POLİTİKA - 27 Aralık 2024 Cuma 15:53

Eşi, merhum Dr. Sadık Ahmet’in Batı Trakya Türklüğünün bitmeyen mücadelesini anlattı

A
A
A
Eşi, merhum Dr. Sadık Ahmet’in Batı Trakya Türklüğünün bitmeyen mücadelesini anlattı

Eskişehir Türk Ocağı’nda düzenlenen sohbet programına katılan Dostluk, Eşitlik ve Barış Partisi’nin (DEP) Onursal Başkanı Işık Sadık Ahmet, eşi merhum Dr. Sadık Ahmet’in gerek Batı Trakya da, gerekse Gümülcine Milletvekili olarak Yunanistan Parlamentosunda Batı Trakya Türklerinin hakları için korkusuzca verdiği mücadeleyi anlattı.


Eşinin, çok mükemmel, milliyetine ve mukaddesatına çok önem veren bir insan olduğunu anlatan Sadık Ahmet, “O’nun ‘Ben bir Türk olduğum için hapishaneye götürülüyorum, eğer Türk olmak bir suçsa bunu tekrar ediyorum: Türk’üm ve öyle kalacağım diyen birisiydi’ diye bir sloganı vardı. Dr. Sadık Ahmet, hayatı boyunca Türk olmanın mesuliyetini taşımış, bu uğurda büyük bedeller ödemiş dava insanıdır. On yıllık destansı mücadelesi alçakça bir suikast ile son bulmuş olsa da, Türk milletinin gönlünde ve dimağında silinmez bir iz bırakmıştır. Ahmet soyadı bizler için bir onur ve mücadele mirasıdır” dedi.



Mecliste Kur’an-ı Kerim’e el basarak yemin eden ilk milletvekili


Dr. Sadık Ahmet’in mücadelesini anlatan Işık sadık Ahmet, “Dr. Sadık Ahmet, 1985 yılında Batı Trakya Türklerinin sorunlarını uluslararası kamuoyuna duyurmak amacıyla bir imza kampanyası başlattı. Bu mücadele nedeniyle 8 Ağustos 1986’da tutuklandı. Tüm engellemelere rağmen yaklaşık 15 bin imza toplamayı başarmıştı. İmza toplama sürecinde Yunan istihbaratı sürekli peşindeydi. Batı Trakya Türklerinin, Dr. Sadık Ahmet’e olan güvenlerini göstermek amacıyla, ona verilen boş kâğıtlara dahi imza attıkları aktarılmıştır. Bu, Sadık Ahmet’in toplum üzerindeki etkisinin ve güvenilirliğinin en somut örneklerinden biriydi. Tutuklanmasının ardından, mücadelesinden vazgeçmesi için baskılar yapılmış; kendisine makam ve para teklif edilerek rüşvet önerilmiştir. Ancak Sadık Ahmet, paraya ve makama tamah etmeyen, ideallerinden asla ödün vermeyen bir mücadele ve ahlak abidesi olarak yoluna devam etmiştir. Sadık Ahmet, Batı Trakya Türkleri arasında birçok ilkin de sahibiydi. İlk fenni sünnetçi, ilk cerrah, ilk bağımsız milletvekili, ilk parti genel başkanı, Mecliste Kur’an-ı Kerim’e el basarak yemin eden ilk milletvekili. Yunan hükümeti, onun seçim başarısını engellemek için seçme ve seçilme kanunlarını dahi değiştirmiştir. Ancak o, Batı Trakya Türkleriyle toplu direnişler düzenlemiş, toprakların kamulaştırılmasına karşı mücadele etmiş ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar Batı Trakya Türklerinin haklarını taşımıştır. Dr. Sadık Ahmet, davası uğruna aylarca hapiste yatmasına rağmen toplum için çalışmayı kendine ödev bilmiş bir dava adamıydı. Hapisten çıktıktan hemen sonra Adana’da bir konferans vermeye gidecek kadar özverili bir şahsiyet timsaliydi. Batı Trakya Türkleriyle birlikte toplu direnişler düzenleyerek, onların topraklarını kamulaştırmak isteyen hükümete karşı direniş göstermiştir. "Açık alan hapishanesi" adı altında Batı Trakya Türklerinin işçi mahkûm olarak çalıştırılması planını engellemiş; mahallelerine yapılmak istenen kumarhane ve gece kulüplerinin açılmasına karşı durmuştur. Dr. Sadık Ahmet, Batı Trakya Türklerinin haklarını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıyarak uluslararası düzeyde savunmuş; Türkiye’deki yetkililerle sürekli iletişim hâlinde olarak sorunların çözümü için çaba göstermiştir. Her ortamda ve platformda Batı Trakya Türklerinin haklarını savunan Sadık Ahmet, "Türküm" demenin bedelini hapishanede ve tehdit altında geçen bir yaşamla ödemiştir.” dedi.



