60. Berlin Film Festivali'nde "Altın Ayı" ödülü kazanan Bal'ın Rize'deki galası öncesi Ayder Yaylası'na bir ziyaret gerçekleştiren Yönetmen Semih Kaplanoğlu, "Film Berlin'de gösterildiği andan itibaren de oradaki bütün Almanlar, yabancı basın, uluslararası seyirciler, sinema kamuoyu, filmi nerede çektiğimizi sormaya başladılar" dedi.
Yusuf Üçlemesi'nin son filmi olan Bal'ın yönetmeni Semih Kaplanoğlu, başrol oyuncularından Rize'li Bora Atlaş ve Tülin Özen, Çamlıhemşin Kaymakamı İsmail Çiçek, Çamlıhemşin Belediye Başkanı İdris Lütfü Melek, İl Genel Meclis Üyesi Osman Haşimoğlu, Sahil Köy Muhtarı Mustafa Memoğlu, Bora Altaş'ın ailesi ve yakınlarının katıldığı basın açıklaması öncesi, Ayder Doğa Alabalık Tesisleri'nde kahvaltı yapıldı. Burada Bora Atlaş ile yakından ilgilenen Yönetmen Semih Kaplanoğlu, kendisine dersleriyle ilgili sorular sordu ve öğütler verdi.
Kahvaltı sonrası açıklamalarda bulunan yönetmen Semih Kaplanoğlu, "Bal, üçlemenin üçüncü filmi. Yusuf Üçlemesi fikri, çok eskiden yazdığım bir senaryoyu yeniden ele aldığım bir sırada oluştu. Bu senaryo aslında üniversite çağındaki Yusuf'u anlatan Süt'ün hikayesiydi. Yusuf karakterini ayrıntılandırırken bu genç adamın bir yetişkin olarak geleceği (Yumurta) ve küçük bir çocuk olarak geçmişi (Bal) üzerine düşünmeye başladım, geçen sene bu vakitlerde Ayder'i keşfettim ve Çamlıhemşin'de çalışmaya karar
verdim. Filmimizi çekerken, hem yöre halkından, hem belediyeden, herkesten çok büyük bir destek aldık. Her yönden önümüzdeki engelleri aşmamıza yardım ettiler. Filmi çekerken yörenin güzelliğinin filme çok büyük katkılar sağlayacağını biliyorduk ve öyle de oldu. Filmimiz Çamlıhemşin'in sayesinde Altın Ayı'ya layık görüldü" dedi.
"BORA'NIN FİLME BÜYÜK KATKISI OLDU"
Ayder'in doğasıyla Berlin'e seçildiklerini söyleyen Kaplanoğlu, "Filme oyunculuğu, sempatisi ile Bora'nın da çok büyük katkıları oldu. Film Berlin'de gösterildiği andan itibaren de oradaki bütün, Almanlar, yabancı basın, uluslararası seyirciler, sinema kamuoyu, filmi nerede çektiğimizi sormaya başladılar. Birkaç kere Türkiye haritası getirip, 'gösterir misiniz, nerede çekildi bu film' diye sormaya başladılar. 'Çünkü biz oraya gidip, oraları görmek istiyoruz' dediler. Bu da demek oluyor ki Ayder'in
dünyada tanıtımına çok büyük katkısı oldu Bal'ın" ifadelerini kullandı.
Bora Altaş'ın filme katkısının çok olduğunu belirten Kaplanoğlu, "Bora'nın becerisi oyunculukla sınırlı kalmamalı. Büyük bir yönetmen olarak bölgesini, bölge insanı gözüyle çekmeli ve bütün dünyada tanıtmalıdır" dedi.
"BÖLGEYE TEKRAR GELİP FİLM YAPABİLİRİM"
Bölge halkına ve belediye başkanına teşekkür eden Kaplanoğlu, "Bu anlamda çok sevinç duyduk bundan. Bu ödül alınır alınmaz, sağ olsunlar Belediye Başkanı ve burada tanıdığımız insanlar beni arayarak tebriklerini ilettiler ve manevi desteklerini sürdürmeye devam ettiler. Her türlü fedakarlığı bizlere sunan bölge halkı, film çekilmeden önce göstermiş olduğu fedakarlığı halen daha sürdürmektedir" dedi. Bal filminin çekildiği Ayder Yaylası'nın artık bir sinema platosuna dönüştüğünü kaydeden Kaplanoğlu, ilerleyen yıllarda yeni bir proje ile bölgeye tekrar gelip film çalışması yapabileceğini belirtti.
Doğu Karadeniz'de çekilen filmlerin asıl amacının bölgenin korunması olması gerektiğini savunan Kaplanoğlu, "Bu film ve yapılacak olan filmler umuyorum ki doğayı ve örtüsünü, buranın doğal kaynaklarını sadece tek yönlü bakış açısıyla, özellikle hidroelektrik santrallerinden (HES) bu rantçı anlayıştan korur. Bu güzellikleri dünyada tanıtmak, dünyanın hiçbir yerinde olmayan özellikleri yansıtmak gerekir. Ben bölgede 400'den fazla HES'in yapılacağını biliyorum. Artvin Borçka'da, İkizdere'de yapılan
katliamları gördüm ve tek mesajım bölge halkı bu katliama karşı tepkisi koysun" dedi.
Daha sonra Ayder Yaylası'nda gezintiye çıkan film ekibi, burada hatıra fotoğrafları çektirdi, tulum eşliğinde horon oynadı.
ÖMER FARUK ZENGİNAL-RİZE