SAĞLIK - 04 Mayıs 2020 Pazartesi 16:10

Batman’da sağlık yatırımları göz dolduruyor

A
A
A
Batman’da sağlık yatırımları göz dolduruyor

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) batman İl Başkanı Avukat Akif Gür, hükümetin yaptığı yatırımlarla kenti sağlık üssüne dönüştüreceklerini belirtti. Yeni kadın doğum ve çocuk hastanesi sonrası, eğitim araştırma hastanesi için girişimlerde bulunduklarını belirten Başkan Gür, “Kadın doğum ve çocuk hastalıkları hastanesi bitikten sonra mevcut hastanelerden birinin eğitim ve araştırma hastanesine dönüştürülmesiyle ilgili Sağlık Bakanlığımıza talepte bulunduk” dedi.

AK Parti İl Başkanı Akif Gür, son 18 yılda hükümetlerinin iktidarında adeta değişim ve dönüşüm yaşadığını belirtti. Batman’ın AK Parti ile birlikte 18 yılda birçok alanda büyük gelişmeler ve değişimler yaşadığına dikkat çeken Gür, sağlıktan, eğitime, ulaşımdan, sanayiye bütün sektörlerde Batman’ın ileri seviyede büyük gelişmeler yaşadığını kaydetti.

Batman'da sağlık alanında projeler sürüyor

Batman’da sağlık alanında devam eden projelerin yanı sıra 2020 ve sonrası için planlanan projelerinin olduğuna dikkat çeken AK Parti İl Başkanı Akif Gür “300 yataklı kadın doğum ve çocuk hastalıkları hastanesinde son aşamaya gelindi. Hastanenin fiziki gerçekleşme oranı şuanda yüzde doksan seviyesinde, Covid-19 salgını sonrasında çalışmalar hızlanacaktır. Covid-19 salgını olmasaydı hastanemiz Haziran ayında açılacaktı. Ama en kısa zamanda yeni kadın doğum hastanesi bitirilerek yan dal uzmanları ile birlikte bu kentin sağlık alanında yükünü hafifletmeyi hedefliyoruz. Ayrıca, kadın doğum ve çocuk hastalıkları hastanesi bitikten sonra mevcut hastanelerden birinin eğitim ve araştırma hastanesine dönüştürülmesiyle ilgili Sağlık Bakanlığımıza talepte bulunduk. Kısaca özetlersek kadın doğum ve çocuk hastalıkları hastanesi ve bölge devlet hastanesini birleştirilip eğitim ve araştırma hastanesine dönüştürülmesi ile ilgili bir girişimimiz söz konusu. Bu arada devam eden projeler bitinceye kadar en azından bölge hastanemizin yükünü hafifletmek için semt poliklinikleri açıldı. Hürriyet Sağlık kompleksinde 14 uzman hekim, 5 aile hekimi, 112 acil sağlık istasyonu, aile sağlık merkezi, diyetisyen, çocuk gelişimi, sosyal çalışmacı, fizyoterapi, sigara bırakma polikliniği, kanser tarama merkezi kilinki psikolog halkımızın hizmetinde. Bunun yanında geçtiğimiz aylarda Bayındırlık semt polikliniği hizmete başladı. Bölge devlet hastanesinin yükünü bir nebzede olsa hafifletmiş oldu. Çevredeki vatandaşlarımızda o çevrede oturan hemşehrilerimiz de bu sağlık komplekslerinden yararlanmaya başladı. Tilmerç’te yapımı devam eden Sağlıklı Yaşam Merkezi de 2-3 ay içerisinde hizmete açılacaktır. Gap Ağız Diş Sağlığı polikliniğinde 50 personel hizmet veriyor. Ağız diş sağlığı polikliniğinde 20 adet diş ünitesi bulunmakta, bir adet hasta kabul odası, 2 adet röntgen odası ve 1 protez laboratuarı yer alıyor. Atılan bu adımlarla hem hastanemizin yükünü hafifletmiş olduk hem de halkımızın sağlık hizmetlerinde erişimini kolaylaştırdık. Bunun yanında yeni aile sağlığı merkezleri ve semt poliklinikleri ile ilgili de çalışmalarımız devam ediyor. Planlanan bazı yatırımlar var onlardan da bahsetmek isterim. Şu anda Sason ilçemizdeki devlet hastanesi ve lojmanları işi devam ediyor ve fiziki gerçekleşme oranı yüzde 75 durumundadır. Yakın zamanda bitirilerek vatandaşlarımızın hizmetine sunulacaktır. Planlanan yerlerden biri de Belde Mahallesinde aile sağlık merkezi kurulmasını ön görüyoruz. Bunun yanında merkezde 18 nolu aile sağlık merkezinin yanı sıra başka bir tane daha aile sağlık merkezi planlarımız içinde. Beşiri ilçemizde İkiköprü beldemizde yine bir aile sağlık merkezi planlamamız içindedir. Yine merkez 4 nolu aile sağlık merkezinin yerleşkesi inşaatı planlandı. Kozluk Yukarı Güneşli Mahallesi’nde bir aile sağlığı merkezi ve sağlıklı yaşam merkezi planlarımız içinde. Yine merkez toplum ruh sağlığı merkezi biliyorsunuz o da otogarın yanında açılışı yapılacaktır. Bu projeler bittikten sonra Allah'ın izniyle Batman bir sağlık üstüne dönüşecektir. Tekrar şimdiden hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Batman’da bahsettiğimiz projeler için bütçeden ayrılan toplam tutar ise yaklaşık 516 milyon Türk Lirası civarındadır. Bunun 147 milyon TL tutarına yakın bir miktarı 2020 yılı öncesi yatırımlara harcanmıştır. Geri kalan kısmı da planlandığı şekilde yapılacak yatırımlar için öngörülmektedir. Batman'a yapılan ve yapılacak yeni yatırımlar için başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere desteklerini esirgemeyen Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca’ya, bakanlık bürokratlarına, milletvekilimiz Ziver Özdemir’e ve tüm teşkilatımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz” diye konuştu.

