DÜNYA - 28 Ocak 2025 Salı 23:35 | Son Güncelleme : 28 Ocak 2025 Salı 23:37

Beyaz Saray: "ABD'ye kaçak giren herkes suçlu kabul edilecek"

A
A
A
Beyaz Saray: "ABD'ye kaçak giren herkes suçlu kabul edilecek"

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, "ABD'ye kaçak giren herkes suçlu kabul edilecek" dedi.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, düzenlediği basın toplantısında ABD Başkanı Donald Trump’ın göçmen politikasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Leavitt, Başkan Trump’ın göreve başladığı ilk gün ulusal acil durum ilan ederek, güney sınırındaki “yakala ve bırak” uygulamasını sonlandırmaya yönelik bir kararname imzaladığını hatırlatarak, bu kararın ABD’nin sınır güvenliğini sağlama kararlılığını uluslararası arenada net bir şekilde ortaya koyduğunu belirtti. Leavitt, özellikle yasadışı göçle mücadeleye dair sert mesajlar vererek, ABD’ye illegal yollarla giren herkesin “suçlu” kabul edileceğini vurguladı. Leavitt, Trump yönetiminin sınır güvenliğini güçlendirmek için tüm federal kurumların iş birliği içinde çalıştığını ve bu kapsamda sınır duvarının inşasının tamamlanmasına yönelik sürecin hızlandırıldığını söyledi.
Leavitt, ICE ve CBP (Gümrük ve Sınır Koruma) birimlerinin operasyonlarına dair güncel veriler paylaşarak, geçtiğimiz günlerde yasadışı göçmenler arasında şiddet suçlarına karışmış birçok kişinin tutuklandığını ifade etti. Örnek olarak New York’ta bir terör şüphelisinin, San Francisco’da reşit olmayan bir çocuğa yönelik istismarda bulunan bir kişinin ve Boston’da ikinci derece cinayetten hüküm giymiş bir göçmenin gözaltına alındığını belirten Leavitt, bu operasyonların Trump yönetiminin ABD vatandaşlarının güvenliğini öncelik olarak gördüğünü bir kez daha kanıtladığını vurguladı.
Leavitt, Başkan Trump’ın Kolombiya ile yaptığı müzakereler sonucunda sınır dışı edilen göçmenlerin kendi ülkelerine geri kabulünün hızlandırıldığını ve bu başarının ABD’nin uluslararası sahnede yeniden saygı kazandığının göstergesi olduğunu ifade etti.

Sosyal medya fenomenleri ve içerik üreticilerine basın kartı verilecek

Medya erişimi ve şeffaflık konularına da değinen Leavitt, yeni medya döneminin önemine dikkat çekerek, bağımsız gazeteciler, podcast yayıncıları, sosyal medya fenomenleri ve içerik üreticileri için Beyaz Saray’a basın kartı başvuru sürecinin başlatıldığını duyurdu. Geleneksel medyaya olan güvenin azaldığına dair araştırmalara değinen Leavitt, Başkan Trump’ın mesajlarını daha geniş bir kitleye ulaştırmayı hedeflediklerini belirterek, bir önceki yönetim tarafından iptal edilen 440 basın kartının yeniden iade edileceğini açıkladı.

“Başkan Trump geri döndü ve ABD’nin altın çağı başladı”

Ekonomik reformlara da değinen Leavitt, Başkan Trump’ın ABD halkının yaşam maliyetlerini düşürmeye yönelik attığı adımları aktararak, Trump’ın geçtiğimiz hafta enerji politikalarında ulusal acil durum ilan ederek enerji maliyetlerini düşürmeyi hedeflediğini, bunun yanı sıra federal düzenlemeleri hafifletmek ve enflasyonu kontrol altına almak için kapsamlı kararlar aldığını söyledi. Leavitt, “Başkan Trump geri döndü ve ABD’nin altın çağı başladı” dedi.

