YEREL HABERLER - 17 Mart 2012 Cumartesi 19:57

EĞİTİM BİRSEN İL BAŞKANI ZİNNUR ŞİMŞEK:

A
A
A
EĞİTİM BİRSEN İL BAŞKANI ZİNNUR ŞİMŞEK:

Eğitim Bir-Sen İl Başkanı Zinnur Şimşek, Çanakkale Zaferi’nin yıldönümünü ve 18 Mart Şehitler Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Çanakkale Ruhu Emperyalist Güçlere En Güzel Cevaptır” dedi.
“Çanakkale, tarihe altın harflerle yazılması gereken büyük bir kahramanlığın, cesaretin, fedakârlığın ve sabrın destanıdır” diyen Şimşek, “Evden barktan geçerek, yardan ayrılarak, ölümü gülerek karşılayacak bir babayiğitliğe sahip olarak yazılacak bir destandır. Çanakkale destanında ve topyekûn millî mücadelede de açıkça müşahede edilmiştir ki; fakr-u zaruret içerisindeki bir millet, ihlâs sırrı ve uhuvvet bağı ile el ele verince, kendisinden sayıca kat kat büyük orduları yenmiştir.
Bu aziz millet tarihte hiçbir zaman uzun boylu esaret altında kalmaya tahammül etmediği gibi, bundan sonra da sonsuza kadar boyunduruk altına girmenin ezasına katlanamaz. Bir Batılının ifadesiyle, her milletin müdafaadan ümidi kesildiği anda bu milletin taarruzu başlamaktadır. Çünkü bu millet vatanını hiçbir ucuz beklentiye kurban etmemiş, değerlerini korumak dışında hiçbir hayalin peşinde koşmamıştır. Vatanına ve değerlerine bağlılık adına beklentisiz olmak ve adanmışlık duygusu ile hareket etmek, öyle ciddi bir güç kaynağıdır ki, bunlara sahip olan insan, hiçbir zaman yeise kapılmaz, hâdiselerin karşısında her zaman dimdik durur ve sarsılmaz bir iman ve ümitle onların üzerine yürür. Çanakkale Savaşı bu noktada Türk milletinin, dik ve sarsılmaz duruşunun ve ümitvar oluşunun destanının yazıldığı yerdir.” Diye konuştu.
Çanakkale Zaferinin milletimizi ihya edecek, kenetlendirecek, başarıya ulaştıracak kodları da bünyesinde barındırdığını ifade eden Şimşek, daha sonra şunları kaydetti;
“Çanakkale’de; Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i’ ile milletimiz bir bütün olarak mücadele vermiş, vatan söz konusu olduğunda aidiyetlerin hiçbir önemi olmadığının en güzel örneğini sergilemiştir. Din, vatan, namus tehlikeye girdiğinde canın, malın hiç düşünmeden verilebileceğini de cesurca ortaya koymuşlardır.
Diğer taraftan Mehmetçik, Akif’in “Ostralya’yla beraber bakıyorsun; Kanada!/ Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk” şeklinde şaşkınlığını belirttiği, güneyiyle kuzeyiyle bütün dünya ülkelerinin üzerine geldiği ve en zor şartların yaşandığı Çanakkale’de bile mürüvveti elden bırakmamıştır. Anadolu kahramanları, düşmanı eline geçirdiği, her türlü eza ve cefayı uygulayabileceği halde bunu yapmayıp, bir misafir muamelesi sergilemiştir. Şimdi, Filistin’de, Irak’ta yapılan canilikleri, insanlık dışı eza ve cefaları gördükçe bu kahramanların büyüklüğünü bir kez daha anlıyor, saygıyla yadediyoruz. Biz o idik, onlar da bu.
Milletçe kahramanlarımızın ortaya koyduğu bu Çanakkale ruhunu kavramaya, kuşanmaya muhtacız. Bu ruh, birlik ve beraberliğimizin, huzurumuzun teminatı ve milletimizin emperyalist güçlere en güzel cevabıdır.
