EĞİTİM - 29 Mart 2022 Salı 16:45

300 çocuğa 120 milyon liralık burs fırsatı

A
A
A
300 çocuğa 120 milyon liralık burs fırsatı

Semra & Enver Yücel Vakfı üçüncü burs başvuru dönemini başlattı. Alınacak yeni bursiyerlerle birlikte toplamda 300 çocuğa 8 yıllık eğitim öğretim dönemi boyunca 120 milyon TL’lik burs verecek.

Eğitimde fırsat eşitliği oluşturmak amacı ile faaliyete geçen SEY Vakfı, 120 milyon TL’lik burs ile 300 ailenin hayatına dokunacak. Kurulduğu günden bugüne asgari ücretle geçinen ailelerin çocuklarına, anasınıfından 8.sınıf sonuna kadar yüzde 100 eğitim bursu sağlayan vakıf, öğrencinin sadece gideceği özel okulun eğitim ücretini değil; yemek, kitap, kırtasiye, kıyafet ve servis masrafı da dahil olmak üzere tüm eğitim ve öğretim hayatları boyunca karşılarına çıkabilecek masraflarını karşılamayı da taahhüt ediyor.

Binlerce öğrenciye ve aileye eğitim ve seminer vermenin yanı sıra hem köy okullarına hem de öğrencilere yüzlerce bilgisayar hediye eden vakfın, burs başvuruları başladı. Semra & Enver Yücel Vakfı, “Gelecek Bursu” başvuruları 28 Mart- 10 Nisan tarihleri arasında www.seyvakfi.org sitesinden yapılabilecek.

Eğitimde fırsat eşitliğine inandıklarını aktaran SEY Vakfı Başkanı Hüseyin Yücel, başvuru için tek koşulun ailenin asgari ücretle geçinmesi olduğunu belirterek, “SEY Vakfı’nın bu sene üçüncü yılına giriyoruz. İlk iki yılımızda 150 çocuğumuza eğitim-öğretim anlamında yüzde 100 destek sağladık. Bu sene de bursiyer sayımızı 150 olarak belirledik ve önümüzdeki dönemde 300 çocuğumuz ve ailemiz ile beraber bir yolculuğa çıkacağız. 300 çocuğa eğitim-öğretim hayatları boyunca verdiğimiz burs miktarı 120 milyon lira tutarına ulaşmış olacak. Bursumuz Tüm Türkiye’yi kapsıyor” dedi.

“Tüm eğitim masraflarını karşılamayı taahhüt ediyoruz”
Burs kriterlerine değinen Yücel, “Asgari ücretle geçinene her aile çocukları için başvurularını yapabilirler. Daha çok ekonomik anlamda dezavantajlı anne-babalara yöneldik. İkinci kriterimiz ise anaokuluna ya da ilkokula başlayacak 5-6 yaşlarındaki çocuklarımıza burs imkanı tanıyoruz ve onlar mezun oluncaya kadar tüm eğitim masraflarını karşılamayı taahhüt ediyoruz. Başka hiçbir kriter yok. Çünkü küçük yaştaki çocuklarımıza herhangi bir sınav kriteri koymak hem pedagojik anlamda doğru değil hem de etik değil. Bu noktada ailelerimiz ile beraber hareket ediyoruz. Aynı zamanda öğrencinin sadece gideceği özel okulun eğitim ücretini değil, yemek, kitap, kırtasiye, kıyafet ve servis masrafı da dahil olmak üzere tüm eğitim ve öğretim hayatları boyunca karşılarına çıkabilecek bu masrafları vakıf olarak karşılamaya taahhüt ediyoruz” diye konuştu.