Osman Arslan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Otel yangınında hayatını kaybedenler gözyaşlarıyla anıldı Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki otel yangınında hayatını kaybeden vatandaşların yakınları, otel önünde anma programı gerçekleştirdi. Yangında yakınlarını yitirenler, birbirlerine sarılarak gözyaşı döktü. Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel’de 21 Ocak’ta çıkan yangında 36’sı çocuk, 78 kişi hayatını kaybetmiş, 51 kişi de yaralanmıştı. Olayın ardından başlatılan soruşturma kapsamında 41 şüpheli gözaltına alınmış, 28’i tutuklanmıştı. Yakınlarını kaybeden vatandaşlar, yaşadıkları acıyı duyurmak için facianın yaşandığı otelin önünde toplandı. Üzerlerinde "Başka canımız yok" yazılı tişörtler giyen aileler, hayatını kaybedenlerin fotoğraflarının bulunduğu otelin önüne karanfiller bıraktı. Yangında hayatını kaybeden ve ertesi gün doğum günü olan Nehir Sarıtaş (15) için de doğum günü pastası kesildi. "Onlar, ihmalin değil, göz göre göre işlenmiş bir cinayetin kurbanı oldular" Yangında annesi Ömür Kotan’ı kaybeden Zeynep Kotan, "Onlar, ihmalin değil, göz göre göre işlenmiş bir cinayetin kurbanı oldular. Biz canlarımız olmadan ilk bayramımızı geçirdik. Önümüzde daha sayısız özel gün var. Kimimiz evladı olmadan doğum günü kimimiz ise eşi olmadan evlilik yıl dönümünü geçirecek. Önümüzde daha nice kutlanması gereken gün gelirken bize sadece o günlerin ağırlığını taşımak var" dedi. "Kimisi uykusunda yakalandı ve hiç uyanmadı" Yangın felaketinde çocukları Nehir Sarıtaş, Doruk Karataş ve eşi Yılmaz Karataş’ı kaybeden Duygu Can Sarıtaş ise yangının bir ihmal değil cinayet olduğunu dile getirerek, "Siz hiç çok sevdiğiniz birini teşhis etmek için beklerken ’bu değil’ diye utanarak sevinmeyi yaşadınız mı? Koklamaya doyamadığınız çiçeğinizden size kalan son hatıranın bir is kokusu olduğunu ve onunla yaşamak zorunda kalmanın ne kadar acı olduğunu tahmin edebiliyor musunuz? Hepimizin farklı hikayeleri farklı hayalleri vardı. 12 katlı, 161 odalı ve 350 yatak kapasiteli sözde ’güvenli ve çocuk dostu’ bu bina, onlar için bir otel değil, bir mezara dönüştü. Yangın başladığında sevdiklerimiz en savunmasız hallerindeydi. Kimisi uykusunda yakalandı ve hiç uyanmadı. Kimisi kaçmaya çalıştı ama yollarının kapalı olduğunu gördü. Duman her yeri sararken nefes almak için bir pencere aradılar, yangın merdivenine ulaşmaya çalıştılar ama bulamadılar. O gece yalnızca bir yangın çıkmadı, bir cinayet işlendi. O gece yalnızca 78 canımızı kaybetmedik. Bizler de onlarla yok olduk. Bu bir ihmal değil, kasıttı. Eğer onlar insansa, ben insan değilim. Onlar anne ise ben anne değilim. Onlar evlatsa, ben evlat değilim. Bu bir felaket değil, bu bir katliamdı" diye konuştu. "Adalet sadece mahkeme salonlarında değil vicdanlarda da yer bulur" Faciada, eşi Ceren ve kızı Lalin’i kaybeden Rıfat Doğan ise, "Bizlere büyük acıyı yaşatanlar mutlaka yargı önünde hesap vereceklerdir. Buna canıgönülden inanmak istiyoruz. Unutmayalım ki adalet sadece mahkeme salonlarında değil, vicdanlarda da yer bulur. Ceren’in dediği gibi, ’Sessizlik bazen en ağır suç ortaklığıdır.’ Biz susmadık, susmuyoruz çünkü kaybettiklerimizin ardından boynumuzu büküp oturmak değil, onların adını yaşatmak, sesini duyurmak, hayallerini tamamlamak istiyoruz. Artık sadece kendi evlatlarımız, eşlerimiz, ailelerimiz için değil bu topraklarda yaşayan her çocuk, her anne, her baba için buradayız. Çünkü biliyoruz ki bu acının hesabı sorulmazsa, bir gün başka bir aile daha aynı karanlığa uyanacak" ifadelerini kullandı. Program, hayatını kaybedenlerin anısına gökyüzüne balonların bırakılmasıyla sona erdi.
Malatya Özköse, zirai donun vurduğu kayısı bahçesinde incelemelerde bulundu Malatya İş İnsanları Platformu Başkanı Ahmet Özköse, don olayının ardından Yeşilyurt ilçesinde incelemelerde bulunarak, kayısı üreticileriyle görüştü. Özköse, kayısıda yaşanan zararın üreticiyi etkileyeceğini belirterek, iş insanları olarak sürecin takipçisi olacaklarını ve üreticilerin yanında duracaklarını ifade etti. Malatya İş İnsanları Platformu Başkanı Ahmet Özköse, geçtiğimiz günlerde etkili olan don olayı sonrası Yeşilyurt ilçesinin Kendirli Mahallesinde incelemelerde bulundu. Olayın ardından üreticilerle bir araya gelen Özköse, zarar tespit çalışmalarına katıldı ve hasarın boyutunu yerinde gözlemledi. Özköse, yaptığı açıklamada, Malatya halkının her zaman yanında olduklarını belirterek, "El birliğiyle bu zor günleri atlatacağız. Üreticilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz" dedi. Ayrıca, yaşanan doğal afet nedeniyle duyduğu üzüntüyü dile getirerek, Malatya halkına geçmiş olsun dileklerini iletti. Özköse, kayısı üretiminin Malatya için büyük bir ekonomik öneme sahip olduğunu vurguladı. Özköse, "Türkiye’ye yılda 500 milyon dolar ihracat getirisi sağlayan kayısıda yaşanan bu afet, üreticiyi ciddi şekilde etkileyecektir. Bizler de bu süreçte iş adamları olarak konunun takipçisi olacağız" ifadelerini kullandı. Ahmet Özköse, iş insanları olarak afetin etkilerinin en kısa sürede atlatılması için gereken tüm desteklerin sağlanacağını belirtti.
Malatya Malatya Muhtarlar Platformu kuruldu Malatya’da 40’a yakın mahalle muhtarı, "Herkes başkan, herkes doğal üye" sloganıyla bir araya gelerek Malatya Muhtarlar Platformunu kurduklarını açıkladı. Platformun, şehir genelindeki tüm muhtarları tek çatı altında buluşturmayı hedeflediği bildirildi. Platform adına açıklama yapan Tecde Mahalle Muhtarı Ali Yiğit, Yeşilyurt ve Battalgazi ilçelerinde sekiz muhtar derneğinin bulunduğunu ve derneklerin tek çatı altında birleşme fikrine sıcak bakmadığını ifade etti. Dernek sayısının artmasının muhtarlar arasında bölünmelere yol