ASAYİŞ - 16 Ocak 2020 Perşembe 16:14

Berna Laçin’in ‘idam’ tweetine verilen beraat kararı onandı

A
A
A
Berna Laçin’in ‘idam’ tweetine verilen beraat kararı onandı

İstinaf Mahkemesi, idam ve tecavüz konusuna ilişkin sosyal medya paylaşımından dolayı yargılanan oyuncu Berna Laçin hakkında verilen beraat kararını onadı.

Oyuncu Berna Laçin 3 Temmuz 2018 tarihinde, idam ve tecavüz konusuna ilişkin twittter hesabından yaptığı bir paylaşımından dolayı “halkın dini değerlerini alenen aşağılama” suçundan 1 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davada beraat etmişti.

Başsavcılık itiraz etmişti
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, sanığın kamuoyuna yansıyan idam tartışmalarına hiçbir katkısı olmayan, nesnel bir veriye dayanmayan ve dosyada mevcut verilere göre büyük tepki alan ifadelerinin halkın dini değerlerini aşağılayıcı ve kamu barışını bozmaya elverişli nitelik taşıdığı ve beraat kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek dosyayı İstinaf Mahkemesi’ne taşıdı.

İstinaf, beraat kararını onadı
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesi, dosya üzerindeki incelemesini tamamladı. Ceza Dairesi, sanığın savunmaları ve tüm dosya kapsamını göz önünde bulundurarak, sanığın leh ve aleyhindeki toplanan tüm kanıtları inceleyen, iddianın reddine ilişkin sebepleri karar yerinde ayrı ayrı gösteren, aleyhteki kanıtları hükümlülük için yeterli görmeyen mahkemenin takdir ve kanaati karşısında istinaf başvurusunda bulunan savcının, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verdi. Bu kararla yerel mahkemenin beraat kararı onanmış oldu. Oy birliğiyle alınan kararın Yargıtay’a taşınma hakkı bulunuyor.

Ne Olmuştu
Oyuncu Berna Laçin hakkında twitter hesabından 3 Temmuz 2018 tarihinde, “İdam çözüm olsaydı Medine toprakları tecavüzde rekor kırmazdı! Konuşturmayın şimdi beni! Bırakın artık bilim insanları, nörologlar, psikiyatrlar, psikologlar, toplum bilimciler, hukukçular el birliği verip çare üretsin. Devlet, tribün sesleriyle toplum inşa etmez!” şeklinde bir yazı yayınlaması üzerine soruşturma başlatılmıştı.

Soruşturmayı tamamlayan savcılık, Berna Laçin hakkında “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama” suçundan 6 aydan 1 yıla kadar hapsi istemiyle dava açmıştı. Hazırlanan iddianamede, söz konusu paylaşımda örnek gösterilen Medine’de İslam Peygamberinin kabrinin bulunduğu, Medine’nin hac ibadeti kapsamında ziyaret edilen ve müslümanlarca kutsal kabul edilen bir şehir olduğu anlatılarak Laçin’in kamuoyuna yansıyan idam tartışmalarına hiçbir katkısı olmayan, nesnel bir veriye dayanmayan paylaşım yaptığı belirtilmişti.

Anadolu 59. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Berna Laçin, suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraat etmişti. Başsavcılığın itirazı üzerine dosya, İstinaf’a taşınmıştı.

