GÜNDEM - 07 Kasım 2024 Perşembe 09:22

Milli mücadelede “Erzurum Basını” paneli

A
A
A
Milli mücadelede “Erzurum Basını” paneli

Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi ile Erzurum Yeni Medya Derneği iş birliğiyle, "Millî Mücadelede Erzurum Basını" konulu panel düzenlendi.


Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesinin çok amaçlı salonunda gerçekleşen panelin açılışında konuşan Erzurum Yeni Medya Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gamze İspirli, Erzurum basının milli mücadele döneminde stratejik öneme sahip olduğunu ifade etti.


Tarihsel süreçte gazeteciliğin önemine değinen İspirli, “Bugün yine anlamlı bir çalışmanın paydaşıyız. Milli mücadele kentinde tarihsel süreçte gazeteciliğin önemini konuşacağız. Milli Mücadele dönemi, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük için verdiği büyük bir savaşın simgesidir. Bu süreçte basın, halkı bilgilendirmek ve milli bilinci güçlendirmek için önemli bir rol oynamıştır. Erzurum basını da bu dönemde milli mücadeleye olan katkılarıyla öne çıkmıştır. Erzurum, coğrafi konumu itibarıyla milli mücadelenin önemli merkezlerinden biri olmuştur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk Erzurum Kongresini şehrimizde yapmıştır.


Doğu Anadolu’nun en büyük şehirlerinden olan Erzurum, hem askeri hem de lojistik açıdan kritik bir noktadadır. Bu nedenle, burada çıkan gazeteler ve basın organları, milli mücadeleyi desteklemek adına önemli bir misyon üstlenmiştir. Erzurum basını, milli mücadele döneminde birçok gazete ve dergi çıkarmıştır. Bu yayınlar, halkı bilgilendirmek, milli duyguları pekiştirmek ve mücadeleye destek sağlamak amacıyla önemli içerikler sunmuştur. Erzurum basını doğunun babı alisidir” dedi.


Tarihsel süreçte Albayrak gazetesinin önemine değinen İspirli, “Erzurum’da çıkan en önemli gazetelerden biri olan Albayrak, milli mücadele döneminde halkı bilgilendiren ve milli duyguları güçlendiren yayınlar yapmıştır. Gazete, milli mücadeleye tam destek vererek, bağımsızlık için yapılan çalışmaları halka aktarmıştır.


Erzurum basını, milli mücadelede halkı bilgilendirme ve motive etme görevini başarıyla yerine getirerek, milli bilincin oluşmasına ve güçlenmesine katkı sağlamıştır. Bu dönemde yayınlanan gazeteler ve dergiler, milli mücadelenin başarılı olmasında önemli bir rol oynamıştır. Erzurum basını, Türk milletinin bağımsızlık yolunda verdiği mücadelede unutulmaz bir yere sahiptir” dedi.


İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Raci Taşçıoğlu ise Millî Mücadelenin Türk milletinin bağımsızlık mücadelesi açısından önemini vurgulayarak, yerel basının bu süreçteki kritik rolüne değindi. Prof. Dr. Taşçıoğlu, Millî Mücadelede Erzurum Basını panelinin, öğrencilerde bu önemli tarihi döneme dair farkındalık oluşturmak adına anlamlı bir etkinlik olduğunu belirtti. Ayrıca, İletişim Fakültesi olarak bu ve benzeri birçok etkinliği düzenlemeye devam edeceklerini ifade eden Dekan Taşçıoğlu, panelin hayırlara vesile olmasını temennisinde bulundu.


Yakutiye Belediye Başkanı Mahmut Uçar ise Erzurum basının milli mücadele döneminde önemli bir yere sahip olduğunu belirterek, bu gibi etkinliklerin gençlerin milli bilincinin artması konusundaki önemine değindi.


Uçar, panelin hazırlanmasında emeği geçen İletişim Fakültesi ve Erzurum Yeni Medya Derneği yöneticilerine teşekkür etti.


Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yüksel Göktaş da böylesine önemli bir programa ev sahipliği yapmanın gururunu yaşadıklarını belirterek, üniversite olarak sivil toplum kuruluşlarıyla ortak programlar düzenlemeye devam edeceklerini söyledi.


