GÜNDEM - 15 Ağustos 2024 Perşembe 06:10

Göçebe hayatların çadırda yaşam mücadelesi

A
A
A
Göçebe hayatların çadırda yaşam mücadelesi

Küçükbaş hayvanları için yılın farklı dönemlerinde yer değiştirmek durumunda kalan, çadırlarda yaşayan ve ömürleri adeta sürülerin peşinde geçen göçer aileler, teknolojiden sosyal hayata kadar pek çok imkândan mahrum bir yaşam sürmek zorunda kalıyor.


Erzincan’da hayvancılığa uygun kentin farklı bölgelerindeki dağlarda kurdukları çadırlarda mevsimleri geçiren göçerler, pek çok imkândan mahrum bir yaşam sürüyor. Yüzlerce hayvanın her türlü bakımını yapan besiciler, doğayla iç içe geçen ömürlerini adeta sürülerine adıyor.


Hem kendileri hem de hayvanları için çadırlar kuran göçerler, gün aydınlanmadan başladıkları zorlu mesaiyi gecenin ilerleyen saatlerine kadar sürdürüyor.


Göçer kadınlardan Çiçek Bulunmaz, “Hayatımızdan pek memnun değiliz. Çünkü zor şartlarda yaşıyoruz. Dağlarda ömrümüz geçtiği için ilkel şartlardayız. Hayvanlarımızdan elde ettiğimiz sütle yağ, ayran, peynir vb. gıda ürünleri hazırlıyoruz. Bunları satarak geçimimizi sağlıyoruz” dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mersin’de kavşaklar ’estetik dokunuşlarla’ güzelleşiyor Mersin Büyükşehir Belediyesi, kentteki kavşakları yeni düzenlemelerle güzelleştiriyor. Trafik akışının yoğun olduğu kavşaklar rengarenk çiçeklerle donatılırken, estetik dokunuşla güzelleştirilen bazı kavşaklar ise doğal navigasyon olarak kullanılıyor. Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı, kenti hem yeşil, hem de estetik bir görünüme kavuşturmak için çalışmalarını sürdürüyor. Büyükşehir Belediyesinin peyzaj mimarları ile birlikte çalışan ekipler, kentin çeşitli kavşaklarını ’estetik dokunuşlarla’ güzelleştiriyor. Park, yeşil alan, cadde, meydan, bulvar ve refüjlerin yanı sıra, trafik akışının yoğun olduğu kavşaklar da rengarenk çiçeklerle donatılarak ve kent mobilyalarıyla süslenerek şehre görsel bir şölen sunuluyor. Birçok kavşakta çalışmalarını tamamlayan Büyükşehir Belediyesi, kentteki diğer kavşaklarda da benzer düzenlemeler yaparak, şehir genelinde vatandaşlara daha güzel bir çevre sunmayı amaçlıyor. "Genel olarak kurakçıl peyzaj anlayışını benimsiyoruz" Park ve Bahçeler Dairesinde Peyzaj Mimarı olarak görev yapan Görkem Arkan, daha temiz, daha güzel ve sürdürülebilir bir çevre anlayışıyla yeşil alanlar üzerinde peyzaj düzenlemeleri gerçekleştirdiklerini ifade etti. Cadde ve bulvarlardaki kavşaklarda çalışma gerçekleştirdiklerini belirten Arkan, "Kent mobilyalarıyla dolomit taşları, cüruflar, renkli mozaik taşlarıyla alanlarımızı güzelleştiriyoruz. Genel olarak, kurakçıl peyzaj anlayışını benimsiyoruz. Kullandığımız bitkilerde su isteklerinin az olmasına ve özellikle estetik açıdan güzel olmasına dikkat ediyoruz" dedi. "Çoğu kavşak doğal navigasyon olarak kullanılıyor" Kentte estetik dokunuş yaptıkları çoğu kavşağın doğal navigasyon olarak kullanıldığını kaydeden Arkan, "Mesela 26. Cadde ile 11. Cadde dediğimizde çoğu kişi bilmeyebilir. Fakat Tavuskuşu Kavşağı dediğimizde, orayı birçok kişi rahatlıkla bulabiliyor. Tasarımlarımızı Mersin’e özgü güzel, estetik amaçlı kullanılan objelerimizle gerçekleştiriyoruz. Alan üzerinde insanların ilgilerini çekebilecek, memnuniyetlerini sağlayabilecek çalışmalar yapıyoruz. Bununla ilgili de olumlu geri dönüşler alıyoruz" diye konuştu.
