ASAYİŞ - 27 Mayıs 2021 Perşembe 13:55

Takibe alınan kamyonette uyuşturucu madde bulundu

A
A
A
Takibe alınan kamyonette uyuşturucu madde bulundu

Eskişehir’de takibe alınan bir kamyonette uyuşturucu madde ele geçirilirken, yakalanan şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Eskişehir’de takibe alınan bir kamyonette uyuşturucu madde ele geçirilirken, yakalanan şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi.


Edinilen bilgilere göre, Eskişehir İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, içinde satılmak için uyuşturucu madde bulundurulduğu bilgisi alınan bir kamyoneti takibe aldı. Söz konusu aracın tespitine ve bulunmasına yönelik başlatılan çalışmalar kapsamında kamyonet, Ankara - Eskişehir çevreyolu üzerinde ele geçirildi. Kamyonette yapılan aramalarda 256,25 gram metamfetamin maddesi ele geçirildi.


Kamyonetle birlikte yakalanan şüpheli S.O., hakkında ‘Uyuşturucu Madde Ticareti Yapmak’ suçu kapsamında gözaltına alındı. Şüpheli işlemlerinin ardından Cumhuriyet Başsavcılığı’na sevk edilerek çıkarıldığı adli makamlarca tutuklandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bahar ve Nihal Candan’ın aralarında bulunduğu 21 sanıklı dolandırıcılık davasında ara karar açıklandı Dolandırıcılık ve suç örgütüne üye olmak suçlarından Alisya Bahar Candan’ın 44 yıla kadar, Nihal Candan adıyla bilinen Gülnihal Çiçek’in ise 24 yıla kadar hapsi istenen 21 sanıklı davada ara karar açıklandı. Mahkeme, tüm tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi. Dolandırıcılık ve suç örgütüne üye olmak suçlarından Alisya Bahar Candan’ın 14 yıldan 44 yıla kadar, Nihal Candan adıyla bilinen Gülnihal Çiçek’in ise 8 yıldan 24 yıla kadar hapsi istenen davanın duruşmasında ara karar açıklandı. Mahkeme tüm tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 20 Eylül Cuma gününe erteledi. İddianameden Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 38 müşteki, 1 müşteki şüpheli ve Nihal ile Bahar Candan’ın aralarında bulunduğu 21 sanık yer almıştı. İddianamede tutuklu Gülnihal Çiçek’in tutuklulukta geçirdiği süre dikkate alınarak adli kontrol şartıyla tahliye edildiği de aktarılmıştı. İddianamede Onur Apaydın ve İlker Oflu’nun liderliğindeki şebekenin ucuza araç sattıklarını söyleyerek vatandaşları sazan sarmalı yöntemiyle dolandırdığı belirtilmişti. Bahar ve Nihal Candan’ın suç örgütünün hiyerarşik ve organik yapısı içerisinde yer aldığı iddianamede kaydedilmişti. İddianamenin devamında “Şüphelilerin önceki tarihlerde çeşitli televizyon programlarına uzun süre katıldığı, ünlü olduktan sonra magazin programlarında da yer aldığı, sosyal medya platformunda çok sayıda takipçiye ulaşması sebebiyle günümüzde sosyal medya fenomeni ve ekran yüzü olarak tabir edilen bir sıfatının bulunduğu, dolayısıyla toplumun geniş kesimleri tarafından tanınan bir sima olduğu, bu özelliği sebebiyle de suç örgütü tarafından dolandırıcılık eylemlerine yönelik düzenlenen özel toplantılarda mağdurların kandırılmasında etkin rol oynadığı” ifade edilmişti. İddianamede örgüt lideri Onur Apaydın’ın örgüt içerisinde ‘gizli muhasebeci ve kasa’ konumunda olan Alisya Bahar Candan üzerinden bankacılık faaliyetlerini