EĞİTİM - 10 Ekim 2024 Perşembe 10:03

GAÜN KBB kliniği referans merkezi olarak hizmet veriyor

A
A
A
GAÜN KBB kliniği referans merkezi olarak hizmet veriyor

Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Hastanesi Kulak Burun ve Boğaz (KBB) Hastalıkları Kliniği referans merkez olarak hizmet veriyor.


Kulak, burun ve boğaz hastalıkları ile ilgili tüm hizmetlerin verildiği ve adından başarıyla söz ettiren GAÜN Hastanesi Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları kliniği, işitme kaybı olan çocuklara verdikleri öncelikli tedavi işleyişleri ile öne çıkıyor.


Kliniğin işleyişi ile bilgiler veren Doç. Dr. İsmail Aytaç, “Kliniğimiz 1990 yılında kurulmuş olup bölgemize kapsamlı hizmetler veren köklü bir kliniktir. Kliniğimizde şu an Prof. Dr. Semih Mumbuç, Prof. Dr. Elif Baysal, Doç. Dr. Orhan Tunç hocalarımız ve şahsımla birlikte iki profesör, iki doçent öğretim üyesi olarak bulunmaktayız. Asistan hekimlerimizin yanı sıra odyometri ünitemizde çalışan uzman odyoloğumuz, odyometrist, teknisyen ve hemşire arkadaşlarımız ile kalabalık bir ekip olarak hizmet vermekteyiz. Önümüzdeki süre içerisinde kadromuzu daha da genişleteceğiz. Bölgemizde kulak-burun-boğaz hastalıkları ile ilgili tüm hizmetleri yıllardır olduğu gibi özveriyle vermeye devam etmekteyiz” dedi.



İşitme kaybı olan çocuklara klinik olarak öncelik verdiklerini vurgulayan GAÜN Hastanesi Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Aytaç, “İşitme engellilere implant cerrahisi yapan Türkiye’deki en büyük kliniklerden biriyiz. Yirmi yılı aşkın süredir iki binden fazla total işitme kayıplı hastaya koklear implant cerrahisi hizmeti vermiş bulunmaktayız. Son yıllarda yaşanan pandemi ve deprem sonrası bu konu ile ilgili bir bazı aksaklıklar yaşamış olsak da tekrar canlandırıyoruz ve üst düzeyde hizmetlerimize devam ediyoruz. Yeni doğan çocuklara yapılan işitme tarama testlerinde ilimizdeki tek referans merkez olarak yer almaktayız. Ayrıca BERA testi dediğimiz beyin sapı işitme yanıtlarını alan bir testimiz var. Bu test bölgede seri olarak yalnızca birkaç yerde yapılıyor. Bera testi sonrası işitme cihazına ihtiyaç duyan çocuğumuz varsa bu hastalarımızı cihazlandırıyoruz. Ameliyat edilmesi gereken hastalarımız için haftalık olarak tüm hocalarımızın, uzman odyoloğumuzun ve hastaları takip eden doktor arkadaşlarımızın katılımı ile konsey toplantılarında alınan ortak karar doğrultusunda hastamız için uygunsa hızlıca ameliyatını yapıyoruz. Çünkü bu çocuklarımız belli bir yaşa kadar ameliyat edilmezse işitme düzeyi ve dil-bilişsel gelişiminde telafisi mümkün olmayan problemler meydana gelebilir. Biz de bu durumun önüne geçebilmek için erken dönemde müdahale etmeye çalışıyoruz. Bu nedenle ekibimizi de güçlendirdik. Gece gündüz çalışmaktayız. Daha önceden BERA testinin randevu süresi uzundu. Ancak şimdi bu süreyi çok kısalttık. Ekibimizle bu konuda elimizden geleni yapmaktayız” ifadelerine yer verdi.



