KÜLTÜR SANAT - 17 Kasım 2024 Pazar 08:33

Geleneksel Erzurum evlerinde kitabeler

A
A
A
Geleneksel Erzurum evlerinde kitabeler

Atatürk Üniversitesi’nden Zerrin Köşklü ve Muhammet Lütfü Kındığılı, Sanat Tarihi Dergisi’nde yayınlanan araştırmalarında Erzurum evlerindeki kitabeler üzerine ilgi çeken sonuçlara ulaştılar.


Anadolu konut mimarisinde plan, mimari ve süsleme özellikleri ile dikkat çeken Erzurum evlerinin kitabeleri üzerine odaklandığı araştırmada, “Erzurum evlerinde tespit edilen kitabeler XVIII. -XX. yüzyıllara aittir. Çalışmada 65 evin kitabesi incelenmiş, bu kitabeler konum, istif-form, metin içeriği, hat, malzeme-teknik ve süsleme özellikleri açısından değerlendirilmiştir. Kitabelerde dikdörtgen (kare) çerçeveli ya da kartuş şeklinde, damla, nar, armudi ve ibrik formlu örnekler tespit edilmiştir. İncelenen 65 kitabeden 37 örnekte “Mâşâallâh” ibaresine yer verilmiştir. Yanı sıra aynı formlarda tekil uygulamalarla diğer metin içeriklerine de rastlanmıştır. Erzurum evleri kitabelerinde ana malzeme taş olup, içeride ahşap üzerine işlenmiş örnekler de mevcuttur. Kitabelerde istifli yazılarla birlikte palmet, çiçek, dal ve yaprak motifleri, ay-yıldız, hilal motifleri ile S kıvrımları ve yelpazelerle oluşturulan süslemeler kompoze edilmiştir. Erzurum evi kitabeleri yapıldıkları dönemin tarihi belge niteliği, nazar ve nazara karşı korunma inancı ile verdiği mesaj ve bu mesajın farklı istif çeşitliliği ve diğer bezemesel ayrıntılarıyla korunması gereken önemli değerlerimizdendir.” denildi.


Erzurum evleri kitabelerinde ana malzeme taş


İncelenen 65 ev kitabesinden ancak 29 günümüze ulaştığı vurgulanan araştırmanın sonuç kısmında, “Diğerleri günümüze ulaşmayan kitabelerdir. Erzurum evlerinde kitabeler ön cephede ve iç mekânda olmak üzere farklı yerlerde karşımıza çıkmaktadır. Kitabelerin inşa kitabesi işlevi ile birlikte nazara karşı koruyucu bir güç olarak kullanılması dış cephede ve iç mekânda ilk bakışta rahatlıkla görülebilir yerlerin seçiminde etkili olmuştur. Erzurum evleri kitabelerinde daha çok celi sülüs hatla “Mâşâallâh” ibaresinin dikdörtgen (kare) çerçeveli ya da kartuş şeklinde, damla, nar, armudi ve ibrik formlu örnekleri tespit edilmiştir. Yanı sıra aynı formlarda tekil uygulamalarla diğer metin içeriklerine de rastlanmaktadır. Bu çeşitlilik bölgeye özgü tandırevi geleneğine bağlı unsurlarda kitabelere yer verilmesi ile de zenginleştirilmiştir. Erzurum evleri kitabelerinde ana malzeme taştır, yanı sıra ahşap kullanılmıştır. Taş kitabeler genellikle bölgeye özgü kamber taşındandır. Taş kitabelerin biri hariç tamamında kabartma tekniği uygulanmıştır. Ahşap üzerine işlenen kitabeler evin iç donatılarında olup, bunlarda oyma ve kabartma tekniği uygulanmıştır.” tespitlerine yer verildi.


Kitabelerde sade tasarımlar kullanıldı


Erzurum evlerinin kitabelerinin sade tasarımları olduğu dile getirilen araştırmada daha sonra şöyle denildi, “Kitabeler üzerinde istifli yazılarla birlikte palmet, çiçek, dal ve yaprak motifleri, ay-yıldız, hilal motifleri ile S kıvrımları ve yelpazelerle oluşturulan bezemeler dikkat çekmektedir. Kitabeli evler, Anadolu mimarisinde olduğu gibi Erzurum evlerinde de plan, mimari ve bezeme özelliklerinin yapıldıkları dönemlere ait özelliklerle tanımlanmasında etkili olmuştur. Kitabelerle tarihi belirlenen evlerin dönemsel değişimleri ve bu değişimlerin süreç içerisindeki görünürlüğü de dikkate değerdir. Erzurum ev kitabeleri tarih bilgisi, nazara karşı korunma inancıyla yazılmış metin içerikleri, istif çeşitliliği ve diğer bezemesel özellikleriyle korunması gereken değerlerimizdendir. Bununla birlikte geleneksel evlerin kitabeleri günümüzde çok az örnekle temsil edilmektedir. Çeşitli nedenlerle sorgulanabilecek (yıkımlar, kaybolma, çalınma, yer değiştirme) bu durum, belge niteliğini estetikle buluşturan ev kitabelerinin de özelliklerinin bilinmesi, tanıtılması ve gelecek nesillere aktarılması gerekliliğini bir kez daha ortaya koymaktadır.”


