EĞİTİM - 25 Mayıs 2021 Salı 11:54

Ermeni sorununun dünü ve bugünü konuşuldu

A
A
A
Ermeni sorununun dünü ve bugünü konuşuldu

Anadolu Üniversitesi Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÜDAM), yöneticiliğini TÜDAM Müdürü Prof.

Anadolu Üniversitesi Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÜDAM), yöneticiliğini TÜDAM Müdürü Prof. Dr. Kemal Polat’ın yürüttüğü “Dünden Bugüne Ermeni Sorunu” isimli bir panel düzenledi.


Anadolu Üniversitesi YouTube kanalından çevrim içi olarak gerçekleştirilen panelde Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hikmet Öksüz ve Atatürk Üniversitesi’nden Prof. Dr. Erol Kürkçüoğlu konuşmacı olarak katıldı.


Panelin açılış konuşmasını yapan TÜDAM Müdürü Polat, “Son elli yıldır küresel güçler ve onlara birlikte hareket eden unsurlar Türk Milleti’nin ayaklarına asılsız ve temelsiz iddialarla bir pranga vurarak; hem kendi karanlık vicdanlarını ve tarihlerini aklamaya hem de Yakındoğu’nun geleceğini dizayn etmeye çalışmaktadırlar. Gerçek şudur ki 24 Nisan 1915 ile 27 Mayıs 1915 tarihlerinde olanlar Osmanlı Devleti’ni yöneten kadronun ‘Büyük Savaş’ta tahrik edilen ve kıyama kalkan Ermeni vatandaşlarına yönelik almış olduğu bir tedbir ve kamu düzenini tesis etme çabasıdır. 27 Mayıs 1915’te kabul edilen ‘Sevk ve İskân Kanunu’ ile gerçekleştirilmek istenilen şey iddia edilenin aksine bir ‘can güvenliği’ sağlama projesidir.” dedi.


Açılış konuşmasının ardından, Prof. Dr. Hikmet Öksüz sunumunu gerçekleştirdi. Prof. Dr. Öksüz, “Ermeni Meselesinde Propaganda ve Gerçek” başlıklı sunumunda Ermeni Meselesi’nin 1878’den beri yaklaşık 1,5 asırdır uluslararası bir boyutta sürdürüldüğünü belirtti. Öksüz ayrıca “Bizlere düşen görev bilimsel ölçütlerin dışına çıkmadan bu karalama kampanyalarına karşı koymak, beşeriyetin hafızasını tazelemek ve vicdanını doğrultmaktır” ifadelerini kullandı.


Panelin son konuşmacısı olan Prof. Dr. Erol Kürkçüoğlu ise “Belgelerle Ermeni Sorunu” isimli bildirisini sundu. Prof. Dr. Kürkçüoğlu seminerde Ermeni sorunu ile ilgili görüşlerini paylaştı ve bunları belgeler ile destekledi.


