GENEL - 27 Mart 2012 Salı 20:13

BAKAN ŞAHİN`DEN TERÖRE TEPKİ

A
A
A
BAKAN ŞAHİN`DEN TERÖRE TEPKİ

Gaziantep Emniyet Müdürlüğü`ne 81 araç bağışlayan hayırseverlere, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin`in de katıldığı törende teşekkür belgesi verildi.
Şehitkamil Kültür Merkezi`nde düzenlenen tören saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı`nın okunmasıyla başladı. Törende bir konuşma yapan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Türkiye`nin dünden daha başarılı olduğunu ve yarına hazırlandığını belirtti. Geçen hafta içerisinde Cudi Dağı`nda terör örgütüne yönelik olarak düzenlenen ve 6 şehidin verildiği operasyonla ilgili ayrıntılı bilgiler veren Bakan Şahin, "7 gün önce, bu ülkeyi bölmek, bu milleti parçalamaktan başka bir niyeti ve gayesi olmayan bir
terör örgütü ekibinin istihbaratına dayalı olarak, onları eğer teslim olurlarsa sağ almak üzere, olmayacaklarsa da zararsız hale getirip kontrol altına almak üzere çıktıkları 2 bin metrenin üzerindeki yükseklikteki Cudi Dağı`nın karlı tepelerinde takip görevine gittiler, jandarma ve polisimiz birlikte gittiler. Ve jandarmamız yaralandı, polisimiz yaralandı. 3, 4, 5 derken, 6 aslan gibi yiğidimizi orada şehit verdik" dedi.
"Orası hayatın soğuk yüzüyle bilinen bir yer. Orada hayatın ölümle buluştuğu soğuk yüzünü gördük. Ama orası aynı zamanda eksi 15 dereceydi, Gaziantep gibi sıcak veya muktedir bir havası yoktu oranın. Yani hem iklim olarak soğuk hem gerçek olarak soğuk bir gerçekle orada karşılaşıldı" diyen Bakan Şahin, şöyle devam etti:
"Size bir sahneyi anlatmak isterim. Önce 3 arkadaşımız şehit oldu orada, polisimiz. Bir kaç tanesi yaralandı. Yaralılarımız ateş menzilindeydi teröristin. Bu biliniyordu. Ama diğer arkadaşları, yaralı arkadaşlarını ateş menziline aldırmadan inadına giderek kurtarmanın mücadelesini verdiler. Ve değerli Gaziantepliler, aziz milletim; diğer 3 polisimiz yaralı arkadaşlarını kurtarmak için, tüm tedbirlerini almış olarak, çelik yelekleri çelik miğferleri üzerlerinde, silahları ellerinde, malzemeleri üzerinde
teçhizatıyla oraya müdahale ederken, yaralı uğruna 3 hilal daha battı o gün ve 6`ya çıktı şehit sayımız. Yaralıları kurtardık, yaralıları kurtarmak için 3 şehit daha verdik. İşte iman dedik, inanç dedik, bu milleti bu ülkeyi koruma azmi ve heyecanı dedik, işte orda yaşadık. Geçen çarşamba günü yaşadık. Nevruz günü yaşadık. Güya bayram günü. Bayramı bize kutlatmıyorsunuz diyenlerin de gürültülerini dinledik, dinliyoruz. Soruyorum; 21 Mart Nevruz Bayramı, nevruz yeni gün demek yani baharın ilk günü. Kıştan
çıkıldığı bahara merhaba denilen gündü o gün. Bugünler de öyle. Peki nasıl yeni bir gün bu? Yeni kalaşnikofların yeni biksilerin yeni kanasların polise askere doğrultulduğu gün mü nevruz günü sizin kitabınızda? Yetmedi, Cizre`de uzun namlulu silahla, kalaşnikofla 20 Mart günü akşamı orada, nevruz gününde, nevruz kutlamasında, polise tarama yaparak mı kutlama mıdır sizin kitabınızda, sizin törenizde. Varsa kitabınız varsa töreniz. Olamaz böyle bir şey zaten. Peki, soruyoruz; Sizin kitabınızda nevruz
günü, İstanbul`da otobüs duraklarını yakmak mıdır? Halkın bindiği, yağmur yağdığı zaman sığındığı otobüs duraklarını yakmak mıdır, nevruz? Dükkanları talan etmek midir, nevruz? Bayram bu mudur sizin kitabınızda? Önüne gelene hedef gözetmeden ateş etmek midir nevruz? Öldürmek midir nevruz, yaşatmak mıdır bayram? Biz Anteplisi, Türkiyelisi, hepimiz, hep birlikte 75 milyon, yaşamaktan ve yaşatmaktan yanayız. Ama birilerinin kitabı, bayramı öldürmekten yanaysa da, şunu bilsinler ki, şu bilinsin ki; 75
milyonun vakur ve sessiz yığının silahına da gerek yok, yumruğuna da gerek yok, sadece birer tükürüğü bu 75 bin haini yok etmeye yeter ve yetecektir."
