SPOR - 18 Eylül 2024 Çarşamba 09:16

Bilek güreşinde tarih yazdı, madalyasını babaannesine hediye etti

A
A
A
Bilek güreşinde tarih yazdı, madalyasını babaannesine hediye etti

Moldova’da düzenlenen Dünya Bilek Güreşi Şampiyonası’nda 8. kez dünya şampiyonu olan milli bilek güreşçisi Şükriye Yılmaz, madalyalarını Nene Hatun’a benzettiği ve Senem Hatun olarak tanınan 84 yaşındaki babaannesine armağan etti.


16-24 Ağustos 2024 tarihleri arasında 60 ülkeden bin 500 sporcunun katılımıyla Moldova’da gerçekleştirilen Dünya Bilek Güreşi Şampiyonası’nda genç kadınlar 55 kilogram kategorisinde sağ ve sol kolda dünya şampiyonu olan Şükriye Yılmaz, bu başarısıyla 9 yıllık bilek güreşi kariyerindeki 8. dünya şampiyonluğunu elde etti.


Spora ilk başladığı yıllarda “Erkek sporu yapamazsın” diyenlere aldırış etmeden başarı merdivenlerini tek tek çıkan milli sporcu kendini kanıtlayarak kadın sporculara da örnek oldu.


Bilek güreşi sporuna başladığı ilk yıllardan bu yana Gümüşhane’nin Hasköy köyünde yaşayan babaannesinin kendisine destek olduğunu ifade eden Şükriye Yılmaz, son şampiyonluğunu ise kendisinin ve karakterinin gelişiminde büyük payı olduğunu ifade ettiği babaannesi Senem Yılmaz’a hediye etti.


Karakterinin Nene Hatun’a benzediğini ifade ettiği ve köyde Senem Hatun olarak tanınan babaannesinin yaşadığı Hasköy köy evine giden milli sporcu, babaannesinin elini öperek madalyasını hediye etti.



“Spor hayatımda babaannemin karakterini örnek aldım”


Bilek güreşi sporunda elde ettiği 8. dünya şampiyonluğunu karakterini örnek aldığı babaannesine hediye etmenin gururunu yaşadığını aktaran milli sporcu Şükriye Yılmaz (23), “Bilek güreşi sporuna başlamam çok ilginç oldu çünkü benim branşım hentboldu. Daha sonra hocalarım ve çevremin beni yetenekli görmesi nedeniyle bilek güreşi sporuna yöneldim. Ailem ilk zamanlarda erkek sporu diyerek pek destek çıkmıyordu, bu konuda biraz canım yandı ama şu an o dikenli yolları geçmiş bulunuyorum. Kız çocuğu ve kapalı olduğum için yapamayacağımı düşünenler oldu ama ben bu engelleri aştığımı düşünüyorum. Ben bu engelleri aşınca ailem de benimle beraber yıktı ve artık dereceler gelmeye başladı. Onlar da destek olmaya devam ediyorlar. Babaannem benim küçüklüğümden beri karakterimde çok izi olan birisi. Köyümüzde çok hükümet kadın olarak bahsedilir. Spor hayatımda da onun karakterini örnek aldım. Annem ve babaannemden güç aldım. Erkek sporu ama sen yapabilirsin diyerek beni daha çok desteklediler. Bu zamana kadar Nene Hatun’un torunlarıyla geldik, onlarla büyüdük. Artık Senem Hatun’un da torunları var burada. İnşallah böyle gidecek ve daha nice dünya şampiyonluklarımız olacak. Bu karakterimin oturmasında çok emeği olan kişiliğinden çok örnek aldığım için dünya şampiyonluğumu babaanneme hediye etmek istiyorum. Bu nedenle yetiştiğim köy evindeyim” dedi.



"Torunumla gurur duyuyorum"


Şükriye’nin küçük yaşlardan beri çok kuvvetli olduğunu belirten Senem Yılmaz (84), “Benim kızım küçüklükten beri çok karakterliydi, çok güçlüydü. Spora başladı, biz de ona destek olduk. O da şampiyon oldu. Ben onun babaannesiyim, onunla gurur duyuyorum” diye konuştu.



“Kızımı paşa paşa gönderiyorum, gururla karşılıyorum”


Kızını bilek güreşine başladığı ilk yıllarda bu sporu yapmasını istemediğini ama kızının azmini görünce onun en büyük destekçilerinden biri olduğunu aktaran anne Gülseren Yılmaz ise, “Şükriye çok zeki bir kızdı, tuttuğunu koparırdı. Başta ben bilek güreşi yapmasını istemedim. Daha sonra baktım çok başarılı ve destek oldum. Son olarak yine dünya şampiyonu oldu gurur duyuyorum onunla. Artık kızımı paşa paşa gönderiyorum, gururla karşılıyorum” ifadelerini kullandı.



