RAMAZAN - 26 Mayıs 2019 Pazar 10:30

Bayramda ağızları pişmaniye tatlandıracak

A
A
A
Bayramda ağızları pişmaniye tatlandıracak

Ramazan Bayramı'nda ağızları tatlandırmayı hedefleyen İzmitli pişmaniye üreticileri, yoğun talep üzerine pişmaniye üretimini yüzde 35 arttırdı. Klasik tatların yanında limon, isot, nane aromalı pişmaniyeler de bayramda ağızları tatlandıracak.

Pişmaniye ile adı özleşen Kocaeli'nin İzmit ilçesindeki imalathanelerde bayram telaşı yaşanıyor. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği pişmaniyenin tüketiminin Ramazan Bayramı ile büyük oranda artması bekleniyor. Yoğun talebi karşılamak adına Kocaeli genelinde 15 imalathanede yapılan üretimin kapasitesi arttırılarak, her gün yaklaşık 10 ton pişmaniye piyasaya sunuluyor. İsot, nane ve limon aromalı farklı çeşitlerdeki pişmaniyeler de vatandaşlardan gelen talep doğrultusunda üretilmeye başlandı. Almanya’dan Rusya’ya, Orta Doğu’dan Amerika ülkelerine kadar birçok ülkeye de ithalat yapılıyor.

Her geçen gün pişmaniyeye olan talebin arttığını söyleyen İzmit Pişmaniyeciler Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Mustafa Şahin, bayram öncesinde üretimde yaklaşık 35 oranında artış olduğunu söyledi. Vatandaşlardan pişmaniyeye gelen talebin her yıl arttığını ifade eden Şahin, gelecek yıllarda pişmaniyenin bayramlarda ilk sırada tercih edilecek tatlılar arasında yer alacağına inandıklarını belirtti.

“Üretimimizin yaklaşık yüzde 40’ı ihraç edilmektedir”

Üretilen pişmaniyelerin yaklaşık yüzde 40’ının ihraç edildiğini kaydeden Şahin, “Kocaeli’de 15 üretici firma var, ayrı noktalar için üretim yapıyorlar. Aldığımız verilere göre Kocaeli’de günlük pişmaniye üretimi 10 ton civarında. Bu üretimimizin yaklaşık yüzde 40’ı ihraç edilmektedir. Diğer yüzde 60’lık kısmı ise ülke içinde tüketilmektedir. İnşallah bu rakamları daha yüksek seviyelere çıkartıp pişmaniye kentini, pişmaniye ile özleşmiş bir kent haline getirmeye çalışıyoruz. Bunu da başaracağımıza eminim. Kocaeli pişmaniyesi çok farklı bir tadı var. Bunun sebebi suyundan mı, ustasından mı bilinmez. Farklı illerde de pişmaniye yapılıyor ama biz diğer illere gittiğimizde, İzmit pişmaniyesinin tadının farklı olduğunu herkes biliyor. Kocaeli pişmaniyesi hafif bir tatlı olduğundan, tatlı tüketmek isteyenlerin bir numaralı tercihi olması gerektiğini düşünüyorum. Tadı mükemmel, ilk sıralarda yer almayı umuyoruz. Çünkü artık pişmaniye bir mücevher gibi olmuş” dedi.

“Aile ziyaretine gidenlerin yüzde 90’ı pişmaniyeye yöneldi”

Üretimin üç kat arttığını ifade eden Şahin, gelecek yıllarda talebin daha çok artmasını beklediklerini söyleyerek, “Bayram öncesinde üretim talepleri artıyor. Biz de gelen taleplere göre üretimimizi arttırıyoruz. Her yıl önceki yıla göre talepler artıyor. İzmit’ten diğer illere ziyarete giden herkes pişmaniye götürüyor. İnsanlar bu tatlıyı yiyebilmek için belki de bayramı bekliyor. İzmit’ten farklı illere aile ziyaretine gidenlerin yüzde 90’ı pişmaniyeye yöneldi. Üretimimiz bayrama 10 gün kala üç kat arttı. Mesailerimiz ve siparişlerimiz arttı. Bu da önümüzdeki yıllarda pişmaniyenin bayram hediyesi olarak alınacak tatlılar arasında ilk sıraya yükseleceğini gösteriyor. Değişik tatlar deniyoruz. Klasik pişmaniyeden farklı ne yapabiliriz diye denemeler yapıyoruz. Nanelisi, limonlusunu yapanlar var. Biz de farklı bir şey deneyerek isotlusunu yaptık” diye konuştu.  