Bakan Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her şeye rağmen, bütün gerçeklere rağmen, bileceğiz biliyoruz. Biz her şehit verdikçe, daha çok vatanımız olduğu düşüncesindeyiz ve inancındayız. Her şehit kanının düştüğü bu vatan toprağı daha çok vatan oluyor bizim için, daha çok seviyoruz, daha çok sahipleniyoruz ve bu Türkiye` yi çekemeyen, gelişen Türkiye`yi çekemeyenlerin maşası olan, taşeronu olan bölücü ve yıkıcı örgütlerin farkında olarak biz büyümeye devam edeceğiz. Gelişmeye devam edeceğiz. Kalkınmaya devam edeceğiz. Üretmeye devam edeceğiz.
Üleşmeye, paylaşmaya devam edeceğiz ve öyle bir memleketi inadına gerçekleştireceğiz, Daha da gerçekleştireceğiz ki; fakirin zenginden şikayetçi olmadığı, memurun amirinden şikayetçi olmadığı, hastanın doktorundan şikayetçi olmadığı, herkesin birbirinden memnun olduğu, mutlu olduğu bir ülkeyi biz inadına daha çok yapmanın çabası ve gayreti içerisinde olacağız, oluyoruz. İşte bölücü ve yıkıcıları da bu kahrediyor. Bu onları çıldırtıyor. `Ya, biz bir taraftan uğraşıyoruz, fırsatını bulursak bombalıyoruz,
öldürüyoruz, yaralıyoruz, ama ne oluyor bu Türkiye`ye...` İhracat şampiyonu, Antep`e, Urfa`ya, Diyarbakır`a ne oluyor. Millet kendine geliyor, halen herkes inadına vatanını seviyor, inadına birbirini seviyor. Milli birlik ve kardeşlik duygusu içerisinde yarınlara yürüyüşümüzü gördükçe çılgına dönüyorlar. Biz de diyoruz ki; siz ne yaparsanız yapın, biz sizinle olan gündemi takip ediyoruz, onun tedbirini alıyoruz. Onun görevlileri işinin başında ve onlar yalnız değil. 75 milyon da görevinin başında. Ve biz
sizi rahatsız etmeye devam edeceğiz. Sizi size rağmen bu ülkede hayatı, bu ülkede başarıyı hep birlikte gerçekleştireceğiz ve yakalayacağız. Yapıyor muyuz, yapıyoruz. Yapacak mıyız, yapacağız. Daha fazlasını yapmaya var mıyız? Türkiye olarak varız ve iddia ediyoruz; bu yüzyıl, bu zaman da bizim. Sadece mekana değil zamana da talibiz. Zamanın mekanın ekseninde kutsal topraklarda doğmuş insanlar olarak dedelerimizden aldığımız inanç, azim ve heyecanla, mirasla, düşünce mirasımız ve maddi mirasla her şeye
rağmen, bizi kıskananlara rağmen, yolumuza yolculuğumuza devam edeceğiz. Var mısınız?"
Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıfltulduğu gün mü nevruz günü sizin kitabınızçlar, 550 civarında minibüs ve 200 civarında zırhlı araç alımı yaptıklarını kaydederek, "Yetişemediğimiz hizmetlerde de polisinin, milletinin ve devletinin yanında olan vatandaşlarımız devreye giriyor. Gaziantep`te de polisinin, milletinin ve devletinin yanında olan vatandaşlarımız 81 araçla örnek bir kampanyaya imza attılar. Teşkilatım adına emeği geçenlere teşekkür ediyorum" dedi.