Dilek Kaya

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Dışişleri Bakanlığı: "BM Barış Gücü’nün KKTC topraklarındaki faaliyetlerinin devamı için hukuki bir zeminin süratle tesisi elzem" Dışişleri Bakanlığı, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs Adası’nda konuşlu BM Barış Gücü’nün görev süresini 1 yıl daha uzatmasına ilişkin, "BM Barış Gücü’nün KKTC topraklarındaki faaliyetlerinin münhasıran KKTC makamlarının iyi niyeti çerçevesinde yürütülebildiğini hatırlatıyor, anılan faaliyetlerin devamı için hukuki bir zeminin süratle tesisinin elzem olduğunu vurguluyoruz. KKTC tarafının bu çerçevede atacağı adımlara tam destek vereceğimizin altını çiziyoruz" açıklamasını yaptı. Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, "Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Kıbrıs Adası’nda konuşlu BM Barış Gücü’nün görev süresini 31 Ocak 2025 tarihinde aldığı 2771 sayılı kararla 1 yıl daha uzatmıştır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanlığı’nın söz konusu kararla ilgili olarak yaptığı açıklamayı destekliyoruz" ifadelerine yer verildi. "Faaliyetlerin devamı için hukuki bir zeminin süratle tesisinin elzem olduğunu vurguluyoruz" BM Barış Gücü’nün faaliyetlerin devamı için hukuki bir zeminin tesis edilmesinin önemli olduğu vurgulanan açıklamada, "BM Barış Gücü’nün görev süresi uzatılırken, yerleşik BM uygulamalarının hilafına, Kıbrıs Türk tarafının onayı bu defa da alınmamıştır. BM Barış Gücü’nün KKTC topraklarındaki faaliyetlerinin münhasıran KKTC makamlarının iyi niyeti çerçevesinde yürütülebildiğini hatırlatıyor, anılan faaliyetlerin devamı için hukuki bir zeminin süratle tesisinin elzem olduğunu vurguluyoruz. KKTC tarafının bu çerçevede atacağı adımlara tam destek vereceğimizin altını çiziyoruz" denildi. "Kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm ancak sahadaki gerçekler temelinde bulunabilir" Kıbrıs Adası’nda kalıcı ve sürdürülebilir bir çözümün ancak sahadaki gerçekler temelinde olabileceği vurgulanan açıklamada, "Diğer yandan, BM Güvenlik Konseyi’nin Barış Gücü’nün görev süresini uzatan bu yılki kararında da raf ömrü tükenmiş ve muhtemel bir çözüm bağlamında gündemden düşmüş olan çözüm modellerine atıfta bulunma ısrarını sürdürmesinden derin hayal kırıklığı duyuyoruz. Kıbrıs meselesine adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm ancak sahadaki gerçekler temelinde bulunabilir. BM Güvenlik Konseyi’ni bu gerçeği kabul etmeye ve Kıbrıs Türk halkının özden gelen hakları olan egemen eşitliğini ve eşit uluslararası statüsünü tescil etmeye çağırıyoruz" ifadelerine yer verildi.
Kütahya Bakan Memişoğlu: "Türkiye, dünyanın en iyi sağlık hizmetini sunabilen ülkesi haline geldi" Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Türkiye’nin sağlık alanında son 20 yılda önemli bir gelişim göstererek dünyanın en iyi sağlık hizmetini sunabilen ülkesi haline geldiğini belirterek, bu başarıda sağlık altyapısının ve insan gücünün büyük payı olduğunu vurguladı. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi (KSBÜ) Gülsüm Güral Diş Hekimliği Fakültesi ve Hastanesi’nin açılış törenine katıldı. Konuşmasında Türkiye’nin sağlık sisteminin geldiği noktaya dikkat çeken Bakan Memişoğlu, "Sağlık hizmeti, altyapısı ve insan gücü anlamında Cumhurbaşkanımızın desteğiyle Türkiye, son 20 yılda dünyanın en iyi sağlık hizmetini sunabilen ülkesi haline geldi. Salgın, deprem ve afetlerde bunu açıkça gösterdik. Sadece kendi vatandaşlarımıza değil, dünya genelinde muhtaç insanlara da el uzattık" dedi. "Kütahya Şehir Hastanesi’nin sorunlarını çözeceğiz" Kütahya’daki sağlık yatırımlarına da değinen Memişoğlu, Kütahya Şehir Hastanesi’nin önemli bir sağlık merkezi olduğunu ancak bazı işletme sorunlarının bulunduğunu söyleyerek, "Hastanemiz gerçekten iyi ama bazı sorunlarımız var. İnsanlarımızın bir kısmı mağdur. Ancak bu sorunları çözeceğiz, daha