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da uyuşturucu madde ticareti yapan sokak satıcılarına geniş çaplı operasyon: 5 şüpheli yakalandı İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekiplerince 4 ilçede uyuşturucu madde ticareti yapan sokak satıcılarına yönelik geniş çaplı operasyon düzenlendi. Düzenlenen operasyonda, 5 şüpheli yakalandı. Yakalanan 5 şüpheliden 2’si tutuklanarak cezaevine gönderilirken, 1 şüpheliye adli kontrol hükümleri uygulandı, 2 şüpheli ise serbest bırakıldı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekiplerince Avcılar merkezli Bağcılar, Küçükçekmece, Esenyurt ilçelerinde uyuşturucu madde ticareti yapan sokak satıcılarına yönelik 16 Kasım’da geniş çaplı operasyon düzenlendi. Düzenlenen operasyonda, Avcılar Denizköşkler Mahallesi’nde bir grup şüpheli şahıs, narkotik madde ticareti yaptığı sırada suçüstü yakalandı. Şüphelilerin üzerinde yapılan aramada 9 adet paketlenmiş halde 89.7 gram narkotik madde ile 10 bin 500 lira para ele geçirildi. Adreslere düzenlenen operasyonda çok sayıda uyuşturucu madde ele geçirildi Ekiplerce 4 ilçede yapılan operasyonda 5 şüpheli yakalandı. Şüphelilerin adreslerinde yapılan aramalarda ise, 2 kilo 960 gram uyuşturucu madde, 17 adet satışa hazır halde toplamda 270.47 gram uyuşturucu madde, 348 gram amfetamin katkı maddesi, 3 adet hassas terazi, 1 litre aseton, çok sayıda şeffaf poşet, 1 adet ruhsatsız tabanca, 1 adet şarjör ve 5 adet 7.65 mm fişek ele geçirildi. Öte yandan operasyon sırasında yakalanan 5 şüpheliden 2’si emniyette ki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. 2 şüpheli, ‘uyuşturucu madde ticareti yapmak’ ve ‘ruhsatsız silah bulundurma’ suçundan adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderilirken, 1 şüpheliye adli kontrol hükümleri uygulandı, 2 şüpheli ise serbest bırakıldı. (GŞ-ÖFA
İstanbul Pendik’te yatalak hastalara ‘evde refakat hizmeti’ Pendik’te yatağa bağımlı hastalara “Evde Refakat Hizmeti” devam ediyor. Hasta ve yakınlarına büyük kolaylık sağlayan bu hizmet, haftada bir gün refakatçi desteği sunarak yaşam kalitesini artırıyor. Pendik Belediyesi, yatağa bağımlı hastalara yönelik başlattığı “Evde Refakat Hizmeti” ile hasta ve yakınlarına büyük bir kolaylık sağlıyor. 2 yıldır devam eden bu özel hizmet sayesinde, yatalak hastaların evdeki tüm ihtiyaçları belediyenin görevlendirdiği refakatçiler tarafından karşılanıyor, böylece hasta yakınlarına da günlük işlerini halletmeleri için zaman tanınıyor. Yaş sınırlaması olmaksızın, yatalak raporu (epikriz) bulunan her vatandaş bu hizmetten yararlanabiliyor. 2024 yılının başından bu yana Pendik genelinde yaklaşık 60 aileye haftada bir gün, 09.00-17.00 saatleri arasında sunulan bu hizmet, hem hastaların konforunu sağlıyor hem de yaşam kalitelerini artırıyor. Pendik Belediyesi, bu projeyle sosyal belediyecilik anlayışını güçlendirmeye devam ediyor. “Evde refakat hizmeti sayesinde rahat bir nefes aldık” Annesi için evde refakat hizmeti alan Esma Çandır, “Annem 4 buçuk yıldır hasta, ayakları tutmuyor, altı bağlanıyor, her şekilde yatalak. Evde refakat hizmetinden 1 yıldır faydalanıyoruz. Görevli personel anneme yatak banyosu yapıyor. Temizliğini yaparak, yemeğini yediriyor. O gelince ben dışarı çıkıyorum. 1 gün de olsa kendime izin veriyorum. Dışarıda işlerimi hallediyorum. Güzel bir hizmet, ben çok memnunum. Belediyenin böyle bir hizmet vermesi çok güzel bir şey. Herkes bu hizmetten faydalanabilir. Pendik Belediye Başkanımız Ahmet Cin ve ekibine çok teşekkür ederim. Sosyal hizmet olarak çok yardımları oldu” diye konuştu.