Bu inançla Eğitim-Bir-Sen olarak Çanakkale Zaferi’nin yıldönümünü kutluyor; 18 Mart Şehitler Günü’nde, bu toprakları bize mukaddes bir vatan kılan tüm şehitlerimizi rahmetle, şükranla anıyoruz.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Kocaelispor antrenmanında duygusal sürpriz Kocaelispor’un tesislerinde alışılmışın dışında bir Öğretmenler Günü kutlaması yaşandı. Futbolcular, sahada öğretmenlerini görünce hem şaşırdı hem mutlu oldu. Kocaelispor’un Körfez Brunga Tesisleri’nde gerçekleşen antrenmanda anlamlı bir sürpriz yaşandı. 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla alışılmışın aksine ters bir ziyaretle futbolcuları sevindiren konuklar, onların hayatında önemli bir yere sahip olan öğretmenleri oldu. Antrenman sırasında sahada beliren öğretmenler, Kocaelisporlu futbolcular Mustafa Ege Bilim, Furkan Gedik, Haşim Arda Sarman ve Onur Öztonga’yı karşıladı. Öğretmenlerini aniden karşılarında gören futbolcular, bu sürprizle hem duygulandı hem de gururlandı. Öğretmenler, eski öğrencilerini tebrik ederek başarılarının devamını diledi ve onlarla gurur duyduklarını ifade etti. "Arda’nın çok başarılı futbolcu olarak hayatını devam edeceğini umut ediyorum" Haşim Arda Salman’ın okul müdürü olduğunu söyleyen Mahmut Kalcı, "Arda’nın, şu an sakatlık geçirmesine rağmen Kocaelispor’da çok başarılı futbolcu olarak hayatına devam edeceğini umut ediyorum. Kocaelispor’u da önümüzdeki sezonda Süper Lig’de görmeyi canı gönülden istiyoruz ve şimdiden tebrik ediyoruz. Başkanımız ile birlikte bu sezon Süper Lig’de olacağız. Bunu organize eden başta Kulüp Başkanımız olmak üzere, organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Tüm öğretmenlerin, Öğretmenler Günü’nü kutluyorum" dedi. "Onur’un arkasındayız" Onur Öztonga’nın öğretmeni olan Aydın Yel de organizasyonda emeği geçenlere teşekkür ederek, "Kocaelispor’dan öğretmen olarak çok güzel şeyler bekliyorum. Onur, çok ahlaklı ve dersinde başarılıydı. İsteseydi yazılım alanında da ilerleyebilirdi ama o futbolu seçti. Biz de arkasında duruyoruz" diye konuştu. "Ege çok başarılı bir öğrenciydi" Mustafa Ege Bilim’in matematik öğretmeni Zeynep Gümüş ise, "Ege ile mesleğimin ilk yıllarında tanışmıştım. Çok başarılı bir öğrenciydi. Hem akademik hem de sporu aynı anda başarabildiği için kendisini tebrik ediyorum. Ege’nin güzel yerlere geleceğine inanıyorum. Öğretmenler Günü için bizi davet ettiler, çok farklı bir durum oldu. Mutlu olduk" şeklinde konuştu. "Furkan futbolcu olarak doğmuş" Harun Ekinci de Furkan Gedik’in matematik öğretmeni olduğunu ifade ederek, "Daha önce de Gökdeniz Bayrakdar’a öğretmenlik yapmıştım. Onlarla çok gurur duyuyorum. Bu anlamlı Öğretmenler Gününde de bizi davet edip öğrencilerle buluşturduğu için Başkanımıza ve yöneticilere teşekkür ediyoruz. İnsan kendi öğrencisini böyle yerlerde görünce gururlanıyor. Furkan futbolcu olarak doğmuş. Yetenekliydi, hedefi de burasıydı, hedefine ulaştı. Biz de biraz yardım ettiysek ne mutlu bize" ifadelerini kullandı. "Bu kez öğretmenler öğrencileri ziyaret etti" Öğretmenler Günü’nü kutlayan Kocaelispor Başkanı Recep Durul, "Bu kez öğretmenler öğrencileri ziyaret etti. Bunu yapmamızdaki amaç, aradaki sevgi ve saygının ne kadar güçlü bağlara dayandığını göstermekti. Futbolcularımıza süpriz yapmak istedik. Bundan dolayı çok mutluyuz. Stadyumda da güzel etkinliklerimiz olacak. Şehit öğretmenlerimiz anısına ağaç dikimi olacak. Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün ’Yeni nesil sizlerin eseri olacaktır’ sözünden yola çıkarak her birimiz öğretmenlerimizin eseriyiz. Öğretmenlerin anne ve babamızdan daha fazla üstümüzde hakları var. Onlar bizim için yol gösterici, ilham kaynağılar. Kendilerine minnettarız. Tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyoruz" dedi. "Pazar günü maçı kazanıp onlara hediye etmek istiyoruz" Furkan Gedik, pazar günü oynanacak Bandırmaspor maçına hazırlandıklarını belirterek, "Bugün bizler için de önemli ve güzel bir gün oldu. Öğretmenlerimiz bizi ziyaret etti. Pazar günü de onların günü. Pazar günü maçı kazanıp onlara hediye etmek istiyoruz. Geldikleri için çok teşekkür ediyoruz. Onları çok seviyoruz, iyi ki varlar" şeklinde konuştu. Öğretmenlerimizi görünce çok şaşırdık" Öğretmenlerini görünce mutlu olduğunu söyleyen Onur Öztonga, "Öğretmenlerimize çok teşekkür ediyoruz. Buraya kadar gelip bizi destekleyerek onurlandırdılar. Başta şehit öğretmenlerimiz olmak üzere tüm öğretmenlerin Öğretmenler Günü kutlu olsun. Tüm öğretmenlerimiz baş tacımız. Öğretmenlerimizi görünce çok şaşırdık ve hemen gidip kucaklaştık" dedi. Haşim Arda Sarman ise "Tüm öğretmenlerin Öğretmenler Günü kutlu olsun. Bizim için sürpriz oldu. Önemli bir maça hazırlanıyoruz ve bu sürpriz bizim için motivasyon kaynağı oldu. Öğretmenlerimiz bizi küçüklükten beri yetiştirdi, bize önemli değerler kattı. Onları gördüğümüz için mutluyuz" ifadelerini kullandı.
Konya Başkan Uğur İbrahim Altay’a Hatay’da fahri doktora verildi Deprem sonrası Hatay’da Konya Büyükşehir Belediyesinin Türkiye’ye örnek çalışmaları dolayısıyla Mustafa Kemal Üniversitesi tarafından Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’a Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi alanında Fahri Doktora unvanı verildi. 6 Şubat 2023’teki asrın felaketi olarak adlandırılan Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra tüm Konya ile birlikte yardıma koşan ve uzun süre Hatay’da kalan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’a fahri doktora unvanı verilmesi dolayısıyla üniversitede program düzenlendi. Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Veysel Eren, depremlerden sonra ülkenin her yerinden Hatay’a yardımlar geldiğini hatırlatarak, “Özellikle Konya Büyükşehir Belediyesi nezdinde Konya halkının yardım ve destekleri Hatay’ın yeniden inşasına giden yolda gözlerimize fer, ayaklarımıza derman olmuştur. Başkanımız Uğur İbrahim Altay’ın liderliğinde sunulan insani yardımlar ve lojistik destekler Hatay’ın yeniden ayağa kalkmasına kıymetli bir katkı olmuştur. Bugün şahsınıza tevdi edeceğimiz fahri doktorayla attığımız bu adım, sadece geçmişteki desteklerinizin değil, aynı zamanda gelecekteki dayanışmamızın da bir sembolüdür” dedi. Hatay Valisi Mustafa Masatlı da, “Depremin ilk anından itibaren bu şehirde pek çok insanla karşılaştık. Bu insanlardan birisi de Uğur İbrahim Altay başkanımızdı. Fahri doktoranın kendisine, ailesine hayırlar getirmesini diliyorum” şeklinde konuştu. Konya Valisi İbrahim Akın da törende yaptığı konuşmada, “Konya Büyükşehir Belediye Başkanımızın depremin hemen akabinde bütün ekibiyle Hatay’a intikal ettiğini biliyorum. Başkanımızın ve valimizin koordinasyonunda hayırsever Konya halkının da desteğiyle, bütün imkanlarıyla, sivil toplumuyla, odalarıyla, sanayicisiyle, STK’larıyla, gücü, imkanı olan herkesin katkılarıyla tüm Konya’nın Hatay’da olduğunu biliyorum. O gün nasıl başlamışsa bugün de halen belediyemizin nezaretinde Konya’mızın Hatay’ımıza destekleri devam ediyor. İnşallah bu destekler bundan sonra da devam edecektir. Ben Fahri Doktora unvanı verilmesini değerli başkanımız adına son derece önemli ve anlamlı buluyorum" ifadelerini kullandı. “Ben bu ödülü aslında Konyalılar adına alıyorum” Fahri Doktora diplomasını Rektör Prof. Dr. Veysel Eren’in elinden aldıktan sonra bir konuşma