EKONOMİ - 12 Aralık 2023 Salı 10:15

Eğribel Tüneli artık çift tüpten hizmet veriyor

A
A
A
Eğribel Tüneli artık çift tüpten hizmet veriyor

Karadeniz Bölgesi’ni İç Anadolu Bölgesi’ne bağlayan önemli güzergahlardan olan ve kış mevsiminde tek tüpten ulaşım sağlanan Eğribel Tüneli, diğer bölümdeki çalışmaların da tamamlanmasıyla çift tüple hizmete açıldı.


Yapımına 2015 yılında başlanan Giresun’u Şebinkarahisar, Alucra ve Çamoluk ilçeleriyle Sivas iline bağlayan 2 bin 200 metre rakımlı Eğribel Geçidi’nde inşa edilen her biri 5 bin 900 metre uzunluğunda olan çift tüplü Eğribel Tüneli’nde son 2 yıldır kış aylarında tek tüpten ulaşım sağlanırken, diğer bölümdeki çalışmaların da tamamlanmasıyla çift tüple hizmete açıldı. Eğribel Tüneli’nin ulaşıma açılmasıyla birlikte mevcut mesafenin 6,5 kilometre kısalırken seyahat süresi de yaklaşık 30 dakika kısaldığı belirtildi.



Hem kısa hem de güvenli ulaşım sağlanıyor


Eğribel Tüneli’nin sadece kış aylarında değil, diğer zamanlarda da seyahat kolaylığı sağladığını ifade eden Dereli Belediye Başkanı Zeki Şenlikoğlu, Eğribel Tüneli’nin ardından sıranın Dereli-Eğribel Tüneli arasındaki projenin hayata geçirilmesine geldiğini söyledi.


Giresun için hayal olan bir projenin gerçeğe dönüştüğünü kaydeden Başkan Şenlikoğlu, “Cumhurbaşkanımızın talimatı ve eki bakanlarımızdan Nurettin Canikli’nin takipleri sonucu bölgemizin hayali olan Eğribel Tüneli nihayet gerçek oldu. Hem kış aylarındaki mağduriyet sona erdi hem de Şebinkarahisar-Giresun arası ulaşım mesafesi düşmüş oldu. Projenin tamamının bitmesinin ardından Şebinkarahisar- Giresun arası 50 dakikaya kadar düşecektir. Bununla beraber Alucra, Çamoluk, Şebinkarahisar ilçelerimizin il merkeziyle ulaşımını daha kısa, güvenli hale getirecek ve ilimiz ekonomisine katkı sağlayacaktır” dedi.


Kış aylarında ulaşımın sağlanamadığını mağduriyetlerin yaşandığını da anlatan Başkan Şenlikoğlu, “Her kış mevsiminde 2 bin 200 rakımlı Eğribel Geçidi’nde dolmuşçular başta olmak üzere birçok sürücü mağdur kalıyordu. Hatta Çamoluk, Alucra ve Şebinkarahisarlı gurbetçilerimiz cenazelerini dahi Gümüşhane, Tokat, Erzincan üzerinden götürmek zorunda kalıyordu. Ancak tünelin açılmasıyla o günler geride kaldı. Şimdi tek eksik olan kısım Cumhurbaşkanımızın talimatıyla bakanlarımızın yapacağı yatırımlarla beraber Dereli-Eğribel Tüneli arasındaki yol projenin hayata geçirilmesidir” diye konuştu.



Eğribel kabusu sona erdi


Yöre sakinlerinden Mustafa Özkütükçü ise daha önce yakınlarının Eğribel Geçidi’nde mahsur kaldığını hatırlatarak “Kış aylarında bizim için Şabinkarahisar’dan Giresun’a ulaşım bir kabusa dönüşüyordu. Son 2 yıldır kış aylarında tek tüpten geçiş sağlanmaya başlamasıyla bir kolaylık yaşamaya başlamıştık. Şimdi de çift tüp hizmete geçti bizim için de kabus bitti. Tünel yapılmadan önce çok mağduriyetler yaşandı. Köyümüzden bu yolda çığ altında kalanlar dahi olmuştu ama artık daha kısa ve güvenli bir yola kavuştuk” şeklinde konuştu.