iyi hale getireceğiz" ifadelerini kullandı. Türkiye’nin sağlık alanında ilerlemesini sürdürebilmesi için bilim üretmesi gerektiğini belirten Memişoğlu, gençlere seslenerek, "Bilgiyi bilim yapmak yetmez artık. Ürettiğimiz bilgiyi teknolojiye, ekonomiye yönlendirmeliyiz. Dünyanın en zengin iki doktoru Türk ve bu başarıyı bilim üreterek elde ettiler. Eğer bilim üretirsek büyürüz ve dünyada söz sahibi oluruz" diye konuştu. Açılış törenine Kütahya Valisi Musa Işın, Belediye Başkanı Eyüp Kahveci, AK Parti Kütahya milletvekilleri Adil Biçer, İsmail Çağlar Bayırcı ve Mehmet Demir ile AK Parti Kütahya İl Başkanı Ceyda Çetin Erenler, Hava Er Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Mustafa Baş, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Tekin, NG Kütahya Kurucu Başkanı Nafi Güral, Nafi Güral Eğitim Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Gülsüm Güral, akademisyenler, öğrenciler ve davetliler katıldı.
İstanbul "Panel" soruşturmasında 50 şüpheli tutuklama talebiyle hakimliğe sevk edildi İstanbul’da vatandaşlara ait kişisel verileri ‘panel’ adı verilen sistemle ele geçirip, sosyal medya platformlarında ücret karşılığı satan 68 şüpheliden 50’si, tutuklanmaları talebiyle Anadolu Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Sahtecilik, Dolandırıcılık ve Bilişim Suçları Soruşturma Bürosu koordinesinde Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığınca yapılan çalışmalarda vatandaşlara ait kişisel verileri, iletişim, adres, tapu bilgileri, eğitim bilgilerini illegal bir şekilde ele geçirip, sosyal medya platformlarında ücret karşılığı satan şahıslar, 25 ilde yapılan eş zamanlı operasyonla yakalanarak gözaltına alınmıştı. Anadolu Adalet Sarayı’na sevk edilen 68 şüpheliden 50’si, tutuklanmaları talebiyle Anadolu Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi. Şüphelilerden 35 suça sürüklenen çocuğun ifadelerinin alınması için Çocuk Suçlular Soruşturma Bürosunca 4 savcı görevlendirildi. Diğer şüphelilerin ifadeleri ise soruşturmayı yürüten Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Sahtecilik, Dolandırıcılık ve Bilişim Suçları Bürosunca alındı. Savcılık ifadeleri tamamlanan 68 şüpheliden 50’si tutuklanmaları, 18 şüpheli ise adli kontrol talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi. "Nüfus kayıtlarının bir devletin güvenliğinin temel unsurlarından biri olduğu hususu yadsınamaz bir gerçektir" Cumhuriyet Savcılığının sevk yazısında, "Güncel bir örneklendirme vermek gerekirse 2003 yılında Amerika, Irak’ı işgal ettiğinde yapılan ilk işlerden biri nüfus ve tapu kayıtlarına müdahale etmek olmuştur. Nüfus kaydının yazılı olarak tutulmadığı zamanlarda ise mezar taşları bile bir devletin var olduğuna ya da hak sahibi olduğuna dair önemli bir delil teşkil etmektedir. Dolayısıyla nüfus kayıtlarının bir devletin güvenliğinin temel unsurlarından biri olduğu hususu yadsınamaz bir gerçektir. Vatandaşlık numarasıyla sorgulama yapılan MERNİS sisteminin milli güvenliğin ayrılmaz bir parçası olduğu aşikardır. Gizli olan bilginin ele geçiriliş şekli ile ilgili yaptığımız değerlendirmede, fail ya da faillerin sadece panel sistemi uygulayıcısı değil, sistemi kuran ve verileri sürekli güncelleyen konumunda olması halinde eylemin aynı zamanda TCK 244/2 ve 244/3 maddesi uyarınca da değerlendirilmesi gerektiğini düşünmekteyiz" ifadelerine yer verildi. Şüphelilerin devletin güvenliği açısından gizli kalması gereken MERNİS veri tabanı ve entegre olduğu diğer bilişim sistemlerine yetkili kullanıcıların şifrelerini çeşitli yollarla elde edip sızdıktan sonra ya da verileri sızıntı yolu ile bizzat temin eden şahıslardan aldıktan sonra alınan verileri panel adı verilen sorgulama ekranına taşıdığı aktarılan yazıda, illegal bir sorgu ekranı yaparak, internet ortamında para ve sanal alemde itibar kazanmak amacıyla yükleyerek haksız menfaat temin ettikleri aktarıldı.