Açılış konuşmalarının ardından panel akademisyen ve gazetecilerin sunumlarıyla devam etti. Prof. Dr. Besim Yıldırım, "Millî Mücadelede Albayrak Gazetesi" başlıklı sunumunda, Erzurum’un önemli yayın organlarından biri olan Albayrak Gazetesinin Millî Mücadeledeki etkilerini ve rolünü katılımcılara aktardı. Yıldırım, gazetenin halkı bilinçlendirmek ve Millî Mücadeleye katılımı teşvik etmek adına nasıl bir işlev üstlendiğini anlattı.


Prof. Dr. Hakan Temiztürk ise "Erzurum Dergilerinde Millî Mücadele: Tarih Yolunda Erzurum Örneği" başlıklı konuşmasında, dönemin dergileri aracılığıyla Erzurum halkının Millî Mücadeleye nasıl dahil olduğunu ve bu yayın organlarının halkı bilgilendirme işlevini inceledi. Temiztürk, dergilerin sadece kültürel bir araç olmanın ötesinde, aynı zamanda milli bilincin aşılanmasında önemli bir yer tuttuğunu aktardı.


“Millî Mücadelede Erzurum ve Öncü Gazeteler" başlıklı sunumunda, Erzurum’daki öncü gazetelerin bu süreçteki stratejik rolüne dikkat çeken Prof. Dr. Murat Küçükuğurlu ise yerel gazetelerin halkı örgütleme, bilinçlendirme ve harekete geçirme konusundaki etkisini tartıştı.


İsmail Bingöl, "Milli Mücadelede ve Cumhuriyetin İlk Yıllarında Erzurum Mahalli Basını" başlıklı sunumunda, Cumhuriyetin ilanından sonraki dönemde Erzurum’daki yerel basının gelişimi ve bu süreçteki dönüşüm hakkında bilgi verdi.


"Mustafa Kemal’in Fazilet Adaları" başlıklı sunumunu gerçekleştiren Kadir Sabuncuoğlu ise Erzurum’daki yerel basının, Mustafa Kemal Atatürk’ün fikirlerinin ve vizyonunun halk arasında yayılmasındaki katkılarına değindi. Sabuncuoğlu, Erzurum’un, Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki gelişmelere nasıl yön verdiğini ve bu sürecin basın aracılığıyla halkla nasıl paylaşıldığını anlattı.


Panelde sunumların ardından, öğrenciler sunumlara ilişkin sorularını yönelterek konuşmacılardan daha ayrıntılı bilgiler aldı. Katılımcıların ilgisiyle verimli geçen panel, hem öğrenciler hem de katılımcılar için bilgilendirici ve aydınlatıcı bir deneyim sundu.


Panel sonunda panelistlere protokol üyeleri tarafından plaket takdim edildi.


Panele, Büyükşehir Belediye Başkanvekili Mehmet Akarsu, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yüksel Göktaş, Yakutiye Belediye Başkanı Mahmut Uçar, Yakutiye Belediye Başkan Yardımcısı Hanifi İspirli, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Raci Taşçıoğlu, İletişim Başkanlığı Erzurum Bölge Müdürü Recep Küçükece, Erzurum Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Hasan Aykut, Erzurum Yeni Medya Derneği Başkanı Gamze İspirli, Kültür ve Turizm İl Müdürü Ahmet Yer, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Engin Ergül, STK temsilcileri panelistler, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.