Murat Kanber - Cihan Atik


 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Beyin pili ameliyatlarının öncüsünden Türkiye’deki beyin cerrahlarına övgü Alanında uzman isimleri bir araya getiren Derin Beyin Stimülasyonu Derneği 1. Kongresi, İstanbul Atlas Üniversitesi Vadi Kampüsünde başladı. Yeni gelişmelerin ele alındığı kongrenin ilk gününe, beyin pili ameliyatlarının öncülerinden olan Prof. Abdelhamid Benazzouz da katıldı. Prof. Benazzouz, Türkiye’deki beyin cerrahlarının Parkinson hastalarına uygulanan derin beyin stimülasyonu ameliyatlarında çok başarılı olduğunu ifade etti. 3-5 Ocak tarihlerinde gerçekleşecek Derin Beyin Stimülasyonu Derneği 1. Kongresi başladı. Açılış konuşmaları; Uluslararası DBS Derneği Başkanı Abdelhamid Benazzouz, Maastricht Üniversitesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı, Derin Beyin Stimülasyonu Dergisi Editörü Prof. Dr. Yasin Temel ve Ulusal Derin Beyin Stimülasyonu Derneği Başkanı, İstanbul Atlas Üniversitesi Rektörü, Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ersoy Kocabıçak tarafından yapıldı. Kongrede; Parkinson, tremor, epilepsi, distoni, obsesif kompulsif bozukluk, Tourette Sendromu ve ağır depresyon gibi pek çok farklı hastalıkta beyin pilinin kullanımı, tedavideki etkileri ele alınıyor. Keşfedilme hikâyesi İstanbul’da ilk kongrede yer almaktan mutluluk duyduğunu belirten Prof. Benazzouz kongrenin hazırlık aşamasında da yer aldığını söyledi. Derin beyin stimülasyonu hikâyesini anlatan Prof. Benazzouz, “Araştırmalara ilk olarak hayvan üzerinde cerrahi deneyleriyle başladık. Maymunlar üzerinde deney yaptık. Parkinson hastalarında beynin nasıl çalıştığını bulduk. Ardından, beynin çok küçük bir bölgesinin hasarlı olduğunu bulduk. Sonra elektrotlar yerleştirerek elektrik aktivitesiyle bu küçük yapının aktivitesini düzenlemeye çalıştık. Bu çalışmalar benim doktoram sırasında maymunlarda başladı. Ardından çok güzel sonuçlar aldık. Dünyada farklı merkezlerde derin beyin stimülasyonuna ilgi arttı. Ardından Türkiye’de de bu cerrahi başladı. Nörolog ve beyin cerrahları bu cerrahiyle çok ilgilendiler. Bunun için çok mutluyum” açıklaması yaptı. “Depresyon hastalarında deneysel aşamada ama sonuçlar gayet iyi” “Parkinson’da artık hastalar, çok belirgin fayda görebiliyor ve daha az ilaç ihtiyaçları olabiliyor” diyen Prof. Benazzouz sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu kongrede, yeni teknolojileri, yeni gelişmeleri de ele alacağız. Günümüzde esansiyel tremor, distoni, obsesif kompulsif bozukluk hastalarında ve depresyon hastalarında da derin beyin stimülasyonu çok başarılı sonuçlar veriyor. Depresyon hastalarında deneysel aşamada ama sonuçlar gayet iyi.” “Türkiye’deki aktivitelerin de çok iyi gittiğini görüyoruz” Prof. Dr. Yasin Temel ise “Abdelhamid Hoca aslında derin beyin stimülasyonunu ilk uygulayan bilim adamı. Bunun fikir babası diyebiliriz. Ben de beyin pili ameliyatlarına 1999 yılında Hollanda’dan onun yanına giderek başladım. 