EKONOMİ - 16 Aralık 2024 Pazartesi 16:32

Karayazı’da üreticilere süt sağım makinesi desteği

A
A
A
Karayazı’da üreticilere süt sağım makinesi desteği

Erzurum’un Karayazı ilçesinde 248 üreticiye %60 hibeli, süt sağım makinesi törenle dağıtıldı.


Erzurum’da İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından hayvancılık faaliyetlerinde yetiştiricileri desteklemek, hayvancılık faaliyetinin ana çıktılarından sütün verimli ve hijyenik şekilde üretime kazandırılması için çalışmalar yapılıyor. Bu kapsamda da Karayazı ilçesinde 248 yetiştirici süt sağım makinesi ile buluştu.


Karayazı Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü kapalı spor salonunda yapılan dağıtım töreni Karayazı Kaymakamı, İl Tarım ve Orman Müdürü, DAP Bölge Kalkınma İdare temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve yetiştiricilerin katılımıyla gerçekleştirildi. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ve Karayazı Kaymakamlığı tarafından hazırlanan ve DAP Bölge Kalkınma İdaresince desteklenen “DAP İle Süt Sığırcılığı Artıyor" projesi kapsamında kentteki hayvancılığı geliştirmek ve iş yükünü azaltmak amacıyla üreticilere süt sağım makinesi dağıtımı yapıldı.


Törende açılış konuşmasını yapan İl Müdürü Alparslan Kenger, “Bugün burada hayvansal üretime katkı sunan değerli yetiştiricilerimiz ile 248 adet süt sağım makinesini buluşturacağız. Hayvansal üretimin en önemli çıktılarından olan sütü sanayiye hijyenik ve sağlıklı bir şekilde aktarmak başlıca hedeflerimiz arasındadır. Bu hedef doğrultusunda ilimizde süte dair farkındalık çalışmaları, soğuk süt zinciri projeleri, süt sağım makinası dağıtımı gibi bir dizi çalışmayı yürütüyoruz." dedi.


Ayrıca Kenger, projeye destek sunan DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı’na, programın hazırlanmasında desteğini esirgemeyen Karayazı Kaymakamlığı’na, üretime katkı veren üreticilere ve emeği geçen herkese teşekkürlerini bildirdi. Dağıtım töreninde konuşma yapan genç çiftçi İlayda Tutkun, “Çiftçilikle karnını doyuran, ailesini geçindiren, bizler her şartta üretiyoruz ve üretmeye de devam edeceğiz. Yeter ki devletimiz var olsun yeter ki devletimiz başımızda olsun. Başta Sayın Cumhurbaşkanımıza, Tarım Bakanımıza, Valimize, Milletvekillerimize, Büyükşehir Belediye Başkanımıza, Tarım ve Orman İl Müdürümüze bizlere sağlanan makine ekipman desteklerinden dolayı teşekkür eder saygılarımı sunarım. Tarım ve Hayvancılık büyüdükçe Erzurum büyüyecek" dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gümüşhane Gümüşhane’de deprem tatbikatı gerçekleştirildi Gümüşhane’de gerçekleştirilen deprem tatbikatı gerçeği aratmadı. Gümüşhane’de Yerel Düzey Sağlık Çalışma Gurubu Operasyon Planı kapsamında deprem tatbikatı gerçekleştirildi. Senaryoya göre Gümüşhane merkezli 5.9 şiddetinde gerçekleşen depremin ardından 3 katlı bina içerisinde mahsur kalan 15 kişi için kurtarma çalışması gerçekleştirildi. Tatbikata 1 triyaj, 4 UMKE, 2 AFAD, 2 itfaiye, 3 112 acil sağlık ekibi olmak üzere toplam 50 personel katıldı. Tatbikatta ekipler 3 katlı bina içerisinde mahsur kalan yaralıların tahliyesini hızlı ve etkin bir şekilde gerçekleştirerek tatbikatı başarıyla icra etti. Tatbikata yaralı olarak katılan üniversite