GÜNDEM - 18 Nisan 2023 Salı 10:27

Ahırkapı Feneri yenilenen yüzüne kavuştu

A
A
A
Ahırkapı Feneri yenilenen yüzüne kavuştu

İstanbul’da Osmanlı döneminde inşa edilen ilk fener olma özelliği taşıyan Ahırkapı Feneri restore edilerek eski doğal görüntüsüne kavuşturuldu. Çevresindeki iskelelerin sökülen fener gemilere rehberlik etmeye devam edecek.

İstanbul Boğazı’ndaki gemilere 166 yıldır rehberlik eden tarihi Ahırkapı Feneri restorasyon işlemleri tamamlandı. Ahırkapı Feneri, tarihi yarımada ve İstanbul Boğazı’nın eşsiz manzarasıyla havadan çekilen görüntüler ile kendine hayran bıraktı. Sultan Abdülmecid döneminde 1857 yılında yaptırılan ve ışığı 16 deniz mili uzaktan görülebilen tarihi Ahırkapı Feneri, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü tarafından restore edildi. Deniz seviyesinden 36 metre yükseklikte İstanbul Boğazı'nın güney girişinde bulunan fener, 166 yıl boyunca gemilere rehberlik etti. Geçirdiği çeşitli onarımlarla günümüze kadar gelen fenerin her bir parçası aslına uygun olarak tekrar restore çalışmaları titizlikle yapıldı.

Ahırkapı Feneri yenilenen yüzüne kavuştu

Fener çevresinde restorasyon işlemleri için konulan iskeleler kaldırıldı. Fener eski tadilatlarından dolayı iç ve dış cephesinde birkaç kat boya katmanı bulunmaktaydı. Bu durum fenerin özgün yapısından uzaklaştırdığı için sıcak su püskürtme yöntemiyle iç ve dış yüzeyinde temizleme çalışmaları yapıldı. Ardından basınçlı kumlama tekniği ile iç ve dış duvarlar boyadan ve özgün olmayan malzemelerden arındırıldı. Bu şekilde kule ilk yapıldığı günlerdeki gibi kesme taş görüntüsüne kavuştu.

Ahmet Faruk Sarıkoç

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla MEAH’ta Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği ekibine ulusal başarı Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği, Türk Jinekolojik Onkoloji Derneği (TRSGO) ve Servikal Patolojiler ve Kolposkopi Derneği (TRSCCP) tarafından düzenlenen Ulusal Kongrede önemli bir başarıya imza attı. Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Anabilim Dalı Başkanı ve Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Kemal Güngördük öncülüğünde, Op. Dr. Hikmet Can Ünver, Araş. Gör. Dr. Berican Şahin Uyar ve Araş. Gör. Dr. Berke Nur Ergü tarafından hazırlanan bilimsel çalışma, kongrede yapılan değerlendirmelerde Sözel Bildiri Birincilik Ödülü kazandı. Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Turhan Togan, bilimsel çalışmalarıyla ulusal düzeyde birincilik ödülü kazanan ekibi tebrik etti. Prof. Dr. Togan, “Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Kemal Güngördük ve ekibini, ulusal kongrede kazandıkları bu önemli başarı nedeniyle kutluyor, meslek hayatlarında daha nice başarılı çalışmalara imza atmalarını temenni ediyorum. Bu başarı, hastanemizin akademik ve bilimsel çalışmalarına verdiği önemin bir göstergesidir” dedi. Ulusal düzeydeki bu başarı, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği’nin jinekolojik onkoloji alanındaki katkılarını ve bilimsel çalışmalarını bir kez daha ön plana çıkardı. Çalışma, hem akademik çevrelerde hem de tıp camiasında takdirle karşılandı. Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi, bu tür başarılarla hem bölgesel hem de ulusal ölçekte sağlık sektörüne öncülük etmeye devam ediyor.
Kayseri Suriye’den dönen balıklar hayvanlara yem oldu Kayseri’de balıkçılık yapan Ekrem Duran, Suriye’ye ihraç ettiği ve geri dönen 12 ton balığı, ilçelerde yaban hayatı yaşayan hayvanlara yem olarak dağıttı. Kayseri’de 24 yıldır balıkçılık yapan ve 15 yıldır da yurt dışına balık ihraç eden Ekrem Duran, Suriye’ye gönderdiği ve iç karışıklıktan dolayı geri dönen 12 ton balığı ilçelerde yaban hayatı yaşayan hayvanlara yem olarak dağıttı. Soğuk havaya ve kar yağışına rağmen yemleme yapan Ekrem Duran’ın aracını gören hayvanlar, yaşadıkları alanlardan karınlarını doyurmak için koşarak yemleme alanını doldurdular. Düzenli olarak yemleme yaptıklarını ve yemleme alanına alışan yaban hayvanlarının da avlanmamasını istediklerini söyleyen Ekrem Duran, "Biz Kayseri’den buralara haftalık rutin olarak balık getiriyoruz. Bu hafta da biraz fazla getirdik. Buraya 3 ton kadar balık getirdik. Bizim toplamda 12 ton balığımız vardı ve bazı ilçelerimize bu şekilde gönderip hayvanlara verdik. Bu balıklar da nasıl vardı dersek; Suriye’ye geçen hafta balık gönderdiğimiz tır, oradaki iç savaştan dolayı geri döndü. Biz normalde de rutin olarak haftanın 2 günü burada terk edilen hayvanlara balık getirerek besliyoruz. Bu balıklar ihracat fazlası gibi yani ihracattan geri dönen balıklar. Suriye’deki iç savaştan kaynaklı geri döndü araçlarımız ve biz bunları yem fabrikalarına gönderip paraya çevirmektense haftalık rutin yaptığımız besleme işini balıkları getirerek bu hayvanlara yedirdik. Balıklarımızı Kayseri’nin ilçelerinde bu şekilde yabanda yaşayan hayvanlara dağıtıyoruz. Şu anda Bahçecik Barajı yanındayız ve burada bizim işletmemiz var. Burada Pınarbaşı’nda da işletmemiz olduğu için haftada 2 sefer buradaki hayvanlara balık getiriyoruz. Buradaki sahipsiz hayvanları sahipleniyoruz. Biz rutin olarak bazı noktalara bu şekilde yem döküyoruz. Burada yaban hayvanları da bunlara alışıyor. Bilinçsiz avcılar da bu hayvanların yerlerini sabitte öğrenince yaban hayvanlarını avlıyorlar. Onlardan ricamız da biz bu hayvanlar yaşasın diye onlara emek verip bir şeyleri getiriyoruz. Bilinçsiz avcılar da bu hayvanların derisinden faydalanmak için bunları vuruyorlar. Biz bunların yapılmasını istemiyoruz” dedi. Öte yandan karınlarını doyurmak için bırakılan balıklara koşan hayvanlar havadan görüntülendi.