Gaziantep Valisi Erdal Ata da, güvenlik hizmetlerinin toplum yaşamı için vazgeçilmez olduğunu ifade ederek, "Emniyet teşkilatımız, yasalarla belirlenen görevini layıkıyla yerine getiriyor. Bu görevini yerine getirirken de halkın desteğine ihtiyacı vardır. Bu kapsamda başlatılan kampanya kapsamında 1 milyon 808 bin TL toplandı ve 62`si merkezde, 19`u ilçelerde olmak üzere toplam 81 yeni araç alındı. Bu yeni araçlarla birlikte toplamda araç sayımız 503`e ulaştı. Kampanyaya destek verenlere teşekkür
ediyorum" diye konuştu.
Gaziantep Emniyet Müdürü Süleyman Oğuz, Gaziantep halkına en iyi hizmeti verme amacında olduklarını ifade etti.
Konuşmaların ardından kampanyaya destek veren kişi ve kurum temsilcilerine İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ve protokol üyeleri tarafından teşekkür plaketi verildi. Vali Erdal Ata da, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ve Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar`a hediye takdim etti. Gaziantepli muhtar Ökkeş Titiz ise yanında getirdiği Türk Bayrağı`nı İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin`e verdi.
Tören sonunda ise kampanya kapsamında alınan 81 aracın hizmete alımı gerçekleştirildi. Açılış kurdelesini kesen Bakan Şahin, bir aracın anahtarını da sorumlu polis memuruna takdim etti. Polis memuruyla birlikte araca binen ve aracı test eden Bakan Şahin, araçtan anons ederek emeği geçenlere bir kez daha teşekkür etti. Emniyet kemerini takarak bindiği araçla bir tur atan Bakan Şahin, Gaziantep`teki programının ardından Adana`ya hareket etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Nobel Barış Ödülü adayı yazardan Arapça barış psikolojisi Kitapları 73 dile çevrilen, 101 eserin yazarı ve Nobel Barış Ödülü adayı Akif Manaf’ın, “Barış Psikolojisi” kitabı Türkçe, İngilizce, Almanca, Hollandaca, Fransızca ve Yunanca baskılarından sonra şimdi de Arapça olarak yayınlandı. Barış psikolojisi üzerine çok boyutlu güçlü analizlerin ve etkili çözüm önerilerinin yer aldığı kitap dünya barışına en çok ihtiyaç duyulan içinde bulunduğumuz süreçlerde raflardaki yerini aldı. Kitap, hem derin teorik bilgilere hem de çok boyutlu pratik deneyimlere dayanıyor. Akif Manaf Barış Psikolojisi kitabının Arapça baskısı ile Sharjah Uluslararası Kitap Fuarı’nda okurlarla buluştu Tüm dünyada büyük bir okur kitlesi tarafından gün geçtikçe daha da yakından takip edilen yazar, bu kitapta “Barış Psikolojisi” konusunu bütün detaylarıyla, kapsamlı bir biçimde ele alıyor. Birleşik Arap Emirlikleri’nin önde gelen yayınevlerinden House 101 tarafından yayınlanan kitapta barış olgusu tüm incelikleri ile masaya yatırılıyor. Barış Psikolojisi kitabı Arapça baskısının ardından çok yakında İspanyolca, Rusça, Japonca, Çince, Korece, İsveççe ve Norveççe dillerinde yayınlanacak. Yazarın Barış Psikolojisi kitabı okurlar tarafından dünyada bir barış manifestosu olarak ilan edildi. Buna dayanarak Uluslararası Barış Projesi kapsamında Fransa’da ve Türkiye’de Uluslararası Barış Assosiasyonları kurulmuş olup, sırada İspanya, Almanya ve İtalya olmak üzere diğer ülkelerde de assosiasyonların kurulacağı ve tüm dünyada bir barış ağının kurulması yoluyla 3. Dünya Savaşı’nın önlenmesi kapsamında güçlü bir barış gücünün inşa edileceği de belirtiliyor. Günümüzün en sıra dışı yazarlarından olan ve kişisel gelişim okurlarının tüm dünyada yakından takip ettiği Manaf, kitaplarında farkındalığı artıran keskin analizler ile öne çıkıyor.