yapan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Hatay’da ve diğer illerde hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi. Altay, bu ödülü aslında Konyalılar adına aldığını söyledi. Depremden sonra Konya Büyükşehir Belediyesi olarak Hatay’da yaptıkları çalışmalardan bahseden Başkan Altay, zor günleri birlikte yaşadıklarını hatırlatarak, “Özellikle 6 Şubat günü yaşadıklarımız herhalde ruhumuzda ve bedenimizde, kalbimizde en derin izler bırakan günler oldu. 6 Şubat gecesi bir telefonla uyandım. Depremi duyunca hemen afet koordinasyon merkezine gelerek itfaiye teşkilatımızı yola çıkardım. Sonra hızlıca bir koordinasyon merkezi kurduk. O dönem Konya Valimiz olan Vahdettin Özkan valimizi şükranla yad ediyorum, depremde de burada birlikte çalıştık. Ekibimle Konya’dan Hatay’a doğru hareket ettik. Yol boyunca Hatay’a gelmekte çok zorlandık. Hatay’a giriş yaptım ama Belen’den başlayarak adeta bir felakete yolculuk yaptığımızı da anlamaya başladık. İnsanların temel ihtiyaçlarını gidermesi için suya ihtiyacı var ama etrafta ne temiz ulaşabileceğiniz bir kaynak ne de ihtiyacınızı giderebileceğiniz alanlar vardı. Biz ilk gün ikinci gün Hatay’da temiz suya nasıl ulaşabiliriz, şehrimize temiz suyu nasıl verebiliriz derdine düştük. Bu çalışmaları yaparken şehir merkezine indiğimizde gördük ki Konya’nın yemek tırı ve ekmek fırını üretime başlamış. Burada olan olmayan tüm Konyalıların bu işte emeği var” dedi. “Bu fahri doktora benim hayatımdaki en onurlu işlerden birisi oldu” Başkan Uğur İbrahim Altay şöyle devam etti: “Biz Hatay’ı hiç unutmadık ve bugün verilen fahri doktora ile Hatay’ın da bizi unutmadığını görmüş olduk. İnşallah bu kardeşlik ilelebet sürecek. Bu fahri doktora unvanını tüm Konyalılar ve tüm belediyeler adına aldığımı tekrar ifade etmek istiyorum. Hatay’ın bize ne zaman ihtiyacı olursa, ne zaman gel derse, tüm Konyalılar olarak Hatay’da olacağımızın bilinmesini bir kez daha buradan ifade ediyorum. Hatay’da o çetin günlerde emeği geçen herkese, Konya’mızın her bir ferdine bizi burada kucaklayan tüm Hataylı kardeşlerimize sonsuz teşekkür ediyorum. Bu fahri doktora benim hayatımdaki en onurlu işlerden birisi oldu. İnsan hayatında unutamayacağı günler olur. Unutamayacak günü bize yaşattığı için değerli rektörümüze ve senatomuza tekrar teşekkür ediyorum.” “Hatay’dan elimize ayağımızı çekmedik” şeklinde konuşan Başkan Altay, “Şu anda Habib-i Neccar Camisi’nin restorasyonuna devam ediyoruz. Habibi Neccar Camisi’ni de inşallah 2025 yılı ortalarında aslına uygun bir şekilde en güzel restorasyonu yaparak hem Hatay’a hem Türkiye’ye hem de dünya mirasına yeniden kazandırmış olacağız” diye konuştu. Programa; AK Parti Konya Milletvekilleri; Mehmet Baykan, Ziya Altunyaldız, Latif Selvi, Mustafa Hakan Özer, AK Parti Hatay Milletvekilleri Adem Yeşildağ, Abdülkadir Özel’in yanı sıra Hatay İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Ömer Ersever, Hatay Cumhuriyet Başsavcı Vekili Cüneyt Kerimhan Acer, AK Parti Hatay İl Başkanı Mustafa Erdoğan, MHP Hatay İl Başkanı Metin Taşçı, Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, Antakya Belediye Başkanı İbrahim Naci Yapar, Reyhanlı Belediye Başkanı Ahmet Yumuşak, Altınözü Belediyesi Başkanı Rıfat Sarı, Payas Belediye Başkanı Bekir Altan, Kırıkhan Belediye Başkanı Ömer Erdal Çelik, Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz, Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cem Zorlu, İskenderun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tolga Depçi, Hatay İl Emniyet Müdürü Kadir Gökçe ile birlikte Konya’dan oda başkanları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda basın mensubu katıldı.
