ÇEVRE - 26 Ekim 2024 Cumartesi 09:26

Kış uykusuna yatmayan ayı Kazıkbeli Yaylası’nda ‘pazara indi’

A
A
A
Kış uykusuna yatmayan ayı Kazıkbeli Yaylası’nda ‘pazara indi’

Gümüşhane’nin Kazıkbeli Yaylası’nda kış uykusuna yatmayarak kar üzerinde gezen bir ayı vatandaşlar tarafından ‘pazara indi’ denilerek kamerayla kaydedildi.



Gümüşhane’nin Kürtün ilçesinde bulunan ve denizden yüksekliği 2 bin 350 metre olan Kazıkbeli Yaylası hava sıcaklıklarının düşmesiyle karlar altında kaldı. Karın yağmasıyla birlikte yaylacılar göçe başlarken yabani hayvanlar da kış uykusuna yattı. Kış uykusuna yatmayan bir ayı ise Kazıkbeli Yaylası’nda vatandaşlar tarafından görüntülendi. Karlar üzerinde zorlukla ilerleyen ve nereye gideceğini bilmeyen ayı için ‘Kazıkbeli Yaylası pazarına geldi’ diyen yayla sakinleri, ‘goca oğlan’ diye seslendikleri ayıya nereye gideceklerini söyledi. O anlar görüntülere yansırken sosyal medyada paylaşılan görüntüler gülümsetti.


(UA-RE-ÖS-Y)

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Konya’da, Gazze’deki basın şehitleri için hatıra ormanı kuruldu Konya’da, Gazze’de şehit düşen gazeteciler için Gazze Basın Şehitleri Hatıra Ormanı oluşturuldu. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Konya Bölge Müdürlüğü, Konya Orman Bölge Müdürlüğü, Selçuklu Belediye Başkanlığı ve Konya Gazeteciler Cemiyeti’nin iş birliğiyle gerçekleştirilen proje ile Beyşehir Kara yolu Akkoyuş Mevkisi 5. kilometresinde oluşturulan Gazze Basın Şehitleri Hatıra Ormanı’nda fidan dikim töreni düzenlendi. Törende konuşan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Konya Bölge Müdürü Oğuz Tunç, bir senedir dünyanın en büyük katliamının Gazze’de yaşandığını belirterek, "Orman Bölge Müdürlüğümüz, Selçuklu Belediyemiz ve Gazeteciler Cemiyetimiz ile beraber tarihin gördüğü en büyük katliamda hakikati ortaya çıkartmaya çalışırken, şehit edilen gazetecilerin aziz hatıralarını yaşatmak için bu projeyi başlattık. Şehadete ermiş gazetecilerimizin her birini temsilen birer fidan dikiyoruz" dedi. Konya Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Rasim Atalay ise, "Zalim İsrail’in insanlık katliamını buradan bir kez daha lanetliyor, başta gazeteci meslektaşlarım ve masum yavrular olmak üzere şehit düşmüş bütün Müslüman kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Gazze’deki meslektaşlarımızın görevini layıkıyla yerine getirmek için verdikleri mücadelenin aziz hatırasına bugün Konya’da fidanları toprakla buluşturuyoruz" şeklinde konuştu. Konya Orman Bölge Müdürü Mustafa Yalçın, Gazze’de yaşanan acıları bitmesini dileyerek, "Bugün burada, tabiata hizmet edecek bir fidan dikim töreninin ötesinde bir anlam ifade eden Gazze Basın Şehitleri Hatıra Ormanı Tesisi için bir amacımız var. Keşke bu hadiseler yaşanmasaydı, böyle bir amaçla değil de tabiata hizmet edecek, doğaya hizmet edecek, ikim töreni için bir arada olmuş olabilirdik" diye konuştu.