Kulak burun boğaz alanındaki tüm operasyonları yaptıklarını dile getiren Aytaç, gırtlak kanseri başta olmak üzere baş boyun bölgesi ameliyatları, tiroid bezi cerrahileri, maksillofasiyal cerrahiler, kulakla ilgili diğer cerrahiler, rinoplasti, endoskopik sinüs cerrahisi gibi kulak burun boğaz hastalıklarını ilgilendiren cerrahilerin her türlüsünü başarıyla gerçekleştirdikleri de vurguladı.



“Kapsamlı işitme testlerinde Gaziantep’te tek merkeziz”


Kapsamlı bir odyometri ünitelerinin olduğuna dikkat çeken Aytaç, “Odyometri birimimizde çeşitli testlerin yapıldığı ayrı ayrı odalarımız var. Bu testler sadece büyük üniversitelerde, büyük kliniklerde mevcut. işitme düzeyi ölçmek adına ayrıntılı birçok test gerekliliği söz konusu. Gaziantep’te bu testlerin yapıldığı en kapsamlı merkez biziz. Doğan her çocuğumuza duyup duymadığını erken teşhis etmek için işitme test yapılması gerekir. Bu yasal bir zorunluluktur. Hem ilimizde hem de bölgemizde bu tarama testlerini geçemeyen hastaların, referans merkez olduğumuz için hastanemize yönlendirilmesi gerekmektedir. Bu hastalarımıza yetişkin olsun çocuk olsun yaş fark etmeksizin gereklilik halinde anestezili, gerekmeyen hastalarda anestezik ilaç kullanmadan BERA testleri hızlı bir şekilde yapılmaktadır. Bu testlerden kimi zaman güvenilir sonuç alamadığımız çocuklar olabiliyor. Bu gibi durumlarda ise çocuklarımıza serbest saha dediğimiz, oyun alanı oluşturduğumuz yerde ekstra testler yapıyoruz. Bu serbest saha odamız da Türkiye’de birçok yerde yok ve Gaziantep’te tek” şeklinde konuştu.



