GÜNDEM - 23 Kasım 2021 Salı 16:35

1800 yıllık demir maske Batı Karadeniz’de Roma döneminin ilk askeri üssünü ortaya çıkarttı

A
A
A
1800 yıllık demir maske Batı Karadeniz’de Roma döneminin ilk askeri üssünü ortaya çıkarttı

M.Ö. 1’inci yüzyılda kurulduğu ve M.S. 8’inci yüzyıla kadar yerleşim amacıyla kullanıldığı tahmin edilen Karabük'ün Eskipazar ilçesindeki Hadrianaupolis Antik Kenti çalışmalarında Roma askerine ait 1800 yıllık demir maske bulundu.

Kazı Başkanı Doç. Dr. Ersin Çelikbaş, kazı çalışmalarında ortaya çıkan 1800 yıllık demir maske ile Batı Karadeniz’in iç kesimlerinde Roma İmparatorluğu’nun askeri üssünün varlığını ortaya çıkardığını söyledi.
"Karadeniz’in Zeugması" olarak adlandırılan Karabük’ün Eskipazar ilçesindeki 5 bin 500 yıllık Hadrianaupolis Antik Kenti’nde kazı çalışmaları devam ediyor. 2003’te başlatılan kazı çalışmalarına başlanılan antik kentte at, boğa, fil, panter, geyik, tavus kuşu gibi birçok hayvanın tasvir edildiği mozaikler ve 12 kilometrekare alanı içine alan bölgede de iki hamam, iki kilise yapısı, bir savunma yapısı, kaya mezarları, tiyatro, bir kemerli ve kubbeli yapı, anıtsal kültik niş, sur, villa, diğer anıtsal binalar ile bazı kült alanları gibi 14 dağınık kamu ve diğer tür yapılar yer alıyor. Karabük Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ersin Çelikbaş başkanlığında devam eden kazılarda yeni eserler ortaya çıktı. Kare planlı yapı bölgesinde yapılan kazıda ekipler Roma süvarilerinin yüzlerini korumak için kullandığı 1800 yıllık demir maske ve çeşitli eserler buldu.

1800 yıllık demir maske Batı Karadeniz’de Roma döneminin ilk askeri üssünü ortaya çıkarttı

Konuyla ilgili gazetecilere konuşan Kazı Başkanı Doç. Dr. Ersin Çelikbaş, 2021 yılındaki kazılara 6 aydır devam ettiklerini belirterek, “6 ay süresince kare planlı olarak adlandırdığımız yapının kazısına da devam ettik. Kare planlı yapının fonksiyonunu tam olarak belirleyemesek de bazı tahminleri yürütecek veriler elde ettik. Bunlar kare planlı yapının askeriye ile ilgili bir yapı olduğunu işaret ediyor. Bu kazılar esnasında küçük buluntular da ortaya çıktı. Bulduğumuz Demir maske Roma süvarilerinin yüzlerini korumaya yönelik taktığı bir aksesuar. Bunun önemini günümüzden 1800 yıl öncesine ait.” dedi.

1800 yıllık demir maske Batı Karadeniz’de Roma döneminin ilk askeri üssünü ortaya çıkarttı

“Hadrianaupolis’in Roma’nın önemli bir savunma kenti”

Kazı çalışmalarında buldukları eserlerin de yeni keşifleri ortaya çıkarttığını da kaydeden Çelikbaş, “Batı Karadeniz’in bu iç coğrafyasında romanın askeri varlığı bilinmiyordu. Bizim yapmış olduğumuz bu çalışmalarla büyük ihtimalle Roma İmparatorluğu burada bir askeri üs kurmuş. Burada askeri üs kurmasındaki en büyük sebep ise doğudan ve Karadeniz’den gelecek olan her türlü tehlikeyi önleyecek bir ön savunma alanı elde etmek. Dolayısıyla Hadrianaupolis’in Roma’nın önemli bir savunma kentlerinden de birisi olduğunu söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.