2021 senesinde Abdelhamid Hoca, Ersoy Hoca ve altı arkadaşımızla birlikte Uluslararası Derin Beyin Stimülasyonu Derneği’ni kurduk. Ersoy Hoca ile zaten birçok çalışmalarımız vardı. Türkiye’deki ulusal dernek ve uluslararası dernek uyum içinde çalışıyor. Yani Türkiye’deki ulusal dernek, uluslararası derneğin bir parçası. Türkiye’deki aktivitelerin de çok iyi gittiğini görüyoruz. Uluslararası dernek olarak bundan gurur duyuyoruz” dedi. DBS Derneği, pek çok disiplin ve branşı bir araya getiriyor Kongrenin amacını anlatan Prof. Dr. Ersoy Kocabıçak da “Özellikle derin beyin stimülasyonu ameliyatlarının hangi endikasyonlarda yapıldığını ve ne gibi sonuçlar doğurduğunu, güncel sonuçları ele almak istedik. Ayrıca bu işe yeni başlayan genç arkadaşlarımızla bilgi paylaşımı yapmayı amaçladık. Derin Beyin Stimülasyonu Derneği, pek çok disiplin ve branşın bir araya geldiği bir yerdir. Çünkü DBS; nörolog, beyin ve sinir cerrahisi doktorlarımız, psikiyatristlerimiz, psikologlarımız ve diğer branşlardan hocaların, bilim insanlarının, nörobilimcilerin bir araya geldiği, tamamen multidisipliner yapıda olan ameliyat yöntemidir” açıklaması yaptı. Prof. Dr. Ersoy Kocabıçak, “Derin Beyin Stimülasyonu, halk arasında beyin pili olarak bilinen tedavi yöntemidir. Öncelikle Parkinson hastalığı ama bununla beraber diğer hareket bozukluklarında özellikle el titremeleri ve distonide kullanılıyor. Aynı zamanda epilepside, bazı psikiyatrik hastalıklarda kullanılıyor. Obsesif kompulsif bozukluk dediğimiz takıntı hastalığında ya da sürekli tiklerin olduğu Tourette Sendromunda, hatta ağır depresyon vakalarında kullanılan bir tedavi yöntemi” şeklinde konuştu. “Şarj edilebilir pillerimiz, MR uyumlu bataryalarımız gibi pek çok yenilik var” Prof. Dr. Ersoy Kocabıçak, “Son yıllarda özellikle şarj edilebilir piller, MR uyumlu bataryalar gibi pek çok yenilik gündemde. Yakın zamanda bunların daha da artacağını düşünüyoruz. Aslında yakın gelecekte bu tür hastalıkların, hem beyin pili hem de benzeri diğer tedavilerin de günbegün daha iyiye gideceğini düşünüyoruz” dedi.
Kahramanmaraş Depremden sonra kursa gitti, kendi işini kurdu Kahramanmaraş’ta bir çocuk annesi kadın, deprem sonrası gittiği takı tasarım kursunda kendini geliştirip, ev ekonomisine katkıda bulunmaya başladı. Depremzede 26 yaşındaki bir çocuk annesi Serap Işık, kötü günleri atlatmak için açılan takı tasarım kursuna katıldı. Burada kedini geliştiren Işık, yaptığı ürünleri Türkoğlu ilçesinde parkta sergileyip satarak hem ev ekonomisine katkı sağlıyor hem de kadınlara örnek oluyor. "İşin eğitimini aldım" Hepsinin el emeği göz nuru olduğunu söyleyen Işık, "Ben konteyner kentte oturuyorum. Depremden sonra bu işi yapmaya başladım. İşin eğitimini aldım. Daha sonra örgü gibi kurslara gittim. Kurslardan sonra kendimi bu alanda geliştirdim. Hediyelik eşya yapıp satıyorum. Kendi el emeğimle yaptığım ürünleri sergileyerek satıyorum" dedi. "Bu iş bana mutluluk veriyor" Depremden sonra bunalıma girdiğini anlatan Işık, "Bir tane çocuğum var. Depreme yakalandığımızda çocuğum 5 aylıktı. Konteynerde kafamı dağıtamadığım için kursa katıldım. Bu iş bana mutluluk veriyor. Bu işi yaptıkça rahatladığımı fark ettim. Kendimi daha çok geliştirdim ve şu an iyi bir aşamaya geldim. Burada kolye, yüzük, inci kolye, ahşap tepsiler yapıyorum" ifadesini kullandı. "İnsanın kendi parasını kazanmak bir başkaldırış değil" Çocuğunun geleceği için yatırım yaptığını belirten Işık, şöyle devam etti: "Kendi paramı kazanmak çok güzel bir duygu. Bebeğim 2 yaşında ve onun adına bir hesap açtım. Onun geleceği için yatırım yapıyorum. Kadınlar kendi parasını kazanmalı ve kendi ayakları üzerinde durabilmeli. Bu başkaldırış değil aslında bu kadınların özgüveni için çok önemli. Bir kadının kendi kazandığı parayla bir şeyler alması çok farklı."
