GÜNDEM - 25 Mart 2025 Salı 11:50

Eve aldığı keçi yavrusuna bebek gibi bakıyor

A
A
A
Eve aldığı keçi yavrusuna bebek gibi bakıyor

Eskişehir’de evine aldığı keçi yavrusuna bebek gibi bakan Muharrem Altınbaş, yavruyu biberonla besliyor.


Tepebaşı ilçesinin kırsal Cumhuriyet Mahallesi’nde bir çiftlikte küçükbaş hayvan besiciliği yapan Muharrem Altınbaş, yeni doğan oğlağı evinde bakıyor. Altınbaş, ikiz kardeşiyle birlikte doğan ve annesinin sütünün yetmeyeceği için eve aldığı oğlak ile oldukça iyi anlaşıyor. Yavru keçi ile adeta arkadaş olan Muharrem Altınbaş, yavrunun altına bebek bezi bağlayıp özel biberonla emziriyor. Altınbaş’ın evde beslediği kedi ile de oldukça iyi anlaşan oğlak, ailenin adeta maskotu oldu. Her yıl 3 en az kuzu ya da oğlağı eve aldığını söyleyen Muharrem Altınbaş, hayvanları çok sevdiğini belirtti.



"Bildiğiniz bebek gibi biberonla besliyoruz,"


Evinde beslediği keçi yavrusu hakkında konuşan Muharrem Altınbaş, "Kendisi gibi biraz komik olsun diye düşünerek bu ismi koydum. Eve aldıktan sonra ilk 1-2 hafta karnı acıkmaya başlayınca geceleri melemeye başlıyordu. Tabii gece kalkıp onu doyurmak biraz sinir bozucu olabiliyordu ama şimdi geçti, biraz daha büyüdü. Zaten insan alışınca fazla bir zorluğu kalmıyor, altında bebek bezi var, biz de elimizde biberonla besliyoruz, bildiğiniz bebek gibi. Evimizde kedi de var ve kediden köpekten hiçbir farkı yok. Etrafımızdaki komşular zaten benim ne kadar hayvan sevdiğimi bildikleri için hiç garipsemediler. Dışarıdaysak mesela hayvanlar başka kimseye gitmiyor, sadece benim yanıma geliyor. Şu an zaten sütünü falan da ben verdiğim için herhalde beni annesi zannediyor. Beni hiçbir şekilde bırakmıyor, sesimden tanıdığı için çağırdığımda her nerdeyse o da bana seslenerek koşa koşa yanıma geliyor. Bunlar ikiz veya üçüz doğuyor ve annelerinin sütü yetmediği için kışın donup ölüyorlar. Biz de her sene böyle en az 3-4 tane yavruya evde bakıp büyütüyoruz, sonra diğer hayvanların yanına koyuyoruz. Birbirimize bağlandık tabii ama fazla da bir ayrılık olmayacak. Sadece odalarımız ayrı olacak, onun dışında diğerleriyle birlikte ahırda yine beraberiz" dedi.