Samsun Sağlık çalışanları görme engelliler ile empati kurdu 14 Ocak Beyaz Baston Görme Engelliler Haftası" etkinlikleri kapsamında gözleri bağlı şekilde yürümeye çalışarak, görme engelli bireylerin hayatlarını anlamaya çalıştı. Liv Hospital Samsun ‘Dünya Sadece Gözle Görülmez’ mottosundan yola çıkarak, Samsun Büyükşehir Belediyesi iş birliği ve Altı Nokta Körler Derneği üyeleri görme engelli bireylerin katılımıyla, 9-14 Ocak Beyaz Baston Görme Engelliler Haftası için empati etkinliği gerçekleştirdi. Samsun Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı Engelli Hizmetleri’nde gerçekleşen etkinlikte Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Eyüp Çakır, Engelli Hizmetleri Şube Müdürü Atila Genç, Sorumlu Çağla Yücel, Liv Hospital Samsun Genel Müdür Yardımcısı Hatice Bulut, Diyetisyen Zeynep Dolu, Kurumsal İletişim Müdürü Dilara Kazanci, İnsan Kaynakları Müdürü Büşra Sezgin, Otelcilik ve Destek Hizmetleri Sorumlusu Elif İpek Azap ve diğer yöneticilerle birlikte Altı Nokta Körler Derneği Başkanı Ufuk Gürbüz ve görme engelli bireyler etkinlik gerçekleştirdi. Engellerden oluşturulan parkurlarda gerçekleştirilen empati etkinliğinde yöneticiler ve çalışanlar gözleri bağlı şekilde yürümeye çalışarak, görme engelli bireylerin hayatları üzerine empati kurdu. Etkinlik hakkında bilgi veren Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Eyüp Çakır, “Bugün burada çok anlamlı bir etkinlik için buluştuk. Liv Hospital Samsun ailesi ve Altı Nokta Körler Derneği üyeleriyle birlikte farkındalık oluşturmak amacıyla empati etkinliği gerçekleştirdik. Farkındalığımız arttığında engelli bireyleri anlayabilir onlara fayda sağlayabiliriz. Liv Hospital Samsun ailesine emekleri için, Altı Nokta Körler Derneği üyelerine katılımlarından ötürü teşekkür ediyorum” dedi. “Bastonumuz, bizim gözümüz” Görme engellere farkındalık oluşturmak için yapılan etkinlikten memnuniyet duyduğunu ifade eden Ufuk Gürbüz, “Beyaz Baston Körler Haftası dolayısıyla yine çok güzel bir etkinlikte bir araya geldik. Liv Hospital Samsun ailesiyle geçen yıl da bir araya geldik. Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla hazırlanan bu etkinlik bizim için çok kıymetliydi. Bugün aslında çok önemli bir etkinliğe imza atıyoruz, bastonumuz bizim gözümüz. Bu baston bizim için bir bağımsızlık sembolüdür. Baston sayesinde işimize, markete, her yere gidiyoruz, hayata devam ediyoruz. Bizler yalnızca empati yaparsak tüm varlıklarla birlikte yaşanılabilir bir dünya kılabiliriz” diye konuştu. Liv Hospital Samsun Genel Müdür Yardımcısı Hatice Bulut ise, “Bizler Liv Hospital Samsun ailesi olarak farkındalık oluşturan günleri ve sosyal projeleri çok önemsiyoruz. Beyaz Baston Görme Engelliler Haftası’nda da anlamlı olmasından dolayı Samsun Büyükşehir Belediyesi iş birliği ile böyle bir etkinliği gerçekleştirdik. Engel yoktur, bakış açısı vardır ve bize göre dünya sadece görülmez. Bu yüzden gerçekleştirdiğimiz bu empati etkinliğinde farkındalık kazanmayı ve kazandırmayı bir hedef edindik” şeklinde konuştu.