açtığını belirten Yiğit, "Her dernek kendisini ön plana çıkarmaya çalışınca temsiliyet gücü zayıfladı" dedi. Dernek sayısındaki fazlalığın, siyasi ve idari ziyaretlerde de sıkıntılara yol açtığını vurgulayan Yiğit, "Bir derneği ziyaret eden siyasetçi, diğerine gitmediğinde ‘neden bizim derneğe gelmedi’ diye serzenişlerle karşılaşılıyor" ifadelerini kullandı. Yiğit, Malatya Muhtarlar Platformu’nun mevcut derneklerden ayrılarak değil, onların yanında şekillenen bir yapı olduğunu belirterek, "Platforma katılan muhtarlarımızın çoğu hala derneklerine üyedir. Hangi derneğe üye olunursa olunsun, Malatya Muhtarlar Platformu altında 716 mahalle muhtarı olarak birlikte hareket etmek istiyoruz" şeklinde konuştu. Platformun amacının şehirdeki sorunlara ortak akılla çözüm üretmek ve muhtarların dayanışmasını artırmak olduğunu dile getiren Yiğit, tüm muhtarların bu platformun doğal üyesi sayıldığını ifade etti.
Malatya Darende ilçesinde de kayısı da zarar büyük Malatya’nın Darende ilçesi, 11 Nisan gecesi etkili olan şiddetli zirai don nedeniyle tarımsal felaketi yaşayan ilçelerden biri oldu. Hava sıcaklıklarının-15 dereceye kadar düştüğü bölgede, başta kayısı olmak üzere tüm meyve bahçeleri ağır hasar gördü. Malatya’da 11 Nisan’ı 12 Nisan’a bağlayan gece yaşanan şiddetli zirai don tarımsal alanlarda ciddi kayba neden oldu. Kent genelinde yaşanan zirai don olayı, meyve bahçeleri, sebze tarlaları ve bağlarda büyük çaplı zarara neden oldu. Türkiye’nin kayısı üretiminin yaklaşık yüzde 85’ini karşılayan Malatya’da yaşanan kayıp, sadece tarımsal üretimi değil, binlerce ailenin geçimini ve bölge ekonomisini doğrudan etkiliyor. Darende Ziraat Odası Başkanı Orhan Karaca, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Bu sadece ürün kaybı değil, bir halkın geleceğinin, çocuklarının eğitim masraflarının, borçlarını ödeyemeyen üreticilerin umutlarının yok olmasıdır" ifadelerini kullandı. Karaca, hasar tespit çalışmalarının sürdüğünü ancak ilk incelemelere göre bu yılki rekoltenin büyük ölçüde yok olduğunu belirtti. Karaca, yaşanan felaketin ardından devletin acil olarak devreye girmesi gerektiğini vurgulayarak, "Malatya’nın ’Afet Bölgesi’ ilan edilmesi. Zarar gören üreticilerin maddi kayıplarının devlet tarafından karşılanması. Resmi kurumlara olan borçların faizsiz ertelenmesi. Tarım sigortası sisteminin yeniden yapılandırılarak tüm üreticiler için erişilebilir ve teşvik edici hale getirilmesi" taleplerinde bulundu. "Tarım sadece toprağa tohum atmak değil, gıda güvenliğimizin, ihracat gelirimizin ve kırsal kalkınmamızın teminatıdır." diyen Karaca, üreticilerin ayakta kalabilmesi için devletin desteğinin şart olduğunu vurguladı. Karaca, açıklamasını "Biz çiftçiler işimizin başındayız, ancak bu yük artık tek başına taşınamaz. Halkımızı ve yetkilileri sesimize kulak vermeye çağırıyoruz" sözleriyle tamamladı.