Antalya 11’inci Uluslararası Sosyal ve Uygulamalı Gerontoloji Sempozyumu Antalya’da düzenlendi Akdeniz Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Gerontoloji Bölümü ev sahipliğinde bu yıl 11.’si düzenlenen Uluslararası Sosyal ve Uygulamalı Gerontoloji Sempozyumu yoğun katılımla gerçekleşti. Sempozyum kapsamında verilen İbrahim Şencan Gerontoloji Ödülleri de sahibini buldu. Akdeniz Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Gerontoloji Bölümü ev sahipliğinde, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliği ile 20-22 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilen 11. Uluslararası Sosyal ve Uygulamalı Gerontoloji Sempozyumu “Gerontolojik ve Geriatrik Perspektiften Yaşlanma” temasıyla alanında uzman birçok değerli ismi bir araya getirdi. Oturumlarda, inovasyon, yaşlı bireylerin sağlığı, yaşam şartları ve toplum içindeki yerleri gibi birçok konu derinlemesine tartışıldı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Yasin Akar, gerontoloji alanında yaptıkları çalışmalardan bahsederek, "Buradan sizlerle Genel Müdürlük olarak mezun arkadaşlarımızın devlet ya da özel sektör huzur ve bakımevlerinde görev alabilmelerine yönelik yönetmeliklerimizde düzenleme çalışmaları yaptığımızın müjdesini vermek isterim” dedi. “Gerontoloji Bölümü gururumuz” Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aygen Yılmaz, “Bundan büyük bir gurur duyuyoruz çünkü Gerontoloji Bölümümüz Türkiye’nin en iyisi. Diğer üniversitelere öncülük eden bir bölüm. Gerontolojinin eskiden kimse adını bilmezken bugün Sağlık Bilimleri Fakültemizin bir üyesi, gerontologlara devlet kurumlarımız ve yerel yönetimlerin kadrolar açtığını görüyoruz. Mezunlarımızın istihdam imkanları her geçen gün artıyor. Bunlar çok önemli gelişmeler” şeklinde konuştu. “Fark sağlamayı başardık Gerontoloji Bölüm Başkanı ve Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Nilüfer Korkmaz Yaylagül, “Bugün burada, Türkiye’de gerontolojinin gelişim yolculuğuna şahitlik eden değerli bilim insanlarımızla birlikteyiz. Bu yolculuk, 2006 yılında Prof. Dr. İsmail Tufan’ın öncülüğünde Akdeniz Üniversitesi’nde kurulan Gerontoloji Bölümü ile başladı. Yüksek lisans programıyla başlayan bu süreç, lisans eğitimi, 60+ Tazelenme Üniversitesi ve doktora programlarının açılmasıyla önemli bir ivme kazandı. Bu çabalar, Türkiye’de gerontoloji biliminin yaygınlaşması için yıllar süren özverili bir çalışmanın ürünüydü. Bu süreçte, öğrencilerimize yaşlanma ve yaşlılık konularında bilgi ve farkındalık kazandırmaya çalışırken, uluslararası iş birlikleriyle bilgi birikimimizi zenginleştirdik. Aynı zamanda, Türkiye’nin kendine özgü şartlarında yaşlanma süreçlerine dair bilimsel bilgi üreterek, bu alanda fark sağlamayı başardık” diye konuştu. Bugün, Türkiye’de pek çok üniversitede gerontoloji programlarının ve tazelenme üniversitelerinin açılmasının, bu programlara gösterilen yoğun ilginin haklı gururunu yaşadıklarını ifade eden Yaylagül, “Bir diğer gurur kaynağımız ise politika yapıcı ve uygulayıcılara toplumsal yaşlanma olgusunu anlatabilmiş olmamızdır. Bu süreçte gerontologlar önce yerel yönetimler ve Aile ve Sosyal hizmetler Bakanlığı daha sonra büyük oranda Sağlık Bakanlığı’nda görev aldılar. Bu çabalarımız kararlılıkla devam ediyor” dedi. "Dünyanın değişmesine katkı sağladık" Gerontoloji Bölümü ve Tazelenme Üniversiteleri Kurucu Başkanı Prof. Dr. İsmail Tufan da Rus şair ve yazar Pasternak’ın bir sözünü hatırlatarak, “Bugün yaptıklarımız dünyanın yarın nasıl görüneceğini belirler. Bizim de kendi açımızdan bakınca dünyanın