EKONOMİ - 03 Haziran 2024 Pazartesi 12:06

Şahin: "Fındıkta fiyat spekülasyonu için yüksek rekolte açıklanıyor"

A
A
A
Şahin: "Fındıkta fiyat spekülasyonu için yüksek rekolte açıklanıyor"

Giresun’da Keşap Ziraat Odası Başkanı Abdullah Şahin, orta ve yüksek kesimleri dikkate alarak fındıkta rekoltenin iyi olduğunu düşünmenin yanıltıcı olacağını kaydederek Giresun’da fındık üretiminin yüzde 60’dan fazlasının yapıldığı sahil kesiminde rekoltenin zayıf olduğunu söyledi.


Dünya Kuru ve Sert Kabuklu Meyveler Kongresi (INC) tarafından 785 bin ton rekoltenin ardından TÜİK’in de açıkladığı 770 bin ton tahmini rekoltenin gerçekleşme ihtimalinin imkansız olduğunu kaydeden Keşap Ziraat Odası Başkanı Abdullah Şahin, “Her yıl yaşanan fındıkta rekolte bilmecesi bu yılda yaşanmaktadır. Ancak açıklanan rekolteler bugüne kadar gerçekleşmediği görüldü. Geçen yıl Türkiye’de Tarım ve Orman Bakanlığı koordinasyonunda resmi kaynaklarca açıklanan tahminin 717 bin ton olan rekolte dahi sonradan revize edilerek 670 binlere düşürülmüştü. Bu da gösteriyor ki sezon başlamadan bazı kurum ve kuruluşlarca açıklanan abartılı rekolteler fiyat üzerinde spekülasyon amacı taşımaktadır. Dolayısıyla bu sezonda Dünya Kuru ve Sert Kabuklu Meyveler Kongresinde açıklanan 785 bin ton rekolte ve TUİK’in açıkladığı 770 bin ton rekoltenin gerçekleşme ihtimali zayıftır. Çünkü şimdiye kadar yapılan bu rekolte tahminleri karanfil sayımı dikkate alınarak yapılmıştır. Karanfil sayımı rekolte tahmininde yeterli ve güvenilir değildir. Çünkü her meyve çiçek açar ama tozlaşma olmayınca meyveye olmaz” dedi.


En güvenilir rekolte tahmininin çotanak sayımıyla yapılacağını da kaydeden Şahin, “Ben güvenilir rekolte tahminin özellikle haziran sonu, temmuz ayı başlarında çotanak sayımıyla gerçekleştirilir. Bu yüzden Tarım ve Orman Bakanlığı koordinasyonunda resmi kaynaklarca açıklanan rekolte daha güvenilir olmaktadır. Bunun için de temmuz ayında yapılacak olan çotanak sayımını beklememiz gerekecektir. Şuanda görünen ise orta ve yüksek kesimlerde normal görünen fındık sahil kesimlerinde çok zayıftır. Sahil kesimleri de fındık üretiminin yüzde 60’ından fazlasını karşılamaktadır” diye konuştu.