Mersin Mersin’de 3 bini aşkın kuş güzelliklerini sergiledi Mersin’de düzenlenen 14. Atatürk Kupası Kafes Kuşları yarışmasında 3 bini aşkın kuş ’Türkiye’nin en güzel kuşu’ olmak için yarıştı. Türkiye Kanarya ve Kafes Kuşları Federasyonu (TKKKF) tarafından 14. Atatürk Kupası Kafes Kuşları yarışması Mersin’de düzenlendi. Yenişehir Belediyesi ve Mersin Kanarya ve Kafes Kuşları Derneğinin de katkı sunduğu etkinlik Yenişehir Fuar Alanında gerçekleştirildi. Kuş yetiştiricileri ve sevenlerinin yoğun ilgi gösterdiği yarışma, Türkiye’nin dört bir yanından gelen yaklaşık 3 bin kuşa ev sahipliği yaptı. Kuş yetiştiricilerinin birçok kategoride birinci olmak için yarıştığı yarışmada kanaryadan papağana, muhabbet kuşundan bülbüle kadar binlerce kuş güzelliklerini sergiledi. “Bu bir güzellik ve kostüm yarışması” Yarışmanın ilk defa Mersin’de gerçekleştirildiğini belirten Türkiye Kafes Kuşları Federasyon Yetkilisi ve Hakem Erden Aksoy, “14. Atatürk Kupası bu sene ilk defa Mersin’de oluyor. Burada ilk defa olmasına rağmen 3 bin kuşla yarışıyor arkadaşlarımız. Gaziantep’ten, Adana’dan, Kayseri’den, Malatya’dan, Ankara’dan, İzmir’den ve çevre illerden yarışmacı arkadaşlar katılıyor ve güzel bir yarışma olduğunu tahmin ediyorum. Çok güzel bir yarışma geçiyor. Bu bir güzellik ve kostüm yarışması. Yavru bilezikli kuşlar yarışıyor. Ödül almak isteyen bir kuşun, tırnağından kaşına gözüne kadar ve duruşu olmak üzere her şeyi tam olacak. Bu unsurlara göre değerlendirme yapılıyor. Derece alan arkadaşlarımız ünleniyor ve bundan sonra onlardan kuş almak zor oluyor” dedi. “Bize stres attıran bir hobi” Mersinli Kuş Yetiştiricisi ve Federasyon Hakemi Göksel Gülmez de yarışmaya ev sahipliği yapmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi. Mersin’de yüksek standartlarda bir yarışmanın ilk defa gerçekleştiğini paylaşan Gülmez, “Uzun yıllardır Mersinimizde ilk defa federasyonumuzun düzenlemiş olduğu bir profesyonel yarışmamız oldu. Atatürk Kupası yarışmamıza ev sahipliği yapıyoruz. Bizler yıllardır ülkemizin birçok şehrinde minimum 500 bin kilometre uzaklıktaki şehirlerimize giderek kuşlarımızı yarıştırıyorduk. Güzel bir duygu, farklı bir ambiyans. Şehrimize katma değer katacak kültürel bir etkinlik olduğunu düşünüyoruz. Çok farklı bir hobi. Herkesin bir hobisinin olmasını gerektiğini düşünen bir yapıdayız. Metropol hayatı insanları ciddi anlamda yoruyor ve meşgul ediyor. Bu da bize stres attıran bir hobi. Aslında bu bir yaşam tarzı oldu bizim için. Biliyorsunuz spor yapan insanlarda bir disiplin olması lazım. Bizim hobimiz de ilk defa başladığımızda bir kanarya ile başladı. ‘Kanarya nedir’ diye tanımayla başlarken sonra ırk kanaryaları vesaire derken derya deniz oldu. Standart olarak her gün sabah 06.00’da uyanırız. Kuşlarımızla sabah tek tek ilgileniriz. Her birine ayrı ayrı bakar, özelliklerine göre değerlendirir ve belirli dönemlerde kuşlarımızı eşleştiririz. Çıkan yavrularımızı da ilgili yıllarda yarıştırırız. Yarışmacı kuşların tamamı bu yılın yavru kuşları” diye konuştu. Yarışmada kuşları derece elde eden yetiştirici Ahmet Şimşek de “Mersin’de ilk kez yapılıyor. Hep dışarıdaki illere gidiyorduk. Mersin’de olmasıyla bize de avantaj sağladı. Kuşlarımızı başka illere götürünce yıpranıyordu. Yarışma esnasında duruş sergileyemiyordu. Burada avantajlı olduk ve şükürler olsun derecemizi de yaptık. Her sene geleneksel hale gelmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı. Kuşların çok ilgisini çektiğini anlatan 9 yaşındaki Yasin Erdem Ersoy ise “Güzel ve değişik bir yer. Babam zaten damlarda kuşlara bakıyor. Onlarla da baya bir alıştım. İlk defa böyle bir yer görüyorum. Çok güzel yani değişik bir his. Güzel bir his hem de” dedi. (FVZ-HSK-
