GENEL - 21 Mart 2012 Çarşamba 16:37

İZMİR, BİR DÜNYA BULUŞMASINA EV SAHİPLİĞžİ YAPTI

A
A
A
İZMİR, BİR DÜNYA BULUŞMASINA EV SAHİPLİĞžİ YAPTI

İZFAŞ tarafından 21-24 Mart 2012 tarihleri arasında, İzmir Kültürpark`ta gerçekleştirilecek olan 18. MARBLE-Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı, İsmet İnönü Sanat Merkezi`nde düzenlenen törenle başladı. Marble-Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı, 42 ülke ve 38 ilden gelen 1163 katılımcıya ev sahipliği yaptı. Kum Sanatı Gösterisi beğenildi. Açılış konuşmalarını Türkiye Mermer Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği Başkanı Selahattin Onur, Ege Maden İhracatçıları
Birliği Başkanı Arslan Osman Erdinç, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürü Mehmet Hamdi Yıldırım, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve İzmir Valisi Cahit Kıraç yaptı.
İZMİR`İN MORALİ BOZULMAYA ÇALIŞILIYOR
Açılış töreninde konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, yer konusunda taleplere yetişemediklerini ve sektörün şikayetlerinin haklı olduğunu, Gaziemir`de yapılacak yeni fuar alanı ile de bu şikayetlerin son bulacağına işaret etti. Bu konuda kafaların karıştırıldığını dile getiren Kocaoğlu, şöyle konuştu: "İzmir`in morali bozulmaya çalışıyor. Öz evladımızı, mermer fuarını İzmir`de büyütüp geliştireceğiz. Geliştiriyoruz zaten. Türkiye`nin hem alan hem katılım olarak, hem de ekonomiye katkısı
olarak birinci fuar yapma yönünde emin adımlarla ilerliyoruz. Bize destek veren sektör temsilcilerinin hiçbir şüphesi olmasın. Kafa karıştırıcı söylemlerden sektörden ekmek yiyen arkadaşlarımız da uzak dursun. Bunu hepinizden İzmirliler, İZFAŞ adına, bugüne kadar bu fuara emeği geçmiş insanlar adına talep ediyorum."
Ayrıca, 2005 yılından bu yana yeni fuar alanı için yer arama, planlama, kamulaştırma ve projelendirme çalışmalarını yürüttüklerini ve tamamladıklarını da belirten Kocaoğlu, inşaat ihalesinin de 19 Nisan`da gerçekleştirileceğini söyledi. 19 Nisan`da yüklenicilerin fiyat tekliflerini vereceklerini anlatan Kocaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Zarflarımız açılacak. Bundan sonra İzmirlilerin ve sektör temsilcilerinin yapacağı tek şey var, sağlıklı, işini bilen, iyi organize olmuş bir yüklenicinin kazanması için
dua etmek. Biz buraya kadar getirdik"
Sosyal donatı alanları ile birlikte fuarın cazibe merkezi olacağını da söyleyen Kocaoğlu, şunları söyledi: "Yeni fuar alanı bittiğinde dünyanın en büyük mermer fuarı izmir`de yapılacak. Sadece metrekare olarak değil ekonomik potansiyel olarak da dünyanın en büyüğü olmayı hedefliyoruz. Buna ulaşmamız için hiçbir engel yoktur"
Törende Konuşan İzmir Valisi Cahit Kıraç ise maden sektörü hakkında bilgi vererek dünyada mermere olan talebin sürekli arttığını, Türkiye`nin sahip olduğu potansiyeli daha etkin şekilde değerlendirilmesi için işlenmiş maden ihracatının artırılması gerektiğini söyledi.
42 ÜLKE, 38 İLDEN KATILIMCI
42 ülkeden 265 katılımcının bulunduğu fuara iştirak eden ülkeler şöyle: ABD, Almanya, Belçika, Brezilya, Cezayir, Çek Cumhuriyeti, Çin, Danimarka, Filistin, Finlandiya, Fransa, Hindistan, Hollanda, Hong Kong, Irak, İngiltere, İran, İrlanda, İspanya, İsrail, İsveç, İtalya, Japonya, Kanada, Katar, KKTC, Kore, Makedonya, Mısır, Morityus, Norveç, Polonya, Portekiz, Romanya, Rusya, San Marino, Slovakya, Suriye, Tayvan, Tunus, Ukrayna ve Yunanistan.
Bu ülkelerden Belçika, Romanya, Ukrayna ve Slovakya ilk defa fuarda yer alacak.Katılımcı ülkeler sıralamasında ilk sırayı 87 katılımcı ile İtalya alıyor. İtalya`yı 33 firma ile Çin, 22 firma ile Hindistan, 18 firma ile ABD, 15 firma ile Almanya ve 13 firma ile İspanya izliyor.