GAÜN KBB kliniği referans merkezi olarak hizmet veriyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Esenyurt Belediye Başkanı Amatör Spor Kulüpleri Başkanları ile bir araya geldi Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, Amatör Spor Kulüpleri Haftası nedeniyle ilçede bulunan Amatör Spor Kulüpleri Başkanları ile bir araya geldi. Buluşmada belediyeye ait başka kurumlara devredilen 2 adet stadın geri alınması için çalışmalara başladıklarını ifade eden Başkan Özer, Esenyurt’u sporun başkenti yapma konusunda kararlı olduklarını vurguladı. Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer ilçede çalışmalarını sürdüren Amatör Spor Kulüpleri Başkanları ile kahvaltı programında buluştu. Başkan Özer programda yaptığı konuşmada iki stadın kullanım hakkının Esenyurt halkının iradesine rağmen başka kurumlara devredildiğine dikkat çekti. "İki stadımızdan biri Spor Bakanlığı’na, diğeri ise İstanbul Spor’a verilmiş. Bu alanlar, Esenyurt halkının iradesine rağmen başkalarına devredilmiş. Bunu doğru bulmuyorum. Belediye, halkın belediyesidir; kimsenin kişisel malı değildir. Bu tesisler, bu alanlar halkındır. Belediye başkanı da halkın parasıyla halka hizmet etmekle yükümlüdür. Bu yüzden bu alanları geri almak için elimizden geleni yapacağız" dedi. Ziyaretçi başkanlar ise bu anlamlı günde kendilerini unutmayan Başkan Özer’e teşekkür etti. Başkan Özer, kahvaltı programı boyunca spor kulübü başkanlarının talep ve önerilerini dinleyerek, sporun ve sporcunun her zaman yanında olacaklarını vurguladı.“ Halkın spor yapabilmesi için alanlar oluşturmak gerektiğinin altını çizen Başkan Özer şöyle konuştu; “Spor dendiğinde aklıma üç temel kategori geliyor. İlk olarak, bir belediye için en önemli öncelik halkının sağlıklı olmasıdır. Bu yüzden halkın spor yapabileceği alanlar oluşturmak gerekiyor. Yürüyüş yolları, bisiklet yolları, sabah sporu için alanlar gibi. Öncelikli hedefimiz toplum olmalı. Toplum sağlıklı değilse, içinden çıkan sporcular da sağlıklı olmaz. Yani sadece birkaç sporcu sağlıklı olup geri kalanı sağlıksız olduğunda ne anlamı kalır? O yüzden geniş bir şekilde halkın spor yapacağı alanları oluşturmak esas amacımızdır. İkinci olarak, amatör sporların desteklenmesi geliyor. Amatör sporlar, halkla profesyonel sporcular arasındaki geçiş sürecidir. Aynı zamanda sporun önemini gelecek nesillere aktarmak için bir motivasyon kaynağıdır. Profesyonel spora geçiş sürecinde amatör sporların desteklenmesi hem halk sporuna bir katkıdır hem de profesyonel sporun kaynağını kurutmamak için gereklidir. Belediyemiz, bu konuda da bir model ortaya koydu. Göreve geldiğimizde, “Esenyurt’u kültürün, sanatın ve sporun başkenti yapacağız” dedik. Bu çerçevede sporu ve sporcuyu sonuna kadar desteklemeye devam edeceğiz.” Sporculara yardımlarının hız kesmeden devam edeceğini ifade eden Başkan Özer konuşmasına şöyle devam etti; “Şu an 49 amatör spor kulübümüz var. Futboldan basketbola, karate’den taekwondo’ya, jimnastikten tenise kadar 15 farklı branşta hizmet veriyorlar. Bu önemli bir kaynak. Bu 49 kulübün 39’una hem nakdi hem de ayni yardımlar yapıyoruz. Kalan 10 kulübe de ayni yardımlar sağlıyoruz, otobüs, saha malzemeleri gibi. Nakdi yardımlarla ilgili eksikleri şimdi öğrendim, Kasım ayı itibariyle bu yardımları da yapacağız. Ayrıca spor malzemesi desteğinin ihalesini de Kasım ayında gerçekleştireceğiz. Burada bir başka konu da bazı spor alanlarımızın bizden alınmış olmasıdır. İki stadımız, biri spor bakanlığına, diğeri ise İstanbul Spor’a verilmiş. Bu alanlar, Esenyurt halkının iradesine rağmen başkalarına devredilmiş. Bunu doğru bulmuyorum. Belediye, halkın belediyesidir; kimsenin kişisel malı değildir. Bu tesisler, bu alanlar halkındır. Belediye başkanı da halkın parasıyla halka hizmet etmekle yükümlüdür. Bu yüzden bu alanları