GÜNDEM - 24 Mart 2020 Salı 08:59

Bilim Kurulu üyesi Demircan: “Bağışıklık tek sefer değil, tekrar korona virüse yakalanılabilir”

A
A
A
Bilim Kurulu üyesi Demircan: “Bağışıklık tek sefer değil, tekrar korona virüse yakalanılabilir”

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi ve Gazi Üniversitesi Başhekimi Prof. Dr. Ahmet Demircan, korona virüse yakalanan bir kişinin iyileştikten sonra tekrar enfekte olabileceğini belirtti. Prof. Dr. Demircan ayrıca, merak edilen sorulara da tek tek cevap verdi.

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi ve Gazi Üniversitesi Başhekimi ve Prof. Dr. Ahmet Demircan korona virüs ile ilgili merak edilen sorulara cevap verdi. İhlas Haber Ajansı muhabirine konuşan Prof. Dr. Demircan, korona virüsün belirtilerini, bulaşma yollarını, tedavisini ve tedavide kullanılan ilaçları anlattı. Demircan, korona virüsün bariz belirtilerinden birinin yüksek ateş olduğunu ancak bu durumun bazen önce bazen de sonra çıktığını ayrıca boğaz ağrısı, geniz akıntısı ve kuru öksürük şeklindeki bulguların daha çok ön planda olduğunu söyledi. Demircan, karın ağrısı ishal gibi şikayetlerin ise daha geç ve az sayıda görüldüğünün altını çizdi.

Bazı hastalarda tat ve duyu kaybının da görülebildiğini vurgulayan Demircan, “Vakalarda çıktıkça görüyoruz. Bu yeni bir hastalık olduğu için tecrübeleniyoruz. Daha önce bilinen bir hastalık olmadığı için bunlarında eklendiği söyleniyor. Ama primer ve asıl bulgulardan değil. Şu durumda boğaz ağrısı ve kötü öksürük varsa veya buna temas ekliyoruz. Yurt dışından gelen biri var mı? Yurt dışından gelen biriyle temas var mı? Çünkü temaslının temaslısı da çıkmaya başladı. Bu bulgulardan 3’ü varsa o zaman şüpheleniyoruz” dedi.

“Korona virüsün net bir tedavisi ve etkili bir ilacı yok”

Korona virüsün net bir tedavisinin ve etkili bir ilacının olmadığını söyleyen Demircan, “Başka bir viral hastalıklarda kullandığımız ilaçları kullanıyoruz. Sıtma ve romatizmada kullanılan bir ilacı kullanabiliyoruz. Biz sadece yeni geliştirilen ve Japonların geliştirdiği Çin’de de kullandıkları bir ilacı Türkiye’ye getiriyoruz. O ilaç gelince yatan hastalarda ve yoğun bakımlardaki hastaların tedavisinde kullanılacak” ifadelerini kullandı.

“Solunum cihazları ve yoğun bakım yatak sayısı yeterli”

Türkiye’nin, sağlık altyapısı açısından OECD ülkelerinin üstünde bir yoğun bakım yatak sayısına sahip olduğunu söyleyen Demircan, “Yoğun bakım sayımız ve yatak sayımız çok iyi. 2018 rakamlarında 30-35 binin üzerinde toplam yoğu bakım yatak sayımız var. Yoğun bakım yatağı olunca hemen hemen aynı sayıda makineler bulunmakta. O yüzden makine ihtiyacımızın olacağını zannetmiyorum. Benzer solunum cihazı şuanda Türkiye’de yoğun bakım doktoru ile yerli üretiminin çalışılması sonucunda üretilmeye çalışılıyor. Şuan ki mevcut makine miktarımız gayet iyi. Yoğun bakım sayılarımız iyi. Önemli olan vaka sayıların artmaması ve bu denli kötü hastanın sayısının artmaması. O yüzden ‘evde hayat var’ sloganına uymalıyız. Hasta olmazsanız bu denli yoğun bakım gerektirecek duruma düşmezseniz ne makine sıkıntısı olacak, ne yoğun bakım sıkıntısı olacak ne de risk olacak. Hem aileniz için risk bu bulunduğunuz evde yaşadığınız ve temas ettiğiniz kişilerle hem de size bakan sağlıkçılar için bunu kökünden önlersek, en büyük önlem ve en iyi tedavi bu. Her hastalıkta olduğu gibi bunlar önlenirse kapasitemiz iyi ama çok büyük felaket olmaması için uğraşıyoruz” diye konuştu.