1800 yıllık demir maske Batı Karadeniz’de Roma döneminin ilk askeri üssünü ortaya çıkarttı

Kazı alanında çeşitli buluntulara da ulaşıldığını aktaran Çelikbaş, “Kare planlı yapının içerisinden 2. yüzyıldan 5. Yüzyıla kadar uzanan bir süreçte kullanılmış çeşitli küçük buluntularda ortaya çıktı. Şuanda kazılarımız devam ediyor. Dolayısıyla bu yapı ile ilgili çok net konuşmamız mümkün değil. Kazısı tamamlandıktan sonra daha net bilgiler elde edeceğiz. Sur kazılarımız da devam ediyor. Hadrianapolis’in Roma İmparatorluk dönemine ait bu askeri bölgesinin kazısını artık bundan sonraki süreçte her gün kazmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Yasin Erdem
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Tahliye olması için cumhuriyet savcısının tehdit edilmişti: Sanık Tuğçe Toptemel savunma yaptı İstanbul’da bebekleri anlaşmalı oldukları hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine 4’üncü gününde devam ediliyor. Tahliyesi için savcının tehdit edildiği hemşire Tuğçe Toptemel savunma yaptı. Toptemel kendi mesaisinde ölen bir bebek ile ilgili savunmasında “Bebeğin ölümünü geç fark ettiğim ifadesi tamamen yalan. Vicdanım gerçekten rahat. Ben bebeğin nabzını yaşar şekilde teslim edip çıktım. Bebeğe müdahale ettiğim için buradayım” dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava dördüncü gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada, tahliye olması için Mustafa Kemal Zengin tarafından Yenidoğan Çetesi soruşturmasını yürüten cumhuriyet savcısının makamında tehdit edildiği Birinci Hastanesi’nde hemşire olarak görev yapan Tuğçe Toptemel savunma yaptı. "Gece doktorumuz hiçbir zaman olmadı" Tutuklu sanık Toptemel savunmasında, “Yakınlarını kaybedenlere başsağlığı diliyorum. Bundan dolayı çok üzgünüm. Hakan Doğukan Taşçı kendini doktor olarak tanıtıyordu gece hastanemizde çocuk doktoru yoktu. Aileler bize tepki gösterirdi doktor olmadığı için. Hiçbir çıkarım yoktur benim bu olaydan. Opera bebeğin hayatını kaybettiği gün bebek kötüleşmeye başladı monitör ötünce başına gittim. Hakan Doğukan Taşçı’yı aradım bebeğin kalbini hissedemediğim söyledim, monitörün fotoğrafını gönderdim. Bebek 6 aylık siyahi büyük bir bebekti. Israrla ‘bir şey yapılacak mı?’ diye sordum bana ‘kan şekeri bak’ dedi. Bana bir şey yapılmayacak denmesine rağmen bebeğe müdahale ettim, kalp masajı yaptım. Mesai saatim bitmişti. Buna rağmen bebeğe müdahale ettim. Bebeğin nabzını kontrol ettim. Mesaim dolduğu için diğer hemşireler geldi. Nöbeti teslim ettim bebeğin durumunu anlattım. Defalarca mesajda söyledim ‘bebeğin kalp atışı hissedemiyorum’ dedim. Hakan Doğukan Taşçı’yı aradım ‘bebeğin nabzını hissedemiyorum bir şey yapılacak mı?’ dedim bana ‘hayır’ dedi. Ben 6 aylık bebeğin yeni doğan servisinde olmasını sorguladım. Bana Fırat Sarı ve Hakan Doğukan Taşçı’nın getirdiğini söylediler. Yine olsa yine bebeğe müdahale ederdim bu durumdan pişman değilim. Ben bebeği nabzı atar şekilde teslim ettim. Bebek kusmuştu. Baştan sona olan süreci Hakan Doğukan Taşçı’ya anlattım. Çocuk ilaç aldığı için baygın ve sersem gibiydi. Olay bu şekilde gerçekleşti. Benden sonra bebeğe bakan hemşire de derinden bebeğin nabzını hissettiğini söylüyor. Yani ben bebeği diğer hemşirelere teslim ettiğimde bebek yaşıyordu. Bebek bize sevk olarak geldi. Sonradan öğrendiğim kadarıyla bebeğin kalbi 2 kez durmuş. Bize bebeğin kalbinin durduğu bilgisi verilmedi. Bebeği teslim alan kişi Hakan Doğukan Taşçı’dır. 6 aylık bebeğin yeni doğan ünitesine teslim alınması yasal değil. Ben sorguladım