Gamze Erdemir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Şahinbey Belediyesi’nden 100 yetim aileye konut Şahinbey Belediyesi daha önce 100 yetim aile için yaptığı konutlara ek olarak Mavikent Mahallesi’ne yaptığı 100 konutun Şahinbey Kaymakamlığı’na devri için protokol imzaladı. Gaziantep Valiliği koordinasyonunda, Şahinbey Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı ile Şahinbey Belediyesi arasında ihtiyaç sahibi öksüz ve yetim ailelerin barınma ihtiyacını karşılamak amacıyla Şahinbey Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı adına "Konut Edindirme İş Birliği Protokolü" imzalandı. Protokol, Vali Kemal Çeber, Şahinbey İlçe Kaymakamı Mehmet Emin Taşçı ve Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu tarafından imzalandı. "Yetimler hepimizin ailesi" Yetim ailelere tüm imkanlarla destek olduklarını belirten Gaziantep Valisi Kemal Çeber, "Hem Ramazan ayının hem de bizim millet anlayışımızın ruhuna uygun bir protokol imzaladık. Yetim aileler aslında hepimizin ailesidir. Bizlerin her birimizin bir ailesi var. Ama yetimler hepimizin ailesidir. Bizler millet olarak hem Müslümanlık inancımız hem de Türklük gelenimiz üzerine yetimler konusunda çok daha hassas bir milletiz. Yöneticiler de öyledir, millet de öyledir. Kıymetli belediye başkanımız da bu noktadaki hassasiyetlerini gösterdiler. İmzaladığımız bu protokolle yetim evi projesi çerçevesin de 100 yetimimizi yeni evlerinde ikamet ettireceğiz. Bence çok güzel bir proje. Yetimlerin babası peygamberimizin ruhuna uygun bir proje. Rabbim kimseyi yetim bırakmasın ama yetimleri de kimsesiz bırakmasın. Onun için yetimler hepimizin ailesidir. Kıymetli Başkan’ımı tebrik ediyorum. Yine çok önemli bir kaynağını bizim çok hassas olduğumuz bu alana ayırarak birçok yetimin yüzünü güldürüyor. Allah da bu projede emeği geçen herkesin yüzünü güldürsün diye dua etmek lazım. Ben çok mutlu oldum. Böyle bir protokolde imzamın olması vesileyle yetimlerimize de sesleniyorum. Siz ne kimsesizsiniz ne de sahipsizsiniz. Siz bu toplumun başta bizler olmak üzere hepimizin ailelerisiniz. Biz eğitim, sağlık ve her imkanla, yetimlerimizin yanındayız. Rabbim hayır etsin" dedi. "En kıymetli protokol" Şahinbey Belediyesi’nin en önemli projelerinden birisinin protokolünü yaptıklarını ifade eden Şahinbey İlçe Kaymakamı Mehmet Emin Taşçı, "Valimizin önderliğinde birçok protokol imzaladık. Herhalde bu imzaladığımız protokol en kıymetlisi, en değerlisi olsa gerek. Belediye Başkanımız sağ olsun her türlü alanda hizmette projeler üretmekte. Bugün de inşallah yetim ailelerimiz için ev teslimi yapacağız? Kendisine ve ekibine teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. "Yetimler için 100 konut yaptık" Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu ise yetim aileler için daha önce yapılan 100 konuta ek olarak 100 konut daha yaptıklarını belirterek, "Yetim ailelerimiz ve öksüzler için daha önce 100 tane konuk yapıp Sosyal Yardımlaşma Vakfı’na devrederek yetim aileleri orayı herhangi bir ücret almaksızın kullandırıyorduk. Bu çok güzel bir proje oldu. Cumhurbaşkanımızın talimatıyla yaptığımız bir proje. Çünkü, ’Osmanlı’da Darüleytam diye yetim evleri var’ dedi. ’Yaptığınız bu evleri yetimlere verirseniz onlar daha sonra büyüyüp evlenip gittikten sonra yeni yetimleri oraya alıp kıyamete kadar bu evler bu şekilde kullanılmaya devam eder’ diye bir talimatı olmuştu. Daha önce 100 konut vermiştik. Şimdi depremden sonra da yine Mavikent Mahallemizde Şahinbey Belediyesi olarak 100 tane yeni konut daha yaptık ve bunları da şimdi Sosyal Yardımlaşma Vakfımıza devrediyoruz. Yetim aileler burayı herhangi bir ücret ödemeksizin kullanacak. Yetimler büyüyünceye kadar onlar kullanacak. Büyüdükten sonra yeni yetim aileler oraya dahil olup evleri kullanacaklar. Ben desteklerimden dolayı Valimize ve Kaymakamımıza çok teşekkür ediyorum. Konutlarımızın yetim ailelerimize hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu. Darüleytam geleneği yaşatılıyor Bu projeyle, Osmanlı döneminin Darüleytam geleneği yaşatılarak, kimsesiz çocuklar ve ailelerinin güvenli ve sıcak bir yuva sahibi olmaları hedefleniyor. Şahinbey Belediyesi’nin hayata geçireceği projede, barınma ihtiyacı duyan ailelere yönelik konut temini sağlanacak.