öğrencilerine yapılan makyajlar ise tatbikatı daha gerçekçi bir hale getirdi. “Ekibimiz 6 Şubat depremlerinde görev almış tecrübeli personellerden oluşuyor” Tatbikatın başarıyla icra edildiğinin altını çizen Gümüşhane Sağlık Hizmetleri Başkanı Dr. Emre Karataş, “Bugün burada yerel düzey afet sağlık grubu operasyon planı kapsamında bir saha tatbikatı gerçekleştirdik. Ülkemizin deprem kuşağında olması nedeniyle de tatbikatımızın deprem konulu olmasına önem gösterdik. Toplam 50 personelin katılımıyla gerçekleştirdiğimiz tatbikatta 15 vatandaşımızın tahliyesini gerçekleştirdik. Göçük altında kalan ve tahliyesini gerçekleştirdiğimiz vatandaşlarımızı ise hazırlamış olduğumuz sahra çadırına yönlendireceğiz. Bizim için verimli bir çalışma oldu, katılım sağlayan bütün paydaşlarımıza teşekkür ederiz. 50 kişilik bir ekipten bahsetmiştik bu ekibimizin büyük çoğunluğu daha önceki 6 Şubat depreminde de Adıyaman ve çevre illerde de görev aldılar ekibimiz gayet başarılı ve donanımlı. Olaya tam zamanında müdahale ettiler ve tatbikatımızı sonlandırdık. Tatbikatı çok gerçekçi kılmak için de mahsur kalan vatandaşlarımızın makyajları çok profesyonel bir ekip tarafından hazırlandı” dedi. Gümüşhane Üniversitesi Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölümü öğrencisi Fatma Arslan da, “Tatbikat çok güzel gerçekleşti, çok başarılıydı bence. Makyajlarımız çok gerçekçi hazırlandı biz de senaryoyu daha gerçekçi hale getirmeye çalıştık elimizden geldiğince. Biz burada yaralı rolündeydik ilerde asıl işimizi yaptığımızda çok faydalı olacağını düşünüyorum bu tatbikatın çünkü yakından izleme şansımız oldu” ifadelerini kullandı.
Ankara Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Yavaş’tan ’hesaplara bloke’ açıklaması Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, "Ankara Büyükşehir Belediyesi ve bağlı kuruluşları olan ASKİ ve EGO’nun herhangi bir vergi veya SGK borcu bulunmamaktadır. Borç, ABB’nin 16 iştirakinden yalnızca 6’sına ait olup, bu şirketlerin personel maaş hesapları dahil tüm hesaplarına bloke konulmuştur" dedi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Yavaş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca SGK’ya borcu olan belediyelerin hesaplarına bloke konulmasına ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Yavaş, açıklamasında şunları kaydetti: "Ankara Büyükşehir Belediyesi ve bağlı kuruluşları olan ASKİ ve EGO’nun herhangi bir vergi veya SGK borcu bulunmamaktadır. Borç, ABB’nin 16 iştirakinden yalnızca 6’sına ait olup, bu şirketlerin personel maaş hesapları dahil tüm hesaplarına bloke konulmuştur Haciz uygulanan şirketler ve tutarlar şöyledir: Bugsaş A.Ş. 16 milyon TL, Belpa A.Ş. 15 milyon 667 bin TL, Belka A.Ş. 17,5 milyon TL, Anfa Peyzaj 1,6 milyon TL, Anfa Güvenlik 1 milyon 260 bin TL, Anket A.Ş. 107 bin TL." Yavaş, açıklamasını şöyle sürdürdü: "2019 ve 2024 yılında bana güvenen tüm Ankaralı hemşehrilerim müsterih olsunlar. Onlar, ’Ankara Büyükşehir Belediyesi şirketlerinin hesaplarına bloke koyalım, emekliye destek olamazlar, et desteği veremezler, süt desteği veremezler, kreş yaptıramazlar’ diye düşünüyor olabilirler. Tüm bu müdahalelere rağmen desteklerimizi bir kuruş eksiltmeyeceğiz, aksine artırarak devam edeceğiz."