bu durumu. ‘Bu hastayı kim kabul etti’ dedim. Gece doktorumuz hiçbir zaman olmadı. Gece acil bir şey olduğunda Hakan Doğukan Taşçı’yı arardık. Doğukan kendisinden bilgi alınmasını isterdi” dedi. “Vicdanım gerçekten rahat” Sanık Toptemel savunmasının devamında, "Biz her bebeğe hakimiz. Bebek gözümün önündeydi. Bebeğin ölümünü geç fark ettiğim ifadesi tamamen yalan. Vicdanım gerçekten rahat. Ben bebeğin nabzını yaşar şekilde teslim edip çıktım. Bebeğe müdahale ettiğim için buradayım. Fırat Hoca Doğukan’a para verirdi Doğukan bazen bana atardı. Böyle olacağını bilseydim almazdım. Keşke almasaydım. Çok büyük miktarda paralar da değildi” şeklinde konuştu.
Ordu Ordu’da üreticilere gebe düve dağıtımı gerçekleştirildi Ordu’da Türkiye Dayanıklı Peyzaj Entegrasyonu Projesi (TULIP) Bolaman Nehri Havzası Rehabilitasyon Projesi kapsamında Ordulu üreticilere gebe düve dağıtımı gerçekleştirildi. Proje kapsamında, Bolaman Irmağı ve kollarına sınır olan 12 ilçe ve 242 mahallede tarımsal ve hayvansal üretimi artırmak, üretici gelirlerini yükseltmek ve ürün çeşitliliği sağlamak amacıyla çeşitli hibe faaliyetleri yürütülüyor. Bu kapsamda Fatsa Mezbaha ve Hayvan Pazarında üreticilere gebe düve dağıtımı gerçekleştirildi. “Bölgenin tarım kalkınması açısından çok önemli olduğunu düşünüyoruz” Programda konuşan Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, “Bugün en mutlu günlerden birini yaşıyoruz, Dünya Bankası projesi bu. Dünya Bankası ile yaptığımız çalışmalarda üç tane büyük vadimiz var. Başta Bolaman’a ağırlık verdik. Bolaman, Melet ve Ünye ilçesinde Cevizdere Vadisi. Bu proje Bolaman’ı harikulade şekilde ihya etmek üzere yapılan bir projedir. Simentaller bu bölgeye en uygun besi ve süt konusunda önemli bir hayvan. Biz de Büyükşehir Belediyesi olarak koyun, manda, koç dağıttık. Jarsey inekleri ile beraber kaz ve hindi dağıtımında bulunduk ve bölgenin tarım kalkınması açısından çok önemli olduğunu düşünüyoruz” dedi. İl Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz, proje kapsamında 25 üreticiye 50’şer tane küçükbaş, 3’er tane de koç ile birlikte toplamda bin 325 küçükbaş hayvanın dağıtımının devam ettiğini söyledi. Yılmaz, “Geçen yıl il müdürlüğümüzce 36 adet gebe düve ile 300 adet koyun ve 18 adet koç dağıtılmıştı. Bugün de süt sığırcılığının geliştirilmesi faaliyeti kapsamında yüzde 70 hibe destekli olarak, 20 üreticimize 60 adet gebe simental düve dağıtımı yapılacak. Ayrıca, bin 250 adet koyun ve 75 adet koçun da dağıtımına başladık. Bolaman Nehri Havzası Rehabilitasyon Projesi kapsamında toplamda il müdürlüğümüz tarafından bugüne kadar 96 adet gebe düve ve bin 643 adet küçükbaşın dağıtımını gerçekleştirmiş olacağız” diye konuştu. Proje kapsamında tarım teşkilatı olarak 15 farklı konuda proje yürüttüklerini belirten İl Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz, “Proje kapsamında Ordu ilinde il müdürlüğümüzce uygulanacak tarım projelerine ayrılan kamu kaynağı yaklaşık 5,3 milyon avrodur. Bu zamana kadar yaklaşık 1,2 milyon avroluk kamu kaynağı kullanılmıştır. 2027 yılı sonuna kadar Yaklaşık 4,1 milyon avroluk kamu kaynağının daha kullanılması planlanmaktadır” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından, kura çekimi yapılarak, Vali Muammer Erol, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler ve diğer protokol üyeleri tarafından üreticilere gebe düve dağıtımı gerçekleştirildi. Programa, Ordu Valisi Muammer Erol, Fatsa Kaymakamı Avni Kula, Ordu Orman İşletme Müdürü Ömer Akça, protokol üyeleri ve üreticiler de katıldı.