SPOR - 24 Ağustos 2021 Salı 09:50

Aziziye Gençlik’te spor şöleni

A
A
A
Aziziye Gençlik’te spor şöleni

Erzurum GSİM Aziziye Gençlik Merkezi, gerçekleştirdiği faaliyetleri şölen havasında yaptı.

Erzurum GSİM Aziziye Gençlik Merkezi, gerçekleştirdiği faaliyetleri şölen havasında yaptı. Spordan sanata, resim ve fotoğraf sergisinden müzik gösterilerine birçok etkinliğe imza atan Aziziye Gençlik Merkezi alkış aldı.


Erzurum Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Aziziye Gençlik Merkezi, Korona virüs (Covid-19) pandemisinde bile boş durmadı. Aziziye Gençlik Merkezi Müdürü Yunus Kumbasar, Gençlik Liderleri Yaser Taşkesenlioğlu, Ümran Öztürk ve Yavuz Selim Turgut ile gönüllü gençler nezaretinde gerçekleşen kurslarda başarılı olan öğrenciler spordan sanata, müzikten, fotoğraf ve resim gergisine, halk oyunlarından çalgı kurslarında öğrendiklerini şölen havasında davetlilerin beğenisine sundu. Aziziye Gençlik Merkezi Müdürlüğü kampüsünde düzenlenen gösteriler ile resim ve fotoğraf sergisi büyük ilgi gördü.


Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan gösterilere Gençlik ve Spor İl Müdürü Fuat Taşkesenligil, Aziziye Gençlik Merkezi Müdürü Yunus Kumbasar, Aziziye Halk Eğitim Merkezi Müdürü Harun Ilıcalı ile çok sayıda davetli ile öğrenci velileri katıldı.


Spor gösterileri nefes kesti


Aziziye Gençlik Merkezi’nde Geleneksem okçuluk, masa tenisi, taekwondo, futbol ve çim hokeyinde antrenörler nezaretinde ücretsiz spor kursları gören öğrenciler gösteri yaparak başarılarını taçlandırdılar. Halk oyunları ekibi de şölende bir gösteri yaptı. Sporcular ve halk oyunları ekibi yaptıkları gösterilerle alkış aldı.


Aziziye Gençlik Merkezi’nin ücretsiz müzik kurslarına iştirak ederek M. Tamer Alak ile Emirhan Bali yönetiminde gitar, keman ve bağlama kurslarına katılan öğrenciler minik bir konser verdi. Minik ve genç müzisyenlerin gösterisi davetlileri büyüledi. Aileler ve izleyiciler müzik grubunun gösterilerini ve konserini hayranlıkla izlerken, Türk Halk Müziği gösterisi ayakta alkışlandı. Kemanda Banu Gül, Ahmet Melikşah Mengüç, Buse Sincar, Cemre Yazıcıoğlu, Zeynep Çağlar ve Sıla Ateş yer aldı. Gitarda ise Mekke Çınar, Betül Öztürk görev yaptı. Veysel Yurtsever, Bengüsu Çoban, Yunus Kadri Turan, Zeynep Perktaş, Hayru Nisa İlçin ve Zeynep Bağcı bağlama çalan öğrenciler arasında yer aldı.