Ankara İletişim Başkanı Altun: "Ülkemiz, terörsüz Türkiye hedefi doğrultusunda tam bir mutabakatın eşiğinde iken toplumsal birliğimizi hedef alan kimi fay hatlarının dezenformasyon operasyonlarıyla tetiklenmeye çalışıldığını elbette görüyoruz" Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Ülkemiz, terörsüz Türkiye hedefi doğrultusunda tam bir mutabakatın eşiğinde iken toplumsal birliğimizi hedef alan kimi fay hatlarının dezenformasyon operasyonlarıyla tetiklenmeye çalışıldığını elbette görüyoruz" dedi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İletişim Başkanlığınca düzenlenen "CİMER Mobil Uygulama" tanıtım programına katıldı. Altun, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’nin (CİMER) "Dijital ağlardan kalbi bağlara" düstüruyla milletle devlet arasındaki en güçlü iletişim köprüsü olarak kritik bir görevi ifa ettiğini belirtti. Altun, İletişim Başkanlığı yürütücülüğünde tüm kurum ve kuruluşların dahil olduğu, dünyanın en büyük kamuoyu iletişim platformu olan CİMER’i güncel teknolojiler bağlamında sürekli yenilediklerini, kapsamını genişleterek milletin istifadesine sunduklarını ifade etti. Bugün CİMER’in kamu politikalarında milletin referans aldığı bir kaynak olduğuna dikkat çeken Altun, ‘‘Katılımcı demokrasimiz için başat bir unsurdur. Bilgi edinme için temel bir araçtır. Hak arama süreçlerinde etkin bir yöntem konumundadır. Yasadışı olay ve oluşumlara karşı kamu vicdanının aktığı bir mecraya dönüşmüş durumdadır CİMER. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak ihdas edildiğimiz günden bugüne en temel amaçlarımızdan biri millet-devlet ilişkisini daha da güçlendirmek" diye konuştu. CİMER’i binlerce yıllık devlet geleneğinin bir yansıması, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın milletiyle yürüyüşünün bir nişanesi olarak gördüklerini vurgulayan Altun, ‘‘Nizamülmülk, 11. yüzyılda yazdığı Siyasetname adlı eserinde devlet adamları için şunu ifade eder; ’Hakk’ın rızasında (devlet adamının) halkıyla birlik olması, adaletinin yayılma ihsanı vardır.’ Kaynağını devlet geleneğimizden alan yaklaşımıyla Sayın Cumhurbaşkanımızın siyaset hayatı, ’Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkâr olmaya geldik’ düsturundan yükselmiştir" ifadelerini kullandı. CİMER’in hikâyesinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde hayata geçirdiği Beyaz Masa’ya dek uzandığını ifade eden Altun, "1994 yılında vücut bulan Beyaz Masa ile sorunlara hızlı şekilde çözüm üretilmesi amaçlanmış, İstanbullular şikâyetlerini ve önerilerini doğrudan halkla ilişkiler uzmanlarına iletme imkânı bulmuşlardır. Sayın Cumhurbaşkanımızın başbakan olduğu 2003 yılında ise Türkiye yeni bir döneme girmiş, ’millete hizmet’ anlayışı Türkiye sathına yayılmıştır. Hayati öneme sahip birçok reform paketi uygulamaya konmakla birlikte Türkiye’de demokratikleşme ve şeffaflaşma süreçleri ivme kazanmış, uluslararası ilişkilerde akılcı dış politika uygulamaları hayata geçirilmiş, ülkenin çevresiyle ekonomik entegrasyon kuşağı oluşturulması sağlanmış ve ekonomik kalkınma politikalarına hız verilmiştir. 