SPOR - 26 Aralık 2018 Çarşamba 15:42

A Milli Kadın Basketbol Takımı, Ceyhun Yıldızoğlu'na emanet

A
A
A
A Milli Kadın Basketbol Takımı, Ceyhun Yıldızoğlu'na emanet

27 Haziran-7 Temmuz tarihleri arasında Letonya ve Sırbistan’ın ev sahipliğinde düzenlenecek 2019 Avrupa Kadınlar Basketbol Şampiyonası’nda mücadele edecek A Milli Kadın Basketbol Takımı'nın Başantrenörlüğüne Ceyhun Yıldızoğlu getirildi.

Ekrem Memnun ile yolların ayrılmasının ardından A Milli Kadın Basketbol Takımı'nı çalıştıracak isim belli oldu. Türkiye Basketbol Federasyonu, başantrenörlük görevine Ceyhun Yıldızoğlu'na getirildiğini resmi siteden açıkladı. Yıldızoğlu, 2008-2015 yılları arasında da A Milli Kadın Takım Başantrenörlüğü görevinde bulunmuştu.

Ceyhun Yıldızoğlu Kimdir?

1967 Eskişehir doğumlu olan Ceyhun Yıldızoğlu, antrenörlük kariyerine 1990 yılında Botaşspor altyapısında başladı. 1992-1993 sezonunda A takımda yardımcı antrenörlük görevine getirilen başarılı teknik adam, 2007-2008 sezonunda ise Botaşspor’dan ayrılarak Mersin Büyükşehir Belediyesi ile anlaştı ve iki sezon boyunca bu takımda görev yaptı. 2010-2012 yıllarını Galatasaray Medical Park’ta tamamlayan tecrübeli antrenör, 2013-2014 sezonunda ise Mersin Büyükşehir Belediyesi’nde çalıştı. 2014-2017 yılları arasında Botaşspor’a geri dönen Ceyhun Yıldızoğlu, 2017-2018 sezonu öncesinde ise Çukurova Basketbol ile anlaştı. 

