SAĞLIK - 27 Temmuz 2018 Cuma 11:15

Göğsünüz de elinize kitle geliyorsa dikkat

A
A
A
Göğsünüz de elinize kitle geliyorsa dikkat

Dr.

Dr. Hamdi Koçer, meme kanserinin en sık görülen bulgusunun kontrol ederken ele kitle gelmesi olduğunu söyledi.


Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Hamdi Koçer, “Meme kanserinin en sık görülen bulgusu memede ele kitle gelmesidir. Dolayısıyla her kadın için endişe veren bir durumdur. Her iki kadından biri yaşamı boyunca bu korkuyu en az 1 kez yaşar. Peki memede elinize bir kitle geldiğinde bunun kanser olma ihtimali nedir ? Kadının yaşına göre değişmekle beraber bu ihtimal yaklaşık yüzde 10 civarındadır. Yani ele gelen kitlelerin çok büyük çoğunluğu iyi huyludur. Yirmili yaşlarda memede ele gelen kitleler daha çok fiboadenom olur. Otuz ve kırklı yaşlarında memede kistler daha çok görülür. Eğer 35-40 yaştan sonra memede ele ağrısız kitle gelirse ilk planda kanseri düşünmek gerekir. Memede ele gelen kitle birden fazlaysa veya her iki memede de ele geliyorsa bunlar daha çok kist veya fibroadenomdur. Kist ve fibroadenomlar zaman zaman hafif ağrılar da yapar. Bazen ele gelip bazen kaybolan kitleler de çoğunlukla önemsizdir. Elinize gelen kitle dış yüzeyi düzgün ve meme dokusu içinde kolayca sağa sola, aşağı yukarı hareket ediyorsa iyi huylu olma ihtimali daha yüksektir. Buna karşılık taş gibi sert ve hareketsiz üstelik dış yüzeyi düzensiz olduğunda bunun kanser olma ihtimali daha yüksektir. Kanser sanıldığının aksine ağrısız bir kitle şeklinde ortaya çıkar. Bir kitlenin "kanser veya iyi huylu" olduğunu el ile ayırt etmek bir hekim için dahi mümkün değildir. O nedenle siz elinize bir kitle geldiğinde mutlaka en kısa zamanda bizlere başvurun” dedi.


Memede kitle ile başvurulduğun da önce sizi dinleyip ailesel riskleri, hormon riskleri anlamaya çalışıldığını ifade eden Dr. Koçer, “Daha sonra radyolojik incelemelerinizi yapıyoruz. 35 yaşın altındaysanız sadece ultrason; 40 yaşın üstündeyseniz mamografi ile beraber ultrason yapıyoruz. Yaşınız 35-40 arasındaysa muayene bulgularına göre mamografiye karar veriyoruz. Memenin tedavi gerektiren sadece tek bir hastalığı vardır: meme kanseri. Dolayısıyla siz kapıdan girdiğiniz andan itibaren biz sizde meme kanseri olup olmadığını araştırmaya başlarız. Muayene biz bir fikir verir sadece, bu fikri pekiştirmek ve bir ön tanı oluşturmak için radyoloji sonuçlarını görmek isteriz. Muayene ve radyolojik tetkikler ile ele gelen bu kitlenin iyi huylu veya kötü huylu ayrımını kabaca yapmaya çalışırız. Kanser olma ihtimali yüksek ise zaman kaybetmeden hemen iğne biyopsisi ile tanıyı kesinleştirmek gerekir. Bu şüphe orta düzeyde ise 3 veya 6 ay aralıklarla radyolojik takip ile iğne biyopsisi arasında bir seçim yaparız. Kitlenin mevcut riski kanser açısından düşük ise, hastamızı yaşına uygun rutin takibe alırız” diye konuştu.