2002 sonrasında vatandaşlara yönelik hizmet politikalarında hız, kalite ve kolaylık anlayışı egemen kılınmış, bu doğrultuda kamu hizmetlerinde çeşitliliğe gidilmiştir. Dijitalleşme kamu hizmetlerine entegre edilmiş, milleti merkezine alan çözüm odaklı yönetim anlayışı hâkim kılınmıştır. Bu süreçte birçok idari ve hukuki düzenleme hayata geçirilmiş ve bunun bir neticesi olarak Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER) ihdas edilmiştir. BİMER, 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte Başkanlığımız uhdesine geçmiş, CİMER çatısı altında organize edilmiştir" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ’Kamu Yönetiminde Bir Dönüşümün Hikâyesi: CİMER’ isimli yayınında yaptığı değerlendirmeyi hatırlatan Altun, "’CİMER’i sadece vatandaşlarımızın şikâyet ve taleplerini iletebileceği bir platform olmanın ötesinde onların devletin yürüttüğü her türlü politika hakkında görüşlerini iletebileceği ya da yeni bir politika önerisi sunabileceği katılımcı bir kamu yönetim enstrümanı olarak tasarladık.’ CİMER böylesi katılımcı bir kamu yönetim enstrümanı olarak günden güne daha etkin bir şekilde çalışmalarını sürdürmektedir. ’Yönetime Katıl’ ve ’Türkiye Yüzyılı Hayalini Paylaş’ gibi yeni başvuru türleri ile milletimizin birçok konuda görüş ve önerilerini alıyor, değerlendiriyor ve ilgili kurumlarımıza iletiyoruz" dedi. 2025 yılının Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ’Aile Yılı’ olarak ilan edildiğini ve CİMER’de ’Yönetime Katıl’ bölümünde aynı isimle bir başvuru türü oluşturduklarını aktaran Altun, "İnanıyorum ki, ailenin güçlendirilmesi için milletimizin önerileriyle istiklal mücadelemizi daha ileri bir noktaya taşıyacağız. CİMER’in temel amacı kamu çıkarına hizmet etmek, toplumsal fayda sağlamaktır. Bu doğrultuda CİMER’in sağladığı toplumsal faydalardan biri de tüketicinin korunmasına yaptığı hizmettir. Vatandaşlarımızın CİMER’e yaptığı başvurular, piyasada yaşanan aksaklıkların ve suistimallerin tespitine katkı sunmakta ve bu da tüketicilerin haklarına hizmet etmektedir. Vatandaşlarımızın yaptığı başvurular sayesinde yaşanan hak ihlallerinin hızla tespit edilmesi ve fırsat eşitliğinin sağlanması mümkün hale gelebilmektedir" açıklamasında bulundu. CİMER’in kriz ve afet dönemlerinde de halkın çağrısına kulak veren önemli bir mekanizma olduğunu vurgulayan Altun, "Bunun en bariz örneğini 6 Şubat 2023 tarihinde asrın felaketinde gördük. Bölgedeki vatandaşlarımızın taleplerine yönelik daha hızlı çözümler üretmek için ’Deprem Acil’ başvuru türünü sistemimize entegre ettik. Gelen başvurular üzerinden vatandaşlarımızla irtibata geçerek, başvuru sonuçlarının özenle takibinin yapılmasını ve sonuç alınmasını sağladık" dedi. "636 adet rapor hazırladık ve kurumlarımızla paylaştık" CİMER’i sadece vatandaşların tekil sorunlarının çözümüne katkı sunacak bir iletişim köprüsü olarak görmediklerini belirten Altun, şu ifadeleri kullandı: "Bizim gözümüzde CİMER, aynı zamanda milletimizin nabzını ölçtüğümüz, kitlesel talep, beklenti, şikayet, beğeni, değerlendirme ve yönlendirmeleri bünyesinde ihtiva eden bir meta veri setidir. Bir büyük bilgi hazinesidir. Nitekim bu doğrultuda biz CİMER üzerinden toplumsal örüntüleri, yoğunlaşma alanlarını, risk ve fırsatları analiz ediyor, raporluyor ve elde ettiğimiz çıktıları bakanlıklarımızla, başkanlıklarımızla, ilgili kurum ve kuruluşlarımızın yöneticileriyle paylaşıyoruz. Bu doğrultuda sadece geçen sene 636 adet rapor hazırladık ve kurumlarımızla paylaştık." "Bu yılın henüz ilk çeyreğinde başvuru sayısı 1 milyona yaklaştı" CİMER’in dünyanın en büyük kamusal iletişim platformu olduğunu açıklayan Altun, "81 ilimizde yaklaşık 90 bin mesai arkadaşımızla 7/24 milletimizin hizmetindeyiz. 