Şahin: "Fındıkta fiyat spekülasyonu için yüksek rekolte açıklanıyor"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Çocuklarda bronşitin yayılmasını engelleyen 6 önlem Memorial Kayseri Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Ufuk Ertural, mevsim geçişlerinde en çok çocukları etkileyen akut bronşit hakkında bilgi verdi. Çocuklarda ve bebeklerde yaygın görülen bir akciğer enfeksiyonu olan bronşit, soğuk algınlığına çok benzeyen semptomlarla başlıyor. Burun akıntısı, tıkanıklığı ile öksürük ve hafif baş ağrısıyla seyreden hastalığa ateş eşlik edebiliyor. Akciğerlerdeki solunum tüplerinin yani bronşların iltihaplanmasıyla ortaya çıkan bronşit, kısa süreli (akut) ya da uzun süreli (kronik) olabiliyor. Akut bronşit söz konusu olduğunda semptomlar genellikle hızlı bir şekilde gelişiyor ve hastalığın seyri kısa sürüyor. Hastalığa neden olan virüslerin bulaşmasını engellemek için basit önlemler alınması gerekiyor. Memorial Kayseri Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Ufuk Ertural, mevsim geçişlerinde en çok çocukları etkileyen akut bronşit hakkında bilgi verdi. Akut bronşitin nedeni virüsler Akut bronşite çoğunlukla viral bir enfeksiyon neden olmaktadır. Aynı zamanda bakteri veya toz ve alerjenler ile ağır partiküllerin havada olması hastalığın seyrini ağırlaştırmaktadır. Akut bronşitin en önemli nedeni ise virüslerdir. Özellikle çocuklarda hastalık; burun, ağız veya boğazda (üst solunum yolunda) soğuk algınlığı veya başka bir viral enfeksiyondan sonra ortaya çıkmaktadır. Çocuklar hasta olan başka bir çocukla yakın temas sonucunda virüsü kapabilmektedir. Kronik hastalığı olanlara dikkat! Hastalık, mukus üretiminin artmasına ve diğer değişikliklere neden olmaktadır. Akut bronşit söz konusu olduğunda semptomlar genellikle hızlı bir şekilde gelişir ve hastalığın seyri kısa sürer. Vakaların çoğu hafif seyrederken kronik hastalığı olan çocuklarda bronşit daha ağır tablolara neden olabilmektedir. Akut bronşit olma riski yüksek çocuklar ise daha kolay hasta olabilmektedir. Akut bronşit olma riski daha yüksek olan çocuklar ise şunlardır; “Toz alerjisi olanlarda maruziyet bronşiti tetikleyebilir. Kronik sinüzite yatkın çocuklar risk grubundadır. Özellikle astımı hastası olan çocukların bronşite yatkınlığı yüksektir. Hastalık bu belirtilerle başlıyor Çocuklarda akut bronşit şu belirtilerle kendini göstermektedir. En sık görülen belirtiler şunlardır; “Kusma veya öğürme, kuru veya balgamlı öksürük, öksürük başlamadan ortaya çıkan burun akıntısı, göğüs tıkanıklığı ve ağrısı ile boğaz ağrısı, halsizlik, titreme, hafif ateş, sırt ve kas ağrısı, hırıltılı solunum.” Belirtiler genellikle 7-14 gün sürmektedir. Öksürük bazen kronikleşmektedir. İnatçı öksürük 3-4 hafta devam edebilmektedir. Antibiyotik kullanmaya gerek yok Çocukların akut bronşit olup olmadığını belirlemek için zatürre veya astım gibi diğer sağlık sorunlarını saf dışı etmek gerekir. Bunun için testler yapılmalıdır. Tedavi aşamasında ise belirtilere ve çocuğun genel sağlık durumuna bağlı olarak yapılır. Bu aşamada çocuklarda akut bronşit tedavisinde antibiyotik kullanılmaz. Çünkü enfeksiyonların çoğu virüs kaynaklıdır. 8-10 günden daha uzun süren öksürük belirtisinde bile genellikle antibiyotiklere ihtiyaç duyulmaz. Bakteriyel enfeksiyon olmadığı sürece antibiyotik kullanılması tavsiye edilmez. Beslenme sorunu varsa hastane şart Tedavide semptomların hafifletilmesine yardımcı olacak etken maddesi parasetamol veya ibuprofenolan (6 aydan büyükler için) ilaçlar kullanılmalı bol istirahat tavsiye edilmelidir. Sıvı alımı takip edilmeli, yeterli ortam nemi sağlanmalıdır. İştahsızlık nedeniyle beslenmede zorluk çeken çocukların hastaneye yatırılması gerekebilir. Akut bronşit geçiren çocukların büyük bir bölümü herhangi bir sorun yaşamadan iyileşebilmektedir. Küçük bir oranda ise hastalık zatürreye dönebilmektedir. Bu önlemler hastalığın yayılmasını engeller Çocuklara el yakıma alışkanlığının kazandırılması önemlidir. Öksürürken veya hapşırırken burnunu ve ağzını kapatması gerektiği öğretilmelidir. Hastalığın yayılmaması için çocukların aşıları tam olmalıdır. Hasta olan çocuklarla diğer çocukların teması engellenmelidir. Özellikle okul ve kreşlerde hasta olan çocuklara izin verilmelidir. Hasta çocukların temas ettiği yüzeyler temizlenmeli ya da ve dezenfekte edilmelidir. Bebeklerde anne sütü solunum yolu enfeksiyonlarını azaltmaktadır. Solunum yolu enfeksiyonları emzirilen bebeklerde daha az görülmektedir.