Türkiye`nin doğaltaş çıkan her bölgesinden taş gelecek fuara, 868 yerli firma katılıyor. İllere göre dağılımı şöyle: Adana, Afyonkarahisar, Amasya, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bilecik, Burdur, Bursa, Çanakkale, Denizli, Diyarbakır, Elazığ, Erzurum, Eskişehir,Gaziantep, Hatay, Isparta, İstanbul, İzmir, Karaman, Kayseri, Kırşehir, Kocaeli, Konya, Kütahya, Manisa, Mardin, Mersin, Muğla, Nevşehir, Sakarya, Sivas, Tokat, Trabzon, Uşak ve Yalova.
Fuara bu yıl ABD, Afganistan, Arjantin, Azerbaycan, Bangladeş, Belarus, Birleşik Arap Emirlikleri, Brezilya, Bulgaristan, Fas, Filistin, Güney Afrika, Güney Kore, Gürcistan, Hindistan, Irak, İsrail, Kazakistan, Kırgızistan, Mısır, Özbekistan, Pakistan, Rusya Federasyonu, Suudi Arabistan, Tunus Ukrayna, Ürdün ve Yunanistan.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Heyelan riski mahalle sakinlerini tedirgin ediyor Ankara’nın Keçiören ilçesinde yaşanan heyelan riski, mahalle halkını tedirgin ediyor. İddiaya göre geçtiğimiz aylarda heyelan riski nedeniyle bazı binaların tahliye edildiği mahallede yeterli önlemlerin alınmaması can kaybına neden oldu. 20 Kasım Çarşamba günü heyelan riski taşıyan bölgede dengesini kaybederek uçuruma yuvarlanan R.Ç. hayatını kaybetmişti. Yaşanan heyelan riski nedeniyle tedirgin olan mahalle sakinleri, bazı binalar tahliye edilmesine rağmen yeterli önlemlerin alınmamasının can kaybına neden olduğunu öne sürdü. Toprak kaymasının yaşandığı alana 5 metre mesafede bulunduğunu söyleyen Ömer Gökmeşe, "Heyelan felaketi sonrası bazı binalar boşaltıldı, ancak toprak kayması sürüyor. Binamız sınırda ve her gün risk altındayız. Üç dört okulun yer aldığı bu bölgede çocuklar karanlıkta tehlikeyi fark etmiyor. Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşımız hayatını kaybetti. Bu çevrede 28 bina daha bulunuyor. Bizim de can güvenliğimiz yok. Bize bunun için yardım edilmesi lazım. Altımız boş, her gün toprak kayıyor. Bize yardım edilmesi ve bu binaların bir an önce tahliye edilmesi gerekiyor. Burada herhangi bir önlem yok, kendi halimize terk edildik” dedi. “Burası uyuşturucu kullanım alanına döndü” Bölgede yaşayan ve toprak kaymasının ardından boşaltılan binaların tehlikeli bir hal aldığını belirten Yasin Bor ise, "9 ay önce meydana gelen heyelan sonrası bazı binalar boşaltıldı. Ancak burada herhangi bir düzenleme yapılmadı. Her gün çatlaklar artıyor, toprak kaymaya devam ediyor. Çocuklar ve meraklı vatandaşlar buraya geliyor. Hatta burası uyuşturucu bağımlılarının uğrak noktası haline geldi. Akşam vakitlerinde burası çok tehlikeli oluyor. Etrafta hiçbir güvenlik önlemi yok. İnsanlar korku içinde yaşıyor, sürekli bir şey olacak diye tetikteyiz. Merak eden vatandaşlar geliyor, onlar için de tehlike arz ediyor. Uyuşturucu bağımlılarının meskeni oldu burası” dedi. “Çocukluk arkadaşımı kaybettim” Çocukluk arkadaşını kaybettiğini aktaran bir mahalle sakini de, “Benim çocukluk arkadaşım buradaki yetersizlikten, tedbirsizlikten dolayı hayatını kaybetti. Zaten görme kaybı vardı kardeşimizin, biraz zayıf görüyordu. Gece karanlığında bu uçurumdan aşağı düşüp hayatını kaybetti. Yani biz buraya yeterli bir önlem istiyoruz. Yetkililerin bu sorunla acilen ilgilenmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Manisa Sondajlardaki su her yıl daha derine iniyor Manisa Büyükşehir Belediyesi Meclisi Hukuk ve Tarifeler Komisyonu Başkanı Uğur Doğan, Manisa’daki mevcut su durumunu anlattı. Manisa’da su teminini yeraltından sondajlarla karşıladıklarını belirten Doğan, yağışlardaki azalma sonrasında suların daha derinlere çekildiğini vurguladı. Türkiye, su