak için deniz dibi dolduruluyor
Yılmaz Ege ise denizin ranta kurban gittiğini belirterek, “Bir yerde denize sıfır site yapılıyor, onu satılabilir kılmak için plajını beyaz, güzel görünen kumlarla doldurmak istiyor. Pazarlamak için yapılan bir sistem oraya ne olduğu umurlarında değil. Gece yarısı kamyonlarla geliniyor, kumlar seriliyor, denize beton bloklar indiriliyor. 400 bin lira bir ceza yazıldı, belki o cezayı sineye çekecekler ve onu da maliyetin içerisine koyup amaçlarına ulaşacaklar. Yapılmaması lazım, yapılırken durdurulması lazım, ceza kesildikten sonra da eski haline getirilmesi lazım” şeklinde konuştu.
Kamyonlarla moloz taşındı deniz dibine duvar örüldü
Arif Yılmaz da, “Yalıkavak’ta gece yarısı kamyonlarla gelen kumlar engellendi. Oradan gece yürüyüşe çıkan arkadaşlar denk geldiler, Bodrum Belediyesi ekipleri, Çevre İl Müdürlüğü ekipleri anında müdahale etti. Görmese arkadaşlar geceleyin denize -ki iş makinaları hazırdı-, kumları deniz dibine ve sahile serip geçeceklerdi. Olduktan sonra tespit edilmesi ve kaldırılması da çok zor bunun. İnsanlar kafasına artık şunu bir koysun. Bodrum bu, Bodrum’un doğal yapısı bu, o doğal yapısına kendilerini uydursunlar. Bizleri kendilerine uydurmaya çalışmasınlar. 3 kuruş rant için yazık günah bu Bodrum’a. Burası için ne deniyor, ne güzel 2 katlı beyaz renkli evleri var. Bodrum’da halk 6, 7 kattan taviz vermiş marka yapmak için, buraları bu şekilde korumuş. Buraya gelenler de buna saygı göstersinler istiyoruz” dedi.
Bodrum’da bulunan deniz çayırları ise deniz altından görüntülendi. Her yıl temizlenen çayırların yok edilmesi Bodrum halkını ayaklandırdı. Deniz dibine örülen duvar ise bu kadarına pes dedirtti.
Eren Ayhan