geri almak için elimizden geleni yapacağız.” “Esenyurt sporun başkenti olacak” Spor etkinliklerinde ayni ve nakti yardımların devam edeceğini belirten Başkan Prof. Özer konuşmasını şu ifadelerle noktaladı: “Belediye olarak 14 spor tesisimiz, 3 ayrı noktada 29 branşta uzman 110 spor eğitmenimiz ile 23 bin vatandaşımıza ücretsiz spor eğitimi veriyoruz. Spor okullarından faydalanan çocuklarımıza ve gençlerimize forma, eşofman, spor ayakkabısı ve çanta ücretsiz olarak temin ediyoruz. Esenyurt’u kültür, sanat ve sporun başkenti yapmak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Üç ayda üç büyük festival gerçekleştirdik ve iki tane daha planlıyoruz. Spor etkinliklerimizde de ayni ve nakdi desteklerimiz devam edecek. Spor, kültür ve sanat bir bütün olarak yürütülmeli. Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur diyoruz. Ama sağlam kafa, yalnızca yemekle değil; bilgi, kültür ve sanatla da beslenir. Bu yüzden sporu teşvik ederken, kültür ve sanata da aynı önemi vermek zorundayız.”
İstanbul DNA incelemesi için mezarı açılan Cem Garipoğlu’nun kemikleri yeniden defnedildi Cem Garipoğlu’nun mezarından alınan örneklerin, ailenin DNA’sı ile uyuştuğunun açıklanmasının ardından Garipoğlu’nun cenazesi yeniden Karacaahmet Mezarlığı’na defnedildi. Defin işlemi sırasında Cem Garipoğlu’nun annesi Tülay Garipoğlu oğlunun mezarı başında bekledi. Karacaahmet Mezarlığı’nda sabah saatlerinden itibaren özel güvenlik ekipleri mezarlık çevresinde geniş güvenlik önlemi alırken, Garipoğlu’na ait mezar görevliler tarafından kazıldı. Garipoğlu’nun Adli Tıp Kurumu’ndan getirilen cenazesi tekrar defnedildi. Defin işlemi sırasında Cem Garipoğlu’nun annesi Tülay Garipoğlu oğlunun mezarı başında bekledi. Defnedildikten sonra bir süre daha mezarı başında oturan anne Tülay Garipoğlu, basın mensuplarına açıklama yapmadan mezarlıktan ayrıldı. Savcılık açıklama yapmıştı Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı yapılan incelemeler sonucunda açıklamalarda bulunmuştu. Yapılan açıklamada, "Cezaevinde intihar ettiği tespit edilerek defnedilen Cem Garipoğlu’nun ölmediği ve defnedilen kişinin farklı biri olduğuna yönelik iddialar üzerine Karabulut ailesinin talebi ve Silivri Cumhuriyet Başsavcılığının kararıyla 3 Ekim 2024 tarihinde feth-i kabir işlemi yapılmıştır. İstanbul Adli Tıp Kurumu uzmanları tarafından yapılan inceleme sonrasında Biyoloji İhtisas Dairesi’nde kemik diş ve diğer tüm örnekleri üzerinde DNA incelemeleri büyük bir titizlikle gerçekleştirilmiştir. Yapılan işlemlerin sonucunda mezardan çıkarılan örneklerin, baba Mehmet Nida ve anne Tülay Makbule’nin müşterek çocuğu Cem Garipoğlu’na ait olup, yine bu kişinin 2014 yılında otopsi işlemi yapılarak intihar ettiği belirlenen şahısla birebir aynı DNA profiline sahip olduğu tespit edilmiştir" denilmişti. Ne olmuştu Münevver Karabulut 2009 yılında Bahçeşehir’de bulunan bir villada Cem Garipoğlu tarafından öldürüldü. Garipoğlu 10 Ekim 2014 tarihinde ise kaldığı hücrede ölü bulundu. Ölen kişinin Cem Garipoğlu olup olmadığı yönündeki iddialar üzerine Karabulut ailesi avukatları aracılığıyla fethi kabir işlemi yapılmasını talep etti. Talebi kabul eden Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, Cem Garipoğlu’nun mezarının açılması için Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na talimat yazdı. Savcılık, Üsküdar’da bulunan Karacaahmet mezarlığındaki kabrin 3 Ekim Perşembe günü saat 11.00’de açılmasına karar verdi.