Antalya Alanya’da otopsi ve Adli Tıp Hizmeti 1 Ocak’ta başlayacak Alanya’da tam kapasiteli otopsi işlemleri ve adli tıp hizmetlerinin yapılması için Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan’ın daveti üzerine Alanya’da incelemelerde bulunan Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Hızır Aslıyüksek, otopsi işlemleri ve adli tıp hizmetlerinin 1 Ocak 2025 tarihi itibarıyla başlayacağını söyledi. Alanya’da adli tıp hizmetinin daha kapsamlı olarak ve tüm otopsi işlemlerinin yapılması için başlatılan girişimler sonrası Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Hızır Aslıyüksek; ALKÜ’yü, Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesini ve Alanya Cumhuriyet Başsavcılığını ziyaret ederek incelemelerde bulundu. Alanya’daki ilk ziyaretini ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan’a gerçekleştiren Başkan Dr. Öğr. Üyesi Hızır Aslıyüksek, ALKÜ Tıp Fakültesinde bu dönem derslerin başladığı Adli Tıp Ana Bilim Dalı eğitimi hakkında da bilgi aldı. Rektörlük makamında yapılan görüşmede Rektör Türkdoğan, ALKÜ Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı’nın yeni akademisyenlerden oluşan kadrosu ile 2024-2025 yılı itibarıyla öğrencilere ders vermeye başladığının bilgisini verdi. Rektör Türkdoğan, Alanya’nın bu konuda tam kapasite ile çalıştığını da belirtti. Yapılan ziyaretlerde, Adli Tıp Kurumu Başkan Yardımcısı Muhammet Şimşek, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Akın ve AK Parti Alanya İlçe Başkanı Mehmet Şarani Tavlı da yer aldı. Görüşmenin ardından Rektör Türkdoğan günün anısına Başkan Dr. Öğr. Üyesi Hızır Aslıyüksek’e hediye takdim etti. Başkan Aslıyüksek, Kurum amirleriyle bir araya geldi Adli Tıp Kurum Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Hızır Aslıyüksek ile ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan beraberindeki heyetle birlikte Alanya Adalet Sarayı’na geçerek Cumhuriyet Başsavcısı Celal Tekin ile görüştü. Burada yapılan görüşmenin ardından Başkan Aslıyüksek ve Rektör Türkdoğan Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesine geçti. Ziyarette Başhekim Doç. Dr. Yılmaz Güler ve beraberindeki ekip, Başkan Aslıyüksek ve Rektör Türkdoğan ile birlikte adli tıp işlemlerin yapılacağı alanlarda incelemelerde bulundu. Alanya’da yeni yılda otopsi işlemleri başlayacak Rektör Türkdoğan, Alanya’ya tam kapasiteli otopsi işlemleri ve adli tıp biriminin yapılması için 4 aydır yoğun şekilde uğraştıklarını ve Başkan Dr. Öğr. Üyesi Hızır Aslıyüksek’i ziyaret ettiklerini belirtti. Türkdoğan, yapılan girişimler sonucu Aslıyüksek’in Alanya’ya gelmeden önce de Sağlık Bakanlığının Adli Tıp Kurumunda otopsi yapma iznini onaylayıp geldiğinin altını çizdi. Alanya’nın bu konudaki ihtiyacını yerinde anlatma imkânı bulduklarını söyleyen Türkdoğan, “Alanya’mızın böyle işlemlere ne kadar ihtiyacı olduğunu, vatandaşlarımızın ne kadar zorluk çektiğini, hayatlarındaki manen en önemli dönemlerde bu zorlukları aşmalarının ne kadar önemli olduğunu anlattık. Alanya’ya verdiği değer için Adli Tıp Kurum Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Hızır Aslıyüksek nezdinde Adli Tıp Kurumumuza teşekkür ederim. En geç 1 Ocak 2025 tarihi itibarıyla bütün atamalar tamamlanmış olacak ve tam kapasiteli otopsi ile adli tıp işlemlerine hazır halde bulunacağız. Bu alanın hazırlanmasında emeği geçen Başhekimimiz Sayın Doç. Dr. Yılmaz Güler’e teşekkür ederim. Bu konuda bizleri destekleyen Adalet Bakanımız Yılmaz Tunç’a, Önceki Dönem Dışişleri Bakanımız ve Antalya Milletvekilimiz Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’na, Alanya