Altyapı Milli Takımlarında görev yapmasının yanı sıra, 2008-2015 yılları arasında A Milli Kadın Takım Başantrenörlüğü görevinde de bulunan Yıldızoğlu, 2011 FIBA Kadınlar Avrupa Şampiyonası’nda gümüş, 2013 yılında düzenlenen FIBA Kadınlar Avrupa Şampiyonası’nda ise bronz madalya sevinci yaşadı. Ceyhun Yıldızoğlu ayrıca, 2012 yılında Londra Olimpiyat Oyunları’nda ve 2014 FIBA Kadınlar Dünya Kupası’nda mücadele eden A Milli Kadın Takım'ın da başantrenörlüğü görevini üstlendi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Darıca’da curling turnuvası heyecanı Darıca’da düzenlenen Kurumlar Arası Curling Turnuvası sona erdi. 34 takımın katıldığı turnuva renkli anlara sahne olurken, dereceye girenlere madalyaları takdim edildi. Darıca Belediyesi, ilçede bulunan kurumlar arasındaki birlik beraberlik ve dayanışmayı artırmak amacıyla Kurumlar Arası Curling Turnuvası düzenledi. İlçe genelinde bulunan kurumlardan 34 takımın yer aldığı turnuva heyecanlı ve renkli görüntülere sahne oldu. Açılışını Darıca Belediye Başkanı Muzaffer Bıyık’ın yaptığı turnuvada müsabakalar oldukça çekişmeli geçerken, Başkan Muzaffer Bıyık da yarışmacılarla birlikte curling oynadı. Sporculara başarılar dileyen Başkan Muzaffer Bıyık, "İlçemizdeki birlik beraberlik ve dayanışmayı artırmak için bu tür organizasyonları önemsiyoruz. Darıca ailesi olarak bir arada olduğumuzda kurumlar arası diyaloglar da artıyor. Tüm sporcularımıza başarılar diliyorum" dedi. 34 takımın kıyasıya mücadele ettiği turnuvada dereceye giren takımlara da madalyaları ve kupaları takdim edildi. Heyecanlı anlara sahne olan turnuvada birinci Dedekorkut İlkokulu olurken, ikinciliği ise Darıca Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü kazandı. Üçüncünün Darıca Belediyesi Bilgi İşlem Müdürlüğü’nün elde ettiği turnuvada, Deniz Yıldızları Ortaokulu ise dördüncü oldu. Kupa ve madalyaların takdiminin ardından turnuva hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.
Kilis Suriyeli mültecilerin memleketlerine dönüşü Ramazan’da da sürüyor Suriye’de Esad rejiminin çökmesiyle birlikte, Türkiye’de yaşayan Suriyeli mültecilerin ülkelerine dönüşü Öncüpınar Gümrük Kapısı’ndan devam ediyor. Ramazan ayının manevi atmosferiyle birlikte vatanlarına kavuşma sevincini yaşayan Suriyeliler, Türkiye’de geçirdikleri yıllara dair duygularını dile getirerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye Cumhuriyeti’ne teşekkür etti. Yaklaşık 10 yıldır Bursa’da yaşayan Suriyeli Suphi Haji, çok heyecanlı olduğunu ve Ramazan Bayramı’nı vatanında geçireceği için çok mutlu olduğunu belirtti. Türkiye’deki zamanının çok iyi geçtiğini belirten Haji, Türkiye’ye geldiği ilk günden itibaren hiçbir olumsuz durumla karşılaşmadığını söyledi. Haji, "Burada hiçbir sorun yaşamadım, çok güzel yıllarım geçti. Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımı sunuyorum" diyerek Türkiye’nin misafirperverliğine olan minnettarlığını dile getirdi. Haji, Türk halkının gösterdiği anlayışa da dikkat çekerek, "Türkiye’nin misafirperverliğini hiçbir zaman unutmayacağım’’ şeklinde konuştu. Suriyeli Ali de benzer duygularla ülkesine döndüğünü ifade ederek, "Mübarek aylardayız ve Ramazan ayında ülkeme dönmek beni çok mutlu etti, aynı zamanda Ramazan Bayramı’na çok az kaldı, bu da beni heyecanlandırdı. Gaziantep’te çok güzel güzel yıllarım geçti, çok şükür şimdi Öncüpınar Gümrük Kapısı’ndan geçerek Suriye’ye gideceğim. Bize kapılarını açan Türk halkına teşekkür ediyorum. İnşallah vatanımızda güven içinde yaşayabiliriz" ifadelerini kullandı. Ali, Türkiye’de geçirdiği yılların kendisi için unutulmaz hatıralar ile dolu olduğunu belirterek, "Türkiye’de çok güzel yıllar geçirdim. Zor zamanlarda bana ve diğer mültecilere kapılarını açan Türk halkına minnettarım. Şimdi, Allah’a şükürler olsun, vatanıma dönüyorum ama burada edindiğim dostlukları ve yaşadığım güvenli ortamı asla unutmayacağım’’ dedi. Ali, Türkiye’nin kendisine sadece güvenli bir barınma imkânı sunmakla kalmadığını, aynı zamanda burada huzurlu bir yaşam sürdüğünü ifade etti. Ali, "Türkiye’deki yıllarım, zor günlerimde bana gerçek bir yuva sundu. Türk halkının sıcaklığı ve misafirperverliği, zorluklar içinde bile bana umut verdi" dedi. Ülkesine dönüş yolculuğuna çıkarken, Türkiye’nin sağladığı fırsatlar ve gösterilen hoşgörünün her zaman hatırlanacağını belirten Ali, "İnşallah vatanımıza döndüğümüzde, burada öğrendiğimiz hoşgörü ve dayanışmayı orada da yaşayabiliriz. Suriye’de, artık daha güvenli bir ortamda, barış içinde yaşamayı diliyoruz. Burada gördüğümüz sıcak karşılama ve yardımseverlik, bizleri daha güçlü kıldı ve umutlarımızı artırdı" şeklinde konuştu. Suriyeli Al Numan ise Kilis Öncüpınar Gümrük Kapısı’na İzmir’den geldiğini, Türkiye’de geçirdiği yıllarda birçok dostluk kurduğunu ve insanlığın her şeyden önemli olduğunu vurguladı. Al Numan, "Sen iyi olursan, Türk ya da Arap fark etmez. Önemli olan insanlık. Burada yıllar geçti, bazen kendi vatandaşlarımızdan bazıları Türkiye’nin iyimserliğini kötüye kullandı. Oysa biz buraya misafir olarak geldik, daha dikkatli ve akıllı olmaları gerekirdi. Türk halkına ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Suriyelilere yardım ettiği için teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Çanakkale Şehitler için 555 bin adım atarak Çanakkale’ye geldi Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110’uncu yıl dönümü kutlamalarına katılmak için İstanbul Avcılar’dan üzerinde askeri üniforma ve 2 metre uzunluğunda Türk bayrağıyla yürüyen Gazi torunu ve Tokat 15’liler Derneği Başkanı Saffet Gümüş (57), 375 kilometre yol kat ederek, 11 gün süren yolculuk sonunda Çanakkale’ye geldi. Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110’uncu yıl dönümünde şehitler için elinde Türk bayrağı ile Gazi torunu ve Tokat Onbeşli Torunları Derneği Başkanı Saffet Gümüş, ‘Torundan Dedeye Vefa Yürüyüşünün bu yıl 7’ncisini, 3 Mart’ta İstanbul Avcılar’dan başladı. Edirne, Tekirdağ, Keşan, Gelibolu üzerinden askeri üniforma ve 2 metre uzunluğunda Türk bayrağıyla yürüyen Saffet Gümüş, bugün Çanakkale kent merkezine ulaştı. Gümüş elinde Türk bayrağı ile Truva Atı önünde hatıra fotoğrafı çektirdi. ‘Torundan Dedeye Vefa Yürüyüşünün bu yıl 7’ncisini gerçekleştirdiğini belirten Tokat 15’liler Derneği Başkanı Saffet Gümüş, "İstanbul’dan çıkıp, elimde Türk bayrağı ile ‘Torundan Dedeye Vefa Yürüyüşümüzün 7’ncisini tamamladım. 375 kilometre, 555 bin adım atarak Çanakkale’ye geldim. Bu yol uzun bir yol. Bundan 110 yıl önce atalarımız Tokat ve Türkiye’nin çeşitli illerinden Çanakkale’ye geldiler. Onların geliş sebebi vatan, bayrak, namus, Kur’an, İslam’dı. Çanakkale, Türkiye’nin varoluşu, Türkiye’nin kurtuluşu, İslam’ın doğuşudur diyorum" dedi.