gerçekleştirdiği ve elde edilen suç gelirinin aklandığı belirtilmişti. Öte yandan mağdur temin etme görevlisi olan şüpheli Hacı İsrafil Sağlam iddianamede yer verilen ifadesinde örgüt toplantılarına katıldığını söyleyerek “Toplantılara üst kademeden herkes katılıyordu. Saha elemanları ve alt kademe asla katılamazdı. Örgütün üst yönetimindeki herkes iştirak ediyordu. Toplantıların ikisinde Nihal Candan’ı gördüm. Nihal Candan örgüt lideri Onur Apaydın’ın sevgilisiydi. Diğer şahıslar Nihal Candan’a saygı gösteriyor ve mesafeli davranıyordu. Nihal Candan’ın yanında örgütün iç işleyişine ilişkin konular araba alım satım işler konuşuldu” şeklinde beyanda bulunduğu da iddianamede ifade edilmişti. İddianamede Bahar Candan’ın ’suç örgütüne üye olmak’ suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar ’kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık’ suçundan ise 2 kez 12 yıldan 40 yıla kadar olmak üzere toplamda 14 yıldan 44 yıla kadar hapisle, Nihal Candan’ın ise aynı suçlardan 8 yıldan 24 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Öte yandan diğer 20 şüpheli hakkında ise değişen oranlarda hapis cezası istenmişti.
İstanbul Nurcan Arslan cinayeti davasında sanığa 25 yıl hapis cezası Küçükçekmece’de, 30 Ocak 2016’da barışma teklifini kabul etmeyen kız arkadaşı Nurcan Arslan’ı kurşun yağmuruna tutarak öldüren sanığın yargılandığı dava karara bağlandı. Yargıtay’ın üçüncü bozma kararı sonrası mahkeme, sanık Abdullah Melih Barış’ı ‘kasten öldürme’ suçundan önce müebbet hapis cezasına çarptırdı. Heyet, iyi hal indirimi uyguladıkları sanığın 25 yıl hapis cezasına çarptırılmasına ve tutukluluk halinin devamına hükmetti. Küçükçekmece’de 30 Ocak 2016’da Abdullah Melih Barış (39) barışma teklifini kabul etmeyen kız arkadaşı Nurcan Arslan’ı 11 kurşunla öldürmüştü. Abdullah Melih Barış hakkında ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, ardından iyi hal indirimi uygulanarak müebbet hapis cezasına çarptırılması yönündeki kararı inceleyen Yargıtay, "suçun tasarlanmadığı" gerekçesiyle kararı 3. kez bozdu. Bunun üzerine Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tekrar görülen duruşmaya tutuklu sanık Abdullah Melih Barış, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Duruşmada bir kısım müşteki ve taraflar avukatları da hazır bulundu. Sanığın olayı önceden planladığı, ruhsatsız tabancasını çıkararak Arslan’a ateş ettiği belirtildi. Duruşmada Cumhuriyet Savcısı esasa ilişkin mütalaasını açıkladı. Mütalaada sanık Abdullah Melih Barış’ın kız arkadaşı Nurcan Arslan’ın kendisinden ayrılmak istemesi üzerine ikamet ettiği Tokat’tan İstanbul’a geldiği, Nurcan Arslan’ı ikna edemediği taktirde yanında getirdiği ruhsatsız tabanca ile vurarak öldürmeyi planladığı anlatıldı. Mütalaada 30 Ocak 2016 tarihinde saat 11.00 sıralarında Halkalı’daki bir sitenin önünde Barış ile Arslan’ın tartıştıkları, Arslan’ın Barış’a “Gitmek istiyorum” dediği, Barış’ın ise “Lütfen sadece konuşacağız, yemek yer çıkarız” şeklinde karşılık verdiği belirtildi. Mütalaada ayrıca Arslan’ın geri dönmek istemesi üzerine Barış’ın onu ikna etmeye çalıştığı, Arslan’ı ikna edemediği, sanığın olayı önceden planladığı, belindeki ruhsatsız tabancasını çıkararak genç kadına ateş ettiği anlatıldı. Mütalaada, Barış’ın polis ekiplerini arayarak, silahla birisini yaraladığını ve teslim olacağını söyleyerek bulunduğu yeri bildirdiği; bunun üzerine polis ekiplerince ruhsatsız tabanca ile gözaltına alındığı, Arslan’ın ise yaralanma sonucu hayatını kaybettiği aktarıldı. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebi Mütalaada sanık Abdullah Melih Barış’ın ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi. “Kesinlikle bir tasarlama söz konusu olmamıştır” Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Abdullah Melih Barış, mahkemeden Yargıtay’ın bozma kararına uymasını talep ederek, “Tanıklar Nurcan’la bizim camekanın arkasında tartıştığımızı ve tartışmanın içeriğini kesinlikle bilmediklerini söylüyorlar. Olay tartışma neticesinde geçirdiğim cinnet sonucunda gerçekleşmiştir. Kesinlikle bir tasarlama söz konusu olmamıştır” ifadelerini kullandı. Duruşmada beyanda bulunan müşteki avukatları, mütalaaya katıldıklarını belirterek bozulan karara uyulmasını talep etti. Savunma yapan sanık avukatları ise, uzun tutukluluk halinin göz önünde bulundurularak sanığın tahliyesini istedi. Son sözü sorulan sanık Abdullah Melih Barış, çok pişman olduğunu belirterek tahliyesini istedi. İyi hal indirimi uygulanan sanığa 25 yıl hapis cezası Kararını açıklayan mahkeme, Yargıtay tarafından verilen kararlara karşı direnilemeyeceği gerekçesiyle sanık Abdullah Melih Barış hakkında ‘kasten öldürme’ suçundan önce müebbet hapis cezasına çarptırdı. Heyet, sanığın tutum ve davranışları sebebiyle cezada iyi hal indirimi uygulayarak 25 yıl hapis cezasına çarptırılmasına ve tutukluluk halinin devamına hükmetti. Aile sinir krizi geçirdi Mahkemenin kararını öğrenen aile, karara tepki göstererek mahkeme koridorunda sinir krizi geçirdi. Olayın Geçmişi Küçükçekmece’de, 2016 yılında barışma teklifini kabul etmeyen kız arkadaşı Nurcan Arslan’ı ruhsatsız tabancasıyla 11 kurşunla öldüren sanığa iyi hal indirimi uygulanmış, mahkemenin önce ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırdığı sanık Abdullah Melih Barış’ın duruşmadaki iyi halini göz önüne alarak cezayı müebbet hapis cezasına indirmişti. Abdullah Melih Barış’ın Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinde karara bağlanan davada son sözü sorulan sanık Barış, “Olayı planlamadım. Nurcan beni olayın gerçekleştiği yere götürdü. Pişmanım, lehime olan hükümlerin uygulanmasını talep ediyorum” demişti. Mahkeme verilen cezada iyi hal indirimine gitmişti Kararını açıklayan mahkeme heyeti sanık Abdullah Melih Barış’ı kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırmış, ardından Barış’ın duruşmadaki iyi halini göz önüne alan mahkeme cezayı infazı daha az olan müebbet hapse indirmişti. Sanık hakkında haksız tahrik indirimi uygulanmasına da yer olmadığına hükmeden mahkeme heyeti, ruhsatsız silah bulundurmak suçundan verdiği cezada da indirime gitmişti. Ruhsatsız silah bulundurmak suçundan sanık Barış’ı 2 yıl hapis cezasına çarptıran mahkeme daha sonra bu cezaya da iyi hal indirimi uygulayarak 1 yıl 8 ay hapse indirmişti. Mahkeme, sanık Abdullah Melih Barış’ın tutukluluk halinin devamına hükmetmişti.