Diyarbakır Türk futbolunun ekonomik sıkıntısına dijital çözüm Uluslararası Sporcu Sendikası (US-SEN) Genel Başkanı Bekir Ayaz, Türk futbolunun içinde bulunduğu finansal zorluklara çözüm sunacak bir dijital dönüşüm projesi olan FanSphere’i anlattı. Ayaz, bu platformun kulüpler için yeni gelir kaynakları oluşturarak finansal dayanıklılığı artıracağını belirtti. Türk futbolunun, büyük mali yükümlülüklerle boğuştuğunu ifade eden US-SEN Genel Başkanı Bekir Ayaz, FanSphere’in bu zorlukları aşmada oynayacağı kritik role dikkat çekti. Türk kulüplerinin çoğu, özellikle Süper Lig kulüpleri, yüksek borç seviyeleri ve finansal zorluklarla mücadele ettiğine değinen Ayaz, “FanSphere, bu kulüplere dijitalleşme aracılığıyla yeni gelir kaynakları oluşturarak finansal sürdürülebilirlik sağlayacak bir platform sunuyor. Taraftarların tutkusu ve bağlılığı, kulüplerimizin mali yapısını güçlendiren bir dinamizm haline dönüşecek. FanSphere, kulüplerin ekonomik bağımsızlıklarını artırmak için önemli bir fırsat sunuyor. Platform, yalnızca taraftar etkileşimini artırmakla kalmayıp, aynı zamanda kulüplerin büyük mali yükümlülüklerle başa çıkabilmesini sağlayacak finansal bir model sunuyor” dedi. FanSphere’nin kulüplere yeni gelir modelleri sunduğunu aktaran Ayaz, “Lisanslı ürün satışları, premium üyelikler, dijital etkinlikler ve sponsorlu içerikler sayesinde kulüplerin mali yükü hafifletilecek. Ayrıca, taraftarların dijital platformda aktif rol alması, kulüplerin gelirlerini artıracak ve borç seviyelerini azaltmalarına yardımcı olacaktır. Türk futbolunun eşsiz bir taraftar kültürüne sahip ve bu potansiyel FanSphere aracılığıyla ekonomiye dönüştürülebilecek. Türkiye’nin futbol sevgisi, dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olarak kabul ediliyor. Taraftarlarımız, tribünlerde gösterdikleri desteği, dijital dünyada da gösterecek. FanSphere, bu tutkuyu ekonomik bir güce dönüştürerek kulüplerimizi ayakta tutacak” diye konuştu. "Türk futbolu, hem sahada hem dijitalde yeniden zirveye oynayacak" Ayaz, FanSphere’in kulüplerin sürdürülebilirliğini sağlamada oynayacağı role dikkat çekerek, platformun gelir modellerini şu şekilde özetledi: “Lisanslı ürün satışları, taraftarlar platform üzerinden takımlarının lisanslı ürünlerine kolayca ulaşabilecek. Premium üyelik ve özel içerikler, taraftarlar, kulüplerine yakınlaşmak için premium üyeliklere ilgi gösterecek. Reklam ve sponsorluk: Sponsor markalar, platformun geniş kullanıcı kitlesine erişim sağlayacak. Dijital etkinlikler ve biletleme, kulüpler, dijital etkinliklerden ek gelir elde edecek.” FanSphere’in Türk futbolunu sadece dijitalleşme yolunda bir adım öteye taşımayacağını, aynı zamanda finansal sürdürülebilirlik için bir koruma kalkanı oluşturacağını ifade eden Ayaz, “FanSphere, Türk futbolunun finansal dayanıklılığı için devrim niteliğinde bir çözümdür. Kulüplerimiz, taraftarlarının gücünü arkasına alarak mali zorluklarla başa çıkabilecek ve daha güçlü bir geleceğe yelken açacaktır. Türk futbolunun mevcut finansal zorluklarını aşmak ve kulüpleri sürdürülebilir bir yapıya kavuşturmak için FanSphere’in kaçınılmaz bir adım. FanSphere, Türk futbolunda yeni bir çağın kapılarını açacak. Taraftarların tutkusu, kulüplerin ekonomisi ve sponsorların desteğiyle Türk futbolu, hem sahada hem dijitalde yeniden zirveye oynayacak. FanSphere ile futbol artık sahada kazanılan bir oyun olmanın ötesine geçerek, dijital dünyada ekonomik bir güç haline geliyor” dedi.