İzmir CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem’den Efes Tarlası Yaşam Köyü’ne övgü Cumhuriyet Halk Partisi Tarım ve Orman Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem ve Ankara Büyükşehir Belediyesi Kırsal Kalkınma Daire Başkanı Mekin Tüzün Efes Tarlası Yaşam Köyü’nü ziyaret etti. Efes Tarlası Yaşam Köyü hakkında bilgi alan Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem; “Partimizin tarım politikaları Efes Tarlası Yaşam Köyü’nde başlamış oldu” dedi. Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel Efes Tarlası Yaşam Köyü’nde Cumhuriyet Halk Partisi Tarım ve Orman Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Erhan Adem ve Ankara Büyükşehir Belediyesi Kırsal Kalkınma Daire Başkanı Mekin Tüzün’e yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Efes Tarlası Yaşam Köyü’nde yer alan Toprak Okulu, Tohum Merkezi, İsmail Hakkı Tonguç Tarım Müzesi, Köy Enstitüleri Anı Odası ve plantasyon alanları hakkında bilgi veren Başkan Ceritoğlu Sengel; “Bizim Efes Tarlası Yaşam Köyü ile esas amacımız aile tarımını öne çıkarmak, korumak ve geliştirmektir. Aile tarımına geri dönersek toprak sahibi olan babalar evlatlarına iş aramak zorunda kalmadıkları gibi üretimi belli bir seviyede devam ettirebilecekler. Burada ürettiğimiz fidelerin hepsinin tohumlarını alıyoruz. Ürettiğimiz fideleri de üreticilerimizle paylaşıyoruz” dedi. Efes Tarlası Yaşam Köyü’nün önemli proje olduğunu belirten Cumhuriyet Halk Partisi Tarım ve Orman Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem; “Biz parti olarak tarıma ve üreticiye çok önem veriyoruz. Parti olarak tarım politikamızı aile tarımı üzerine ve üretime ve üreticiye verdiğimiz önem üzerine kurduk. Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarım politikalarına hep beraber başlamış olduk” dedi.
Kilis Kilis’te bin 744 deprem konutunun hepsi tamamlandı Kilis’te yapımı tamamlanan bin 744 deprem konutunun anahtarları hak sahiplerine teslim edildi. Evlerine taşınan depremzedeler ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür ederek devletin şefkatini kısa sürede yanlarında hissettiklerini söyledi. Suriye’ye sınır kent olan Kilis’te 6 Şubat depremleri sonrası bin 365 konut ile 3 bin 22 yapının hasar gördü. Depremden etkilenen kentte yıkılan konutların yerine bin 744 deprem konutu yapıldı. TOKİ tarafından yapılan bin 744 kalıcı konutun hepsi tamamlanarak anahtarları hak sahiplerine teslim edildi. Kentte 3+1 ve 2+1 olarak yapılan TOKİ konutları, kayalık ve sağlam zeminlere inşa edildi.. Çekilen kuralar sonucunda depremzedeler tamamlanan evlerine kavuştu. ‘‘Bu güzel evleri yaparken emeği geçen herkese çok teşekkür ederim’’ 6 Şubat depremlerinde evlerinin yıkıldığını ve yeni evlerine kavuştuğunu söyleyen 70 yaşındaki depremzede Zekeriya Samancı, ’’11 ilde büyük yıkıma yol açan Kahramanmaraş depremlerinde dışarıya çıkana kadar evimiz yıkıldı. Devletimizin vermiş olduğu çadırlarda kaldık. İnşaatı başlayan deprem konutlarını almak için adeta gün sayıyorduk ama beklediğimiz günden önce kura çekilişi oldu ve anahtarımızı teslim aldık. Bu güzel evleri yaparken emeği geçen herkese çok teşekkür ederim. Devletimiz bana hem ev hem de iş verdi. Sabah işime akşam da evime gidiyorum hiçbir şekilde zorlanmıyorum” dedi. ‘‘Allah devletimizden razı olsun hayalimdeki eve sahip oldum’’ Kilis’te kalıcı konutlarına yerleşen depremzede aileler, kendilerine verilen sözlerin tutulmasından ve yeni evlerine kavuşmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi. Yaşadığı süreci anlatırken devletin her zaman yanlarında olduğunu belirten depremzede Hülya Samancı ise, "Depremlerde evimizi kaybettik ve ne yapacağımız bilmiyorduk. Devletimiz bize el uzattı, kendimize geldik. Yaralarımızı sardı, her zaman yanımızda oldu. Allah devletimizden ve milletimizden razı olsun. Muhteşem evleri çok kısa sürede yaptılar. Her zaman birileri gelip ’bir ihtiyacınız var mı?’ diye sordu. Çok mutlu oldum ve tek olmadığımızı hissettik. Eski evimden daha da güzel olan deprem konutlarına taşındığımızda sanki dünyalar benim oldu. Devletimiz bize evimizi verdi, eşime de iş verdi. Ben daha devletimden ne isteyeyim” diye konuştu.