YEREL HABERLER - 19 Mart 2012 Pazartesi 17:27

ORDU HUZUREVİ SAKİNLERİNDEN VALİ DÜZGÜN’E ZİYARET

A
A
A
ORDU HUZUREVİ SAKİNLERİNDEN VALİ DÜZGÜN’E ZİYARET

18-24 Mart Yaşlılar Haftası nedeniyle Ahmet Cemal Mağden Huzurevi’nde kalan bir grup yaşlı, Vali Orhan Düzgün’ü makamında ziyaret etti.
Vali Yardımcısı Yemen Bayrak ile Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Murat Yıldırım’ın da hazır bulunduğu ziyarette Vali Düzgün, huzurevi sakinlerinin tek tek hatırını sordu, sorunlarını dinledi, onlarla sohbet etti ve haftanın önemine ilişkin açıklamalarda bulundu.
“Türk milletinin en önemli hasletlerinden birisi de büyüklerine göstermiş olduğu saygıdır. Geçmişten gelen bu geleneğimize gelecek nesillerimizin de sahip olması, onların da bu güzel hasletlere sahip olarak yetişmesi için hepimiz gayret gösteriyoruz” diyen Vali Düzgün, yaşlıların aile içerisinde, çocuklarıyla ve yakınlarıyla beraber kaldığını ancak günümüzün değişen sosyal ve ekonomik koşulları sebebiyle değişik illerde çalışan vatandaşların ve gençlerin geride bıraktıkları anne, babalarına, ailelerine de devlet olarak sahip çıkmaya çalıştıklarının altını çizdi.
Vali Orhan Düzgün, eski ismiyle Sosyal Hizmetler yeni adıyla Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü bünyesinde Ordu merkezde bir huzurevi olduğunu, bunun yanında yine Fatsa ilçesinde de huzurevi yapılması konusunda Fatsa Belediyesiyle yoğun bir çalışma içerisinde olunduğunu ifade etti.
“GÜZEL EVİM PROJESİ VE EVDE TEDAVİ HİZMETİ”
Vali Düzgün, “Kendi evinde kalan bakacak kimsesi olmayan kendi bedeni imkanları ve gücü yeterli olmayan büyüklerimize de ‘Güzel Evim Projesi’ kapsamında Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı aracılığıyla belli periyotlarla bu vatandaşlarımızın, büyüklerimizin evlerini hem temizlik, hem de belli dönemlerde boya hizmetini yerine getiriyoruz” dedi.
Sağlık Bakanlığının 2011 yılında başlatılan bir uygulamasıyla hastaneye gidemeyecek kadar yaşlı ve hasta olan vatandaşlara da evde tedavi hizmeti uygulamasının geçtiğimiz yıl başlatıldığını hatırlatan Vali Düzgün, “Bu kapsamda da yüzlerce vatandaşın evinde, evde tedavi hizmeti sağlanıyor, iyi dönemlerinde bu millete hizmet etmiş olan büyüklerimize sahip çıkmak için elinizden gelen gayreti gösteriyoruz” diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TADİVSAM’dan Kazakistan’da düşen Azerbaycan uçağıyla ilgili açıklama Türkiye Azerbaycan Dostluk İşbirliği ve Dayanışma Vakfı Strateji Araştırma Merkezi (TADİVSAM) tarafından, Kazakistan’ın Aktau şehri yakınlarında düşen Azerbaycan Havayolları Şirketi AZAL’a ait yolcu uçağı ile ilgili açıklama yapıldı. TADİVSAM’dan yapılan açıklamada, “Bakü-Grozni seferini yapan Azerbaycan Havayolları Şirketi AZAL’a ait yolcu uçağının 25 Aralık 2024 tarihinde Kazakistan’ın Aktau şehri yakınlarında düşmesi ve 38 sivil insanın hayatını kaybetmiş, 29 insanın da yaralanmış olmasından dolayı derin üzüntü duyuyoruz. Azerbaycan’ın, elim olay sonrasında ilan ettiği bir günlük yas çerçevesinde biz de bu acıyı paylaşıyor, hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara şifa, Azerbaycan halkına ve Türk dünyasına başsağlığı diliyoruz” denildi. Olaya ilişkin resmi bilgilerin kamuoyu ile paylaşılmadığını belirten TADİVSAM, olayın Rusya hava sahasında olduğunu ve Rusya’nın bu olaydan birinci derece sorumlu olduğunu söyleyerek şu ifadeleri kullandı: “Henüz taraflarca ayrıntılı resmi bilgiler kamuoyu ile paylaşılmamış olmakla birlikte, uçağın gövdesindeki tahribat izleri ile Azerbaycan’daki resmi makamların verdiği bilgilerden, olayın Rusya Federasyonu hava sahasında, Grozni yakınlarından ateşlenen bir füzenin isabet etmesiyle gerçekleşmiş olduğu anlaşılmaktadır. Bu, uluslararası sivil havacılık kuralları başta olmak üzere, çağdaş uluslararası hukukun tüm normları açısından en ağır ihlalleri ifade etmektedir. Rusya Federasyonu; ulusal hava sahasının sivil uçuşlar bakımından güvenli olmasından birinci dereceden sorumludur. Dahası kamuoyuna yansıyan bilgiler arasında Rusya Federasyonu hava kontrolünden sorumlu makamların, yara almış uçağa yakınlardaki havaalanlarına iniş izni vermediği bilgileri de vardır. Azerbaycan’ın sevinci sevincimiz, kederi kederimizdir. Bu itibarla; ikili ilişkilerde oldukça iyi bir noktada olan Rusya Federasyonu ve Azerbaycan’ın ilişkilerindeki bu niteliğin bozulmaması, Azerbaycan, Türkiye ve genel olarak Türk dünyası kamuoyunda oluşan haklı tepkilerin cevaplanması, mağdurların ve ailelerinin acılarının paylaşıldığının izharı için Rusya’nın resmi bir açıklama yapması beklentisi içindeyiz. Bu açıklama muhakkak suretle samimi bir özrü ve gerekli tazminatları da içermelidir."