2024 yılında 4 milyon 590 bin başvuru aldık. Bu yılın henüz ilk çeyreğinde başvuru sayısı 1 milyona yaklaştı. 2018’den bu yana ise toplam başvuru sayısı 35 milyonu aştı. Talepte karşılaştığımız bu yükselişe ek olarak başvurularda akıllı telefon kullanımı son 5 yılda yüzde 40’tan yüzde 70’e çıktı. Bu gelişme, internet kullanımında mobil iletişim teknolojilerinin alanının giderek genişlediğini bizlere gösteriyor. Bugün tanıtımını gerçekleştirdiğimiz CİMER Mobil uygulamasını da tam da bu tespitin bir sonucu olarak hayata geçirdik. CİMER Mobil, kullanıcı dostu ara yüzüyle başvuru ve takip süreçlerini daha hızlı ve kolay bir hale getiriyor. CİMER Mobil uygulaması ile vatandaşlarımız akıllı cep telefonlarından veya tabletlerinden taleplerini, şikayetlerini, görüş ve önerilerini hızlı ve kolay bir şekilde iletebilecekler. Başvurularının süreçlerini ve ilgili kurum ve kuruluşlardan gelen cevapları da yine uygulama üzerinden takip edebilecekler. Bu şekilde vatandaşlarımızın devletimizin tüm kurum ve kuruluşlarına kolay bir şekilde ulaşmasını, katılımcı yönetimi artırmayı ve millet-devlet iletişimini daha da kuvvetlendirmeyi hedefliyoruz. Tabii ki kullandığımız teknolojinin verimliliğini, etkinliğini artırmak için çalışmaktan geri durmuyoruz. Nitekim, CİMER Mobil uygulamasının TÜBİTAK BİLGEM ile koordineli şekilde yapay zekâ entegrasyonunu gerçekleştirmek için olanca hızımızla çalışıyoruz ve yakında kamuoyuyla paylaşacağız" diye konuştu. CİMER’in merkezine aldığı vatandaş odaklı açıklık, şeffaflık, hesap verebilirlik gibi yönetişim değerleriyle büyük bir ilgiye mazhar olduğunu söyleyen Altun, "CİMER, esasında katılımcı demokrasiye katkısıyla, işleyişiyle kelimenin tam anlamıyla bir kamusal alan inşa ediyor. Eğer kamusal alan, toplumun ortak yararı için öne sürülen düşünce, söylem ve eylemlerin üretildiği, geliştirildiği bir platform ise işte CİMER tam da bunu yapıyor. Bu kamusal alan; sosyal statü, dil, din, kültür gibi ayrımlar olmaksızın her vatandaş için özgür bir tartışma alanı oluşturuyor. İletişim Başkanlığı olarak herkesin adil söz hakkına sahip olduğu böylesi bir kamusal alanı önceliyor, CİMER başta olmak üzere birçok uygulamamızla milletimizin sesinin her yerden duyulmasına imkân tanımak için var gücümüzle çalışıyoruz. CİMER, Türkiye İletişim Modeli’nin yansımalarından biridir. Ve hamdolsun dünyada örnek alınmakta, ulusal ve uluslararası alanda takdirle karşılanmaktadır. Elbette bizler için en büyük ödül, CİMER’in dost meclislerinde konuşulan sorunlara bir çözüm önerisi olarak sunulmasıdır. Bizler için en büyük ödül, CİMER’in ülkemizin meselelerine dair fikirlerin paylaşılması için akla gelen ilk mecra olmasıdır. Hülasa, milletimizin takdirine mazhar olmasıdır" dedi. Kurumun çok sayıda ulusal ve uluslararası ödül de aldığını belirten Altun, şu ifadeleri kullandı: "CİMER; Dünya Bilgi Toplumu Zirvesi Forumu’nda ’World Summit on the Information Society Forum Prize Ödülü’, Uluslararası Halkla İlişkiler Derneği’nin (IPRA) ’Altın Küre Mükemmellik Ödülü’, Türkiye Halkla İlişkiler Derneği’nin ’Altın Pusula Halkla İlişkiler Ödülü’, Türkiye Engelsiz Bilişim Platformu’nun Jüri Özel Ödülü başta olmak üzere birçok ödül kazanmıştır. Bu başarılarımızı taçlandırmak, sistemin etkin kullanımını temin etmek maksadıyla bir yandan da CİMER konulu yayınlarımıza devam ediyoruz. ’50 Soruda CİMER’ kitabı vatandaşlarımızın muhtemel sorularına cevap verirken, ’CİMER ile Çözüme