Düzce Tarım ekipleri sahada Düzce İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, tarım sahada sloganıyla başlattığı saha çalışmalarının 4.haftasında da yoğun bir programla çiftçilerle bir araya gelmeye devam etti. 24 köyde çiftçilerle buluşularak tarımsal üretim planlaması, yeni destekleme modeli ve Kahverengi Kokarca Zararlısı ile mücadele yöntemleri hakkında kapsamlı bilgilendirmeler yapıldı. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalar kapsamında gerçekleştirilen toplantılarda, çiftçilerle birebir görüşmeler yapılarak onların tarımsal üretim süreçlerinde karşılaştıkları sorunlar, talepler ve öneriler değerlendirildi. Çiftçilerden gelen geri bildirimler ışığında, sahada daha etkili çözümler üretmek amacıyla gerekli planlamalar yapılırken, iletilen taleplerin ilgili birimlerle paylaşılacağı ve çözüm sürecinin takip edileceği belirtildi. Çiftçilerin özellikle gübre ve sulama maliyetlerinin azaltılması, pazar erişiminin artırılması ve tarımsal desteklerin daha geniş bir kesime ulaştırılması yönündeki talepleri ön plana çıktı. Ayrıca, Kahverengi Kokarca Zararlısı ile mücadele konusunda daha fazla eğitim ve ekipman desteği sağlanması gerektiği de çiftçilerin aktardığı önemli konular arasında yer aldı. Destekleme modelleri ve kahverengi kokarca zararlısı Toplantılar sırasında çiftçilere yeni destekleme modeli hakkında detaylı bilgiler verilerek, bu modelin tarımsal üretime sağlayacağı katkılar aktarıldı. Çiftçilerden destekleme başvuru süreçlerinde karşılaştıkları sorunlara dair geri bildirimler alındı ve süreçlerin daha erişilebilir hale getirilmesi için öneriler sunuldu. Ayrıca, Kahverengi Kokarca Zararlısı ile mücadelede etkin yöntemler paylaşıldı. Teknik ekipler, bu zararlının tarımsal üretime verdiği zararları en aza indirmek için çiftçilere biyolojik mücadele yöntemlerini detaylı bir şekilde anlattı. Çiftçilerin bu konuda daha fazla bilinçlenmesi ve zararlının etkilerinin kontrol altına alınması için gerekli rehberlik sağlandı. Dördüncü haftada 540 çiftçiye ulaşıldı Bu hafta dördüncüsü düzenlenen toplantılarda toplamda 540 çiftçiye ulaşılarak, tarımsal üretimin verimliliğini artırmaya yönelik bilgilendirmeler yapıldı. Çiftçiler, bu tür saha çalışmalarının kendilerine sağladığı faydaları dile getirerek, tarımsal üretimde karşılaştıkları sorunların yerinde tespit edilmesi ve çözüm önerileri sunulmasından duydukları memnuniyeti ifade ettiler. Saha çalışmaları devam ediyor Düzce İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, "Tarım Sahada" çalışmaları kapsamında tüm köy ve mahallelerde çiftçilere ulaşmayı ve tarımsal kalkınmayı desteklemeyi sürdürüyor. Çiftçilerin sahada karşılaştığı sorunların çözülmesi ve üretim süreçlerinin daha verimli hale getirilmesi için yapılan bu çalışmaların önümüzdeki haftalarda da devam edeceği belirtildi. Düzce tarımının geleceğine yön veren bu çalışmalar, üreticilerin bilinçlenmesine ve sürdürülebilir üretim modellerinin yaygınlaşmasına katkı sağlamaya devam edecek.