Ankara Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Kılıç: "İsrail’in işgal hattını genişletmesini derin kaygılarla izliyoruz" Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, "İsrail’in işgal hattını genişletmesini derin kaygılarla izliyoruz. Suriye limanları, hava üssüleri İsrail tarafından arka arkaya bombalanırken kimseden çıt çıkmıyor. Bu mu özgür Suriye?" dedi. Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, partisinin MYK toplantısının ardından gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin bir numaralı gündem maddesinin Suriye’de yaşanan gelişmeler olduğunu belirten Kılıç, “Suriye sahnesindeki tüm aktörlerin aynı anda ve ansızın perde gerisine çekilmesi hayra alamet mi, değil mi? İsrail’in işgal hattını genişletmesini derin kaygılarla izliyoruz. Suriye limanları, hava üssüleri İsrail tarafından arka arkaya bombalanırken kimseden çıt çıkmıyor. Bu mu özgür Suriye? Bu mudur Suriyelilerin kurtuluşu? Bir bela gitti İsrail belası mı geliyor Suriye’nin başına” ifadelerini kullandı. "Türkiye’nin bölgede aktif olmasından gurur duyarız" MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın Suriye temaslarını olumlu değerlendirdiklerini ifade eden Kılıç, “Bölgedeki süreçlerde Türkiye’nin bölgede aktif ve etkin olmasından tabii ki gurur duyarız. Endişemiz Türkiye’ye verilen sözlerin tutulmaması, Suriye’nin parçalanması ve Suriye halkının İsrail saldırganlığı karşısında savunmasız bırakılmasıdır. Umarız her şey hükümet çevrelerinin seslendirdiği gibi güllük gülistanlıktır, Türkiye’nin ve Suriye’nin hayrınadır. Umarız Suriye halkının topraklarını ve egemenlik haklarını korumak dışında bir sinsi plan yoktur” diye konuştu. "İsrail laftan anlamaz, güçten anlar" Kılıç, “Görünen köy kılavuz istemez. Parçalanan Suriye’yi lokmalar halinde yutmaya çalışan bir İsrail saldırganlığı ve yayılmacılığıyla karşı karşıyayız. Biliyoruz ki İsrail laftan anlamaz, güçten anlar” ifadesini kullandı. "Dışişleri Bakanlığımızı tebrik ediyoruz" Etiyopya ve Somali arasındaki deniz yetki alanlarında yaşanan egemenlik anlaşmazlığının Türkiye öncülüğünde çözüme kavuşmasını memnuniyetle karşıladıklarını aktaran Kılıç, şunları kaydetti: “Ankara sürecine öncülük eden Cumhurbaşkanımız şahsında Dışişleri Bakanlığımızı tebrik ediyoruz. Bu adımın İslam dünyasında sorunları kökünden çözüme kavuşturacak olan D-8 projesinin canlandırılmasına da vesile olmasını diliyoruz. D-8 projesine bizzat Cumhurbaşkanı’nın sahip çıkmasını, zaman yitirmeksizin Prof. Dr. Necmettin Erbakan hatırası olan D-8’in İslam dünyasındaki köklü sorunların kalıcı olarak çözüme kavuşturulmasına yönelik olarak Cumhurbaşkanı tarafından sahiplenilmesini ivedilikle bekliyoruz.” "Sorun evlenmemek değil, evlenememek" Kılıç, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Cumhurbaşkanı, gençlerin geç evlenmesinden veya hiç evlenmemesinden yakınıyor. Aslında sorun evlenmemek değil, evlenememek. Nedenleri hakkında yanında ve yakınında olanlar kendisine bir şeyler söylemiyorsa biz söyleyelim. Bir aylık asgari ücret karşılığı kiralık daire bulmak neredeyse imkansız. Düğün yapmak, eşyaları tamamlamak bu maaşlarla mümkün değil. Ayrıca seçim zamanı verilen evlilik kredisi sözü de birkaç pilot il dışında maalesef tutulmuş değil. Üstelik bir buçuk yıl önce verilen 150 bin lira sözüne de bir güncelleme yapılmış değil. Rakam da enflasyona rağmen hala 150 bin lira bandında kalmış durumda.” "Bir yıldan kısa süren evliliğe bir ömür boyu nafaka olur mu" Binlerce erkeğin şikayet ettiği süresiz nafaka konusuna da değinen Kılıç, “Bir yıldan kısa