Vaka sayısı ve dağılımı

Vakaların tek bir ilde ve bölgede yoğunlaşmadığını hemen hemen ülkenin geneline yayıldığını bildiren Demircan, “Sayıları Bakan bey açıklıyor. Bazı illeri biliyoruz. Bazı vakaları tartışıyoruz. Bunları biraz daha ilerleyen günlerde ve yakın zamanda Bakan Bey açıklayacaktır” dedi.

İyileşenler tekrar enfekte olabilir

Korona virüse yakalanan birinin iyileşip taburcu olduktan sonra tekrar enfekte olarak hastalığa yakalanabileceğini ifade eden Demircan, “Maalesef bağışıklık tek bir seferle kalmıyormuş. Tekrardan yakalanma riski varmış. O yüzden virüsten korunmaya devam edelim” şeklinde konuştu.

Virüslerin sıcakta yaşamadığı iddialarına açıklık getiren Demircan, ”Daha çok beklediğimiz ve olmasını planladığımız havalar ısınınca insanların birbiriyle daha yakın teması uzaklaşacaklarını dolasıyla mesafelerle açılınca da birbirlerine bulaştırmanın azalacağını düşünüldüğü için beklenen şey bu.

Bunların hepsi yan tedbirler. Bunların hepsinin değişik faydaları vardır ama. Bu virüsle mücadelenin ana unsuru değil. Çayı Türkiye’nin büyük bir bölümü içiyor. Doğu illerine girmemesi lazımdı ama oralarda da var. Destek olarak boğazımızı nemlendirmek ve onun kurumasını ve tahriş olmasını engellemek amacıyladır” şeklinde konuştu.

Kronik hastalıklar

Demircan, Akciğer hastalığı, Koah, astım, hipertansiyon, diyabet gibi vücut direncini düşürecek hastalığa sahip insanlarda virüse daha çok rastlandığını belirtti.

Virüsün eşyalar üstünde yaşama süresinin değişiklik gösterebileceğini aktaran Demircan, “Bunlar değişiklik gösterebilir 2- 3 saat ve 2 günde olabilir. Önemli olan elinizi yıkadınız mı? Devamlı aralıklarla dokunduğunuz zaman bunları yaptınız mı? Gitgide virüsler azalacak. Yoksa hiçbir şeye dokunamaz hiçbir şeye değemez hale geliyoruz. Yoksa bir süre sonra paranoya ve panik oluyoruz. Yani virüsten çok insanları bu rahatsız edecek hale geldi. Bir kutu geldiyse dikkatli bir şekilde açmalıyız. Daha sonrasında ellerimizi yıkamalıyız” ifadelerini kaydetti.

Şu dönemde en önemli şeyin korunmak olduğunu vurgulayan Demircan, “Türkiye, gümrük kapılarını erken kapatmak ve uçuşları yasaklamak gibi bazı tedbirleri çok önceden almakla virüsün ülkeye gelmesini geciktirdi. Çok gelişmiş dediğimiz Avrupa ülkelerinden çok daha iyi bir konumdayız” dedi.

