HABERİN VİDEOSU İÇİN TIKLAYINIZ
Sümeyye İnal - Veysel Ensar Gökcegözog
“Biz eski Osmanlı usulü şeker yapıyoruz”
Atalarından kalma mesleği devam ettiren 85 yaşındaki Cemal Hicipoğlu, “Hacı dedem çok ünlü bir helvacı. Padişah da, ‘Böyle bir helvacı var, Hicipoğlu diye çok meşhur onu getirin buraya’ diyor. Sonra sarayda helva yapmaya başlıyor. Bu sefer hacı dedem sarayın helvacıbaşı oluyor. 280 yıllık bir şekerci dükkanı burası. Biz eski Osmanlı usulü şeker yapıyoruz. Helva, reçel, lokum imalatımız da var. Çeşitli ürünler yapıyoruz. Lokum sarma, kaymaklı lokumlar, çam fıstıklı lokumlar, reçel yapıyoruz. Babamın dedesinin babasından kalma. İstanbul Helvacılar Kahyası Hicipzade Hacı Mustafa Efendi Eyüpsultan’ın kıblesinde yatıyor. Bizde onların torunlarıyız” diye konuştu.
“Cumhurbaşkanımızın annesinin mevlit şekerini de ben yaptım”
Dükkana glikoz girmediğini söyleyen Hicipoğlu, “Hiçbir zaman imalatta hile yapmamışızdır. Zaten yapmasını da bilmem. Her şey benim kontrolümdedir. Dedem babam nasıl yaptıysa, aynı şekilde yapmaya devam ediyoruz. Benden sonda inşallah, değirmene suyu koymuşsunuz akıyor devamlı, buğdayı da koyarsanız un olur. Eski natürelliğini bozmak istemiyoruz. Bu taşlar Malta taşları hacı dedem Malta’dan getirmiş bunları. Bende onları bozmamak için üzerine halı attım. Mesela bir bıçağım var 180 yıllık onunla helva kesiyorum. Üstte küçük bir imalatımız var. Küçük imalatla büyük iş başarıyoruz. Glikoz girmez bizim dükkana. Cumhurbaşkanımızın annesinin mevlit şekerini de ben yaptım, o da çok beğendi” dedi.