Sadık Ahmet’in şehadeti ve devam eden dava


Trafik kazası süsü verilmiş bir suikast sonucu vefat eden Sadık Ahmet’in davasını devralan Işık Sadık Ahmet, bu mücadeleyi Batı Trakya Türklüğünün varlığını sürdürmesi adına devam ettirdiğini anlatarak konuşmasında şu sözleri dile getirdi:


"Yunan hükümeti, eğitimden mahrum bırakmak gibi politikalarla Batı Trakya Türklerini yok etmeye çalışıyor. Bizler, Batı Trakyalı çocuklarımıza Türk Ocağı’na gitmelerini tavsiye ediyoruz. Sadık Ahmet’in vefatından sonra hayatımız yarım kaldı, ancak onun davasını yaşatmak boynumuzun borcudur."



Türk Ocağına ve topluluğa şükranlarını iletti


Işık Sadık Ahmet, konuşmasının son bölümünde Eskişehir Türk Ocağında bulunmaktan duyduğu mutluluğu ifade ederek Prof. Dr. Nedim Ünal’a teşekkürlerini sundu. 1991 yılında Sadık hapishaneden çıktıktan sonra yine Eskişehir Türk Ocağının davetlisi olarak Eskişehir’e geldiklerini ve o zamanda böyle coşkulu bir topluluk tarafından karşılandıklarını anlatarak hatıralarını paylaştı ve hem Türk Ocağına ve topluluğa şükranlarını iletti. Çok sayıda sorulan sorular ve karşılıklı verilen hediyelerden sonra Sadık Ahmet, Şükran Beratının takdiminden sonra konuşmasını tamamlandı.



