GENEL - 20 Mart 2012 Salı 11:59

ŞEHİTLERİN CENAZELERİ MEMLEKETLERİNE GÖNDERİLDİ

A
A
A
ŞEHİTLERİN CENAZELERİ MEMLEKETLERİNE GÖNDERİLDİ

Afganistan’daki helikopter kazasında şehit olan 12 askerden 7’sinin cenazesi memleketlerine gönderilmek üzere Etimesgut Askeri Havaalanı’na getirildi.
Afganistan’ın başkenti Kabil’de yaşanan helikopter kazasında şehit olan 12 asker için ilk tören Mamak’taki 4. Kolordu Komutanlığı’nda düzenlendi. Buradaki törenin ardından 5 şehidin cenazesi, cenaze namazı için Kocatepe Camii’ne gönderilirken, 7 şehidin cenazeleri ise memleketlerine gönderilmek üzere Etimesgut Askeri Havaalanı’na getirildi. Personel Binbaşı Serkan Doğan’ın cenazesi Tekirdağ’a, İstihkam Binbaşı İsmail Cem Yakınlar’ın cenazesi Konya’ya, Hava personel Binbaşı Şükür Bağdatlı ve İkmal
Üsteğmen Okan Melikoğlu’nun cenazesi Ordu’ya, Teknisyen Kıdemli Üstçavuş Mehmet Akbaş’ın cenazesi Isparta’ya, Piyade Uzman Çavuş Önay Vurucu’nun cenazesi Erzurum’a, İkmal Üsteğmen Murat Yıldız’ın cenazesi İzmir’e gönderildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa BTÜ’den mobilya sektörüne çevre dostu alternatif malzeme Bursa Teknik Üniversitesi’nde (BTÜ) mobilya sektörü için daha az ham maddeyle hafif, sürdürülebilir ve geri dönüştürülebilir alternatif malzeme projesine imza atıldı. Masa, sehpa gibi mobilyaların üst elemanlarında ya da dekorasyon amaçlı alanlarda kullanılması için prototipi hazırlanan ürün, içeriğinde barındırdığı doğal lifler ve biyoplastik malzeme sayesinde çevre dostu olarak da ön plana çıkacak. Orman Fakültesi Orman Endüstrisi Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ergün Güntekin’in yürütücülüğünü üstlendiği "Yarı piramidal çekirdekli sandviç levha üretilmesi" başlıklı proje, TÜBİTAK 1001 Desteği almaya hak kazandı. 24 ay sürecek olan projede araştırmacı olarak; Orman Endüstrisi Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyeleri Doç. Dr. İbrahim Halil Başboğa, Doç. Dr. Çağatay Taşdemir ve Dr. Öğretim Üyesi Mesut Uysal bulunuyor. Mobilya sektörüne alternatif bir malzeme sunacak olan çalışma ile hafifliğin gerektirdiği, ancak fazla yükün uygulanmadığımobilyalar için daha az hammaddeyle alternatif bir ürün geliştirilmesi hedefleniyor. Yaşam döngüsü analizlerinin de yapılacağı projede, doğal lifler ve doğada çözülebilir plastik malzeme kullanılarak, sürdürülebilir, yenilenebilir ve geri dönüştürülebilir ürün sunulması amaçlanıyor. Ham madde kullanımı yüzde 50 düşecek Çalışma hakkında bilgi veren proje yürütücü Prof. Dr. Ergün Güntekin, mobilya sektöründe malzeme olarak genellikle ahşap ve ahşap kompozitlerinin (yonga levha, MDF vb.) kullanıldığını belirtti. Bu ürünlerin sektörün ihtiyaçlarını karşıladığını ancak hafifliğin gerektiği bazı mobilyalar için oldukça ağır malzemeler olduğunu belirten Prof. Dr. Güntekin, "Projemizde buradan yola çıkarak, hafifliğin gerektiği mobilyalarda daha az hammaddeyle ürün ortaya koymak istedik. Yonga levha, MDF gibi ürünlerde ortalama 700 kilogram/metreküp yoğunluktahammadde kullanılırken, çalışmasını yaptığımız ürünle, bunu yarıya düşürmeyi hedefliyoruz. Yani yüzde 50 daha az ham maddeyle hafif, yeşil, dayanıklı ve aynı hizmeti veren ürün geliştireceğiz" dedi. Yaşam döngüsü analizleri Çalışmanın bir parçasının da yaşam döngüsü analizleri olduğunu, üründe biyo-bozunur ve geri dönüştürülebilir malzeme kullanımına özen gösterildiğini vurgulayan Prof. Dr. Ergün Güntekin, "Alternatif malzememizin çekirdek kısmını doğal lifler ve biyo-bozunur polimer ile oluşturacağız. Böylelikle ikame ürün olarak pazarda rekabet edeceği geleneksel levhalara kıyasla yaşam döngüsü boyunca çevreye olumsuz etkisi minimize edilmiş daha hafif bir malzeme elde edeceğiz" diye konuştu. Günümüzde sürdürülebilirlik kavramının etkisinin artmasıyla, mobilya sektöründe de çevre dostu ürünlerin ön plana çıktığını vurgulayan Prof. Dr. Güntekin, "Biz de çalışmamızda, doğal kaynakları sorumlu ve rasyonel bir şekilde kullanan, çevresel ve ekonomik açıdan sürdürülebilir bir alternatif ürünü sektöre kazandırmış olacağız" ifadelerini kullandı.