Kavuşanlar’ adlı yayın serimiz, halkımızın sorunlarına bulunan somut çözümleri gözler önüne sermektedir. " "Bugün uluslararası alanda Türkiyesiz bir oyun kurulamaz" "CİMER kapsamında hayata geçirdiğimiz tüm çalışmalar ve elde ettiğimiz başarılar, millet-devlet ilişkisinin bizim medeniyetimizdeki sarsılmaz yerine işaret ediyor" diyen Altun, "Bugün küresel alanda sergilediğimiz bağımsız ve onurlu duruşun kaynağı, Sayın Cumhurbaşkanımızın milletimizle el ele yürüyüşüdür. Son 23 yılda her alanda gerçekleştirdiğimiz atılımların bir neticesi olarak dünyanın kırılgan ortamında dimdik ayakta duruyoruz. Küresel sistemde bugüne kadar bildiğimiz denklemlerin bozulduğu, bölgemizde ve dünyada anbean yeni gelişmelere şahit olduğumuz böylesi bir dönemde ülkemiz, oyun kurucu ve istikrarlaştırıcı rolüyle öne çıkıyor. Türkiye, hedef ve politikalarını günlük olarak değil, tüm parametreler ve ihtimaller bağlamında stratejik bir şekilde belirliyor. Türkiye, dünyanın içinde olduğu bu kırılgan, bu belirsiz ortamda sadece ülkemiz ve bölgemiz için değil, dünya için de barış ve güvenlik inisiyatiflerine öncülük ediyor. Şunun altını özellikle çizmek isterim ki; bugün uluslararası alanda Türkiyesiz bir oyun kurulamaz. Nitekim bu doğrultuda bugün küresel güçlerin çıkarlarına aparat yaptıkları terör örgütlerinin varlıklarını ülkemizde ve bölgemizde sonlandırmak her zamankinden daha önemli bir hal almıştır. Ülkemiz, terörsüz Türkiye hedefi doğrultusunda tam bir mutabakatın eşiğinde iken toplumsal birliğimizi hedef alan kimi fay hatlarının dezenformasyon operasyonlarıyla tetiklenmeye çalışıldığını elbette görüyoruz. Bu girişimlere ne biz, ne milletimiz geçit verir. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle ’Milletçe iç cephemizde gedik açılmasına eyvallah diyemeyiz.’ Bu çerçevede karanlık mahfillerin dolaşıma soktukları yalan içerikleri, ürettikleri kirli planları ifşa ediyor, milletimizin ve dünyanın dikkatine getiriyoruz. Zira iletişim hakikatle muktedirdir. Ve hakikat, tüm kamu kurum ve kuruluşlarımızla ve milletimizle yükselteceğimiz güçlü sese mecburdur. Bu sesi sadece ülkemizin gücüne güç katmak için değil, bölgemiz ve dünyadaki haksızlıklar, adaletsizlikler ve katliamlar için de yükseltmek, bizim tarihi ve insani sorumluluğumuz; mazlumlara karşı borcumuzdur. Hamdolsun öyle de yapıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde tüm kurumlarımız ve milletimizle birlikte Filistinli kardeşlerimiz için uluslararası alanda büyük bir mücadele veriyoruz. İşte, soykırımcı İsrail bir kez daha ateşkesi ihlal ederek, etnik temizlik faaliyetlerini sürdüreceğini, uluslararası hukuku tanımadığını, kandan ve zulümden beslendiğini gösterdi. Netanyahu yönetimindeki katil şebekesi bir günde yüzlerce masum Filistinliyi katletti. Batı medyasının yine yanlı ve yanıltıcı tasvirleri, Batılı ülkelerin ise İsrail’e maddi desteğe devam etmesi, insanlığı boğan bu zehrin her tarafı sardığına dair emareleri tekrar gözler önüne serdi. Buradan bir kez daha şunları gür bir sesle ifade etmek istiyorum. İsrail’in Filistinlilere yönelik sürdürdüğü soykırımı ve son saldırılarını en güçlü şekilde kınıyorum. Türkiye olarak cesur Filistinli kardeşlerimizin her zaman yanında olmaya; her platformda ve özellikle medya alanında seslerini güçlü bir şekilde duyurmaya devam edeceğiz. Filistin özgür olana ve iki devletli çözüm gerçekleşene dek mücadelemizi sürdüreceğiz" şeklinde konuştu.