değişmesine bir parça katkı sağladığımızı düşünüyorum. İlk sempozyumu 2005’te yapmıştık ve gerontolojinin önemi konusu üzerinde yoğunlaşmıştık. Aradan geçen 20 yıla yakın sürede toplumumuz değişince soruların birçoğu aynı kalsa da cevaplarımız değişti” diye konuştu. Gerontolojinin disiplinler arası amacının, insanların aktif olarak yaşlanmasını sağlamak ve yaşlılığa uygun çevreler ve politikalar için temel oluşturmak olduğunu belirten Tufan, “2016 yılında yaşlılara eğitim imkanı sağlayarak ortaya koyduğumuz 60+Tazelenme Üniversitesi ülke çapında yaygınlaşan bir eğitim modeli olarak binlerce yaşlımıza aktif yaşlanma olanağı sağlıyor” ifadelerini kullandı. "Antalya için bir gurur vesilesi" Aile ve Sosyal Hizmetleri İl Müdürü Galip Sökmen, Akdeniz Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Gerontoloji Bölümünün Antalya için bir gurur vesilesi olduğuna değinerek, Antalya’daki huzur evlerinde yaşlıların aktif yaşlanma süreçlerini takip ederek, onların spor ve egzersiz hareketleri başta olmak üzere hayatlarına kalite katacak çalışmalar yapmaya özen gösterdiklerini ifade etti. Sempozyumun çok faydalı olacağına inandığını belirten Sökmen, emeği geçenlere teşekkür etti. Sempozyum kapsamında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Yasin Akar öncü kampüslerine teşekkür belgesi takdim etti, İbrahim Şencan Ödülleri sahiplerini buldu. Dünyada gerontoloji bilimine yön veren ve Türkiye’ye bu alanda büyük destek sunan Dünya Gerontoloji ve Geriatri Cemiyeti Eski Başkanı Prof. Dr. Gloria Gutman’ın da konuşmacı olarak katıldığı sempozyumda üç gün boyunca, farklı ülkelerden ve ülkemizden bilim insanları yaşlılık alanındaki bilimsel çalışmalarını katılımcılarla paylaştı. Yaşlı bireylerin topluma dahil edilmesi, toplumsal dışlanmanın önlenmesi, yaşlı yoksulluğunun giderilmesi, sağlık ve bakım hizmetleri ve sağlıklı, aktif, bağımsız bir yaşlanma gibi kritik konulara dair bilimsel bulgular birlikte değerlendirdi.
İstanbul İstanbul İl Sağlık Müdürü Güner’den “yenidoğan çetesi” açıklaması: “İnsanlıktan nasibini almamış kim varsa sonu sanık kürsüsü olacak” Türkiye’yi sarsan ’yenidoğan çetesi’ iddianamesinin kabul edilmesinin ardından ilk duruşma pazartesiden bu yana kan donduran ifadelerle sürerken, İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre Güner, “Hesabını sormak için her zaman konunun takipçisi olacağız. Sayın Bakanımızın da söylediği gibi bu artık bizim için bir çürük elma operasyonu, ayıklamaya devam edeceğiz. İstanbul’da 142 bin sağlık personeli var. Onların bu yaftanın altında kalmaması için mücadeleye devam etmemiz lazım. Her türlü illegalitenin peşindeyiz. İnsanlıktan nasibini almamış kim varsa sonu o sanık kürsüsü olacak” dedi. 112 Acil Çağrı Merkezi’nde çalışan kişilerle iş birliği yaparak, acil durumdaki bebekleri anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan yoğun bakım ünitelerine sevk ederek bebek ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç elde ettikleri iddia edilen ‘yenidoğan çetesi’ne yönelik operasyonda iddianamenin kabul edilmesinin ardından ilk duruşma pazartesi günü başladı. Adı geçen hastanelerin kapatıldığı olayda 18 Kasım’da başlayan ilk duruşma bugün de sürüyor. Duruşmada sanıklar çarpıcı ifadeler kullanırken, İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre Güner sürecin takipçisi olduklarını söyledi. Doç. Dr. Güner, görevini layıkıyla yerine getiren sağlık çalışanlarının çabasına dikkat çekti. “Her zaman konunun takipçisi olacağız” Doç. Dr. Güner konuya ilişkin, “Sağlık Bakanlığı ve İl Sağlık Müdürlüğü