Panele ilgi duyan herkes, Anadolu Üniversitesi YouTube kanalı üzerinden de erişim sağlayabiliyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Başkaleli Muhammed Bekir dünya şampiyonluğu için ter döküyor VAN (İHA) – Van’ın Başkale ilçesinde yaşayan 11 yaşındaki Muhammed Bekir Uyumaz, dünya şampiyonu olmak için 2 bin 400 rakımda ter döküyor. Bitlis’te düzenlenen Türkiye Muaythai Şampiyonası’nda ikincilik elde eden 11 yaşındaki minik sporcu Muhammed Bekir Uyumaz, Tayland’da yapılacak Muay Thai Şampiyonası için antrenmanlarını aralıksız sürdürüyor. Dünya şampiyonu olma hedefiyle 2 bin 400 rakımda ter döken minik Muhammed 6 yaşındayken başladığı muaythai sporunda kısa sürede büyük başarılar elde etti. İlk olarak Van’da birinci olan Muhammed; daha sonra Bitlis’te düzenlenen Türkiye Şampiyonasında gümüş madalya alarak Tayland’da düzenlenecek olan ‘Dünya Muaythai Şampiyonası’nda’ Türkiye’yi temsil etme hakkı kazandı. Van’a 120 kilometre uzaklıkta bulunan Başkale ilçesinde 2 bin 400 rakımda antrenman yapan Muhammed, haftada 3 gün Van Yüzüncü yıl Üniversitesine gidip Muaythai Milli Takımı Antrenörü Sinan Ağlar gözetiminde çalışmalarını sürdürüyor. Tek hedefinin Tayland’daki şampiyonada Türk bayrağını dalgalandırmak olduğunu vurgulayan Muhammed Bekir Uyumaz, "Muaythai sporunu 6 yaşından beridir yapıyorum. Aynı zamanda kik boks ve boks sporlarını da yapıyorum. Bitlis’teki Türkiye şampiyonasında ikinci oldum ve Van’a gümüş madalyayla döndüm. Tayland’da yapılacak dünya şampiyonasında ülkemi en güzel şekilde temsil edip, dünya şampiyonu olmak istiyorum. Hedefim dünya ve olimpiyat şampiyonu olmaktır” dedi. “Bekir çok yetenekli bir sporcu" Muaythai Milli Takımı Antrenörü Sinan Ağlar ise Muhammed Bekir Uyumaz’ın başarılarıyla gururlandıklarını belirterek, Muhammed Bekir’in Tayland’da İstiklal Marşı’nı okutacağına inandıklarını söyledi. Muhammed Bekir Uyumaz’ı haftanın 3 günü çift idmanla dünya şampiyonasına hazırladıklarını aktaran Ağlar, "Kendisi Başkale’den yanımıza geliyor. Haftanın 3 günü istikrarlı bir şekilde devam ediyor. Bekir’in dünya şampiyonu olacağına ve İstiklal Marşımızı Tayland’da okutacağına inancımız tamdır. Çünkü istikrarlı ve dayanıklı bir çocuk. Adeta bu sporlar için yaratılmış” ifadelerini kullandı.
Çorum Koçhisar Barajı’ndan içme suyu alımı durduruldu Çorum’un Alaca ilçesindeki Koçhisar Barajı’nda su seviyesinin kritik kodun altına düşmesi üzerine içme suyu alımı durduruldu. Alaca ilçesinde içme suyu problemi yaşanmaması için her türlü tedbirin alındığını açıklayan Alaca Belediye Başkanı Şerif Arslan, su seviyesinin düşmesiyle birlikte baraj gölünde kaçak avlanmalara ve bölgeye gelen vatandaşların yaptığı çevre kirliliğine sert tepki gösterdi. Kuraklık ve arazi sulamasıyla birlikte baraj suyunun en asgari seviyeye düştüğünü belirten Başkan Arslan, “Su alma yapısı tabana çöktüğünden baraj suyunu kullanamıyoruz. Bu sorunu gidermek için dört adet keson kuyumuzu hizmete sokarak, barajdan en asgari suyu almaya çalışıyoruz. İlçemizde bir gün bile su kesintisi yapmadık. 24 saat yoğun mesai harcayarak ilçemize içme suyu sağlıyoruz. Diğer yandan barajdaki su seviyesinin düşmesinden kaynaklı balıkların yaşam alanında çok daralma oldu. Bunu fırsat bilen kaçak avcılar ise barajı resmen mesken tuttular" şeklinde konuştu. “Kaçak avcılar katliam yapıyor” DSİ tarafından gönderilen analiz raporunda Koçhisar Barajı’nın 161 milyon metreküp su kapasitesine sahip bir baraj olduğuna ancak şu anda barajın bitme seviyesine geldiğine dikkat çeken Başkan Arslan, “Barajda içme suyu için yüzde 4.8 milyon metreküp su bulunurken, barajda net olarak 5.8 milyon metreküp su kaldığı raporlarda net bir şekilde belirtiliyor. Baraj suyunun bitme noktasına gelmiş olmasını fırsat bilen kaçak avcılar, devasa büyüklükteki sazan cinsi balıkları tutarak katliam gibi avcılık yapıyorlar. Bilindiği üzere sazan balıkları barajların diplerinde ve su bölgesinde yeşeren bitkileri ve çamurları yiyerek barajların ömrünü uzatıyorlar. Ancak barajın avlanmaya açık olması başka bir problemi ortaya çıkarıyor. Baraj bölgesine avlanmak için gelen kişilerin bıraktığı atıklar, baraj bölgesinde çevre kirliliğine yol açtığı gibi çöpler risk taşıyan maddeler olarak dikkat çekiyor. Baraj bölgesine bırakılan çöpler, ilerleyen günlerde su seviyenin yükselmesiyle beraber baraja karışmış olacak ve bu durum da çok daha tehlikeli bir durum ortaya çıkartacak. Bu konu hakkında Devlet Su İşleri Müdürlüğü’nün acilen Koçhisar Barajı’nda tamamen avlanma yasağı kararı alması gerekiyor" ifadelerini kullandı.