Diledikleri özel okulu seçebilecekler
Kabul gören öğrencilerin istedikleri okulda okuyabileceklerini söyleye Yücel, “Vakfımızı kendi eğitim kurumumuzdan tamamen bağımsız olarak konumlandırıyoruz. Kabul aldıktan sonra öğrencimizin ailesiyle görüşme yapıyoruz. Ailesinin seçeceği herhangi bir özel okul dâhilinde bu bursu sağlıyoruz. Küçük yaştaki çocukların evlerine yakın bir özel okul seçmeleriyle alakalı tavsiyemiz de bulunuyor. Sadece bizim eğitim kurulmamızda okuyacaksınız gibi herhangi bir kıstas veya bir kriter yok. Diledikleri özel okulu seçebilirler. Bizlerde öğrencinin mezun oluncaya kadar yüzde 100 eğitim bursunu sağlamaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Ailelere çocuklarının eğitimleriyle ilgili tavsiyelerde de bulunan Yücel, “Yurt dışı ya da yurt içinde en önemli eğitim çağı okul öncesi ve ilkokuldur. Özellikle bu seviyelerdeki çocuklarımızın eğitim ve öğretimleriyle alakalı daha çok ilgilenmeleri onların gelecekleri, yakalayacakları başarılalar açısından çok önemli. Biz de vakıf olarak bu yaştaki çocuklarımızı desteklemeye karar verdik. Çünkü belli bir yaştan sonra çocuğumuz kendi yolunu çiziyor. Akademik başarısı da varsa birçok alanlardan çeşitli burslar alabiliyor.

“Okul öncesine yatırım yapmayı önemli buluyoruz”
SEY Vakfı Başkan Vekili Begüm Yücel ise ,”Bugün heyecanlıyız. Daha önceden 150 bursiyer çocuğumuz vardı. Bugün de burs başvurularını açıyoruz ve 150 çocuğumuzu daha ailemize katacağız. O yüzden tüm başvuruları bekliyoruz. Bir çocuğa burs verdiğimizde o çocuğun 8.sınıf sonuna kadar eğitimle ilgili tüm ihtiyaçlarını karşılayacağımızı taahhüt ediyoruz. Çocuk sünger gibidir o yüzden okul öncesine yatırım yapmayı daha önemli buluyoruz. Gelecek Bursu ile çocuklarımızı küçüklükten alıp, geleceğe yetiştirmeyi amaçlıyoruz” dedi.

“Eğitime önem veren aileleri seçmeye çalışıyoruz”
Her sene başvuruların katlanarak büyüdüğünü ifade eden Begüm Yücel, “Özellikle bu sene büyük bir hedefe ulaşmayı bekliyoruz. Burs komitemiz var, ince eleyip sık dokuyoruz. Ailelerle birkaç defa görüntülü görüşmeler yapıyoruz ve gerçekten eğitime önem veren aileleri seçmeye çalışıyoruz. Umarım birçok aile ve çocuğa ulaşırız” dedi.

“Anne-baba eğitimi de veriyoruz”
Eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak istediklerini belirten Begüm Yücel, “Bütün çocuklara kapımız açık. Okurken de belli bir başarı kriteri aramıyoruz. Hatta bazı çocuklarımız geri kaldığı zaman ek olarak özel derslerle destek vermeye çalışıyoruz. Ama sadece okul da değil, biz anne- baba eğitimi de veriyoruz. Aslında eğitim anne-babadan, evden başlıyor. O yüzden de anne-baba eğitimine katılmayan ailelerin burslarını kesiyoruz. Çünkü önemli olanın okulda alınan eğitimden daha çok anne-babanın mutlu bir şekilde çocuğu yetiştirmesi olduğunu düşünüyoruz” ifadelerinde bulundu.