Eşi, merhum Dr. Sadık Ahmet’in Batı Trakya Türklüğünün bitmeyen mücadelesini anlattı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TÜRKSAT 6A, 42 derece doğu yörüngesine ulaştı Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye’nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A’nın daimi hizmet vereceği 42 derece doğu yörüngesine 6 ateşleme yaparak ulaştığını bildirdi. Uydunun 35 bin 786 kilometre uzakta jeosenkron yörüngesinde yörünge testlerine tabi tutulacağını kaydeden Uraloğlu, “Ülkemizin en büyük Ar-Ge Projesi olan milli gururumuz Türksat 6A’nın test süreçlerini tamamlayarak 2025 yılının ilk çeyreğinde hizmete vereceğiz. Türkiye’yi uydu ve uzay çalışmaları alanında uluslararası oyuncu kategorisine yükseltmiş olacağız” diye konuştu. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye’nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A’nın yörüngesine yolculuğunun tamamlandığını açıkladı. Uraloğlu, SpaceX’e ait Cape Canaveral’daki fırlatma merkezinden 9 Temmuz’da yola çıkan ve 20 Temmuz’da 50 Derece Doğu yörüngesinde bulunan geçici yörüngesine ulaşarak faydalı yük testlerini tamamlayan Türksat 6A’nın bugün itibariyle 42 Derece Doğu daimi yörüngesine ulaştığını bildirdi. Türkiye’nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu 6A’nın Türkiye’nin uzaydaki varlığı açısından büyük öneme sahip olduğunun altını çizen Uraloğlu, “Tüm vatandaşlarımızın bu uydumuzun sadece bir haberleşme uydusu olmadığını bilmesi gerekiyor. Bu uydu Türkiye’nin hem uzaydaki geleceğini şekillendirecek hem de dünyadaki gücünü artıracak bir projenin sonucudur” dedi. “20 yıllık hayal” Türksat 6A’nın en yüksek yerlilik oranıyla tamamlanabilmesinin arkasında Türksat tarafından başlatılan teknoloji transfer eğitim programının bulunduğunu vurgulayan Uraloğlu, “Ülkemizin uydu operatörü Türksat tarafından başlatılan program ile Türksat 3A’nın yanı sıra Türksat 4A ve Türksat 4B’nin yapımında Türksat mühendislerinin de yer alması sağlanmıştı. Ayrıca Türksat 5A’nın ve 5B’nin yapımında da teknoloji transfer programı kapsamında yine Türksat mühendisleri, uydu tasarım, üretim ve test süreçlerinde bulundu. Ve şu anda da teknoloji transfer programı kapsamında uzay teknolojileri alanında eğitim alan Türksat mühendislerinin katkısıyla Türksat 6A’yı en yüksek yerlilik oranıyla ürettik. Aslına bakarsanız 10 yıl önce sözleşmesine imza atılarak başlatılan Türksat 6A, neredeyse Türksat’ın kuruluşu ile başlayan 20 yıllık bir hayalin sonucu” dedi. “Yörünge yolculuğunda 6 ateşleme yaptı” Bakan Uraloğlu, Türksat’ın 50 Derece doğu yörüngesine ulaşmasının ardından, büyük bölümü Türkiye’de üretilen faydalı yük testlerinin burada tamamlandığını kaydederek, “Türksat 6A’nın bu testlerin hepsinden de başarıyla geçtiğini gururla söylemek isterim. Bu kapsamda da, Türkiye’de üretilen ekipmanlarımız başta olmak üzere uydumuzun 15 yıllık görevine hazır bir şekilde 42 derece Doğu yörüngesinde bulunan daimi yörüngesine geçtiğimiz günlerde hareket etti. 42 derece Doğu yörüngesine doğru hareketinde de uydumuz uzayda toplam 6 ateşleme yaptı ve Türkiye Saatiyle 05:00 sıralarında yaptığı son ateşleme sonrası bugün itibariyle 35 bin 786 kilometre uzakta jeosenkron yörüngesine başarıyla ulaştı” diye konuştu. “Türkiye, uluslararası oyuncu kategorisine yükselecek” Bakan Uraloğlu, Türksat 6A’nın yörünge testlerinin 42 derece Doğu yörüngesinde tamamlanmasının ardından nihai kabulünün yapılacağını kaydederek “Ülkemizin en büyük Ar-Ge Projesi olan milli gururumuz Türksat 6A test süreçlerini tamamlayarak 2025 yılının ilk çeyreğinde hizmet vermeye başlayacak. Türkiye’yi uydu ve uzay çalışmaları alanında uluslararası oyuncu kategorisine yükseltmiş olacağız” dedi. Türksat 6A’nın yapımında ASELSAN, TUSAŞ, TÜBİTAK UZAY ve CTECH ile birlikte çalıştıklarını da anımsatan Uraloğlu, “Bu firmalarımız tarafından yerli ve milli olarak üretilen her parça artık uydu deneyimi kazanmış oldu. Bu çok önemli. Çünkü ülkemizde üretilen bu parçaların hepsi uzay deneyimi kazanarak uzayda başarıyla hizmet verebildiği için tüm dünyaya ihracının önü de artık açıldı. Artık haberleşme uydusu üreten tüm ülkeler, bu ürünleri bizden alabilecek. Üretilen her parça, artık farklı görev yüklerine sahip uydular için de kullanılabilecek” açıklamasında bulundu. “Türkiye, Türksat Uyduları ile 5 milyar kişiye ulaşacak” Bakan Uraloğlu, Türksat’ın 31 derece, 42 derece ve 50 derece Doğu yörüngelerinde Türksat 3A, 4A, 4B, 5A ve 5B olmak üzere toplam 5 haberleşme uydusuyla faaliyetlerine devam ettiğini ve bu kapsamda dünyada 3,5 milyar nüfusa ulaştığını anımsattı. Türksat 6A’nın 2025 yılı ilk çeyreğinde hizmete girmesi ile daha önce Türksat uydularıyla kapsanmayan Güney-Doğu Asya gibi yeni coğrafyalara hizmet sunulacağını da açıklayan Uraloğlu, “Türksat 6A uydusu ile Türksat’ın hizmet verdiği kapsama alanı Hindistan, Tayland, Malezya ve Endonezya’yı kapsayacak şekilde genişleyecek. Böylece Türksat 6A ile Türkiye’nin uydularının ulaştığı nüfus, 3,5 milyardan 5 milyarın üzerine çıkacak. Türkiye, kendi haberleşme uydularıyla dünya nüfusunun yüzde 65’inden fazlasına ulaşabilir hale gelecek” şeklinde konuştu. Uzayda da söz sahibi Bakan Uraloğlu, Türkiye’de son 20 yılı aşkın sürede yaşanan dönüşümün önemli olduğuna işaret ederek, denizde, karada, demir yolarında ve uzay vatanda Türkiye’nin gücünü bütün dünyanın gördüğünü söyledi. Uraloğlu, Türkiye’nin bölgesinde lider, dünyada da söz sahibi ülke olmaya devam ettiğini, Türksat 6A ile birlikte ise uzayda da söz sahibi ülke konumuna yükseldiğinin altını çizdi.