Kaymakamımız Sayın Dr. Fatih Ürkmezer’e, Alanya Cumhuriyet Başsavcısı Celal Tekin’e, AK Parti Alanya İlçe Başkanı Sayın Mehmet Şarani Tavlı’ya ve emeği geçen herkese teşekkür ederim.” dedi. "Hastane olarak hazırız" Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Yılmaz Güler yaptığı açıklamada, “Açık otopsi yapılabilmesinin Alanya için çok önemli bir ihtiyaç olduğunu her zaman dile getiriyorduk. Alanya adı itibarıyla ilçe olmasına rağmen Alanya’da il düzeyinde bir yaşam gerçekleşiyor. Hasta yoğunluğu olarak sadece Alanya değil bölgedeki pek çok ilçeye de hitap ediyoruz. Buna bağlı da otopsi ihtiyaçları da yaşanmaktaydı. Bunu gidermek adına başta Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan’ın girişimleri oldu. Fiziki şartlarımız uygun, hastane ve başhekimlik olarak elimizden gelen desteği vereceğiz. Adli Tıp Kurum Başkanımız Sayın Dr. Öğr. Üyesi Hızır Aslıyüksek bu hizmetin yapılabilmesini uygun gördüler. Kendilerinin de söylemiyle 1 Ocak 2025 tarihi itibarıyla mevcut eksiklikleri de gidererek bu hizmete başlamayı düşünüyoruz" diye konuştu. Tam kapasiteli otopsi ve adli tıp hizmeti yapılacak Alanya’da 2001 yılında açılan Adli Tıp Alanya Şube Başkanlığı, 9 yıl hizmet vermesinin ardından 2010 yılında kapatılmıştı. Alanya’da 2022 yılı Ağustos ayında Adli Tıp Şube Başkanlığının açılmasına onay veren Adli Tıp Kurum Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Hızır Aslıyüksek, bu kez de Alanya’daki adli tıp ve otopsi işlemlerinin tam kapasiteli yapılabilmesi için resmi prosedürlerin tamamlandığının müjdesini verdi.
Muğla MSKÜ Rektörü Kaçar, mezun olduğu okulda kariyer planlama günlerine katıldı Muğla’nın Seydikemer ilçesine bağlı Gölbent Mahallesi’nde anlamlı bir etkinlik gerçekleştirildi. Ramazan Patat İlkokulu ve Ortaokulu, Okul Müdürü Eren Fehmi Eroğlu’nun düzenlediği ’Kariyer Planlama Günleri’ kapsamında unutulmaz bir buluşmaya ev sahipliği yaptı. Yaklaşık 50 yıl önce bu okuldan mezun olan, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Turhan Kaçar, eşiyle birlikte eğitim gördüğü yıllardaki öğretmenleri ve arkadaşlarıyla bir araya geldi. Çocukluk hatıralarına döndüğü bu özel etkinlikte Prof. Dr. Kaçar, öğrencilik yıllarının izlerini taşıyan sınıflarda bugünün öğrencileriyle buluştu. Hem geçmişe duygu dolu bir yolculuk yapan, hem de öğrencilere rehberlik eden Kaçar, yaşam öyküsüyle gençlere ilham verdi. Etkinlik, sadece nostalji dolu bir hatıra olmaktan öteye geçerek, köy okullarındaki öğrencilere kariyer planlaması konusunda umut aşılayan bir seminere dönüştü. Bu unutulmaz gün, Kaçar’ın eski öğretmenleri Sabri ve Emine Turgutoğulları’nın yanı sıra İlçe Milli Eğitim Müdürü İlkay Şumur ve Okul Müdürü Eren Fehmi Eroğlu’nun katkılarıyla zenginleşti. Prof. Dr. Kaçar, kendi hikayesini ve başarıya ulaşma yolculuğunu paylaşarak, öğrencilere hayallerine ulaşma cesaretini aşıladı. “İnsan geçmişiyle insandır” MSKÜ Rektörü Prof. Dr. Kaçar, etkinlik sırasında yaptığı konuşmada, yıllar sonra mezun olduğu okulda bulunmanın kendisi için tarifsiz bir mutluluk ve anlam taşıdığını ifade etti. Rektör Kaçar, "Buradan mezun olalı yaklaşık 50 yıl geçti. 