Milli mücadelede “Erzurum Basını” paneli

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bilim insanları İznik fayını kazarak inceledi Türkiye Diri Faylarının Paleosismolojik Özelliklerinin Belirlenmesi Araştırma Platformu” projesi kapsamında İznik’teki deprem fayı kazılarak inceleme yapıldı. Ziyaret esnasında arazide diri fay mercek altında alındı. 6 Şubat Depremleri’nin ardından başlanan ve en kritik projelerden biri olan İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), MTA Genel Müdürlüğü, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve 22 üniversitenin paydaşlığında hayata geçirilen “Türkiye Diri Faylarının Paleosismolojik Özelliklerinin Belirlenmesi Araştırma Platformu” projesi kapsamındaki kazı çalışmalarına İTÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Mandal da katıldı. İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mandal, projeyi TÜBİTAK başkanıyken başlatıldığına dikkat çekerek şunları söyledi: "İTÜ Rektörü olarak İznik’teki deprem çalışmalarına yönelik hendek kazısını takip ettik ve yakından inceleme fırsatı bulduk. Yürütücülüğünü Dr. Öğr. Üyesi Gülsen Uçarkuş’un yaptığı proje kapsamında çalışmalara katılan Prof. Dr. Cenk Yaltırak, Doç. Dr. Cengiz Zabcı, Dr. Arş. Gör. Ufuk Tarı ve Dr. Öğr. Üyesi İrem Elitez Hocalarımızdan bilgi aldık. Bilim insanlarımız zorlayıcı şartlarda bilim temelli çözümler üretmek için çalışmalarına devam ediyor. Kendilerine teşekkürlerimizi sunuyorum. İTÜ olarak deprem araştırmaları alanında daha güvenli bir gelecek inşa etmek adına çalışmalarımızı sürdüreceğiz" dedi.
Antalya Yardım için biriktirdiği metal parayı yuttu, 4 saatlik operasyonla hayatta kaldı Antalya’da, 3 yaşındaki Aras Hasan Tezgen, ikiz kardeşi ile Kızılay’a vermek üzere biriktirdikleri metal paraları sayarken, ağzına koyduğu 50 kuruş boğazına kaçtı. Paranın boğazda dik durması sayesinde küçük çocuk ölümden döndü, nefes almaya devam etti. Boğazda asılı kalan para ise 4 saatlik operasyonla çıkartıldı. Minik Aras Hasan’ı evinde ziyaret eden Kızılay Antalya Şube Başkanı Tahir Özdağ, ikizlere ve aileye hediye vererek, bağış paralarını teslim aldı. Olay, geçtiğimiz Pazartesi günü akşam 19.00 sıralarında Meydankavağı Mahallesi Perge Park Evleri’nde meydana geldi. 29 Ekim-4 Kasım tarihlerinde kutlanan Kızılay Haftası nedeniyle, okulda etkinliğe katılan ikizler Aras Hasan ve Ali kardeşler, eve geldiklerinde öğretmenlerinin Kızılay Haftası nedeniyle söylediklerini anne ve babalarına anlattı. Ardından, anne ve babaları ile birlikte Kızılay’a bağışlamayı düşündükleri kumbaradaki metal paraları saymaya başladılar. Anne ve babanın anlık yanlarından ayrılmaları sonucunda Aras Hasan 50 kuruşluk parayı yuttu. Bunu gören Ali koşarak annesine gitti ve durumu anlattı. Annenin Heimlich manevrası başarısızlıkla sonuçlanırken, küçük çocuk hemen Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Dik durması hayatını kurtardı Çekilen röntgende paranın boğazda dik olarak kaldığı görüldü. Doktorlar, paranın yan yatması durumunda küçük çocuğun nefes almasına engel olabileceği ve nefessiz kalarak hayati risk oluşturabileceği aileye anlatıldı. Yapılan 4 saatlik operasyonun ardından para boğazdan çıkarılırken, küçük çocuk ertesi gün taburcu edildi. “İyi ki dik durmuş” Yaşadıklarını anlatan baba Ziya Özden Tezgel, ikizleri Aras Hasan ve Ali’yi okuldan aldıktan sonra eve geldiklerini belirterek, “Çocukları aldığımda Aras Hasan ve Ali’nin okulda Kızılay Haftası ile ilgili etkinlik yaptıklarını öğrendik. Kızılay’a bağış yapmak için biriktirdikleri paraların bulunduğu kumbaralarını getirdiler. Salonda hep birlikte paraları sayıyorduk. Anneleri yemek yaptığı için kısa süreliğine içeriye geçtik. Kısa süre sonra Ali yanımıza geldi. Hasan’ın para yuttuğunu söyledi. Anne çıkarmaya çalıştı ancak olmadı. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürdük. Çekilen ultrasonda paranın boğazda takılı olduğu görüldü. Doktorlar ameliyata alacaklarını söylediler. Çünkü para Aras Hasan’ın boğazındaki dik duruyordu. İyi ki öyle durmuş, böylece nefes alıp vermesine engel değildi. Doktorlar paranın yan durması halinde çocuğumuzu kaybedebileceğimizi söylediler. 4 saat ameliyatta kaldı. Genelde bu yaştaki çocuklar durumu pek idrak edemiyorlar. Sonrasında ise para ölüme kadar götürebiliyor” dedi. “Verilmiş sadakamız varmış” Anne Filiz Tezgel ise yaşadıklarının kendileri için de önemli bir tecrübe olduğuna dikkat çekerek, “Benim çocuğum yapmaz cümlesinin ne kadar doğru olup olmadığını yaşayarak tecrübe edindim. Çünkü gerçekten benim çocuğum böyle davranmazdı. İlaçlarımız da hep ortadaydı. Bunlara müdahale eden bir çocuk değildi. Ama kumbaradaki parayı yuttu. Yapmaz dediğim şeyi yaptı. Ağzına yemek dışında hiçbir şey götürmeyen bir çocuk iken bu olayı yaşadık. Sonucu da bizi üzdü. Para yan yatsaydı, çocuğumuz hiçbir şekilde nefes alamayacaktı. Kardeşinin de onu görmesi bizim için ayrı bir olay. Biz yanlarındaydık, 5 dakikalığına yanlarından ayrılmıştık. Sonra kardeşi gelerek Hasan’ın ağzında bir şey olduğunu ve yuttuğunu söyledi. Hasan’a ‘para mı yuttun?’ dedim. ‘Evet’ dedi. Hemlik manevrası yaptırdım ve kusturdum. Ama para boğazında takılı kalmıştı. Verilmiş sadakamız varmış” diye konuştu. Kızılay evine gidip ziyaret etti Olayı duyan Kızılay Antalya Şube Başkanı Tahir Özdağ, aileyi evinde ziyaret etti. Anne ve baba ile çocuklara hediye getiren başkan Tahir Özdağ, öncelikle İHA’ya teşekkür etti. Özdağ, “Kızılay Haftası’nda böyle bir olayın gerçekleşmesi, özellikle çocuğumuzun böylesi bağış kampanyasına duyarlı olması ve sizlerin de buna duyarlı oluşunuz bizi çok memnun etti. Ama açıkçası biraz da üzüldük. Sonrasında çocuğumuzun sağlığına kavuştuğunu öğrenmemiz bizi sevindirdi. Olayı duyduktan sonra arkadaşlarımızla birlikte ailenin evine geldik. Çocuklarımızı gördük. Aslında bu çok büyük bir olay. Farkındalık olayı. Küçük yaştan itibaren bağış kampanyasına destek vermeleri, iyilik kervanına katılmaları bizim için büyük, güzel bir gelişme. Çocuklarımıza küçük hediyelerimiz olacak. Ailemize bir hediyemiz olacak. İnşallah çocuklarımız büyüdüğü zaman da iyi bir bağışçı olurlar. Kızılay bağış kervanına katılırlar. İnşallah yardımsever çocuklar olurlar. Kızılay Haftası nedeniyle okullarda çocukların çantalarına takmaları için küçük hediyeler veriyoruz. İkizlerimiz de artık çantalarına bu hediyeleri takacaklar. Onlar artık bizim küçük Kızılaycımız” dedi. Başkan Özdaş, çocukların biriktirdiği paraları tutanakla teslim alacaklarını ifade ederek, bu bağışları iyilik yolunda harcadıklarını, çocuklara kırtasiye malzemeleri, kışın ihtiyaç sahibi çocuklara mont dağıttıklarını ve köy okullarına harcadıklarını sözlerine ekledi.