süren evliliğe bir ömür boyu nafaka olur mu? Bu riski hangi genç, hangi çalışan, hangi asgari ücretli göze alabilir? Nafaka ödeme riski, gençleri evlilikten yıldıracak kadar göz korkutan bir mesele haline gelmiş durumda. Gençler evlenemiyor diye yakınanlar, gençler niye evlenemiyor diye de baksınlar bir zahmet. Sorunlara odaklansınlar, gençlere kulak versinler” şeklinde konuştu. Kılıç, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ekonomide 2024’ün 2023’ten iyi olmasını beklerken maalesef 2025’in 2024’ten de kötü olacağı gerçeği ile karşı karşıya bulunuyoruz. Kredi borcu olan kişi sayısı 41,4 milyona ulaşmış durumda. Kişi başına düşen kredi borcu miktarıysa 88 bin 155 lira. Bireysel kredi borçları da gösteriyor ki vatandaş aylık kazancıyla geçinemiyor. Borcu borçla çeviriyor. Bu borç batağından çıkış mümkün müdür? Her geçen gün tablo daha da kötüye giderken kredi kartı borçlusu, kredi borçlusu sayısı ve hane kredi borcu artmaktayken Hazine ve Maliye Bakanı hala gözümüzün içine baka baka Türkiye’de işlerin iyiye gideceğini, ekonominin düzelmekte olduğunu, sürecin toparlandığını söyleyebilecek midir?” "Çalışanları enflasyona ezdirmesinler diye umutla gözlerinin içine bakıyoruz" Kendilerinin asgari ücret beklentisinin 35 bin lira olduğunu söyleyen Kılıç, “Hiç olmazsa çalışanları enflasyona ezdirmesinler diye umutla gözlerinin içine bakıyoruz. Elektriğe zam, doğal gaza zam, suya zam, gıda fiyatları kontrolden çıkmış, konut kiraları aldı başını gidiyor. Bu şartlar altında asgari ücret ne olacak ki insanlarımız rahat nefes alacak bekliyoruz. Hükümet yetkililerinin gözünün içine bakıyoruz” dedi. "Kurumların alacaklarını tahsil etmesinden rahatsızlık duymayız" “CHP’li İstanbul, Adana, Ankara, İzmir, Mersin Büyükşehir ve Şişli Belediyesi’nin SGK prim borçları sebebiyle mevduat hesaplarına ve belediye şirket hesaplarına bloke koyulmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine Kılıç, şunları söyledi: "Kurumların alacaklarını tahsil etmesinden rahatsızlık duymayız. 31 Mart 2024 tarihinde yapılan genel seçime kadar SGK neredeydi? Bu borçların önemli bir kısmı iktidar partili belediyelerden kalan borçlar. SGK’ya borç biriktiren, borç satan belediyeler büyük ölçüde iktidar partisine mensup belediyeler. Devletimizi yönetenlerin tüm bireylere olduğu gibi tüm kurumlara ve tüm belediyelere aynı hukukla, aynı adalet penceresinden ve hakkaniyetli bir mercekten bakmalarını tavsiye ediyoruz. Aksi takdirde Türkiye hızla adaletten uzaklaşır yaşanabilir bir ülke olmaktan çıkar.”
Manisa Uçan Manisalı Ruhi Sarıalp memleketinde anıldı Yunusemre Belediyesi tarafından olimpiyat madalyalı Manisalı efsane atlet Ruhi Sarıalp anısına "100. Yaş Anma Toplantısı" düzenlendi. Sporun ve sporcunun yanında olan Yunusemre Belediyesi, 1948 Londra Olimpiyat Oyunları’nda Üç Adım Atlama dalında Türkiye’ye bronz madalya kazandıran Manisalı efsane atlet Ruhi Sarıalp anısına toplantı gerçekleştirdi. Yunus Emre Millet Çarşısı Konferans Salonu’nda yapılan toplantıya Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, Belediye Başkan Yardımcısı Hakan Gürtunca, Yunusemre Belediyespor Kulüp Başkanı Bülent Kanik, milli sporcular, antrenörler ve öğrenciler katıldı. Yoğun ilgi gören anma etkinliğinde katılımcılara Ruhi Sarıalp’in hayatı, başarılı olmuş milli atlet ve antrenörlerin atletizmin gelişimine yönelik fikir görüşleri aktarıldı. Toplantıda bir konuşma yapan Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, Ruhi Sarıalp’i sevgi ve saygıyla andıklarını belirterek organizasyonda emeği geçenlere teşekkür etti. "Amatör