Samsun 68 yaşındaki huzurevi sakininin polislik hayali gerçek oldu: Anons yaptı, sürücü denetledi Samsun’un Atakum ilçesindeki huzurevinde yaşayan 68 yaşındaki Ahmet Gün’ün ’polislik’ hayali Dünya Yaşlılar Haftası’nda gerçek oldu. Trafik polisi olan Gün, anons yaptı, trafikte bir sürücüyü denetledi. Samsun Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen "Hayallerim Gerçek Oluyor Projesi", Atakum Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nden hizmet alan yaşlıların geçmişe karşı pişmanlıklarını azaltabilmeyi, yaşlıların zihinlerinde sürekleri yer alan hayallerini imkanlar ölçüsünde gerçekleştirebilmeyi hedefliyor. Projede yaşlıların yaşam hatıraları dinlenilerek hayatları sonlanmadan gerçekleşmesini istedikleri hayalleri öğreniliyor. Bu çerçevede, 2 senedir huzurevinde kalan 68 yaşındaki Ahmet Gün, yetkililere gençliğinde polis olmak istediğini fakat bu hayalini gerçekleştiremediğini söyledi. Huzurevinde görevliler durumu Samsun Emniyet Müdürlüğü’ne bildirdi. Emniyet Müdürlüğü ise ekipleri Atakum Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’ne göndererek hem Ahmet Gün’ün polislik hayalini gerçekleştirdi hem huzurevi sakinlerinin hoş vakit geçirmesini sağladı. Trafik polisi üniforması giydi, araç denetledi Ahmet Gün, trafik polisi üniforması giyerek önce anons yaptı. Daha sonra trafikte bir sürücüye ehliyet ve ruhsatını sordu. Çocukluk hayalini gerçekleştirdiğini söyleyen Ahmet Gün, "Küçükken karda, kışta polisleri, askerleri hep görürdük. Çok merhametlilerdi. Hepsine başarılar diliyorum. Çocukluğumuzdan beridir polis olma hayalim vardı ve şimdi gerçekleşti. Gençlerin önü açılsın. Bu meslek çok güzel ve kutsal bir meslek. Bu üniformayı giymek çok güzel bir şey. Aynı çocukluğuma dönmüş gibi hissediyorum. Polisleri görüyordum, cezalar kesiyordu, insanları uyarıyorlardı. İnsanların bayramlarını kutluyorlardı, çikolata veriyorlardı. Polisler vatandaş için gece-gündüz çalışıyor" dedi. Huzurevi Müdürü Songül Gürsel ise "Keşke diyen yaşlılarımızın, 1 günlüğüne, 1 saatliğine de olsa hayalindeki mesleği yapmaları amacıyla bu projeyi yazdık. Bugün de Yaşlılar Haftası münasebetiyle Samsun Emniyet Müdürlüğümüzün katkılarıyla Ahmet Gün isimli amcamızın gençliğinde polis olmak istediğini öğrendik. Kendisine bir organizasyon düzenledik. İl Emniyet Müdürlüğümüz organize etti. Ahmet amcamız trafik polis oldu ve hayalini gerçekleştirdi" diye konuştu.