DÜNYA - 28 Ağustos 2024 Çarşamba 19:49 | Son Güncelleme : 28 Ağustos 2024 Çarşamba 19:50

ABD’den Batı Şeria'daki şiddet olaylarına karışan İsrailli 1 kuruluş ve 4 kişiye yaptırım

A
A
A
ABD’den Batı Şeria'daki şiddet olaylarına karışan İsrailli 1 kuruluş ve 4 kişiye yaptırım

ABD, Filistin’in Batı Şeria bölgesindeki Filistinlilere yönelik şiddet olaylarına karışan Yahudi yerleşimcilerle ilgili 6’ncı yaptırım paketinde 1 kuruluş ve 4 kişiye yaptırım uyguladı.

ABD, Filistin’in Batı Şeria bölgesindeki Filistinlilere yönelik şiddet olaylarına karışan Yahudi yerleşimcilere yönelik yaptırımlarına devam ediyor. ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, Yahudi yerleşimcilerle ilgili 6’ncı yaptırım paketini açıkladı. Biden yönetimi, İsrailli bir sivil toplum örgütü olan Hashomer Yosh ile Yinon Levi, Neriya Ben Pazi, Zvi Bar Yosef ve Yitzhak Levi Filant adlı kişileri yaptırım listesine aldı.

ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Batı Şeria'daki Khirbet Zanuta'da yaşayan 250 Filistinlinin tamamının geçtiğimiz ocak ayında yaşadıkları köyü terk etmek zorunda kalmasının ardından Hashomer Yosh üyelerinin köyün etrafını çitle çevirerek geri dönmelerini engellediği ifade edildi.
Açıklamada, Batı Şeria'daki Yitzhar yerleşiminin sivil güvenlik koordinatörü olan Yitzhak Levi Filant'ın rolünün bir güvenlik veya kolluk kuvveti görevlisine benzese de, yetki alanının dışında kötü niyetli faaliyetlerde bulunduğu belirtilerek, Şubat 2024'te, silahlı yerleşimcilerden oluşan bir gruba, yollara barikatlar kurmaları ve Filistinlileri topraklarından zorla çıkarmaları için liderlik ettiği aktarıldı.
Biden, geçtiğimiz şubat ayında yayınladığı kararnameden bu yana İsrailli 11 kişi ve 11 kuruluşa yaptırım uyguladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Kasapoğlu, Ege Üniversitesi’nde yapımı devam eden yurtları inceledi Önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanı, AK Parti İzmir Milletvekili Dr. Mehmet Kasapoğlu, Ege Üniversitesi’nde yapımı devam eden öğrenci yurtlarında incelemelerde bulundu. Ege Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Necdet Budak, AK Parti İzmir Milletvekilleri Mahmut Atilla Kaya ve Yaşar Kırkpınar’ın da eşlik ettiği incelemelerde İzmir’deki yurt kapasitesinin artışına dikkat çekildi. Yurtlarla ilgili açıklamalarda bulunan Mehmet Kasapoğlu, “İzmir’deki yurt kapasitemiz; 2018 yılında yaklaşık 16 bindi. 2023 yılında ise bu sayı 36 bin 173’e yükseldi. Ve 2024 yılında ise 45 bin 453’e ulaşacak. Bu artış hakikaten gurur verici. Tüm Türkiye’de olduğu gibi İzmir’de de rakamlar ortada. Popülist söylemlerle, magazinel ifadelerle iş yapılmaz. Bizim çalışmalarımız verilerle sabittir. Bu yıl İzmir’de yurtlarımız için 6 bin 729’ü kız ve 5 bin 220’si erkek olmak üzere 15 bin 315 öğrencimiz başvuru yaptı. Bugün itibariyle erkek öğrencilerden yurt sırası bekleyen arkadaşımız kalmadı. Başvuru yapan tüm erkek öğrencilerimizin yurtlara yerleşimleri gerçekleştirildi. Kızlardan ise az sayıda yedek bekleyen öğrencimiz kaldı. Onlar da hem yeni yurtlarımızın devreye girmesi hem de yapılacak yerleşim planları ile çok kısa sürede yurtlarına kavuşacaklar.” dedi. Türkiye’nin yurt kapasitesi hakkında da bilgi veren Kasapoğlu, “Türkiye’nin yurt altyapısı öyle muazzam bir noktaya geldi ki GSB yurtları 50’den fazla ilimizin nüfusundan daha fazla yatak kapasitesine sahip. Böyle büyük bir yapıda yemek, temizlik, güvenlik gibi ihtiyaçların karşılanması çok büyük bir operasyonel tecrübe gerektiriyor. Gençlik ve Spor Bakanlığımız bu konuda tüm yetkinliğe sahip ve süreçleri başarıyla yönetiyor” dedi. “Ailelerimizin gözü arkada kalmasın” Ege Üniversitesi’nde yapımı devam eden yurtlarla ilgili de bilgi veren Kasapoğlu, “Şu an inşaatı devam eden yurtlarımızla, Ege Üniversitesi’nde 6 bin olan yurt kapasitemizi 8 bin daha arttırarak 14 bine çıkartıyoruz. Evladı şehir dışında okuyan ve okuyacak ailelerimizin gözü arkada kalmasın. Türkiye’nin en güvenli öğrenci barınma sistemi olana GSB yurtlarımız her zaman gençlerimizin yanında olmaya devam edecek.” şeklinde konuştu. Yurt ziyaretine eşlik eden Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak da yaptığı açıklamada “Sayın Mehmet Kasapoğlu bakanımız hem bakanlığı döneminde hem de şimdi milletvekilliğinde İzmir’e ve üniversitelerimize her zaman özel bir ilgi göstermiştir. Bilimi ve bilim yuvaları olan üniversiteleri önemseyen, destekleyen yaklaşımını; gerek işbirlikleriyle, gerekse de yürüttüğü projelerle her daim ortaya koymuştur. Yurtlarda gerçekleştirilen hamleler bunlardan biri. İşte yapımı tamamlanmak üzere olan ve üniversitemiz öğrencilerinin barınma imkanını daha arttıracak olan bu yurtlar, kendisinin bakanlığı zamanında başladı ve artık bitme noktasına geldi. Destekleri için kendilerine teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Balıkesir Bandırma’da su krizi kapıda Balıkesir’in Gönen ilçesinde, Bandırma’nın içme suyunu karşılayan Gönen Barajı’nda doluluk seviye kritik seviyelere kadar indi. Bandırma içme ve kullanma suyunu sağlayan Gönen Barajı’nda, hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde ve yağışsız geçmesi, tarımsal sulamanın artışı ve nüfusa bağlı olarak suyun kullanımın artması nedeniyle barajdaki suyu seviyesi yüzde 14. 61 seviyelerine kadar indi. Gönen Barajı’nda doluluk oranı Temmuz sonlarında yüzde 51.96’da iken, 19 Eylül 2024 tarihinde barajdaki su seviyesi yüzde 14,61 seviyelerine kadar geriledi. Uzmanlar, 2030 yılına kadar dünya genelinde su sıkıntısının ciddi boyutlara ulaşacağı konusunda uyarıda bulunuyor. Su Danışmanı Emekli Akademisyen Burhan Arıker ile yapılan özel röportajda, su yönetimi ve gelecekte yaşanması muhtemel krizler ele alındı. Arıker: "Suyun yolculuğu ve alınması gereken önlemler" Birleşmiş Milletler’in sürdürülebilir kalkınma programının 2030 yılında sona ereceğini hatırlatan Arıker, “Dünyanın 2’inci büyük Fransız su yönetim şirketi Wivendi’ye göre 2030’dan sonra su, dünyanın en büyük sorunu olacak. Hatta şu anda dünya genelinde 400 noktada su savaşı yaşanıyor. Türkiye de bu tehlikenin farkında. Orman Bakanlığı, su kriziyle mücadele için 2023 yılında 114 maddelik bir eylem planı yayınladı. Özellikle turizm sektörü için su verimliliği rehberleri hazırlandı. Ayrıca yeni su yasası üzerinde çalışmalar sürüyor” dedi. Su kaynaklarının verimli kullanılmasına dikkat çeken Arıker, “Barajlardan çeşmelere kadar suyun her aşaması titizlikle kontrol edilmeli. Su kalitesi sık sık incelenmeli, pompalar gözden geçirilmeli, isale hatları ve şehir şebekeleri bakım altında tutulmalı. Su kaçakları en aza indirilmeli ve su konusunda halk bilinçlendirilmelidir” ifadelerini kullandı. Ayrıca Arıker, yağmur suyu toplama ve gri su projeleri gibi alternatif su kaynaklarına da daha fazla yatırım yapılması gerektiğini vurguladı. "Bandırma’nın geçmişteki su krizini tekrar yaşamamalı" Arıker, Bandırma’nın yaklaşık 30 yıl önce yaşadığı su krizini hatırlatarak, “O dönemde şehirde su, saatli olarak bölge bölge veriliyordu ve tankerlerle su takviyesi yapılıyordu. Bandırma’da oturan 40 yaş üstü insanlar bu zor günleri çok iyi hatırlar. Bu kriz üzerine Gönen Barajı’ndan Bandırma’ya su getirilmesine karar verildi ve bu proje sayesinde Bandırma’ya uzun vadeli su temini sağlandı” dedi. Arıker, bu süreçte dönemin Belediye Başkanı Durgut Ergin’in büyük bir risk alarak belediye bütçesinin yaklaşık 10 katı borca girdiğini belirtti. "Danışmanlığını yaptığım proje, belediyenin hazine garantili uluslararası ihaleye çıkmasıyla 40 kilometrelik CTP boru hattı döşendi ve Bandırma’ya su sağlandı" diye ekledi. Arıker: "Tedbirlere bugünden başlamalıyız" Wivendi eski Türkiye yönetim danışmanı Emekli Akademisyen Burhan Arıker, Bandırma’nın su krizini yeniden yaşamaması için halkın eğitilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca yeni binalarda su depoları yapılması, depoların yanlarına yangın hortumları alınması ve su kaynaklarının verimli kullanılması gibi adımların atılmasının şart olduğunu belirtti. “Bandırma halkı 30 yıl önce yaşadığı susuz günleri tekrar yaşamamalı” diyen Arıker, su isale hattı yanında kurulan organize sanayi bölgelerinin su ihtiyaçlarının da dikkate alınarak bölgede geniş araştırma yapılması ve bu bölge için göçü önleme projesi yapılması gerektiğine dikkat çekti.