olarak davaya müdahiliz, avukatlarımız birebir takip ediyor. Bu insanlıktan nasibini almamışlara hesabını sormak için biz her zaman konunun takipçisi olacağız. Sayın Bakanımızın da söylediği gibi bu artık bizim için bir çürük elma operasyonu. Çürük elmalarımızı ayıklamaya devam edeceğiz. Biz şunu söylemek istiyoruz; kim varsa çürük elma, kim varsa bu başarılı sağlık hizmetimizi baltalamak isteyen biz peşinde olacağız” dedi. “İnsanlıktan nasibini almamış kim varsa sonu sanık kürsüsü olacak” Gece gündüz demeden vatandaşların sağlığı için mücadele eden sağlık çalışanlarının emeğinin göz ardı edilmemesi gerektiğini aktaran Doç. Dr. Güner, “Beyazın içindeki siyah nokta gibi düşünün. Biz bu işe gönül vermişiz insan hayatını korumak, geliştirmek için, o bebekleri bizim hemşirelerimiz kendi çocuklarından sayıp kendi çocukları gibi beslediler. İstanbul’da 142 bin sağlık personeli var. Onların bu yaftanın altında kalmaması için bu noktada bizim mücadeleye devam etmemiz lazım. Her zaman söylediğimiz gibi bu doktoru, hemşiresi, çalışanı bu memleketin evlatları. Biz her türlü durmayacağız, koşacağız, koşmaya devam edeceğiz. Aslında denetimin sonuçlandığı, onların sanık kürsüsünde olduğundan ortaya çıkmış oluyor. Biz her türlü illegalitenin peşindeyiz. İnsanlıktan nasibini almamış kim varsa sonu o sanık kürsüsü olacak” dedi. Öte yandan Sağlık Bakanlığı tarafından "yenidoğan çetesi"ne ilişkin yapılan operasyon sonrası Türkiye genelinde özel ve kamu hastanelerindeki denetimler daha sıklaşırken, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun talimatıyla Türkiye’nin önde gelen yenidoğan uzmanlarının yer aldığı "Yenidoğan Yoğun Bakım Denetim ve Değerlendirme Bilimsel Komisyonu" oluşturuldu. Komisyonun kamuda ve özeldeki bütün hastanelerin yenidoğan yoğun bakımlarında işleyiş ile denetim süreçlerini takip etmesi planlanıyor.
Van Muradiye’de ‘Hafızlar Hatıra Ormanı’ oluşturuldu VAN (İHA) – Van’ın Muradiye Kaymakamı Melih Aydoğan, Hayırseverler Yatılı Kız Kur’an Kursunun hafızlık öğrencileriyle birlikte fidan dikimi yaptı. Kaymakam Melih Aydoğan, hafızlık öğrencileriyle birlikte çevre bilincini geliştirmek, ağaçlandırma çalışmalarına katkı sağlamak ve hafızlık eğitimine yönelik farkındalık oluşturmak amacıyla fidan dikimi yaparak ‘Hafızlar Hatıra Ormanı’ oluşturdu. Fidan dikimi sonrası açıklamalarda bulunan Kaymakam Aydoğan, Baraj mevkiinde hatıra ormanı oluşturmak amacıyla fidan dikimi etkinliği gerçekleştirdiklerini belirterek, “Diyanet İşleri Başkanlığının her yatılı Kur’an kursunda bir hatıra ormanı oluşturma projesi kapsamında düzenlenen etkinlik, ilçemizde anlamlı bir iz bırakacak. Etkinlik kapsamında, hafızlık kursundan mezun olan ve hafız olan kızlarımız, burada diktikleri fidanların yetişmesiyle ilçemize kalıcı bir hatıra bırakacak” dedi. Müftülük yetkilileri de, bu hatıra ormanının ileride büyüyerek tam anlamıyla bir ormana dönüşeceğini ve geleceğe miras kalacağını söylediler. Kur’an kursu öğrencilerinden Eylül Aral ise Kaymakam Aydoğan ile birlikte hatıra ormanına fidan diktiklerini belirterek, “Kendimize ait bir fidana sahip olmak bizim için çok anlamlıydı. Bu nedenle kaymakamımıza teşekkür ediyoruz” diye konuştu. Hafızlık öğrencisi Zeynep Gümüş de, etkinliğin kendileri için çok anlamlı olduğunu belirterek, “Bugün kaymakamlığımızın düzenlediği fidan dikimi etkinliğindeyiz. Peygamber Efendimizin ‘Kıyamet günü geleceğini bilseniz bile bir fidan dikin’ hadis-i şerifine uyarak bu güzel etkinliği gerçekleştirdik. Çok mutluyuz, emeği geçenlere teşekkür ederiz” şeklinde konuştu.