stresi yaşayan ülkeler arasında yer alıyor. Manisa da iklim krizi ile birlikte kuraklık tehdidi altında bulunan kentler arasında bulunuyor. İçme suyunun neredeyse tamamının yeraltından karşılandığı Manisa’da Büyükşehir Belediye Meclisi Hukuk ve Tarifeler Komisyonu Başkanı Uğur Doğan, kentteki mevcut su durumu hakkında bilgi verdi, tasarrufun önemine değindi. Doğan, “Hepimizin bildiği gibi yaşam için vazgeçilmez bir kaynak olan suyumuzu toplum olarak tüketim alışkanlıklarımızda tasarrufa giderek korumak zorundayız. Yeraltı ve yerüstü su kaynaklarımız sınırsız olmadığı gibi hızla tükenmektedir. Bu nedenle su kaynaklarımız tükenmeden toplum olarak su tüketim alışkanlıklarımızı hızla değiştirmeliyiz. Tedbir olarak atacağımız her küçük adım, karşı karşıya bulunduğumuz kuraklığa ve iklim krizine karşı büyük bir katkı sağlayacaktır. Uzun zamandır, Manisa’da ve Ege Bölgesi genelinde yoğun kuraklık etkili olmaktadır. Bu nedenle, toplum olarak su kullanımında tasarrufa büyük önem göstermeliyiz” dedi. “Su kaynakları sonsuz değildir” Manisa’da içme suyunun yüzde 98’inin yeraltından karşılandığını belirten Doğan açıklamalarına şöyle devam etti: “Yeraltı su kaynakları kurak bir yaz geçirdiğimiz için daha derinlere çekildiğinden biz de sondaj pompalarımızı daha derine indirmek zorunda kalıyoruz. Yeni çaktığımız ya da çakmak zorunda kaldığımız sondajlarda da önceden 100-150 metreden su temin ederken, şimdi bu rakamların 200 metrenin altına indiğini görüyoruz. Yeraltı su kaynağının daha derin noktalarına inmeye çalıştıkça elde edilen içme suyunun kalitesi de değişiyor. Yani biz diyoruz ki sonuç itibariyle, suyumuzu tasarruflu kullanmak zorundayız. Su kaynakları sonsuz değildir. Lütfen suyumuzu tüm Manisalılar olarak bilinçli ve tasarruflu bir şekilde kullanalım”
İstanbul TAV Güvenlik, Vadistanbul AVM’de hizmete başladı TAV Güvenlik, Vadistanbul AVM’de güvenlik hizmetleri sağlamaya başladı. Şirket, bu projede fiziki güvenlik hizmetlerinin yanı sıra elektronik güvenlik çözümleriyle entegre bir yaklaşım sunuyor. TAV Havalimanları’nın iştiraki TAV Güvenlik, Vadistanbul AVM’de güvenlik hizmeti vermeye başladı. Şirket, bu proje için özel olarak tasarlanmış giriş-çıkış kontrolleri, devriye görevleri, CCTV merkezi, elektronik güvenlik ekipmanlarının kullanımı, acil durum yönetimi, personel ve ziyaretçi güvenliği, denetim-raporlama ve personel eğitimi gibi hizmetler sağlayacak. Ayrıca özel etkinliklerde K9 birimiyle destek verecek. TAV Özel Güvenlik Genel Müdürü Turgay Şahan, “TAV Güvenlik Hizmetleri’nin 25 yıllık deneyimini Vadistanbul AVM’ye taşıyacak olmaktan memnuniyet duyuyoruz. İnsan odaklı güvenlik anlayışımızı, yapay zeka destekli uzaktan izleme, alarm ve raporlama gibi teknolojik çözümlerle birleştirerek, bu projenin farklılaşan ihtiyaçlarına yönelik entegre güvenlik hizmetlerini sağlayacağız. Koruma, kontrol, denetim, eğitim ve acil müdahale konularında özel eğitimli kadromuzla güvenliği en üst seviyede sağlayacağız.” dedi. TAV Güvenlik Hizmetleri, Türkiye genelinde 9 havalimanı ve 133 tesis olmak üzere toplam 142 noktada, yaklaşık 4 bin çalışanıyla hizmet veriyor. Sahada görev alacak güvenlik ekipler güvenlik uygulamaları, genel güvenlik bilinci, güvenlik sistem ve cihazlarının kullanımı, iletişim ve takım çalışması, stres yönetimi, yangın ve müdahale teknikleri, acil durum ve ilk yardım eğitimi gibi prosedürlerle tam donanımlı hale getiriliyor. Şirket, özel güvenlik hizmetlerine ilişkin yasal düzenlemelere uygun olarak, müşteri memnuniyeti ve güvenlik standartlarına yönelik belirlenmiş prosedürler doğrultusunda faaliyet gösteriyor.