Bilek güreşinde tarih yazdı, madalyasını babaannesine hediye etti

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Nobel Barış Ödülü adayı yazardan Arapça barış psikolojisi Kitapları 73 dile çevrilen, 101 eserin yazarı ve Nobel Barış Ödülü adayı Akif Manaf’ın, “Barış Psikolojisi” kitabı Türkçe, İngilizce, Almanca, Hollandaca, Fransızca ve Yunanca baskılarından sonra şimdi de Arapça olarak yayınlandı. Barış psikolojisi üzerine çok boyutlu güçlü analizlerin ve etkili çözüm önerilerinin yer aldığı kitap dünya barışına en çok ihtiyaç duyulan içinde bulunduğumuz süreçlerde raflardaki yerini aldı. Kitap, hem derin teorik bilgilere hem de çok boyutlu pratik deneyimlere dayanıyor. Akif Manaf Barış Psikolojisi kitabının Arapça baskısı ile Sharjah Uluslararası Kitap Fuarı’nda okurlarla buluştu Tüm dünyada büyük bir okur kitlesi tarafından gün geçtikçe daha da yakından takip edilen yazar, bu kitapta “Barış Psikolojisi” konusunu bütün detaylarıyla, kapsamlı bir biçimde ele alıyor. Birleşik Arap Emirlikleri’nin önde gelen yayınevlerinden House 101 tarafından yayınlanan kitapta barış olgusu tüm incelikleri ile masaya yatırılıyor. Barış Psikolojisi kitabı Arapça baskısının ardından çok yakında İspanyolca, Rusça, Japonca, Çince, Korece, İsveççe ve Norveççe dillerinde yayınlanacak. Yazarın Barış Psikolojisi kitabı okurlar tarafından dünyada bir barış manifestosu olarak ilan edildi. Buna dayanarak Uluslararası Barış Projesi kapsamında Fransa’da ve Türkiye’de Uluslararası Barış Assosiasyonları kurulmuş olup, sırada İspanya, Almanya ve İtalya olmak üzere diğer ülkelerde de assosiasyonların kurulacağı ve tüm dünyada bir barış ağının kurulması yoluyla 3. Dünya Savaşı’nın önlenmesi kapsamında güçlü bir barış gücünün inşa edileceği de belirtiliyor. Günümüzün en sıra dışı yazarlarından olan ve kişisel gelişim okurlarının tüm dünyada yakından takip ettiği Manaf, kitaplarında farkındalığı artıran keskin analizler ile öne çıkıyor.
Çankırı Doğal antibiyotik: İşkembe çorbası Çankırı’da hava sıcaklıklarının düşmesinin ardından hastalıklardan korunan vatandaşlar, işkembe çorbasına yöneliyor. Kentte bulunan çorbacılar, kış mevsiminin gelmesi ile vatandaşların işkembe çorbasına rağbetinin arttığını söyledi. Havaların soğumasıyla birlikte gribal enfeksiyon vakalarında yaşanan artış, vatandaşları hastalıklardan korunmak için doğal yollara yönlendiriyor. Bu süreçte, ‘şifa deposu’ olarak adlandırılan işkembe çorbası, bağışıklık sistemini güçlendirmek isteyenlerin ilk tercihi oluyor. Büyük bir titizlikle ve özenle hazırlanan işkembe çorbası, hem damaklarda unutulmaz bir lezzet bırakıyor hem de hastalıklara karşı direnç kazandırıyor. Kış aylarının sembolü haline gelen işkembe çorbası, içeriğindeki vitaminler, mineraller ve doğal antibiyotik özellikleri sayesinde soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklara karşı etkili bir koruma sağlıyor. Çankırı’da bulunan çorbacılarda da kış mevsiminin gelmesi ile birlikte işkembe çorbasına ilgi arttı. Restoran işletmecileri, vatandaşların kış mevsiminde ilk tercihlerinin işkembe çorbası olduğunu söyledi. “Soğuk havalarda yoğun talep gören işkembe çorbası, insanlara doğal bir şifa vermektedir” Kış mevsiminde işkembe çorbasına gösterilen ilgiden memnun olduklarını söyleyen restoran İşletmecisi Servet Sevindim, “Havaların soğuması ile birlikte insanlar, kendilerine şifa kaynağı olarak gördükleri işkembe çorbasını tercih ediyorlar. İşkembe çorbası, eskilerden beri şifa kaynağıdır. İşkembenin en önemli şifası, vücudun daha dirençli olmasını sağlamasıdır" dedi. "Bu doğal şifayı doktorlar bile tercih ediyor” İşkembe çorbasının tarifini anlatan Sevindim, "İşkembe çorbası, ciddi anlamda titizlik gerektiren bir çorbadır. Önce işkembelerimizi büyük kazanlarda kaynatırız. Ardından tertemiz bir şekilde doğranır. Tekrar temiz su ile temizlenen işkembeler kazanlara koyularak pişirilir. İçerisine üzüm sirkesi, Çankırı’nın meşhur kaya tuzu, limon ve soğan atılır. Bu malzemeler ile birleşen işkembe, vücut direncinin kazanılmasına yardımcı olur. Doğal yoğurt ve un katarak terbiyesini yaparız. Özellikle İç Anadolu’da işkembe doğal yoğurtla terbiye edilir. Bu durumda çorbaya farklı bir tat katar. En büyük püf noktası, yoğurdun dibini tutmayacak ve kesilmeyecek bir şekilde hızla karıştırılmasıdır. Saatlerce kaynadıktan sonra hazır olan işkembe çorbasını, sarımsak sirke ve limon ile servis edilir. Soğuk havalarda yoğun talep gören işkembe çorbası, insanlara doğal bir şifa vermektedir. Bu doğal şifayı doktorlar bile tercih ediyor” diye konuştu. “Hem sıcak tutuyor, hem de hastalıklardan koruyor” Soğuk havalarda hastalıklardan korunmak için işkembe çorbası içtiğini söyleyen Hasan Öztürk ise, “Kış mevsimi geldi, ben de buraya işkembe çorbası içmeye geldim. İçerisine sarımsak, sirke ve limon katarak kendime enerji depoluyorum. Ağır bir çorba olduğu için yaz aylarında pek tercih etmem ama kış aylarında içiliyor. Hem sıcak tutuyor hem de hastalıklardan koruyor. Sarımsak, sirke ve limonda işkembeye çok yakışıyor. Grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıklardan da koruyor” dedi.