spor branşlarını destekliyoruz" Başkan Balaban konuşmasında belediye olarak futbolun dışında amatör branşlara önem verdiklerinin altını çizerek, "Biz futbolun dışında da ayrı bir spor dünyası olduğu bilincindeyiz. Bütün amatör spor branşlarına elimizden geldiği kadar destek oluyoruz. Belediyelerin bir diğer önemli görevi de değerleri gün ışığına çıkartmak, yaşatmak ve bunları saygıyla anmaktır. ’Unutmadıkça yaşatırsın, unutulmadıkça yaşarsın’ şeklindeki felsefemiz doğrultusunda ’Uçan Manisalı’ diye literatüre geçmiş olan Ruhi Sarıalp üstadımızı, milli sporcumuzu sevgiyle ve saygıyla anıyoruz. Ruhi Sarıalp Türkiye Cumhuriyeti’nin olimpiyatlarda madalya kazanan ilk atletidir ve uzun yıllar boyunca Türk atletizm tarihinin ilk madalya kazanan sporcusudur. Kendisi doğma büyüme Manisalıdır. Biz Yunusemre Belediyesi olarak bu değeri gün yüzüne çıkartıyoruz. Bize düşen görevin, toplumsal sorumluluk anlamında onurunu yaşıyoruz. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" diye konuştu. Ruhi Sarıalp’i ve Türk atletizmini anlattılar Ruhi Sarıalp Anma Programı’nın Proje Koordinatörü Murat Gültekin katılımcılara sunum yaptı. Atletizm duayenlerinden Nurullah Candan, Ruhi Sarıalp’in Manisa’da sporun gelişimi için çok uğraş verdiğini, elde ettiği başarılarla Spil Dağı’ndan yükselen bir yıldız gibi parladığını söyledi. Avrupa şampiyonu milli atlet Tuğba Danışmaz ise Ruhi Sarıalp’in Türk atletizmine rol model olduğunu ifade ederek, bu efsaneden sonra aynı branşta 74 yıl sonra madalya alan tek sporcu olmanın mutluluğunu yaşadığını, zinciri devam ettirmek için gençlerin mutlaka atletizme yönelmelerini kaydetti. Milli sporcu Tuğba Danışmaz’ın Antrenörü Cahit Yüksel de çalışmakla başarının önemine vurgu yaparken, Milli atletler Murat Ayaydın ve Gündüz Değirmencioğlu ise Manisa’dan ve Ege bölgesinden iyi atletler yetiştiğini kaydetti. Yunusemre Belediyesi tarafından organizasyonda emeği geçenlere teşekkür plaketi takdim edildi.
Ankara ÜNİPERSEN’den Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde tayin sorununun çözümü için oturma eylemi Üniversite İdari Personel Sendikası (ÜNİPERSEN), üniversitelerde çalışan idari personelin tayin sorununun çözüme kavuşturulması talebiyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde oturma eylemi başlattı. ÜNİPERSEN üyeleri, üniversitelerde görev yapan idari personelin başta tayin sorunu olmak üzere yaşadığı problemlerin çözülmesi talebinde bulundu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde oturma eylemi başlattıklarını ifade eden ÜNİPERSEN Genel Başkanı İbrahim Güzel, tayin sorununun çözümü için dua ederek şu ifadelere yer verdi: “Burada tayin duası ile oturma eylemi başlatacağız. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da inşallah üzerine düşeni yapacaktır. Eylemimizi burada 5 gün sürdüreceğiz. Memurun hakları noktasında birçok konu var ama üniversite idari personelinin tayin sorununa ilişkin 6. dönem toplu sözleşmesinde bir karar alındı ancak uygulanmadı. Tayin sorunu unutuldu. 7. dönem toplu sözleşmede de aynı karar alınmak zorunda kaldı. 15 ay geçti, karar yine unutuldu. Önce 7. dönem toplu sözleşmesindeki kararlar uygulanmalı ki, 8. dönemden bir umudumuz olsun. Burada toplanmamızın tek bir nedeni var. 7. dönem toplu sözleşmede kararı alınan, üniversite idari personelinin tayin sorununa ilişkin kararın uygulanmasını istiyoruz. Toplu sözleşmeler hukuki metinlerdir. Bunu bu şekilde algılanıp ona göre hareket edilmesi gerekiyor. Artık bu sorun çözüm bulmalıdır. Sorun çözüm bulmadığı sürece mücadelemize devam edeceğiz.”