Başvurular burs komitesi tarafından değerlendirildikten sonra, vakıf tarafından ailelerine bilgi verilecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Sosyal medyanın ticaret hayatına etkileri ATO’da konuşuldu Ankara Ticaret Odası’nın medya meslek komitesi organizasyonuyla gerçekleştirdiği toplantıda, sosyal medyanın iş dünyasına etkileri konuşuldu. Ankara Ticaret Odası’nın medya meslek komitesi organizasyonuyla gerçekleştirdiği toplantıda, sosyal medyanın iş dünyasına etkileri, dijital platformların ticari faaliyetlerdeki rolü, güvenli içerik üretimi ve paylaşımı, KOBİ’lerin sosyal medya araçlarıyla büyüme imkanları gibi konular ele alındı. Ankara Ticaret Odası’nın 14 No’lu Medya Meslek Komitesi’nin organizasyonuyla gerçekleştirilen “Kamu Politikaları ve Dijital Platformların Ticaret Hayatına Etkileri Sektörel İstişare Toplantısı” ATO’nun Duatepe Salonu’nda yapıldı. “Sosyal medya, günümüzde ticaret platformları haline geldi” 21 Kasım 2024- Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, sosyal medya platformlarının işlerini büyütmek ve geliştirmek isteyen işletmeler için cazibe merkezi haline geldiğini belirterek, “Sosyal medya, günümüzün ticaret platformları haline geldi. Türkiye’de en çok kullanılan sosyal medya araçları arasında yer alan TikTok’taki işletme sayısının 10 bini aştığı ve bu işletmelerin yaklaşık yüzde 96’sını KOBİ’lerin oluşturduğu ifade ediliyor” diye konuştu. ATO Başkanı Gürsel Baran, ByteDance/TikTok Devletlerle İlişkiler ve Kamu Politikaları Türkiye Bölge Başkanı M. Fatih Kafadar, TikTok Türkiye, Orta ve Güney Asya Küresel İş Çözümleri Lideri Barış Aldanmaz, ATO Komite ve Meclis üyeleri ile sektör temsilcilerinin katıldığı toplantıda, sosyal medyanın iş dünyasına etkileri, dijital platformların ticari faaliyetlerdeki rolü, güvenli içerik üretimi ve paylaşımı, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin (KOBİ) sosyal medya araçlarıyla büyüme imkanları gibi konular ele alındı. ATO Başkanı Gürsel Baran, toplantıda yaptığı konuşmada sosyal medya ve dijitalleşme sürecinin sosyal ve ekonomik gelişmelere zemin hazırladığını belirterek, ticaret, satış ve pazarlama açısından da fırsatları beraberinde getirdiğini söyledi. Baran, “İnsanlar için vakit geçirme ve eğlence kaynağı olan sosyal medya son birkaç yılda, işlerini büyütmek isteyen işletmeler için bir cazibe merkezi. Sosyal medya, günümüzün ticaret platformları haline geldi. Türkiye’de en çok kullanılan sosyal medya araçları arasında yer alan TikTok’taki işletme sayısının 10 bini aştığı ve bu işletmelerin yaklaşık yüzde 96’sını KOBİ’lerin oluşturduğu ifade ediliyor” açıklamasında bulundu. “Dünya nüfusunun yarısından fazlası sosyal medya kullanıyor” Sosyal medya platformlarının artık hayatın önemli bir parçası durumuna geldiğini kaydeden Baran, “8 milyarlık dünya nüfusunun, yaklaşık 5 milyarı, yani yarısından fazlası sosyal medya kullanıyor. Bugün yetkililerini konuk ettiğimiz TikTok ise Facebook, Youtube ve Instagram’dan sonra en çok kullanılan sosyal medya platformu. Ülkemizde TikTok’a duyulan ilgi ve kullanım çok daha fazla. TikTok, Youtube ve Instagram’ın ardından en çok kullanılan üçüncü platform durumunda. Türkiye’de yaklaşık 38 milyon kişinin TikTok kullanıcısı olduğu belirtiliyor. İstatistiklere göre, sosyal medya kullanıcılarının, günlük yaklaşık 2 saat 23 dakikası sosyal medyada geçiyor. Bu veri, bizim ülkemizde biraz daha yüksek” ifadelerini kullandı.
