GÜNDEM - 18 Nisan 2020 Cumartesi 18:56

30 büyükşehir ve Zonguldak'a giriş çıkış kısıtlaması 15 gün daha uzatıldı

A
A
A
30 büyükşehir ve Zonguldak'a giriş çıkış kısıtlaması 15 gün daha uzatıldı

İçişleri Bakanlığının 81 il valiliğine gönderdiği genelgeyle, 30 büyükşehir ile Zonguldak’a tüm giriş çıkışlara yönelik kısıtlamalar bu gece saat 24.00’dan itibaren 15 gün daha uzatıldı.

İçişleri Bakanlığı tarafından, 81 il valiliğine gönderilen “Şehir Giriş, Çıkış Tedbirleri” ek genelgesi ile büyük şehir statüsündeki 30 il; “Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Kayseri, Kocaeli, Konya, Malatya, Manisa, Mardin, Mersin, Muğla, Ordu, Sakarya, Samsun, Şanlıurfa, Tekirdağ, Trabzon, Van” ile Zonguldak’a kara, hava ve deniz yoluyla yapılacak tüm giriş ve çıkışlar, 18 Nisan saat 24.00’dan itibaren daha önce belirlenen usul ve esaslara göre 15 gün daha uzatıldı.

Genelgede, 3 Nisan 2020 tarihli Bakanlık genelgesi ile Büyükşehir statüsündeki 30 il ve Zonguldak ilinden kara, hava ve deniz yoluyla yapılacak tüm giriş ve çıkışların 18 Nisan 2020 Cumartesi günü saat 24.00'e kadar kısıtlandığı hatırlatıldı. Ancak tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de salgın hastalık tehdidinin devam ettiği ve yeni genelgede, salgının halk sağlığı ve kamu düzeni açısından oluşturduğu tehdit vurgulandı. Bu çerçevede, riski yönetme, sosyal izolasyonu temin etme, sosyal mesafeyi koruma ve yayılım hızını kontrol altında tutmak için tedbirlerin devam etmesine yönelik Bilim Kurulu ve Sağlık Bakanlığının yaptığı öneriler ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatları doğrultusunda; büyükşehir statüsündeki illerde ve Zonguldak ilinde şehir giriş çıkış sınırlaması kuralının devam etmesinin uygun olduğu kararlaştırıldı.

Saat 24.00 itibariyle geçerli olacak

Genelgede, “Büyükşehir statüsündeki 30 ile Zonguldak ili için; il sınırlarından kara, hava ve deniz yolu ile yapılacak tüm giriş çıkışlar 18 Nisan 2020 Cumartesi günü saat 24.00'den itibaren 15 günlük süre için geçici olarak durdurulacak. Bu illerde yaşayan tüm vatandaşlarımızın belirtilen süre boyunca illerinde kalmaları esas olacak. Belirtilen illere giriş-çıkış kısıtlamasının daha önceki genelgelerle belirlenen usul ve esaslar ile istisnalar 18 Nisan Cumartesi günü saat 24:00'den sonra da geçerli olacak” denildi.

Suç teşkil eden davranışlara adli işlem başlatılacak

Bakanlık valiliklere gönderdiği genelgede söz konusu tedbirlere ilişkin kararların uygulamasında herhangi bir aksaklığa meydan verilmemesi ve mağduriyetlere neden olunmamasını istedi. Alınan kararlara uymayan vatandaşlara Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 282’nci maddesi gereğince idari para cezası verilmesi başta olmak üzere aykırılığın durumuna göre Kanunun ilgili maddeleri gereğince işlem yapılacak. Suç teşkil eden davranışlara ilişkin Türk Ceza Kanununun 195’inci maddesi kapsamında gerekli adli işlem başlatılacak.