Erzurum Teknokent Koleji, teknoloji ve eğitimle geleceği şekillendiriyor Teknokent Koleji Müdürü Serhat Göksun, okulun teknik eğitime öncülük eden yapısını ve geleceğe yönelik hedeflerini anlattı. Erzurum’da 2020 yılında faaliyete geçen Teknokent Koleji, devlet destekli ücretsiz eğitim modeliyle dikkat çekiyor. Elektrik-elektronik mühendisliği ve gıda mühendisliği gibi teknik alanlarda uygulamalı eğitim sunan okul, aynı zamanda fen lisesi müfredatıyla öğrencileri üniversite sınavlarına hazırlıyor. Serhat Göksun, Teknokent Koleji’nin eğitim modelini şu sözlerle özetledi: “Teknokent Koleji olarak amacımız, öğrencilerimizi çağdaş dünyaya ayak uydurabilecek bireyler olarak yetiştirmek. Teknolojiyle birlikte hızlı bir değişim yaşanıyor ve bu değişime uyum sağlayan bireyler yetiştirmek için yazılım eğitimine ağırlık veriyoruz. Yazılıma hakim bir öğrenci, gelişen dünyada iş bulma sorunu yaşamaz ve kendi potansiyelini gerçekleştirebilir.” Devlet Destekli Eğitim ve Mesleki Uygulamalar Teknokent Koleji’nde dört yıllık eğitim ücretlerinin devlet tarafından karşılandığını belirten Göksun, bu modelin ailelere ekonomik bir avantaj sağladığını vurguladı. Mezunların %70’inin üniversiteyi kazandığını, diğer mezunların ise sanayi ve teknoloji sektörlerinde ara eleman olarak istihdam edildiğini ifade etti. Göksun, mesleki uygulamalara büyük önem verdiklerini belirterek, “Erzurum’da 170 firma ile iş birliği protokollerimiz var. Öğrencilerimiz, stajlarla sahada deneyim kazanıyor ve gerçek projeler üzerinde çalışıyor. ETÜ ve AÜ gibi üniversitelerle yaptığımız protokoller sayesinde teorik ve uygulamalı eğitimi birleştiriyoruz. Mezun olan öğrencilerimiz, Europass ve yeterlilik belgeleri gibi önemli dokümanlarla iş dünyasına güçlü bir başlangıç yapıyor” dedi. Kültür, Sanat ve Sporun Gücü Teknokent Koleji’nde öğrencilerin sosyal yönlerini geliştirmek için kültürel ve sportif faaliyetlere de önem verdiklerini ifade eden Göksun, “Her yıl düzenlediğimiz Necip Fazıl Kısakürek Şiir Gecesi, tiyatro etkinlikleri ve spor turnuvalarıyla öğrencilerimize farklı alanlarda kendilerini geliştirme fırsatı sunuyoruz. Yüzme şampiyonasında bölge birincisi olduk, basketbolda ise birçok kupa kazandık” şeklinde konuştu. Neden Teknokent Koleji? Son olarak velilere ve öğrencilere seslenen Göksun, Teknokent Koleji’nin tercih edilmesi için önemli sebepler sıraladı: “Okulumuz, çağdaş ve yenilikçi eğitim anlayışıyla gençleri sadece akademik başarıya değil, aynı zamanda mesleki yeterliliklere ve iş hayatına hazırlıyor. Mezunlarımız, eğitim süreçleri boyunca kazandıkları bilgi ve deneyimle geleceğe bir adım önde başlıyor.” Teknoloji odaklı yapısıyla dikkat çeken Teknokent Koleji, Erzurum’da eğitimde yeni bir dönem başlatmaya devam ediyor.