Malatya Sadıkoğlu’ndan mücbir sebep çağrısı Mücbir sebep süresinin sona ermesine 9 gün kaldığını belirten Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “Mücbir sebep hali dolayısıyla borçlar çığ gibi büyüyor. Süre sona erdiğinde ortaya çıkacak vergi borcu binlerce firmayı iflasa sürükleyecek. Mücbir sebep halinin iş yerleri teslim edilinceye kadar uzatılmasını, ardından da biriken vergi borçlarının 1999 Marmara depreminde olduğu gibi silinmesini talep ediyoruz” dedi. Vergi, SGK ve BAĞ-KUR gibi kamu alacaklarının ötelenmesini kapsayan mücbir sebep süresinin sona ermesine 9 gün kaldı. Malatya, Hatay, Adıyaman, Kahramanmaraş illeri ile Gaziantep’in Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde uygulanan mücbir sebep halinin uzatılması için siyasilere ve STK’lara seslenen Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “Talebimizi hep bir ağızdan dile getirmezsek esnafımız, tüccarımız ve sanayicimiz büyük mağduriyetler yaşayacak” dedi. “Sürenin uzatılması tüm şehre fayda sağlayacak" Mücbir sebebin, vergi levhası bulunan tüm işletmeleri yakından ilgilendirdiğini kaydeden Başkan Sadıkoğlu, “Mücbir sebep süresinin uzatılması için uzun zamandır resmi girişimlerde bulunuyor ve basın yoluyla ısrarlı çalışmalar yürütüyoruz. Depremin sosyal, fiziki ve ekonomik anlamda yıktığı şehirlerimizdeki işletmelerimizin hiç biri 6 Şubat öncesine dönemedi. Binlerce esnafımız hala 21 metrekare konteynerlerde ayakta kalma mücadelesi veriyor. Nitelikli göç vermiş ve koca bir şantiyeye dönmüş şehrimizde bütün işletmeler iş daralması yaşıyor. Günü siftahsız kapatan yüzlerce esnafımız var. Böyle bir ortamda hiçbir işletmemizin, biriken vergi, SGK ve BAĞ-KUR borçlarını ödeyebilecek ekonomik durumu yok. Mücbir Sebep konusunda şehrimizdeki tüm siyasiler ve STK’lar olarak tek ses halinde bu konuyu dile getirmemiz şart. Sürenin sona ermesine 9 gün kaldı, ancak uzatılacağına dair hiçbir emare yok. Mücbir sebep halinin işyeri ve konutlar teslim edilinceye kadar uzatılması sadece işletmelere değil, tüm şehre fayda sağlayacaktır” diye konuştu. “1999’da silinmişti" 1999 Marmara ve Düzce depremlerinde mal varlıklarının yüzde 10 veya daha fazlasını yitirenlerin vergi borç ve cezalarının yasa ile silindiğini, benzer uygulamanın 6 Şubat asrın felaketinden en çok etkilenen 4 il ve 2 ilçe için de olması gerektiğini belirten Başkan Sadıkoğlu, “Mücbir sebep hali dolayısıyla vergiler, SGK ve BAĞKUR prim ödemeleri erteleniyor, ancak borçlar bir çığ gibi büyüyor. Mücbir sebep sona erdiğinde ortaya çıkacak vergi borcu binlerce firmayı iflasa sürükleyecek. Yüzyılın felaketini yaşamış, yine de pes etmeyerek var olma mücadelesi veren şirketlerimiz için radikal bir destek kararı alınarak, mücbir sebep uygulanan il ve ilçelerdeki depremzede işletmelerin biriken vergi borçlarının bir defaya mahsus silinmesini talep ediyoruz. 1999 yılında meydana gelen Marmara Depremi başta olmak üzere birçok afet sonrası benzer uygulamalar yapan devletimizin 6 Şubat asrın felaketinden en çok etkilenen 4 il ve 2 ilçe içinde benzer bir af yasası çıkarmasını bekliyoruz. Bu konuda hazırladığımız resmi yazımızı Cumhurbaşkanlığı başta olmak üzere ilgili bakanlıklara gönderdik. Takipçisi olacağız” ifadelerine yer verdi.