İrfan Çalışkan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Çocuklarda menenjite yol açıyor: Uzmanından ’meningokok’ enfeksiyonu uyarısı DİYARBAKIR (İHA) – Memorial Diyarbakır Hastanesinde görevli Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Hakan Onur, meningokok enfeksiyonunun çocuklarda menenjite neden olduğunu söyledi. Son günlerde meningokok Menenjitten dolayı ölümlerin olduğunu belirten uzmanlar menenjit virüsünün bulaş sonrası belirtileri ve menejit aşısının önemine değindi. Memorial Diyarbakır Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Hakan Onur, meningokok menenjit denilen menenjitin etkeninin nancel menenjit denilen bakteri olduğunu söyledi. Uzm. Dr. Onur, ‘’Genellikle bu bakteri beyin zarını, kan dolaşımı ile septik tabloya neden olarak ağır meningokok enfeksiyonuna neden olur. Genellikle belirtilerin başlaması bakterinin alınmasından 3-7 günlük bir süre sonra ortaya çıkar ve nazofarinks dediğimiz boğazın üst kısmından tükürük yoluyla bulaşır. Bulaşımın olmasından sonra çocuklarda hafif üst solunum yolu belirtileri ile karşımıza gelir ve saatler içerisinde hızla ilerleyerek meningokok menenjit tablosu dediğimiz menenjit ya da septik tabloya neden olarak ağır septik hastalığa neden olur. Bu tür durumlarda çocuğun ilk hafif ateşlendiği, burnunun aktığı dönemlerde doktora götürülür fakat genellikle bu tanıyı koymak için daha klinik bulguların seyretmesi gerekmektedir. Genellikle de bunlar kısa sürede bu hastalığın başlamasına 3-5 saat sonra hafif vücutta döküntülerin olması, şiddetli ateşin olması ve çocuğun genel durumunun giderek bozulması ile karakterizedir" dedi. ’’Hastalığın belirli bir yaş dönemi yok’’ Uzm. Dr. Onur, hastalığın belli bir yaş döneminin olmadığını kaydederek, ’’Her yaş döneminde olabilir. Burada en önemli sorun tanının doğru konması ve tedavinin erken başlanmasıdır. Genellikle tedaviye erken başlandığı durumlarda dahi bu hastalığın ölüm oranı yüzde 15-20’ler civarındadır yine yüzde 20‘lerin üstünde tedavi edilmesine rağmen sağırlık gibi bazı septik tablonun ağırlaşıp el, ayak gibi ekstremitelerinin kaybıyla giden ampütasyonlara kadar gidebilen tablolar oluşturmaktadır. Tedavinin başlanması ile beraber hastalığın iyileşme süreci de yaklaşık 7-10 gün sürmektedir’’ diye konuştu. Aşının belirli bir yaş aralığının da olmadığını dile getiren Uzm. Dr. Onur, şu ifadeleri kullandı: ’’Ne kadar küçük zamanda çocuğun küçüklük yaşlarında başlarsınız o kadar etkilidir. Belli bir yaş dönemi yoktur her yaşta menenjit aşısı yapılabilir. Yani 15 yaşındaki çocuğumuza da yapabilirsiniz, 50 yaşındaki annenize de yapabilirsiniz. Ama dediğim gibi bu bakteriye karşı korumak istiyorsanız genellikle bu aşının çocukluk döneminin anne üstü aldığı dönemler yani iki ile üç ay civarında başlayıp ilk bir, bir buçuk yıl içerisinde iki aşının da aynı anda yapılıp üçer kez aşılanmayla bağışıklığın yüzde 95-97 civarına geldiği bilinmektedir. Aşıları bu anlamda Türkiye’de şu an temin etme şansımız sadece özel olarak mevcuttur. Özel hastanelerde ya da eczanelerden bu aşılar temin edilebilir. Aşının hafif yan etkisi vardır yüzde 40 civarında ateş yapar aileler bu ateşten de korkup aşı yaptık havale geçirme riski var diye düşünebilirler ama sonuçta bu hastalıktan korunmak istiyorsak bu tür basit şeylerin de önlemini alarak aşı yapmamızı tavsiye ediyoruz."
İzmir Egeli bilim insanı Avrupa’nın derin teknoloji kadın girişimcileri arasında yer aldı Ufuk Avrupa Programı Women TechEU 2. Çağrısı sonuçları açıklandı. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özlem Barut Selver ve şirketi Limbustem, Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen yenilikçi derin teknoloji kadın girişimciler arasında yer alma başarısı gösterdi. Limbal kök hücre yetmezliğine bağlı görme kaybı tedavisi için doku mühendisliği yaklaşımları ile yenilikçi çözümler geliştiren Limbustem, ülkemizdeki araştırma geliştirme ve ticari faaliyetlerine ilaveten iyileştirilmiş hücresel tedavi ürünü ile Avrupa pazarına açılmayı hedefliyor. Türkiye, çağrıya başvuru sayısında Almanya, Hollanda ve İtalya’yı geride bırakarak, en çok başvuru yapan 3’üncü ülke oldu. Ege Teknopark Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde faaliyet gösteren Limbustem ise bu çağrı döneminde destek almaya hak kazanan tek Türk teknogirişim firması oldu. Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Ufuk Avrupa Programı kapsamında oküler yüzey hastalıkları ve cerrahisi alanlarında yenilikçi tıbbi tedaviler geliştiren çalışmaları Avrupa Komisyonu tarafından desteklenerek yenilikçi derin teknoloji kadın girişimciler arasında yer alma başarısı gösteren Doç. Dr. Özlem Barut Selver’i tebrik ederek, başarılar diledi. Ufuk Avrupa Programı kapsamında, kadın girişimciler odağında, Avrupa Yenilik Ekosistemleri (EIE) Çalışma Programı çerçevesinde yürütülen çağrıya 827 başvuru sunuldu. Değerlendirme sonucunda Türkiye’den Limbustem destek almaya hak kazandı. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özlem Barut Selver, "Women TechEU Programı ile üst düzey kadın yöneticilerin liderlik ettiği derin teknoloji girişimlerinin büyümesi teşvik ediliyor. Bu kapsamda desteklenen firmalara; 75 bin Avro hibe ile yenilikçi fikirlerini geliştirme ve şirketlerini büyütme imkânı sunuluyor. EIC İş Hızlandırma Hizmetleri (BAS) kapsamında Kadın Liderlik Programı aracılığıyla mentörlük ve koçluk hizmetleri, InvestEU ve Avrupa İşletmeler Ağı (EEN) tarafından düzenlenen özel etkinliklere katılım fırsatı sağlanıyor. Ege Teknopark Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde faaliyet gösteren Limbustem firmamız bu yıl desteklenenler arasında yer aldı. Firmamız, oftalmoloji (oküler yüzey hastalıkları ve cerrahisi) alanlarında yenilikçi tıbbi tedaviler geliştirmektedir. Geliştirmekte olduğumuz Limbustem PRO AMEX, görmeyi geri kazandırmayı ve hastaların yaşam kalitesini iyileştirmeyi amaçlayan in vitro kültür yöntemleri ile geliştirilen bir limbal epitelyal hücresel tedavi ürünüdür. İyileştirilmekte olan ürün, tüm teknoloji hazırlık seviylerinin tamamlanmasının ardından, Avrupa’da pazara girmeye hazırlanmakta ve Limbustem, bu yenilikçi tedaviyi küresel pazarda en etkili çözüm olarak sunmayı hedeflemektedir" diye konuştu.
Aydın 7 bin kilometrelik yolculuğunu Aydın’da tamamlayan yılan balığının geleceği görüşüldü Meksika Körfezi’nden yola çıkarak okyanusu aşan ve 3 yıl süren 7 bin kilometrelik yolculuğunun ardından Bafa Gölü’ne ulaşan yılan balıklarının habitat alanları ile ilgili çalıştayın üçüncüsü Aydın’da gerçekleştirildi. Türkiye’nin önemli sulak alanlarından Bafa Gölü Tabiat Parkı’nın önemli misafirlerinden birisi olan yılan balıklarının yaşam alanlarının ve göçünün iyileştirmesi hedefiyle yapılan çalıştayın üçüncüsü Aydın’da gerçekleştirildi. Nesli tükenme tehlikesi altında olan Avrupa Yılan Balığı’nı korumak için Aydın’ın ev sahipliğinde düzenlenen önemli çalıştayda, yılan balıklarının yaşadığı alanların korunması ve göç yollarının iyileştirilmesi konuşuldu. Aydın Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü Mahalli Sulak Alan Komisyonu kararları doğrultusunda gerçekleştirilen toplantıda, proje kapsamında türün korunmasına yönelik habitat restorasyonu, göç yollarının iyileştirilmesi, sürdürülebilir balıkçılık, kirlilikle mücadele ve farkındalık artırma gibi konular ele alındı. WWF-Türkiye bilim danışmanı Prof. Dr. Şükran Yalçın Özdilek, bugüne kadar yapılan çalışmalar ve izlenecek yol haritası hakkında bilgi verdi. Dr. Öğr. Üyesi Ozan Deniz ise 2023-2024 yıllarında gerçekleştirilen izleme ve analiz çalışmalarına dair bir sunum gerçekleştirdi. Çalıştayın yılan balıklarının geleceği açısında önemli olduğuna dikkat çeken Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü; "Bafa Gölü’nde, akarsuda ve deltada ne kadar sarı ve gümüş yılan balığı var, su tutma yapılarında göç engel teşkil ediyor mu, önemli su yolları nereleri, üremek için ne kadarı kaçabiliyor, avlanabilir stok ne kadar? Yapılacak çalışmalar sonucunda belli olacak. Kamu kurumları, yerel yönetimler, üniversiteler, muhtarlıklar, kooperatifler ve sivil toplum örgütleri işbirliği ile yürütülecek çalışmalar, kritik olarak tehdit altındaki yılan balıklarının geleceği açısından büyük yararı olacaktır" dedi. Yılan balıklarının üremek için 7 bin kilometre yol kat ederek Meksika Sargasso Körfezi’ne gittiklerini sözlerine ekleyen Sürücü; "Vücudu uzun, yılan şeklinde ve kaygan olan Avrupa Yılan balığının ortalama boyu 60-70 santimetredir. Yılan balıkları acı veya tatlı su göllerinde, dere ve çaylarda bulunur. Acı veya tatlı sularda üremez, üremek için 7 bin km. yol kat ederek Sargasso Denizi’ne gider. Burada yumurtladıktan sonra ergin yılan balıkları ölür. Yavruları Akdeniz sularına girerek, Büyük Menderes Nehri vasıtasıyla Bafa Gölü’ne gelir" şeklinde konuştu. Çalıştaya, Tarım ve Orman Bakanlığı 4. Bölge Müdürlüğü, DKMP Aydın Şube Müdürlüğü, Söke Ovası Sulama Birliği, Aydın Büyükşehir Belediyesi, DSİ 21. Bölge Müdürlüğü, Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, Adnan Menderes Üniversitesi, Yeşilköy Muhtarlığı ve EKODOSD Derneği temsilcileri katıldı.