Davetlilere aşure ikramı


Resim ve fotoğraf sergisinin de yer aldığı şölende davetlilere aşure ikram edildi. Aziziye Gençlik Merkezi Müdürü Yunus Kumbasar, 4 bin 500 üyeye sahip gençlik merkezinde 300 öğrencinin düzenlenen etkinlikte yer aldığını belirterek, pandemiye rağmen fedakarlık yapan öğrencilere, kurs hocalarına, gençlik liderlerine ve gönüllü gençlere teşekkür etti. Erzurum Gençlik ve Spor İl Müdürü Fuat Taşkesenligil de, şölen havasında geçen spor ve müzik gösterileri ile resim ve fotoğraf sergisinde emeği geçenleri tebrik ederek, GSİM Gençlik Merkezleri olarak insan odaklı çalışmaların devam edeceğini söyledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydın’da faaliyetlerini sürdüren Karya Farma HBX Ar-Ge, HMPV virüsüne karşı çalışma başlattı Çin’de hızla yayılan covid benzeri HMPV salgınına karşı Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Teknokent’te faaliyetlerini sürdüren ve bugüne kadar 18 ayrı patent alan Karya Farma HBX Ar-Ge ekibi çalışma başlattığını duyurdu. Covid 19 salgın sürecinde de HBX-2371(ANTIQUE OIL) adlı bölgede yeralan endemik bitkilerin moleküler düzeyde yapılan spesifik bileşimiyle virüslere karşı mücadele ettiklerini kaydeden Karya Farma HBX Ar-Ge Kurucusu Hakan Başlık, İnsan Metapnömovirüsü (HMPV) olarak adlandırılan yeni salgın virüsüne karşı hazırlık yaptıklarını kaydetti. 2019’da Covid-19’un yol açtığı aylarca süren pandemide ülkemizin de ciddi derecede olumsuz etkilendiğini ve dünyada binlerce can kaybı yaşandığını hatırlatan Karya Farma HBX Ar-Ge Kurucusu Hakan Başlık, “Covid 19 salgının yıkımı hafızalardan silememişken, şimdi de Çin’den yayılan İnsan Metapnövirüsü (HMPV), Covid 19’a benzer bir tehdidi yeniden gündeme getirdi. Hızla yayılan bu virüse karşı hazırlıklarımız var. Önümüzdeki aylarda bir kez daha yaşanmasından endişe ettiğimiz küresel bir sağlık krizi nedeniyle HBX Ar-Ge olarak tedbirler almaya çalıştık. HMPV, Covid-19 gibi yeni ve beklenen bir virüs değil. Bu virüsün ilk olarak 2001’de tanımlandığını biliyoruz” diyerek bilim ve kadim bilgiyi bir araya getirerek geleceğin sağlık sorunlarına çözüm üretmeyi hedeflediklerini kaydetti. Yaklaşık çeyrek asra dayanan çalışmalarında sahip oldukları 18 patentli buluş ile küresel salgınlardan kronik hastalıklara kadar birçok alanda etkili sonuçlar elde ettiklerini belirten Başlık, “HBX-2371 ve Frekans Destekli Tedavi Yöntemleri” başlığı altında yaptıkları çalışmalardan söz etti. Başlık, “HBX-2371 formülasyonu, kanserden enfeksiyon hastalıklarına kadar geniş bir alanda kullanılıyor. Frekans terapileriyle desteklenen bu yöntem, sadece bir tedavi yöntemi değil, aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendiren ve vücudu dengeleyen bir formülasyon. Frekans terapilerini bu sürece entegre ederek tedavi başarı oranlarını artırmayı başardık" diye konuştu.
Yozgat 40 yıldır biriktirdiği eşyaları müzeye dönüştürdüğü evinde sergiliyor Yozgat’ta yaşayan 85 yaşındaki Ali Yılmaz, 40 yılı aşkın süredir biriktirdiği eşyaları evinde sergiliyor. Çekerek ilçesindeki evinde eski eşyaları biriktiren Ali Yılmaz, duyduğu hayranlıktan dolayı Osmanlı dönemini evinde yaşatıyor. Kendi evindeki eşyaları bir araya getirerek müzeciliğe başlayan Yılmaz’a zamanla Türkiye’nin dört bir yanından eşya bağışında bulunanlar da olmuş. Kağnı, tüfek, kama, kılıç, bakraç, ibrik, yayık, testi, beşik gibi pek çok eseri biriktiren Yılmaz’ın evi ziyaretçilerle dolup taşıyor. Müze eve gelen gençler eski zamanlarda kullanılan eşyalar hakkında bilgi sahibi oluyor. “Evimde 2 bin parça eşya var” Evindeki eşyaların parayla bile bulunamayacak kıymette olduğunu söyleyen Yılmaz, “Tüfek, kağnı, bakır kaplar ne ararsan hepsi var. Sivas’tan, çevre