Radyolojik risk değerlendirmesini yaparken tüm dünyanın kullandığı BIRADS sınıflamasının kullanıldığını kaydeden Dr. Koçer, “BIRADS 1 ve 2 düşük risk; BIRADS 3 orta derecede risk; BIRADS 4 ve 5 yüksek risk anlamına gelir. Elinize gelen kitle muayenede bize yüksek şüpheli gelmişse, radyolojik tetkiklerin raporunda BIRADS 4 veya BIRADS 5 yazıyorsa mutlaka iğne biyopsisi gerekir.Siz bize geldiğiniz andan itibaren biz iğne biyopsisine gerek var mı yok mu onu anlamaya çalışırız. Muayeneler ve radyolojik tetkikler kesin tanı için yeterli değildir ama iğne biyopsisine gerek olup olmadığını bize net söyler. Tüm dünyada meme görüntülemesi raporlarında BIRADS (Breast Imaging Reporting and Data System) adı verilen bir kategorizasyon sistemi kullanılıyor. BIRADS, bulguların doğru olarak sınıflandırılması, meme kanseri ile ilgilenen tüm hekimlerin ortak bir dil kullanması ve bu sayede hastanın en doğru şekilde yönlendirilebilmesi için geliştirilmiş bir sistem. 0: Ek inceleme gerekli 1: Normal 2: İyi huylu bulgular 3: Yüksek ihtimalle iyi huylu 4: Şüpheli anormallik 5: Yüksek olasılıkla kötü huylu 6: Bilinen/biyopsi ile tanı almış kanser” açıklamalarında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da yılın son kuzuları üreticilerin yüzünü güldürdü Erzincan’da küçükbaş hayvancılıkla uğraşan üreticiler, yeni yıla sayılı günler kala yılın son kuzularının doğumuyla büyük bir mutluluk yaşıyor. Üreticiler yoğun bir yaz maratonunun ardından Erzincan merkezdeki köylerine gelerek geçimlerini sağlamaya devam ediyorlar. Bu günlerde başlayan kuzu doğumları ise üreticilerin yüzünü güldürdü. 2024 yılının son günlerinde ilk mahsullerini almanın mutluluğunu yaşayan üreticiler, kış aylarının en yoğun mesaisine girdiler. Başpınar Mahallesi’nde hayvancılık yapan üreticilerden İbrahim Erel, yeni doğan kuzularını kucağına almanın mutluluğunu kaydetti. Erel, “Yılımızın ilk emeğini, ilk bereketini şu an kucaklamış bulunmaktayız. Bu maraton süreci içerisinde üreticimiz, yaşadığı birçok zorlukla, yayla şartlarındaki yaşadığı zorluklarla tekrar kendi yerleşkelerine geri dönüp bu bereketi, bu mahsulün sevincini yaşıyoruz. Bu sevincimi belirtirken tabi ki şikayetçi olduğumuz konular var. Üreticimize daha çok sahip çıkılsın. Çünkü bir ülkenin en büyük silahı üretmektir ve emektir. Üretici olarak bizim tek kazancımız bu kuzuda elde edeceğimiz gelirdir. Bunun dışında peynirimiz var. Peynirde elde ettiğimiz gelirin büyük bir kısmını hatta tamamını, arpa samana gidiyor çok pahalı olduğu için ve üreticimize çok şey kalmıyor” diye konuştu. Gençlerin hayvancılıktan uzaklaşmasına da değinen İbrahim Erel, mesleğin geleceği için gençlere çağrıda bulundu. Erel, “Bir diğer sıkıntımız da gençlerimizin giderek bu meslekten uzaklaşmaları. Yine söylüyorum bir ülkeyi ayakta tutan emektir, üretmektir, buna sahip çıkalım. Gençlerimizin de tekrardan kendi mesleklerine davet ediyorum. Her şey okuyup bir yerlere gitmek değil, istedikleri kadar gitsinler, üretilmedikten sonra onların paraları da kazançları da inanın ki hiçbir şeye yaramayacak. Gençlerimiz de bu mesleğe davet ediyorum. Yeni mahsulümüzü aldığımız için kuzularımız doğduğu için çok mutluyuz. Bu doğum süreci bu aydan başlayıp nisan ayına kadar devam edecek. Nisana kadar bunun mutluluğunu yaşayacağız” dedi.
Aksaray Otomobilin çarpıp kaçtığı bisiklet sürücüsü öldü Aksaray’da otomobilin bisiklete çarpıp kaçması sonucu meydana gelen trafik kazasında bisikletle birlikte 100 metre sürüklenen sürücü olay yerinde hayatını kaybetti. Kaza gece saat 03.00 sıralarında Cumhuriyet Bulvarı Küçükbölcek Mahallesi kavşağında yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Cumhuriyet Bulvarı üzerinden Atatürk Bulvarı istikametine bisikleti ile seyreden yabancı uyruklu şahsa aynı istikamete seyreden otomobil çarptı. Çarpmanın etkisiyle aracın altında kalan bisiklet ve sürücüsü yaklaşık 100 metre araç altında sürüklenerek yolun sağ tarafına fırlarken, plakası belirlenemeyen aracın kimliği belirlenemeyen sürücüsü durmak yerine kaçarak kayıplara karıştı. Mahalle sakinlerinin ses ile fark ettiği kaza 112 Acil Çağrı Merkezine bildirildi. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen 112 Acil Yardım ekipleri bisiklet sürücüsüne ilk müdahaleyi olay yerinde yaparken, sürücünün hayatını kaybettiğini belirledi. Bunun üzerine polis ekipleri yolu trafiğe kapatarak olay yerini şeritle çevirdi. İl Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Şubesi ekiplerinin fotoğraflama ve delil çalışması yaptığı kaza yerinde ölen bisiklet sürücüsünün yola savrulan ayakkabısı ve bisikletinin tekeri yürekleri burktu. Bisikletin tanınmaz hale geldiği kaza yerinde yapılan incelemelerin ardından kimliği belirlenemeyen ancak yabancı uyruklu olduğu tespit edilen ölen bisiklet sürücüsü otopsi yapılmak üzere cenaze aracıyla Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi Morguna kaldırıldı. Polis kazaya karışan aracın peşine düşerken Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kazayla ilgili tahkikat başlatıldı.