Çankırı Doğal antibiyotik: İşkembe çorbası Çankırı’da hava sıcaklıklarının düşmesinin ardından hastalıklardan korunan vatandaşlar, işkembe çorbasına yöneliyor. Kentte bulunan çorbacılar, kış mevsiminin gelmesi ile vatandaşların işkembe çorbasına rağbetinin arttığını söyledi. Havaların soğumasıyla birlikte gribal enfeksiyon vakalarında yaşanan artış, vatandaşları hastalıklardan korunmak için doğal yollara yönlendiriyor. Bu süreçte, ‘şifa deposu’ olarak adlandırılan işkembe çorbası, bağışıklık sistemini güçlendirmek isteyenlerin ilk tercihi oluyor. Büyük bir titizlikle ve özenle hazırlanan işkembe çorbası, hem damaklarda unutulmaz bir lezzet bırakıyor hem de hastalıklara karşı direnç kazandırıyor. Kış aylarının sembolü haline gelen işkembe çorbası, içeriğindeki vitaminler, mineraller ve doğal antibiyotik özellikleri sayesinde soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklara karşı etkili bir koruma sağlıyor. Çankırı’da bulunan çorbacılarda da kış mevsiminin gelmesi ile birlikte işkembe çorbasına ilgi arttı. Restoran işletmecileri, vatandaşların kış mevsiminde ilk tercihlerinin işkembe çorbası olduğunu söyledi. “Soğuk havalarda yoğun talep gören işkembe çorbası, insanlara doğal bir şifa vermektedir” Kış mevsiminde işkembe çorbasına gösterilen ilgiden memnun olduklarını söyleyen restoran İşletmecisi Servet Sevindim, “Havaların soğuması ile birlikte insanlar, kendilerine şifa kaynağı olarak gördükleri işkembe çorbasını tercih ediyorlar. İşkembe çorbası, eskilerden beri şifa kaynağıdır. İşkembenin en önemli şifası, vücudun daha dirençli olmasını sağlamasıdır" dedi. "Bu doğal şifayı doktorlar bile tercih ediyor” İşkembe çorbasının tarifini anlatan Sevindim, "İşkembe çorbası, ciddi anlamda titizlik gerektiren bir çorbadır. Önce işkembelerimizi büyük kazanlarda kaynatırız. Ardından tertemiz bir şekilde doğranır. Tekrar temiz su ile temizlenen işkembeler kazanlara koyularak pişirilir. İçerisine üzüm sirkesi, Çankırı’nın meşhur kaya tuzu, limon ve soğan atılır. Bu malzemeler ile birleşen işkembe, vücut direncinin kazanılmasına yardımcı olur. Doğal yoğurt ve un katarak terbiyesini yaparız. Özellikle İç Anadolu’da işkembe doğal yoğurtla terbiye edilir. Bu durumda çorbaya farklı bir tat katar. En büyük püf noktası, yoğurdun dibini tutmayacak ve kesilmeyecek bir şekilde hızla karıştırılmasıdır. Saatlerce kaynadıktan sonra hazır olan işkembe çorbasını, sarımsak sirke ve limon ile servis edilir. Soğuk havalarda yoğun talep gören işkembe çorbası, insanlara doğal bir şifa vermektedir. Bu doğal şifayı doktorlar bile tercih ediyor” diye konuştu. “Hem sıcak tutuyor, hem de hastalıklardan koruyor” Soğuk havalarda hastalıklardan korunmak için işkembe çorbası içtiğini söyleyen Hasan Öztürk ise, “Kış mevsimi geldi, ben de buraya işkembe çorbası içmeye geldim. İçerisine sarımsak, sirke ve limon katarak kendime enerji depoluyorum. Ağır bir çorba olduğu için yaz aylarında pek tercih etmem ama kış aylarında içiliyor. Hem sıcak tutuyor hem de hastalıklardan koruyor. Sarımsak, sirke ve limonda işkembeye çok yakışıyor. Grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıklardan da koruyor” dedi.