köylerden, Ağrı’dan, Kars’tan eşya bağışlayanlar oldu. Şimdi 2 bin parça olduğunu tahmin ediyorum” ifadelerini kullandı. “Valimizi ve Kaymakamımızı müzemize bekliyorum” Müze evinde devlet büyüklerini görmek istediğini söyleyen Yılmaz, “Yozgat Valimizi ve Çekerek Kaymakamımızı müzemize davet ediyorum. Biriktirdiğim 2 bine yakın eşyayı görmelerini istiyorum” dedi. Ali Yılmaz’ın damadı Mehmet Yonar, kayınpederi ve kayınvalidesine eşiyle birlikte yardımcı olduğunu söyleyerek, “Evinin eksiklerini ve işlerini yapmak için geliyoruz. Bu evde kayınpederimin tarihi eserleri var. Yetişen gençlerimiz de burayı ziyaret ediyor. Mersin, Adana, Gaziantep gibi şehirlerden Türkiye’nin dört bir yanından ziyaretçiler geliyor. Yetişkin ziyaretçiler eskileri hatırlıyor. Gençler ise geçmişe bakıp örnek alıyorlar. Yeni valimizin ve kaymakamımızın ziyaret etmesini istiyoruz. Bazen ilgilenmekte zorlanıyoruz. Onlardan destek bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Sivas Kangallar ölü taklidi yapan kurtları öldüklerinden emin oluncaya kadar bırakmıyor Sivas’ta yaşayan kangal köpeği yetiştiricisi Hüseyin Yıldız, halk dilinde ‘canavar’ olarak tabir edilen kurtların azılı düşmanı Kangal köpeklerini anlattı. Gerçek bir Kangal köpeğinin kurdu rahatlıkla öldürebileceğini ifade eden Yıldız, “Kangal’ın özelliği sadece boğma değil, vurma ve kırmadır. Öldürdükten sonra sürekli kontrol eder, seğirdiği eti dahi sıkar, kemiklerini kırar” dedi. Sivas’ta havaların soğumasıyla birlikte şehir, köy ve mezralarda görülmeye başlayan kurtlar, diğer hayvanların yanı sıra insanlar için de tehlike oluşturuyor. Zekası ve avlanma yeteneği ile bilinen kurtların azılı düşmanı Kangallar ise kurtlarla mücadelede önemli bir yer tutuyor. Genellikle sürülere saldırmak için hazırlık yapan kurtları yaklaşık 3 kilometre öteden fark edebilen Kangal köpekleri, canı pahasına sürüsünü koruyor. Kurtlara karşı üstünlük kuran Kangal köpekleri, öldüğünden emin olana kadar kurdun başından ayrılmıyor. “Kurtlar halk dilinde ‘canavar’ olarak bilinir” Son dönemde kurtların daha fazla görülmeye başladığını ifade eden Kangal köpeği yetiştiricisi Hüseyin Yıldız, “İnsanoğlunun dejenere ettiği doğayı kurtlar doldurmaya çalışıyor. Kurtlar insanoğlunun yaşam alanlarını daraltmaya başladı. Kurtlar o kadar şehir, kent, mezra hayatına girmeye başladı ki neredeyse insanlara köpekler geziyor gibi bir görüntü vermeye başladı. Ortak bir adaptasyon dönemi geldi. Daha önceden kurtları duyduğumuzda bile irkilirdik. Ama bugün kurtları her yerde görür haldeyiz. Kangallar tabii ki kurtların baş düşmanıdır. Kurtlar halk dilinde ‘canavar’ olarak bilinir. Dolayısıyla Anadolu’da ciddi efsaneleri vardır. Kangal’ın bulunduğu yerlerde kurt rahat gezemez ve şehirlere sızamaz. Şu anda kurt popülasyonu arttı. Bu da Kangal köpeklerinin az olduğunu gösteriyor” dedi. “Kangal kokuyu 2-3 kilometreden alır” Kangalların garantici bir yapısı olduğunu söyleyen Yıldız, “Kurdun salgıladığı koku moleküllerini Kangal 2-3 kilometre öteden algılar. Buna karşı tepkisi ve refleksi son derece caydırıcı olur. Namludan çıkmış mermi gibi gider. Yakaladıysa öldürür, yakalayamazsa da en az 40-50 kilometre sürer. Kurt o bölgeye korkudan gelmez. Dolayısıyla Kangal kurdu çok rahat bertaraf eder ve kovalar. Kurdun omuru makas şeklindedir. Kangal 65 kilometre hızla darp ettiği zaman o omur kırılır. Kangal’ın özelliği sadece boğma değil, vurma ve kırmadır. Öldürdükten sonra sürekli kontrol eder. Seğirdiği eti dahi sıkar, kemiklerini kırar. O hayvanın üzerindeki yaşamı sonlandırmak için boğazına sarılır. Kafasını koyar, onu dinler. Kurt çok zeki bir hayvandır. Ölü taklidi yapsa dahi Kangal bunu yutmaz, başında bekler” şeklinde konuştu.