Eve aldığı keçi yavrusuna bebek gibi bakıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu 5 yıldır doğalgaz mücadelesi veren vatandaşlar isyan etti: ’Ay Lav Yu filmindeki gibi sanki biz yokuz’ Kastamonu’da yaklaşık 5 yıldır mahallelerine doğalgaz hattı alabilmek için mücadele eden vatandaşlar, tüm girişimlerinin sonuçsuz kalması üzerine Kargaz firmasına tepki gösterdi. Kastamonu il merkezindeki Hisarardı Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar, yaklaşık 5 yıldır sokaklarına doğalgaz hattı alabilmek için mücadele ediyor. Ahlatçı Holding’e şirketi Kargaz doğalgaz dağıtım şirketi ile Kastamonu Belediyesi’ne defalarca müracaat eden vatandaşlar, CİMER dahi birçok yere dilekçe yazarak doğalgaz talebinde bulunduklarını, ancak hiçbir sonuca varamadıklarını söyledi. Tüm girişimleri sonuçsuz kaldığını kaydeden vatandaşlar, Hisarardı Mahallesi’ndeki Top Sokak, Aşağıyol Sokak, Felek Sokak ve Kale Sokak’a doğalgaz hattı verilmediğini ifade etti. Vatandaşlar, "Ay Lav Yu" filminde resmi olarak kayıtlarda bulunmayan Tinne köyünün hikayesini yaşadıklarını söyledi. "Bu mahalle yok, Kastamonu’ya bağlı değil burası, burası ayrı bir köy" Mahalle sakinlerinden Mustafa Akın, "Yaklaşık 7 yıldan beri bir mahallede oturuyorum. Biz, yaklaşık 3-4 yıldan beri bu gaz işi ile uğraşıyoruz. Kastamonu Belediyesine, belediye başkanlarına gittik olmadı, CİMER’e yazdık olmadı, Kargaz Şubesine gidip kaç sefer dilekçe verdik yine olmadı. Ben tesisatçıyım, başkalarının evine, her yere gaz çekiyoruz ama kendi evimize gaz bağlatamadık. Çok komik durumdayız. Kendi kendime bazen gülüyorum, bazen de kızıyorum. Bu sokakta hiç kimsede gaz yok, bizler gaz sıkıntısı yaşıyoruz. Yani mağdur durumdayız. Bunun çözülmesi için ne yapmamız gerekiyor, ben anlamadım. ’Bu sokağa iş makinesi giremez’ dediler, elimizle kazalım yardımcı olalım dedik tamam yaparız, ederiz dediler, 2 yıldan beri ondan da hayır çıkmadı. Nasıl bir makine kullanıyorlar da buraya sığmıyor onu düşünüyorum. Ben tesisatçıyım, ben çok yere gaz çektim. Merdivenle çıkılan duvar gibi yerlere gaz hattı çektiler, bunlara gözümle şahit oldum ama araba geçen yere gaz çekilmiyor. İş makinesi giremiyor. Yani bir şekilde olmuyor. Nasıl olmuyor ben de bilmiyorum, işin en komik tarafı da o. İşin aslı üst sokağımızda gaz var, buradan 10 metre aşağımızda da gaz var ama burada nedense yok. Burayı niye ayrı tuttular? Yine bu sokağın 10 metre aşağısında yine her şey yapılıyor, belediye çöpleri alıyor, temizlik hizmetlerini veriyor. Fakat bu sokak, Tinne köyü vardı, aynı film gibi, sanki yok. Ne Belediye hizmeti veriliyor ne de doğalgaz veriliyor ne de çöpleri alınıyor. Haritada mı yokuz, nerede yokuz, bilmiyorum. Bu mahalle yok. Ay Lav Yu diye film var. Aynı Tinne kasabasına döndü" dedi. "Sobayı 8 günde bir silkeliyoruz, her yıl boya yapıyoruz" Mahalle sakinlerinden Seher Akın ise, "Doğalgazımız olsaydı evin önünde ekmek açmak zorunda kalmazdık, bu halde olmazdık. Bir yandan üşüyoruz, bir yandan da yufkamızı açıyoruz. Doğalgazımız olsa tüpümüzde yapardık, evimizin içerisinde çok rahat ederdik. Sobayı 8 günde bir silkeliyoruz. Her yıl boya yapıyoruz. Leş gibi oluyor ev. Boyaya vereceğimiz parayı doğalgazımıza veririz, bundan daha rahat ederiz. Kömüre, oduna, tüpe para veriyoruz. Bir an önce doğalgazın gelmesini istiyoruz" diye konuştu. "Müracaat yaptık yine de gelen giden olmadı" Mahalle sakinlerinden Mustafa Akın da, "Ben buraya geleli 7 yıl oldu. Tüp parası vermekten aciziz. Biz burada mahrumiyet bölgesinde miyiz, vatandaş değil miyiz? Burada doğalgaz yok, burasını iptal etmişler, araba girmiyormuş bu sokağa. Doğalgaz yolunu açamıyormuş. Sokağımızın çevresinde bulunan yerlerde doğalgaz var. Sadece bizim sokağımızda bulunmuyor. Buraya neden bakmıyorlar, bilemiyorum. Müracaat yaptık yine de gelen giden olmadı. Vallahi yardım bekliyoruz arzumuz, özellikle kış ayında çok zorlanıyoruz" ifadelerini kullandı. "4-5 senedir uğraşıyoruz, mağdur oluyoruz" Mahalle sakinlerinden Numan Ortaoruç ise "Ben bu sokakta 65 yıldır oturuyorum. 