Eğribel Tüneli artık çift tüpten hizmet veriyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Yanlış yapılan antrenman ve rastgele alınan zararlı takviyeler kalbe ciddi zarar verebilir Eskişehir Acıbadem Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Utku Şenol, yanlış yapılan antrenman ve rastgele alınan zararlı takviyelerin kalbe ciddi zararları olabileceği konusunda uyardı. Spor yapıp zinde kalmak isteyen bireyler, spor salonlarında antrenman yapıyor. Fakat kontrolsüz ve bilinçsiz antrenman hareketleri kişiye zararları olabiliyor. Uzmanlar tarafından spor yapacak kişilerin antrenör eşliğinde yapılan programa uyarak spor yapmaları tavsiye ediliyor. Öte yandan 40 ve üzeri yaşa sahip olan vatandaşların kardiyoloji uzmanına muayene olması öneriliyor. Eskişehir Acıbadem Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Utku Şenol, sporcuları bahse konu başlıklarda uyardı. Sporcuların ek takviye aldıklarına da değinen Şenol, alınana takviyelerin rastgele alınmaması gerektiği konusunda konuştu. Yapılan yanlış antrenman ve zararlı takviyelerin kalbe zararı olduğuna dikkat çeken Utku Şenol, uzman kontrolünde ek takviye alınması gerektiği konusunda uyardı. “40 yaş üzeri hastaların, kardiyoloji muayenesinden geçmelerini öneririz” Yanlış yapılan antrenmanın zararları hakkında konuşan Acıbadem Kardiyoloji Uzmanı Dr. Utku Şenol, "Spor salonlarında spor yapanlar oksijen problemi gibi bir sorunla pek kolay kolay karşılaşmazlar. ’Mutlaka dışarıda spor yapılması lazım, açık havada sporun ekstra bir faydası var’ gibi bir sonucumuz yok. Ancak vatandaşlar spor salonlarında aletlerle çalıştığı, kendi kondisyonlarıyla antrenman yapmadıkları için sakatlanma ve kontrolsüz hareketlere bağlı kalbe aşırı yükleme gibi bir riskleri var. O yüzden spor salonlarında bir antrenman yapılacaksa mümkünse bir hoca eşliğinde ve kontrollü yapılması; özellikle 40 yaş üzeri hastaların, kalp hastalarının ve kronik hastaların mutlaka bir kardiyoloji muayenesinden geçmelerini öneririz. Sonrasında kondisyonlarını belli seviyelerde, antrenman dozlarını küçük küçük arttırarak devam etmelerini ve ani hareketler yapmamalarını tavsiye ederiz. Dışarıdaki yürüyüşlerle salondaki yürüyüşler arasında kontrollü yapıldığı sürece ciddi bir fark çıkmayacaktır" dedi. “Dozunun ayarlanması, kullanımın yönetilmesi gerekmektedir” Spor yapan bireylerin bilinçsiz aldıkları ek takviyeler hakkında Dr. Şenol, "En sık kullanılan proteinlerden birisi bizim whey protein dediğimiz peynir altı suyundan elde edilen proteinlerdir. Bunlar çok ciddi zararları olan bir protein kaynakları değildir ancak yapılan spora, hastanın kilosuna ve protein ihtiyacına göre belirlenmesi gerekmektedir. Rastgele kullanılması böbrek üzerinde ciddi protein yükü yapabilir. Hatta nefrotik sendromu dediğimiz ciddi bir böbrek hasarı oluşturabilir ve gut hastalığı gibi başka rahatsızlıklara neden olabilir. O nedenle kişiye, kilosuna ve antrenmana göre doz ayarlanması zaruridir. Eğer doğru bir şekilde doğru kişi kullanıyorsa whey protein kullanılabilir. Aslına bakarsanız bugün bilimsel olarak kanıtlanmış protein ihtiyacı sadece bizim esansiyel amino asitler olarak bilinen, vücudun kendisinin üretemediği ve dışarıdan almamızın zaruri olduğu amino asitlerin teminidir. Ancak çok ağır antrenman yapan kişiler için bazen protein ihtiyacı gerekmektedir. Dışardan sentetik ek protein kullanılacak ise, mutlaka ya spor hocaları ya da bizim gibi sağlıkçılar tarafından dozunun ayarlanması, kullanımın yönetilmesi gerekmektedir. Rastgele kullanılmaları önerilmez" şeklinde konuştu. “Kullanılmasını kesinlikle tavsiye etmiyoruz” Kreatin ve L-Karnitin gibi yağ yakıcılar hakkında da konuşan Utku Şenol, şöyle devam etti: "Enerji versin diye kullanılan ilaçlar var. Bunlar zaten hiçbir şekilde