Neşra Durmaz - Musa Erdoğan - Mehmet Kalay

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Eminönü’nde bayram alışverişi başladı Eminönü’nde bayram alışverişi başladı. Bayram öncesi şeker ve çikolataya yoğun talep gösteriliyor. Ramazan Bayramı’na sayılı günler kala İstanbul’un en hareketli noktalarından biri olan Eminönü’nde alışveriş hız kazandı. Vatandaşlar özellikle şeker, çikolata gibi bayram ikramlıklarına yoğun ilgi gösteriyor. Fiyatlar ise 200-300 TL arasında değişiyor. Eminönü’ndeki esnaflar bayram öncesi artan yoğunluktan memnun olduğunu belirtti. Şeker ve çikolataya talep olduğunu ifade eden esnaflar ikramlık olarak lokum ve tatlı çeşitlerinin de tercih edildiğini söyledi. Eminönü’nde şeker ve çikolata satan esnaf Muhittin Tan, ‘‘Bayram heyecanımız başladı. Tezgahlara şeker ve çikolataları getirdik. Bayramlarda misafirlere ikram etmek için şeker ve çikolata tercih ediliyor. Bu gelenekten dolayı talep bayram öncesinde artıyor. Geçen sene şeker, çikolata fiyatları 280 liraydı, bu yıl 250 liradan satıyoruz. Son 2-3 gündür satışlarımızda artış var’’ dedi. Alışveriş için Eminönü’ne gelen İbrahim Yazgan isimli vatandaş da ‘‘Eminönü Ramazan ayının simgesi gibi. Manevi bir havası var. Anadolu yakasından alışveriş için Eminönü’ne geldim. Fiyatlar da burada daha uygun. Her çeşit ürünü bulabiliyoruz. Peynir, şeker ve lokum aldım. Gelen çocuklara şeker ikram ediyoruz, yanında da harçlık veriyoruz’’ diye konuştu. Bayram alışverişini Eminönü’nde yaptığını söyleyen başka bir vatandaş ise ‘‘Bayramda misafirlere baklava ve şeker ikram edeceğiz. Şeker ve çikolata aldım. Pahalı olsa da bayram öncesi şeker ve çikolata alışverişini yapıyoruz’’ ifadelerini kullandı.
Antalya AÜ Tıp Fakültesi Hastanesinde korkutan yangın: Hastalar tahliye edildi, can kaybı yok Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin Acil Servis bölümünde elektrik kaynaklı olduğu değerlendirilen yangın paniğe neden oldu. Olay yerinde açıklama yapan Antalya Valisi Hulusi Şahin, "Yangından mütevellit herhangi bir yaralımız yok, ölü yok" dedi. Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan ise, "İçeride hasta ya da personel kalmadı. Herkes canıgönülden koşturdu" açıklamasını yaptı. Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin Acil Servis bölümünde çıkan yangın paniğe neden oldu. Elektrik aksamından çıktığı değerlendirilen yangın sonrası hastanenin tüm blokları yoğun dumanla kaplandı. Hastalar çevre hastanelere sevk edilirken, Antalya Valisi Hulusi Şahin ve Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan olay yerinde açıklamalarda bulundu. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde bugün öğle saatlerinde yangın çıktı. Saat 11.55 sularında Acil Servis bölümünün deposunda çıktığı belirlenen yangında hastane binası kısa sürede yoğun dumanla kaplandı. Durumun bildirilmesi üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye, sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Antalya Valisi Hulusi Şahin olay yerinde yaptığı açıklamada, yangının elektrik aksamından çıktığının değerlendirildiğini belirterek, şu bilgileri paylaştı: "Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanemizin acil servis bölümü deposunda bugün saat 11.55 sularında elektrik aksamından olduğunu değerlendirdiğimiz bir yangın çıktı. Yangından mütevellit yoğun bir duman oluştu. Bundan dolayı tüm bloklarda ve B bloktaki tüm hastalarımızı yoğun bakıma başta olmak üzere tahliye ettik. Yangından mütevellit herhangi bir yaralımız yok, ölü yok. İtfaiye ekiplerimiz yangını kontrol altına aldılar, söndürdüler. Şimdi detaylı çalışma yapıyorlar. Başta rektörümüz olmak üzere tüm görevlerimiz işlerinin başında tahliyeleri yaptık. Acil servislerimizin kapasitesi yeterlidir. Duruma göre son değerlendirmeleri yapacağız. Daha sonra hastalarımız geri alınacak." "Herkes canıgönülden koşturdu" Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan da olayın ardından hastane önünde açıklama yaptı. Yangına hızlı bir şekilde müdahale edildiğini ve ekiplerin koordineli şekilde hareket ettiğini belirten Özkan, "Herkes canıgönülden koşturdu. Şu an bildiğimiz kadarıyla içeride kalan hastamız ve personelimiz yok. En kısa zamanda revize edip hastalarımızı geri alacağız. Herkes müsterih olsun, herhangi bir can kaybımız yok" dedi. Yangının ardından çok sayıda hasta, tekerlekli sandalye ve sedyelerle hastane dışına çıkarıldı. Acil Servis önünde bekleyen ambulanslarla çevredeki diğer hastanelere nakiller gerçekleştirildi. Bazı hastaların oksijen tüpleriyle birlikte dışarıda tutulduğu görüldü. Sağlık personeli, güvenlik görevlileri ve hasta yakınları tahliye işlemlerinde büyük çaba sarf etti. "Boğazlarımız duman doldu" Hastanede yoğun bakımda yatan bir yakını olduğunu belirten İnayet Ergin, yaşadığı paniği şu sözlerle anlattı: "Hastamız yoğun bakımda yatıyordu. Genç hastamız. Allah hepsine şifa versin şu mübarek günde. Birden duman hissettik ve kimyasal bir koku. Ve merdivenleri zor indik. Şu anda yoğun bakım hastalarımızı üstten tahliye etmeye çalışıyorlar. Ama kötü oldu. Boğazlarımız hep duman doldu. Hastamız yukarıda, indiriyorlar. Hastamız 54 yaşında, beyin felci geçirdi." Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, yangını kısa sürede kontrol altına alarak soğutma çalışması yaptı. Binanın bazı bölümlerinin is ve dumanla kaplandığı görüldü. Yangının çıkış nedeni ise yapılacak detaylı incelemenin ardından netlik kazanacak.