1973-1978 yılları arasında burada öğrenciydim. O dönemdeki okul ile şimdiki okul arasında büyük farklar var. Ancak insan geçmişiyle insandır. Öğretmenim Sabri Hoca ve eşiyle tekrar buluşmak benim için çok özel bir an. Bugün bana hediye edilen plaketin içinde ilkokul diplomamın bir fotoğrafı vardı. Bu, inanılmaz bir zarafet ve incelikti" dedi. Kaçar ayrıca okul müdürü Eren Fehmi Eroğlu’na etkinliği organize ettiği için teşekkür ederek, okul için elinden gelen desteği sağlamaya hazır olduğunu dile getirdi. Emekli öğretmenlerden duygu dolu sözler Prof. Dr. Kaçar’ın ilkokul öğretmeni Sabri Turgutoğulları, eski öğrencisinin başarılarını görmekten gurur duyduğunu belirtti. “Turgutoğulları, Turhan ve onun gibilerin nasıl bir köy ortamında yaşadığını biliyordum. O dönemde okulda su bile yoktu. Traktörle su taşıyorduk. Turhan’ın babası, ‘Oğlumu çalıştır’ diye sık sık uyarırdı. Zorluklara rağmen Turhan çok çalışkan bir öğrenciydi. Onunla gurur duyuyorum” dedi. Sabri Turgutoğulları’nın eşi Emine Turgutoğulları da yıllarca birlikte emek verdikleri öğrencilerinin başarısından mutluluk duyduğunu ifade ederek, “Birinci sınıftan dördüncü sınıfa kadar ben ders veriyordum, beşinci sınıfta ise eşim devralıyordu. Bugün öğrencimiz Prof. Dr. Turhan Kaçar ile yeniden buluştuk. Onun Profesör ve Rektör olması bizi çok mutlu etti” diye konuştu. Okul Müdürü Eren Fehmi Eroğlu’ndan örnek davranış Okul Müdürü Eren Fehmi Eroğlu, Prof. Dr. Turhan Kaçar gibi başarılı bir rol modelin öğrencilerle buluşmasının önemine dikkat çekti. Eroğlu, “Öğrencilerimizin mesleki anlamda bir gelecek inşa etmelerine destek olmak amacıyla bir ’Kariyer Planlama Günleri’ etkinliği başlattık. Bu etkinlik kapsamında, onlara en iyi rol model olabilecek kişileri seçmeye özen gösteriyoruz. Sayın Rektörümüz, davetimizi geri çevirmeyerek, sağ olsun, çocuklarımız için buraya geldi. Umarım bu etkinliğimiz, diğer köy okullarındaki çocuklara da örnek olur. Çocuklarımızın geleceği için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz” dedi.
İstanbul İletişim Başkanı Altun, "İzzet Keribar Fotoğraf Sergisi" ve "Analogdan Dijitale Fotoğrafın Yolculuğu Sempozyumu"na katıldı Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "İzzet Keribar Fotoğraf Sergisi" ile "Analogdan Dijitale Fotoğrafın Yolculuğu Sempozyumu"na katıldı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İletişim Başkanlığınca düzenlenen "İzzet Keribar Fotoğraf Sergisi" ile "Analogdan Dijitale Fotoğrafın Yolculuğu Sempozyumu’na katıldı. İletişim Başkanı Altun, sempozyumdan önce sergiyi gezdi. Beyoğlu’ndaki bir otelde düzenlenen programa İletişim Başkanı Altun, İzzet Keribar, birçok fotoğraf sever ve basın mensupları katıldı. İzzet Keribar, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’a hediye takdim etti. Program, saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasıyla başlarken İzzet Keribar’ın belgeseliyle devam etti. “Bugün artık büyük ve güçlü Türkiye var” Programda konuşan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Bugünün Türkiye’sinde artık ne 60’larda kurumsal kimlik kazanan askeri ya da yargı vesayetine yer var, ne de o vesayeti savunanlara. Bugünün Türkiye’sinde artık ne 70’lerdeki istikrarsız siyaset ve ekonomiye yer var, ne de sağ-sol adı altında toplumsal alanı rehin alan radikalizme. Bugünün Türkiye’sinde artık ne 80’ler neslini topyekûn yok eden darbecilere yer var, ne de darbeye çanak tutan ideolojik müdahalelere, siyaset mühendislerine. Bugünün Türkiye’sinde artık ne 90’larda millete ’nerde bu devlet?’ dedirten derin ekonomik çöküntülere, siyasal kaoslara yer var, ne de siyaset alanına hükmeden bürokratik oligarşiye. Bugün bunlara yer yok. Bugün artık büyük ve güçlü Türkiye var” dedi. “İletişim Başkanlığı olarak, en büyük mücadelemizi ’hakikat’ krizine karşı veriyoruz” "Ülkemizde iletişim artık çok daha hızlı ve rahat kurulabilirken, bu oranın artması beraberinde ’dijital teröristlerin’ sayısını da artırmakta" diyen Altun, “Özellikle üzerinde durmak istediğim konulardan biri, sempozyuma da ismini veren ’analogdan dijitale yolculuk’ kavramı. Kavramın, fotoğraf sanatı adına ne anlam ifade ettiğini, birazdan başlayacak oturumlarda uzman isimlerden dinleyeceğiz. Ancak, kavramın yani ’analogdan - dijitale dönüşümün’ bizler için fırsatlar kadar krizleri de içinde barındırdığını bilmenizi isterim. İletişim Başkanlığı olarak, bilgiye ulaşmanın bu denli kolay olduğu “dijital dönüşüm” çağında, tüm çalışma arkadaşlarımla birlikte en büyük mücadelemizi “hakikat” krizine karşı veriyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonu doğrultusunda verdiğimiz bu “hakikat mücadelesinin”, Türkiye’yi eskiden olduğu gibi uluslararası bağımlılık düzenine mahkûm etmek isteyenlerin huzurunu bozduğu kesin. İşte huzuru bozulanlar, her gün yeni yeni yöntemlere başvuruyorlar. Bu yöntemlere örnek olarak; siber saldırıları, sanal âlemde yürütülen dezenformasyonları, kara propagandaları, beşinci kol ve terör örgütlerinin dijital faaliyetlerini verebilirim. Şurası net ki; giderek artan internet kullanım oranı sayesinde ülkemizde iletişim artık çok daha hızlı ve rahat kurulabilirken, bu oranın artması beraberinde “dijital teröristlerin” sayısını da artırmakta, hakikat krizini derinleştirmektedir. Durumun ciddiyetini aktarabilmek adına altını çizmeliyim ki; terörizm artık yeni formlar kazanmış durumda. Örgütler, yeni kurulan bu dijital medya düzenini; propaganda için, endoktrinasyon için, haberleşme için, militan ve sempatizan devşirmek için, eğitim için, hatta operasyonel kontrol ve sözde komuta için kullanıyor. Unutulmamalıdır ki içinde bulunduğumuz bu dijital dönüşüm çağında ismine ’dijital terörizm’ dediğimiz sorun da artık bir milli güvenlik meselesidir. Önümüzdeki dönemin en büyük mücadele alanlarından biri olan dijital dönüşümde, tüm kurumlarımıza, siyaset ve medya temsilcilerine hatta her bir vatandaşımıza büyük sorumluluklar düştüğünü bir kez daha hatırlatmak istiyorum” şeklinde konuştu. “İzzet Keribar Beyefendi, duruşuyla bize çok büyük dersler vermektedir” Sözlerine sanatçıya teşekkür ederek devam eden Altun, “Elinde fotoğraf makinesiyle 70’ten fazla ülke gezen ama en çok memleketini Türkiye’yi seven, en zor dönemlerde dahi asla vatanını terk etmeyi düşünmeyen büyük fotoğraf sanatçısı İzzet Keribar Beyefendi, bu duruşuyla bize çok büyük dersler vermektedir. 88’inci yaşında hala ’Vatana nasıl faydalı olurum?’ sorusunun yanıtını arayan İzzet Keribar, bu bilinçle bizleri aydınlatmaktadır. Bizi bugün burada bir araya getiren, sanatın ve inceliğin peşinde bir ömür geçirmiş çınarımız sayın İzzet Keribar’a bize hatırlattıkları için tekraren şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı. “Fotoğraf sanatı benim için sadece bir meslek değil” Programda açılış konuşmasını yapan Fotoğraf Sanatçısı İzzet Keribar ise, “Fotoğraf sanatı benim için sadece bir meslek değil. Aynı zamanda hayata dair duygularımı, düşüncelerimi ve gözlemlerimi ifade etmenin en güçlü yolu. Yaşam boyunca, her bir fotoğrafımda gerek farklı bir perspektiften görmeye çalıştım. Anların güzelliklerini, hayatın karmaşasını portrelerimde insan ruhunun derinliklerini yakalamaya gayret ettim. Bu akşam bana eşlik eden herkesle bu belgeseli izlemek benim için çok büyük bir onur. Bu belgesel film yalnızca benim değil benimle beraber çalışan, ilham veren, beni seven ve destekleyen tüm fotoğraf sanatçı dostlarım içindir. Türkiye’mizin fotoğraf ve sanat dünyasına bir armağandır. Sanatın gücüne inanan ve toplum üzerindeki etkisini önemseyen herkesin bu güzel ağırlık parçası olduğu biliyorum” diye konuştu.