faydası gösterilememiş, kanıtlanamamış ilaçlardır. Yani çok profesyonel sporcular dışında rutinde herhangi birinin kullanmasını tavsiye etmeyiz. Büyüme hormonları ve testesteron dediğimiz hormonel kaynaklar var. Kimyasal yollarla üretilmiş, büyüme hormonları ve testesteron gibi takviyelerin kullanılmasını kesinlikle tavsiye etmiyoruz. Bunlar kişilerin hem bütün hormonel dengesini bozmakta hem ciddi yan etkilere sebebiyet vermekte hem de damarsal hastalıkları hızlandırmaktadır. Ayrıca kalp krizine ve kalp hastalıklarına sebebiyet verebilir. Bunlar ancak büyük yarışmalara katılan profesyonel kişilerin kullandığı desteklerdir. Ayrıca protein desteği alınacaksa, mutlaka onaylı ve kaliteli ürünlerin alınması zaruridir."
Mersin Mersin’de ebeveynlere ’çocuklarda ekran kullanımı’ anlatıldı Mersin Büyükşehir Belediyesince, Toroslar ilçesinde yaşayan ailelere yönelik çocukların erken çocukluk döneminde maruz kaldığı ekran kullanımını konu alan ’Erken Çocukluk Döneminde, Çocukların Ekran Kullanımı’ başlıklı seminer verildi. Seminerde, 7 yaşa kadar olan süreçte yapılması gerekenler, çocukların gelişimsel yolculuğunda ekran kullanımının etkileri ve dijital demans gibi konular anlatıldı. Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı tarafından Toroslar Belediyesi Yunus Emre Kültür Merkezi’nde, Çocuk Gelişim Merkezleri Genel Koordinatörü Özlem Tanışık tarafından verilen seminer, interaktif şekilde gerçekleştirildi. Ekran kullanımı konusunda kritik yaş seviyesinin 7 yaşa kadar olan süre olduğuna dikkat çeken Tanışık, günümüzde ekran kullanımının erken çocukluktaki olumsuz etkilerini bilimsel veriler eşliğinde anlattı. Seminerde, 7 yaşa kadar olan sürenin altın yaş olduğunu vurgulayan Tanışık, "7 yaşa kadar olan dönem, çocukların birçok davranış kalıplarının oturduğu kritik bir dönemdir. Bu kritik dönem ve altın çağda, ebeveynler olarak mümkün olduğunca onların bu yolculuğunu gelişimsel alanlarına teşvik edecek oyunlarla rehberlik etmemiz gerekiyor" dedi. "Daha sağlıklı bireyleri ekrandan uzak tutarak yetiştirebiliriz" Seminerde; dil ve konuşma, obezite, uyku sorunlarının yanı sıra şiddet eğilimi ve sosyalleşmede ciddi problemler yaşandığını başlıklar halinde açıklayan Tanışık, "Günümüz çocuklarında okullarda yaşanan uyum problemi, sosyal hayatta yaşanan temel uyum problemleri, ekrana fazla maruz kalmaktan ortaya çıkabiliyor. Çocukların normal gelişim evrelerini tamamlamakta zorlanmaları, fazla ekran kullanımı ile birlikte tüm bu süreçte çocuklarda duygusal etkiler oluşturduğu gibi, onların fizyolojik yapılarında bozulmalara yol açarak ’dijital demans’ kavramını doğurmaktadır" diye konuştu. Ekran kullanımının kısıtlanması amacıyla tercih edilecek etkinlik ve aktiviteler konusunda da ebeveynlere öneriler veren Tanışık, "Çocuklarımızın geleceğine ışık tutmak için geç değildir. Bugün alacağımız kararlarla ve onlara oluşturacağımız rutinlerle, daha sağlıklı bireyleri ekrandan uzak tutarak yetiştirebiliriz" ifadelerini kullandı. "Ailelerin, önce kendi ekran bağımlılığını gözden geçirmesi gerekiyor" Seminere katılan Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanı Şerife Hasoğlu Dokucu da gerçekleştirdikleri etkinliklerle çocukların ekrandan biraz da olsa uzak kalmalarını sağlamayı amaçladıklarını belirtti. Dokucu, "Tarsus Gençlik Kampı’nda, doğa içinde yaşına uygun etkinliklere katılan çocukların telefon veya tablet taşımadıklarını görüyoruz. Çünkü dikkatlerini yönlendiren çalışmalar yapılıyor" diye konuştu. Çocukların sağlıklı gelişmesine darbe vuran ekran bağımlılığının ekran manipülasyonu olduğuna dikkat çeken Dokucu, "Ailelerin sağlıklı aile bütünlüğü için de önce kendi ekran bağımlılığını, sonra da çocuğunun ekran bağımlılığını gözden geçirmesi ve üstüne düşen görevi yapması gerekiyor" dedi.