Ankara Polatlı’da trafik denetimleri Ramazan Bayramı’nda tam not aldı: Kazalarda yüzde 30 düşüş Ankara Polatlı’da 28 Mart-6 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilen kapsamlı trafik kontrolleri sayesinde, trafik kazalarında geçtiğimiz yılın Ramazan Bayramı’na oranla yüzde 30’luk bir azalma sağlandı. Polatlı Trafik Denetleme Büro Amirliği, Ramazan Bayramı süresince aldığı etkin ve kararlı tedbirlerle vatandaşların güvenliğini ön planda tuttu. 28 Mart-6 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilen kapsamlı trafik kontrolleri sayesinde, trafik kazalarında geçtiğimiz yılın Ramazan Bayramı’na oranla yüzde 30’luk bir azalma sağlandı. Toplamda 3 bin 564 aracın denetlendiği bu süreçte, 9’u yaralanmalı olmak üzere 33 trafik kazası meydana geldi. Ancak bu kazalar, önceki yıllara kıyasla önemli ölçüde azaldı. Bu olumlu tablo, Polatlı Emniyeti’nin kararlılıkla yürüttüğü trafik tedbirlerinin ne denli etkili olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Trafikteki araç sorgularında da büyük bir artış yaşandı. Bir önceki yıla göre yüzde 50’lik artışla daha fazla sürücü denetlendi ve kurallara uymayanlara gerekli işlemler anında uygulandı. Denetimlerde; 27 sürücü belgesiz araç kullanmaktan, 11 kişi alkollü araç kullanmaktan, 308 sürücü park yasağını ihlal etmekten, 25 otobüs ve kamyon sürücüsü şehir içi park yasağından, 8 sürücü seyir halindeyken cep telefonu kullanmaktan, 23 sürücü kırmızı ışık ihlalinden, 294 hız ihlalinden, 111 kişi ise çeşitli diğer maddelerden ceza aldı. Toplamda 811 araca idari ceza uygulanırken, 22 araç trafikten men edildi. Sürücüler ve vatandaşlar, alınan önlemler sayesinde bayramı daha güvenli geçirdiklerini belirtirken, emniyet mensuplarının gösterdiği fedakârlık ve hassasiyet için teşekkürlerini iletti. Polatlı Trafik Denetleme Büro Amirliği, trafik güvenliğini artırmaya yönelik çalışmalarına kararlılıkla devam edeceğini vurguladı.
İstanbul İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Güner: "5 bini aşkın aile hekimiyle taramalar yapıyoruz" İstanbul’da düzenlenen Kalp Sağlığı Konferansı’nın açılış töreninde konuşan İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre Güner, "İstanbul genelinde 5 bini aşkın aile hekimiyle taramalar yapıyoruz. Bu çalışmalarımızı tanıtmamız ve toplumumuza bunları anlatmamız gerekiyor" dedi. İstanbul Taksim’deki bir otelde 37. Kalp Haftası etkinlikleri kapsamında Kalp Sağlığı Konferansı düzenlendi. Programa, İstanbul Vali Yardımcısı Cengiz Karabulut, İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre Güner, Türk Kalp Vakfı Başkanı Kenan Güven ile birlikte sağlık sektöründen çok sayıda yetkili, akademisyenler ve davetliler katıldı. Programda kalp damar hastalıkları konusunda farkındalığı artırmanın önemi ve erken teşhise dikkat çekildi. ’’Erken teşhise vurgu yapıyoruz 5 bini aşkın aile hekimiyle taramalar yapıyoruz" Açılış konuşmasında kalp damar hastalıkları konusunda farkındalığın önemine dikkat çeken İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre Güner, ’’Bakanımız Kemal Memişoğlu’nun da hassasiyet gösterdiği ve bir halk sağlığı hocası olarak benim de önem verdiğim için altını çizmemiz gerekiyor. Erken teşhise vurgu yapıyoruz. İstanbul genelinde 5 bini aşkın aile hekimiyle taramalar yapıyoruz. Bu çalışmalarımızı tanıtmamız gerekiyor. Toplumumuza bunları anlatmamız gerekiyor. 2025 yılının ilk 3 ayında 1 milyon kişiye kardiyovasküler risk taşıdığı için tarama yaptık. Riskli kişileri tedavi ettik. Biz gerek kalp nakli olsun basit bir hipertansiyon tedavisi olsun, Türk Kalp Vakfı’nın her zaman yanındayız" ifadelerini kullandı.