İzmir İzmir’de ’Körfezin geleceği İzmir’in geleceği’ çalıştayı İzmir Körfezi’nin temizliği için çalışmalarını sürdüren İzmir Büyükşehir Belediyesi, 27 Kasım Çarşamba günü “Körfezin geleceği İzmir’in geleceği” başlıklı bir çalıştay düzenliyor. Çalıştayda, Körfez’in ekolojisi, deniz ulaşımı, İzmirlilerin Körfez’le bütünleşmesi gibi konular tartışılacak. Körfez’in geleceğine ışık tutacak çalıştayla ilgili konuşan Başkan Tugay, “İzmir Körfezi için sürdürdüğümüz ve yeni başlatacağımız çalışmalar var. Çalıştayda Körfez’in hem bugününü, hem de geleceğini planlayacağız” dedi. İzmir Körfezi’ni temizlemek için çalışmalarını sürdüren İzmir Büyükşehir Belediyesi, Körfez’in geleceğini belirlemek adına yol haritası oluşturacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, İZSU Genel Müdürlüğü, İZDENİZ AŞ ve İzmir Planlama Ajansı (İZPA) ortaklığında 27 Kasım Çarşamba günü “Körfezin geleceği İzmir’in geleceği” çalıştayı düzenlenecek. Alsancak Tarihi Havagazı Fabrikası’nda yapılacak çalıştay, Körfez’in geleceğini de koruma altına alacak. Alanında uzman isimlerin yer alacağı çalıştayda, İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratları da bulunacak. Körfez için birlik mesaisi Çalıştayda öne çıkacak konu Körfez’in ekolojisinin korunması olacak. Körfez’in sorunlarına sürdürülebilir ve kalıcı çözümler üretmek amaçlanacak. Bunun için merkezi yönetim ile yerel yönetim iş birliğinin sağlanması, üniversitelerin ve bilim insanlarının sürecin öznesi haline gelmesi gerekliliği konuşulacak. Çalıştayın üzerinde duracağı bir başka konu ise deniz ulaşımı olacak. Ayrıca İzmirlilerin Körfez’le bütünleşmesi, buluşma noktalarının çoğalması için kıyı yapıları ve sahil şeridinin insanı ve doğayı gözeten bir anlayışla düzenlenmesi gündemde olacak. Çalıştay, Körfez’i kullanan bütün paydaşların “Sağlıklı bir Körfez ve yaşanabilir bir kent” için hassasiyet ve sorumlulukla hareket etmesini ve ortak paydada buluşmasını sağlayacak. Tugay: "Kararlar alacağız" Körfez’in hem bugününü, hem de geleceğini planlamak için birçok çalışma yapmayı hedeflediklerini belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, 27 Kasım’da yapılacak çalıştayı önemsediklerinden söz etti. Bir bilim kurulu oluşturacaklarını vurgulayan Tugay, “Bazı kararlar alacağız. İzmir Körfezi için elimizden geleni yapacağız” diye konuştu.
Gümüşhane Bir gecede sonbahardan kışa geçen Zigana Türkiye’nin en soğuk 2’inci noktası oldu Gümüşhane’nin Torul ilçe sınırlarında bulunan 2 bin 50 metre rakımdaki Zigana Gümüşkayak Kayak Merkezi bir gecede sonbahardan kışa geçerken, ölçülen verilere göre Türkiye’nin en soğuk 2’inci noktası oldu. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün açıkladığı en düşük sıcaklık tablosuna göre Gümüşhane genelinde hava sıcaklıkları rekor seviyede düştü. Yüksek kesimlerde gerçekleşen kar yağışının ardından hava sıcaklıkları il genelinde düşerken 2 bin 50 metre rakımdaki Zigana Gümüşkayak Kayak Merkezinin bulunduğu alan eksi 13,1 derece ile Erzurum Palandöken’den sonra en düşük sıcaklığın kaydedildiği nokta oldu. Bir gece önceye göre hava sıcaklığının 10 dereceye yakın düşmesi nedeniyle çok sayıda çeşme ve su kaynağı da buz tuttu. Zigana Gümüşkayak Kayak Merkezi işletmecisi Abdullah Eroğlu, yakın zamanda sonbaharı yaşarken sert bir geçişle kışın geldiğini söyleyerek, ölçülen soğuğu iliklerine kadar hissettiklerini söyledi. “İliklerinize kadar hissedebileceğiniz bir soğuk vardı” Sıcaklık ölçümünün gerçekleştiği salı günü sabah saatlerinde kar yağışının gün boyu sürdüğünü ve gece de sıcaklıkların ani bir şekilde düştüğünü söyleyen Eroğlu, “Dün gün boyu bir kar yağışı vardı dolayısıyla da gece iyi bir ayaz yaşadık. Meteorolojinin verilerine göre de Türkiye’nin en soğuk ikinci noktası seçilmişiz. Daha geçen hafta sonbaharı yaşarken sert bir geçiş yaptık. İliklerinize kadar hissedebileceğiniz bir soğuk vardı. Artık Zigana’ya kış geldi, bundan sonra yağacak karın zeminin oluşmasında faydası olacak, en kısa sürede de kış sezonumuzu açmayı hedefliyoruz” dedi.