Elazığ Elazığ’da ‘Hasta ve Yaşlı Öz Bakımına Destek’ kursuna yoğun ilgi Elazığ’da Halk Eğitim Merkezi tarafından açılan ‘Hasta ve Yaşlı Öz Bakımına Destek’ kursu yoğun ilgi görüyor. Elazığ Halk Eğiti Merkezi Müdürlüğü, yoğun talep üzerine Hasta ve Yaşlı Öz Bakımına Destek Kursu açtı. Toplam 160 saat verilen kursta katılımcılara, ilk yardımdan beslenmeye, hastalık çeşitlerinden kişisel bakıma kadar birçok alanda eğitim veriliyor. Sertifika almaya hak kazanan kursiyerle ise özel veya kamu olmak üzere birçok farklı kurumda iş sahibi olma imkanı bulabiliyor. Yoğun talep gören kursta, katılımcılar dersleri can kulağı ile dinliyor. Kurs hakkında bilgi veren İl Milli Eğitim Müdürlüğü Okul Sağlığı Sorumlusu Suat Toksöz, “Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü tarafından 160 saatlik bir kurs planlandı. Bize bu konuda destek olur musunuz dediler. Bizde bu işi seve seve destek olacağımızı belirttik. Mesai dışında kalan zamanımızda burada müracaat eden arkadaşlarımıza elimizden geldiğince eğitim veriyor. Hastalara veya yaşlılarımıza nasıl davranmaları, nasıl onların rahat etmeleri, ilkyardım konusunda elimizden geldiğince öğretmeye çalıştık. Kursiyerlerimizden çok memnunuz, mükemmeller. Yani bu kadar performans beklemiyorduk, çok farklı sonuçlar aldık. İnşallah bundan sonrada aynı şekilde devam ederiz. Talep çok. 160 saat olduğu için akşamları 5 saatimizi bunun için feda ediyoruz. Bu bizim için tatlı bir yorgunluk. Bundan sonraki talepleri de biz vatandaşlarımız için elimizden geldiğince değerlendirip, onlara destek olmaya kararlıyız” dedi. Kursta öncelikle yaşlı bakım hizmetlerini öğrendiklerini dile getiren kursiyerlerden Eli Gören, “Yaşlılara bakmak ve ilgilenmek için eğitim alıyoruz. Yaşlılar bizim için çok kıymetli. Ayrıca ilk yardım dersleri alıyoruz, çünkü ilk yardım hayatımızın bir parçası ve herkesin öğrenmesi gerekiyor. Bizde burada bunun için emek veriyoruz. Kursumuz 160 saat sürüyor. Hafta içi 4 gün bu kursa geliyoruz ve emeğimizi veriyoruz. Ben alacağım belge ile ileride okuduğum bölümün ilerletilmesi için bir şeyler yapmayı düşünüyorum. Okuduğum bölüm ile bu belgeyi birleştirerek bir planlarım var, onları yapmayı düşünüyorum” diye konuştu. Kursiyerlerden Ayşe Türk ise “Burada yaşlı ve hasta bakımı kurs eğitimi alıyoruz. Burada birçok konu öğrendik. Sağ olsun hocalarımızda bu konuda bize çok fazla destek oldu. Şuan değil fakat, ileriki zamanlar için bir sağlık kuruluşunda çalışmak istiyorum” şeklinde konuştu.
Kars Binlerce kişi şehitler için Sarıkamış’ta yürüdü Kars’ın Sarıkamış ilçesinde binlerce kişi, sabahın erken saatlerinde ellerinde Türk bayraklarıyla eksi 15 derece soğukta Sarıkamış şehitleri için yürüdü. Sarıkamış Harekatı’nın 110. yılında düzenlenen "Türkiye Şehitleriyle Yürüyor" etkinliği, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kars Valisi Ziya Polat, AK Parti Kars Milletvekili Adem Çalkın ve binlerce kişinin katılımıyla gerçekleştirildi. 1. Dünya Savaşı’nda Enver Paşa komutasındaki Osmanlı ordusunun Rus işgali altındaki toprakları kurtarmak için başlattığı ve 90 bin askerin şehit olduğu Sarıkamış Harekatı’nın 110. yılında Kars’ın Sarıkamış ilçesinde binlerce kişi bir araya geldi. Binlerce vatandaş sabahın erken saatlerinde harekat sırasında yoğun çatışmalar yaşanan, birçok askerin çatışmada ya da donarak şehit düştüğü Soğanlı ve Allahuekber Dağları arasındaki Kızılçubuk Zirvesi’nde toplandı. Burada Kur’an-ı Kerim okunarak, şehitler için dualar edildi. Soğuk havaya rağmen komando timlerinin de aralarında bulunduğu binlerce kişi, ellerinde Türk bayraklarıyla tekbirler eşliğinde Yukarı Sarıkamış Şehitliği’ne yürüyüşe geçti. Yaklaşık 5 kilometrelik yürüyüş Ay Yıldız Tören Alanı’nda son buldu.