4-5 senedir uğraşıyoruz. Mağdur oluyoruz. Sadece tüpe güç yetmiyor. Burası Kastamonu’ya bağlı değil mi, bağlı. Hani nerede o zaman doğalgazımız" dedi. Hisarardı Mahallesi Muhtarı Cafer Zaifoğlu da şunları kaydetti: "Yetkilileri defalarca aradım. Bizleri sürekli oyaladılar. ’Bugün, yarın geleceğiz’ dediler ama halen gelen giden yok. 8 aydır ekip gelmesini bekliyoruz. Yıl olmuş 2025 ve biz hala bir doğalgazı bağlattıramıyoruz. Hisarardı Mahallesi’nde Top Sokak ve Aşağıyol Sokak bağlantısı ile Felek Sokak ve Kale Sokak’ta doğalgaz hattımız bulunmuyor. Yetkililerden yardım bekliyoruz, en kısa sürede doğalgazın bağlanmasını bekliyoruz."
Gaziantep Şahin: "Çevre bize miras değil, emanettir" Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, "Uluslararası Sıfır Atık Günü" dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Şahin mesajında, atıkların kontrolsüz olarak çevreye bırakılması ve doğal kaynakların hızla tüketilmesinin, başta iklim değişikliği olmak üzere tüm canlıları tehdit edecek boyutlara ulaşan hava, su ve toprak kirliliğine neden olduğunu vurguladı. Oluşan atıkların hiçbir ayrıma tabi tutulmadan düzenli depolama alanlarına gönderilmesinin, çok kıymetli malzemelerin toprak altına gömülmesine ve yüksek maliyetlerle inşa edilen depolama alanlarının hızla dolmasına sebep olduğunu belirten Başkan Şahin, "Hızla gelişen sanayimizin hammadde ihtiyacı günden güne artmaktadır. Geri kazanımla elde edilecek malzemeler, hammadde ihtiyacı için önemli bir kaynak teşkil etmektedir. Bazı sanayi sektörleri, özellikle tekstil kolu, yurt dışından ambalaj atığı ithal etmektedir. Sıfır atık projeleri, ülkemizin mevcut kaynaklarını sanayicilerimize ciddi biçimde kazandıracaktır" dedi. Çevre ve iklim dostu yaklaşımlarıyla, bu ortak gezegeni geleceğe taşımanın ve koruyarak kullanmanın en büyük hayali olduğunu vurgulayan Şahin, havayı, suyu, toprağı ve insanı korumanın önemine dikkat çekti. Şahin, "2017 yılında Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayelerinde başlatılan bu gün, hem ülkemizin çevresine, doğasına ve ekonomisine yaptığı katkıyla hem de aldığı uluslararası ödüllerle ‘Sıfır Atık Hareketi’ ile milletimizi gururlandırdı. Zaten kendimize misyon edindiğimiz böyle önemli bir günün, 105 ülkenin desteği ile kabul görmüş olması, ülkemizin bu konuya ne kadar hassasiyetle yaklaştığının açık bir göstergesidir. Bugün en büyük çevre hareketi olan ‘Sıfır Atık’ vizyonumuz bir dünya markası haline geldi. Biz de bu vizyonla hareket eden bir belediye olarak hizmetlerimizi üzerimize düşen sorumluluğun bilinciyle yönetmeye çalışıyoruz. Yaşadığımız bu mahalle, bu şehir, bu ülke, bu dünya da ortak evimiz. Bunun bilinciyle hareket etmek bir görev olmanın ötesinde insani bir sorumluluktur. Yeşil kalkınma hamlemizle ülkemizi, çevremizi ve doğamızı en güzel şekilde korurken, iklim değişikliğiyle mücadelemizi de kararlılıkla sürdüreceğiz. Buradan yola çıkarak imza attığımız birçok projemiz var. Her biri birçok ilimize örnek olmuş bu projeler sayesinde, yarınlara daha güvenle bakmanın yanında, yakın zamanda yaşadığımız doğal afetler gibi birçok olayın sonuçlarına karşı da dirençli hale geleceğiz ve daha güvende yaşayacağız. ‘Çevre bize miras değil, emanettir’ felsefesiyle gelecek nesillere sağlıklı, yaşanabilir bir dünya bırakmak istiyoruz. Havası, suyu, toprağı temiz bir Gaziantep için tüm halkımızı doğaya ve çevreye saygılı ve duyarlı olmaya davet ediyor, bu günün, gelecek kuşaklara daha yaşanabilir bir dünya bırakma yolunda bir dönüm noktası olmasını diliyorum" ifadelerine yer verdi.